Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/998 E. 2020/537 K. 29.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.


TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/998 Esas
KARAR NO : 2020/537

HAKİM : …
KATİP : … …

DAVACI : …
VEKİLİ :Av. .. …
DAVALI :… …
VEKİLİ :Av. . …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Havale Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/10/2015
KARAR TARİHİ : 29/09/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Havale Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan alacağın tahsili için Bursa 11.İcra Dairesinin 2015/… sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının takibe haksız biçimde itiraz ettiğini, itirazın iptaline karar verilmesini davalının icra İnkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddi gerektiğini savunmuş. Taraflar arasındaki yüklenici davacının personelin ücret vergi ve SGK primlerinden sorumlu olduğunu, bunların ödendiğinin makbuzlarla ispat edilerek davalıya sunulması gerektiğini, davacının bu gereği yerine getirmemesi ve ödenecek SGK primlerinden davalının sorumluluğu doğacağının ortada olması sebebiyle davacının bakiye alacak iddia edemeyeceğini, işin toplamda 1.022.921,25TL’ye ulaştığını, buna göre ödenmesi gereken primin asgari 29.305,87-TL olduğunu halbuki davacının makbuz dahi sunmadan 7.426TL’lik ödeme ileri sürdüğünü bu sebeple takibin haksız olduğunu davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
DELİLLER ve GEREKÇE: Derdest dava ilamsız takibin itirazın iptali davasıdır. Kural olarak ispat külfeti davacı taraf üzerindedir. Taraflar arasında bir eser sözleşmesi yapıldığı ve davacı şirketin taşeron sıfatı ile hizmet vererek bir takım işleri tamamladığı, iş sahibinin büyük oranda işin bedelini ödediği, taraflar arasındaki ilişkinin bu şekilde sona erdiği tartışmasızdır. Uyuşmazlık konusu olan husus davacının yerine getirdiği edimlerden dolayı bakiye para alacağı bulunup bulunmadığı noktasındadır. İlamsız takibe konu edilen alacak bu uyuşmazlık kapsamındadır.
Uyuşmazlık konusu bakiye alacağın davacı şirketin yaptığı işle uyumlu olduğu konusunda da bir anlaşmazlık yoktur. Temel sorun, davacı şirketin sözleşme ile yüküm altına girdiği biçimde SGK prim borçlarını tamamen ödeyip ödemediği ile ilgilidir. Davacı şirketin SGK prim borçlarını tam ve eksiksiz biçimde ödediği ispat edildiği takdirde davalıdan bakiye alacağı bulunduğu sabittir. O halde, yapılması gereken iş davacı tarafın sözleşmeye uygun biçimde SGK primlerini ödeme yükümlülüğünün kapsamının belirlenmesidir. Davacı müteahhit sözleşmede yer alan edimleri tam olarak yerine getirmedikçe bakiye alacağını talep edemeyecektir.
Bu amaçla bilirkişi incelemesi yapılması uygun görülmüştür. İnceleme gününde davacı tarafın defter sunduğu, davalı tarafın ise defter sunmadığı gözetilerek davacı defterlerinin bilirkişiye teslimi ve defter üzerinde incelemeler sonucunda bilirkişi 30/03/2016 tarihli raporunda, davacının kestiği faturalar ve davalının yaptığı ödemeler itibariyle davacının 31/12/2012 gününde 29.378-TL alacaklı bulunduğunu, ancak SGK’dan ilişiksizlik belgesi alma sorumluluğunun davacı şirkete ait olduğunu, sözleşmenin 15.5 maddesi gereğince SGK primlerinin hesaplandığını, sözleşmeye göre iş bedelinin 776.000-TL olmasına rağmen nihai hak ediş ve kesilen faturalar itibariyle işin 1.207.047,90-TL’ye ulaştığını, prime esas tutarında nihai rakam olacağını, bu itibarla ödenmesi gereken asgari SGK priminin 29.536,85-TL’ye ulaştığını, buna karşılık davacı tarafın sadece 7.426-TL prim ödediğini, halen 22.110,85-TL eksik prim ödemesi yapıldığını açıklamıştır.
Davacı şirketin bugüne kadar 7.426-TL tutarında prim ödemesi yaptığı ortaya çıkmıştır.Ancak davacı taraf prim ödemesini yaptığına dair belgelerini zamanında davalıya tebliğ ettiğine dair belge sunmamıştır. Öte yandan, SGK primlerinin beyan usulüne göre tahsil edildiğini, davacının SGK’ya işi tam boyut ve mahiyeti ile beyan etmediği de anlaşılmaktadır. İleride yapılacak denetimlerde davalı aleyhine SGK prim borcu ve cezası kesilmesi muhtemel olduğundan davacı taraf bu edimini yerine getirmeden bakiye alacağını isteyemez. Bir tarafın kendi edimlerini yerine getirmeden buna bağlı diğer edimlerin yerine getirilmesini karşı taraftan isteyemeyeceği izahtan varestedir. Bu halde, yalnızca 7.426-TL’lik kısım yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Temyiz incelemesi neticesinde Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin 2018/2184 esas 2018/2013 karar sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin 2018/2184 esas 2018/2013 karar sayılı kararında “Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde: mahkemece dava kısmen kabul edilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme yeterli değildir. Öte yandan davalı şirket verilen süreye rağmen ticari defterlerini brez etmediği anlaşıldığından cari hesap alacağı kadar davacının alacağı olduğu anlaşılmakta olup esasında davalı vekili de bilirkişi raporuna bu yönde itiraz etmemiş olduğundan davacı alacağı 29.378,00 TL olduğu dasabittir. Ancak davalı taraf işçilerin sigorta primlerinin ödenmediğini bildirdiğine göre bu husus üzerinde durularak sigorta kayıtları (işyeri dosyası) getirtilip mali müşavir bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle sözleşmede işçilik haklarından ve primlerinden davacının sorumlu olduğu gözetilerek davacı alacağından bu işle ilgili ödenen prim miktarı varsa davacı alacağından mahsubu ile hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış ve kararın temyiz eden taraflar yararına bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Mahkememiz bozma ilamına uyarak tekrardan dosyanın bilirkişiye tevdiine karar verilmiştir. 26/08/2019 tarihli bilirkişinin ek raporunda; eksik bildirilen SGK priminin 22.110,85 TL olduğunun tespit edildiği, Bursa SGK il Müdürlüğü Osmangazi Sosyal Güvenlik Merkezi’ne yazılan müzekkerede … Yapı’nın dosyasının istendiği, gelen yazı cevabında; … Yapı’nın 4.434,56 TL işçilik bildirdiği ve 1.662,96 TL prim ödediği tespit edilmiştir. Buradan da yapılan iş ile ilgili eksik ödenen primin 20.447,89 TL olduğu tespit edilmiştir.
Dosya kapsamında mübrez ek raporun bozma ilamındaki tespitler yönünden yeterli olmadığı ve davacı vekilinin itirazları da gözetilerek dosyanın mali müşavir bilirkişi Tuncay Şimşek’e dosya tevdii edilerek davacı itirazları ve bozma ilamı da gözetilerek inşaatın bittiği yıl itibariyle bayındırlık birim fiyatları ve yapı cinsine göre SGK ya ödenmesi gereken prim tutarı ile inşaatın bittiği tarih itibariyle hesaplanacak asgari işçilik prim tutarlarının tespiti istenilerek dosya bu kez yeni bir bilirkişiye tevdii edilmesine karar verilmiştir. 15/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda; dava dosyasına yapılan hesaplamalar neticesinde davacı … Firması’nın ticari defter kayıtlarına göre 29.378,00 TL alacağından sözleşmenin 15.5 maddesinde açık bir şekilde hesaplanmasının nasıl yapılacağı belirtildiği halde gerekli SGK işlemlerini yapmaması tahakkuk ettirip ödemesi gereken asgari işçilik eksik prim tahakkuk tutarı olan 27.873,89 TL’nin davacı alacağından mahsubu sonucunda kalan davacı alacak bakiyesinin 1.504,11 TL olacağı tespit edilmiştir. Tüm bu nedenlerle yalnızca 1.504,11 TL’lik kısım yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile Bursa 11. İcra Dairesinin 2015/… Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptaline, Takibin 1.504,11-TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Takibin kötüniyetli yapıldığına dair kanaat oluşmadığından ve davalı tarafın borca itriazının haklı sebeplere dayandığı değerlendirildiğinden karşılıklı olarak icra inkar tazminatı ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesine YER OLMADIĞINA,
3-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 102,75 TL harçtan başlangıçta alınan 308,53 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 205,78 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 336,23 TL harç, 1.083,65 TL yargılama gideri toplam 1.419,88 TL’nin kabul red oranına göre 72,80 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiyesinin davacı üzerine bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 1.504,11 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 4.175,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine
7-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğini takip eden 15 gün içinde mahkememize iletilecek birdilekçe ile temyizi kabil olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/09/2020

Katip …

Hakim …