Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/108 E. 2021/382 K. 07.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/108 Esas
KARAR NO : 2021/382

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI :… …

DAVALI :…

VEKİLİ :Av. …

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/11/2017
KARAR TARİHİ : 07/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı taraf dava dilekçesinde ; 24.07.2017 tarihinde internet bankacılığı aracılığı ile hesabına uzaktan erişim sağlayamadığını, söz konusu erişimi sağlayamamış olması sebebiyle KİPA hisse senetlerinin satışını ve hemen akabinde İPEK hisse senetleri alışını yapamadığı ve bu sebeple 23.250,00 TL’lik bir zararın oluştuğunu, bedelin tazmin etmesi gerektiğini beyan ve iddia ederek açılan davanın kabulü ile zararın tanziminini davalıdan talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde; Davada Tüketici Mahkemesi görevli olduğundan davanın görev yönünden reddi gerektiğini, ayrıca banka ticari merkezinin Beşiktaş/İstanbul da olması sebebiyle yetki itirazında da bulunduklarını, davacı tarafın müvekkili bankada olduğunu iddia ettiği kusuru ispatlayamadığı gibi, buna dair hiçbir delil de sunamadığını ve iddialarını somutlaştıramadığını, davacı tarafından müvekkili banka internet şubesine girilememesi ile iddia edilen zarar arasındaki illiyet bağının ispat edilemediğini, müvekkili bankanın uluslararası olarka kabul gören tüm gelişmeliri takip ettiğini, intirnet şubelerine erişim, işlem yapma vs.konularında tüm güvenlik önlemlerini aldığını, bu nedenle erişim yapılamadığı iddia edilen internet şubesinde gerçekleştirilemeyen işlemlerden sorumlu tutulamayacağını ve davacının iş bu iddiaları haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli olup davanın reddini talep etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe: Dava; internet bankacılığı işlemlerinden kaynaklanan hizmetin ayıplı olması nedeniyle oluşan zararın tazmini talebine ilişkindir.
Davacının talebinden ticari amaçla hareket etmiş olduğu anlaşılmaktadır. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığı tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Aynı zamanda taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Somut olayda davacının tüketici olduğu kabul edilemeyeceğinden yargı yeri belirlemesinde mahkememiz görevlendirilmiştir.
Her ne kadar taraflar arasında imzalanan sözleşmede İstanbul Merkez (Sultanahmet) mahkeme ve icra dairelerinin yetkili olduğu kaleme alınmış ise de: HMK 17.maddesinde tacirler ve kamu tüzel kişilerinin aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi yetkili kılabilecekleri belirtilse de davacı ticari amaçla hareket etmiş ise de tacir olmadığı, bu anlamda HMK 17.madde hükmü uyarınca davanın sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemede açılabileceğine dair madde hükmünün bu davada uygulanamayacağı, zarar görenin yerleşim yeri ve sözleşmenin bu anlamda ifa yeri nazara alındığında mahkememizin yetkili olduğu kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, borsa işlemlerinden anlayan bankacı bilirkişiden alınan rapor içeriği ve son olarak itirazlar mukabilinde değerlendirme yapan SPK Mevzuatı/borsa uzmanı, bilişim mühendisi/uzmanı ve mali hesap uzmanı bilirkişilerden oluşan bilirkişi heyet raporu içeriği birlikte değerlendirildiğinde; davacının davalı banka ile imzalamış olduğu Çerçeve Sözleşmesinin 27.3 numaralı maddesinde telekomünikasyon ağlarında, internette ve/veya uzaktan erişim kanallarının kullandığı/kullanacağı diğer iletişim alt yapılarında meydana gelebilecek kesintilerden ve/veya yetersizlikten dolayı müşteri talimatının iletilememesinden ötürü işlem yapılamamasından Bankanın sorumlu olmayacağı hususunun hüküm altına alındığı, davacının 24/07/2017 tarihinde internet şube üzerinden 43.822 adet Kipa pay senedi satım emrini sistemsel arıza dolayısıyla iletemediği, sonrasında davalı bankanın çağrı merkezi ile görüştüğü, bu görüşmede davacı müşteriye sistemsel bir sorun olduğunun aktarıldığı ve çağrı merkezi kanalıyla emir verebileceğinin belirtildiği, ancak davacının çağrı merkezi kanalıyla emir vermediği, söz konusu pay senetlerinin satış iradesinin davacı müşteride olduğu ve telefonla verilebilecek iken müşteri tarafından verilmeyen satış emrinin gerçekleşmemesinden dolayı davalı bankaya herhangi bir kusur ve sorumluluk yüklenemeyeceği, borsa işlemlerinde kar/zararın prensip olarak gerçekleşmiş işlemler baz alınarak hesaplanabileceği, müşterinin pay senetlerine ilişkin satış emrini davalının internet şube uygulaması üzerinden gönderemediği, fakat daha sonra telefonla satış emri verme imkanı doğmasına rağmen satış emri vermediği dikkate alındığında davacı müşterinin Kipa pay senedinde gerçekleşmiş herhangi bir satış işlemi bulunmadığından davacı müşterinin uğradığını iddia ettiği zararın fiilen gerçekleşmediği, dolayısıyla davacının gerçekleşmemiş bir pay senedi satış işleminden dolayı davalı bankadan talep edebileceği bir zarar miktarının bulunmadığı kanaatine varılarak davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 59,30 TL harçtan başlangıçta alınan 397,06 TL peşin harcın mahsubu ile artan 337,76 TL karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı ile davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/04/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza