Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/982 E. 2019/535 K. 07.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/982
KARAR NO : 2019/535

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … DOKUMA BOYA APRE SAN. VE TİC. A.Ş
VEKİLİ : Av. …
Hacı İlyas Mah. K.Şehitleri Cad. No:2 Arkur Doğu Han K:8
D:801 Osmangazi/Bursa
DAVALI : … DOĞALGAZ TEKNİK TAAH. PAZ. SAN. VE TİC. LTD.
ŞTİ. V.N : …
Üçevler Mah. Erenler Sokak No:5/D Nilüfer/Bursa
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 13/07/2018
KARAR TARİHİ : 07/05/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/07/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili beyanlarında özetle ; taraflar arasında davacıya ait taşınmazın bir takım tesisatlarının revizyonu konusunda sözleşme bulunduğunu, bu sözleşme kapsamında davacıya avans ödemesi olarak çeşitli tarihlerde ödeme yapıldığını, uzunca süredir davalı tarafla çalışıldığı için güvene dayalı olarak işe başlanmamasına rağmen çeşitli tarihlerde toplam 100.000,00 TL ödeme yapıldığını, bu ödemeye rağmen davalı tarafça işe hiç başlanmadığını, ödenen bedelinde geri iade edilmediğini, Bursa 12.İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı takip dosyasında icra takibi başlattıklarını, başlatılan takibe de haksız olarak itiraz edildiğini, bu sebeple itirazın iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermediği gibi delilde bildirmemiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava Bursa 12.İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı takip dosyasında davalının ödeme emrine itirazının iptali davasıdır.
Taraflar arasında doğalgaz revizyon işi ve proje onay işlemleri konusunda sözleşme akdedildiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafça bu sözleşmeye yönelik olarak 13.03.2017 tarihli ve 15.03.2017 tarihli belgeler sunulmuştur.
Davacı taraf sözleşme kapsamında davalıya ödeme yapıldığı halde davalı tarafça edimlerin yerine getirilmediğini ileri sürmüştür.
Taraflara ait BA&BS formları dosya arasına celp edilmiş sözleşmeye konu işler nedeniyle düzenlenmiş bir fatura bildirimi olmadığı tespit edilmiştir.
Bu kapsamda ayrıca taraf defterleri üzerinde alacak borç durumunun tespiti bakımından bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Bu konuda davalı tarafa ihtarlı tebligat yapılmasına rağmen inceleme gününde defterlerini hazır etmediği görülmüştür. Davacı taraf ise inceleme için defter ve belgelerini hazır ettiğinden davacı defterlerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilindiği üzere taraflar tacirdir. Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan ticari defterlerin yasada kesin delil olarak düzenlendiği açıktır.
HMK’nın 222. Maddesine göre ; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Buna göre mahkeme taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden resen taraflardan defter ibrazını isteyebilir.
HMK’nın 219.maddesi tarafların belgeleri ibrazı zorunluluğunu düzenlemiştir. Buna göre ; Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir. Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir.
HMK’nın 219.maddesi talep edildiği durumlarda defter ve belgelerin ibraz zorunluluğunu hüküm altına almıştır.
HMK 220.maddesi talep edilmesine rağmen tarafın belgeyi ibraz etmemesinin neticelerini düzenleme altına almıştır. Buna göre ; İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. Mahkemece, ibrazı istenen belgenin elinde bulunduğunu inkâr eden tarafa, böyle bir belgenin elinde bulunmadığına, özenle aradığı hâlde bulamadığına ve nerede olduğunu da bilmediğine ilişkin yemin teklif edilir. Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir.
HMK’nın 220.maddesi bu şekliyle elinde bulunduğu anlaşılan bir belgeyi ibraz etmemenin hüküm ve sonuçlarını ortaya koymuştur. Hiç şüphesizdir ki 220.maddede düzenlenen belge tabiri ticari defter ve belgeleri de kapsamaktadır.
Ticari defterler kesin delillerden olduğundan HMK’nun 222.maddesindeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olacaklardır. Hatta ve hatta bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış, karşı tarafın defterlerine açık bir şekilde delil olarak dayanılmamış olsa da karşı tarafın defterlerinin incelenmesi zorunludur. (Bunun istisnası bir tarafın münhasıran bir ticari defter ve belgeye delil olarak dayanmış olması halidir. Zira bu halde taraf bir delile açıkça dayanmadığını ortaya koymuş olup taleple bağlılık ilkesi uyarınca tarafların açıkça dayanmadıklarını bildirdikleri bir delil mahkemece toplanamayacaktır.) Çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın defter ve belgeleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Anılan yasal düzenlemeler uyarınca verilen süreye rağmen bir taraf ticari defter ve belgelerini sunar diğer taraf sunmaz ise bu davranışı ile kendi defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan engel olduğu bu sonucun varlığını ve neticelerini kabul etmiş sayılır. HMK’nın 220.maddesi kapsamında ticari defter ve belgeler bunu tutan tarafın zilliyetliğinde olduğundan 220/2.maddesindeki inkarı da yapamayacaktır. 220/3.maddesi gereğince de defter ve belgelerin sunulmamasının neticesi olarak kaçınılan defter ve belgedeki kayıtların karşı tarafın defterlerindeki kayıtlara uygunluğu mahkeme tarafından kabul edilebilir. Mahkememizce de 21/04/2016 tarihli celsede verilen süreye rağmen defter ve belgenin davalı tarafça sunulmamasının sonuçları bu kapsamda kabul edilmiştir. Yerleşik Yargıtay uygulamaları da bu yöndedir. (Aynı yönde bknz Yargıtay 15.Hukuk 12/09/2017 tarih 2016/3858 E. 2017/2944 K. Sayılı ilamı)
Davacı defterlerinde yapılan incelemeye göre davalı tarafça düzenlenen herhangi bir faturanın kayıtlı olmadığı ancak davacı tarafça davalıya toplamda 100.000 TL ödeme yapıldığı ve davacının davalıdan 100.000 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Bu sebeple itirazın iptaline takibin devamına karar verilmiştir. Alacak likit olduğundan icra inkar tazminatına da hükmolunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile Bursa 12. İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı dosyasında davalının ödeme emrine itirazının iptaline, takibin devamına,
2-100.000,00 TL’nin %20’si tutarındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 6.831,00 TL harçtan başlangıçta alınan 1.207,75 TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 500,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.123,25 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 1.241,65 TL harç, 559,70 TL yargılama gideri toplam 1.801,35 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 10.750,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/05/2019

Katip …

Hakim …