Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/957 Esas
KARAR NO : 2019/972
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – Sakarya Mah. Kıbrıs Şehitleri Cad. No:37/1 Harmanlı İş Hanı K:2 Osmangazi/ BURSA
DAVALI : 1- … – …
VEKİLİ : Av. … – Caferağa Mah. Bahariye Cad. Çınar Apt. Kat 1 No.77/6 34710 Kadıköy/ İSTANBUL
DAVALI : 2- … – … …
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/07/2018
KARAR TARİHİ : 27/09/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; 18/05/2018 tarihinde Bursa İzmir yolu üzerinde Carrefour batçığının çıkışında meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında, trafik sicilde davalı … adına kayıtlı … plakalı araç davacının sevk ve idaresindeki … plakalı araca arkadan çarptığını ve olay yerinde durmadan uzaklaştığını, kazada herhangi bir yaralanmanın olmadığını, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/46630 soruşturma sayılı dosyasına suç duyurusunda bulunulduğunu, davalı … adına kayıtlı … plaka sayılı aracın davacıya ait araca %100 kusurla arkadan çarpması neticesinde meydana geldiğini, kaza sonrasında aracında oluşan hasarı …’a Kayapalı Oto Kaporta ve Boya servisinde tamir ettirdiğini, bu tamirat nedeniyle 5.215,60 TL ödemek zorunda kaldığını, tespit edilecek kusur gereği fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile 3.000,00 TL tazminatın davalılardan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı …Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının KTK 97.maddesine göre dava açmadan önce müvekkili şirkete başvuru yükümlülüğünü yerine getirmediğini, kaza tarihinde poliçe kapsamında davalı şirketin sorumlu olabilceği teminat limiti 33.000,00 Tl olduğunu, ancak teminat limitini bildirmiş olmaları davayı kesinlikle kabul ettikleri anlamını taşımadığını, dava dilekçesinin tebliği ile birlikte 10025459 numaralı hasar dosyası açıldığını, ancak davacı taraf şirkete başvuram yükümlülüğünü yerine getirmediğinden gerçek zararın tespiti ve buna bağlı olarak hasar bedeli ödemesi yapılmadığını, davacı tarafın uğradığı gerçek zararın ancak bilirkişi marifetiyle belirlenebileceğini, davanın öncelikle dava şartı yerine getirilmediğinden usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan …’e usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermediği gibi delilde bildirmemiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe: Dava, trafik kazası nededeniyle davacı aracında meydana gelen hasarın tazmini yönünden davalı araç sürücüsü ve ZMMS sigortacısına karşı açılmış maddi tazminat davasıdır.
Davalı … tarafından verilen davaya cevap dilekçesi ile; davacı tarafça dava tarihi öncesinde KTK’nın 97.maddesi uyarınca kendilerine herhangi bir başvruda bulunulmadığından bahisle dava şartının gerçekleşmediği, davaın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmesi talep ve beyanında bulunmuş ise de; davalı … şirketine başvuru, tamamlanabilir bir dava şartı niteliğinde olduğundan davacı vekili yargılamanın başında davalı … şirketine başvuru belgeleri ile tebliğine ilişkin belgeleri sunmuş ve zararının karşılanmadığı , sonuç alınamadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle başvuru dava şartının gerçekleşmediğine dair davalı … itirazlarının yerinde olmadığı görülmüştür.
Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/46630 soruşturma sayılı dosyası dosyamız içerisine alınmış; davalı şüphelinin olay günü bir anlık dalgınlığı nedeniyle istemeden davacı müştekiye arkadan çarptığını, çarptığı araçtan 3 erkek şahsın inmesi ile korkarak olay yerinden kaçtığını beyan ettiği belirtilerek olayın maddi hasarlı bir trafik kazası olduğu, TCK 179 maddesi gereğince Trafik Güvenliğini Tehlikeye sokma suçunun kasten işlenebilen suçlardan olması nedeniyle suç unsurlarının oluşmaması nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmıştır.
Çözülmesi gereken hukuki sorun, kazada tarafların kusur durumu, davacı aracında meydana gelen hasarın miktarı ve bunun sigorta teminatı kapsamında kalıp kalmadığının değerlendirilmesi, sigorta kapsamında ise ödenecek tazminatın belirlenmesidir.
Bu amaçla bilirkişi incelemesi yaptırılması uygun bulunmuştur. Bilirkişi incelemesinin, davalı araç sürücüsünün savcılık soruşturmasında verdiği ifadesi de değerlendirilerek, dosyaya sunulan kayıt ve delillerle sınırlı tutulması yeterli görülmüştür. Bilirkişi 01/03/2019 günlü raporunda ; davalı taraf sürücüsünün sevk ve idaresindeki araç ile seyrederken önündeki trafiği yeterli ve güvenli bir mesafeden takip etmediğinden, önünde aynı yönde seyreden araca arkadan çarptığından, aracının hızını, trafik, yol ve aracının teknik özelliğine göre ayarlamadığından KTK’nun 84/d, 56/c maddesi ile KTY 107. Maddesini ihlal ettiğinden %100 oranında kusurlu olduğu, davacı sürücüsünün ise kurallara uygun seyrettiğinden, kural ihlali yapmadığından söz konusu trafik kazasının meydana gelmesinde kusursuz olduğunu, hasarlı araca ait fotoğraflar incelendiğinde aracın sol arka taraftan hasarlı olduğu, sol arka çamurluk, arka panel, arka bagaj kapağı ve arka havuz sacı ( ağır hasarlı) olduğu gibi, aracın şasesinde atıklık olduğunun da belirlendiğini, aracın tamir ve onarımının yapıldığının anlaşıldığını, dosya arasında bulunan Kayapalı Oto Kaporta ve Boya Servisi 26/05/2018 tarih 001348 sayılı onarım faturasının (5.215,00 TL KDV dahil) söz konusu işçiliklerle ilgili olduğunu ve tutarın piyasa rayiç değerine uyumlu olduğunu belirtmiş; ancak kanaatini açıklayarak aracın tamir ve onarımının ekonomik olmadığını, hasarlı haliyle satışının uygun olduğunu, buna göre dava konusu aracın olay tarihindeki piyasa rayiç değerinin 7.500,00 TL- aracın sovtaj değerinin 3.500,00 TL olduğunu belirterek araçta meydana gelen hasar tutarının 4.000,00 TL olacağını ve davacının bu tutarı talep edebileceğini belirtmiştir. Ancak davacı aracının hasarlı haliyle satışını tercih etmeyerek aracını tamir ettirmiş ve onarım fatura bedelini ödemiştir. Davacının kazada kusursuz ve onarım faturasının piyasa rayiç değerine uyumlu oluşu da göz önüne alındığında artık zararı fatura bedeli kadardır. Bu nedenle fatura bedeli esas alınmıştır.
Bilirkişi tarafından tanzim olunan rapor hükme esas almaya yeterli görülerek ve davacı tarafça hasar miktarına ilişkin talep ıslah edilmekle 5.215,00 TL hasar tutarının tüm davalılardan müteselsilen alınarak davacıya ödenmesi, faizin davalı … yönünden dava öncesi bir başvuru ve sigorta şirketinin temerrüdü olmadığından dava tarihi, davalı araç sürücüsü yönünden haksız fiil faili olarak kaza tarihinden itibaren başlatılması, yine hasarın ve zararın haksız fiilden kaynaklanması nedeniyle ıslah edilen kısım yönünden faizin ıslahtan itibaren başlatılamayacağı ve yasal faize hükmetmenin uygun olacağı kanaatine varılmış ve davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın KABULÜ, 5.215,00 TL’nin davalı … şirketinden dava tarihi olan 06/07/2018 tarihinden, davalı …’den kaza tarihi olan 18/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 356,24 TL harçtan başlangıçta alınan 51,24 TL peşin harç ve 37,83 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 267,17 TL harcın davalılardan müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan ve dava açılışında yatırılan peşin harç ve ıslah harcı da dahil edilerek hesaplanan 673,77 TL yargılama giderinin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin (daha azına hükmedilemeyeceğinden) davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/09/2019
Katip …
Hakim …