Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/956 E. 2019/528 K. 07.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/956 Esas
KARAR NO : 2019/528

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – Kıbrıs Şehitleri Cd. Şentürkler İş Mrk. K:3 D:5 Osmangazi/ BURSA

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/07/2018
KARAR TARİHİ : 07/05/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkilinin şirketinde satış elemanı olarak çalıştığını, araba almak isteyen davalıya müvekkilinden yardım istemesi üzerine, müvekkilinin çek ve senetleri piyasada itibar gördüğünden, davalıya dava konusu senedi verdiğini, davalının kendi isteği ile işten çıktığını, işten çıktıktan sonra davalını bir kısım gayrimenkul satışlarının komisyon ücretlerini şirkete getirmediğini, bir kısım satışları da gizli olarak kendi adına yaptığını öğrendiğini, bu hususta dava açma hazırlığında olduklarını, davalının kendisine verilen senedi Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/707 d.iş dosyasında ihtiyaci hacze konu yaptığını, müvekkilinin, evine ve iş yerine haciz tehdidiyle karşılaşmamak adına taahhüt imzaladığını, ihtiyati haciz kararının Bursa 16. İcra Müdürlüğünün 2018/4595 esas sayılı dosyasında senedi takibe koyduğunu, ancak söz konusu senedin teminat senedi olduğunu belirterek, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, takibin tedbiren durdurulmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Açılan davanın haksız ve dayanaksız olduğunu, davacı … hakkında Bursa 2. ATM’nin 2018/707 D.İş sayılı dosyasından alınan ihtiyati haciz kararı ile Bursa 16. İcra Müdürlüğünün 2018/4595 Esas sayılı dosyası ile hakkında icra takibi başlatıldığını, borçlu davacının Bursa 16. İcra Müdürlüğünün 2018/4595 Esas sayılı dosyasına 13/04/2018 tarihli dilekçe ile müracaat ederek borcunu kabul ettiğini bildirdiğini ve aynı tarihte borcunu ödeyeceğine dair icra müdürlüğü huzurunda taahhüt verdiğini, sonrasında da dosya borcunun tümünü ödeyerek icra dosyasının infaz olunduğunu, dava konusu olan senedin iddia edildiği gibi teminat karşılığı verilen bir senet olmadığını, teminat senedinin yasal unsurlarının da oluşmadığını, davacı borçlu …’ün Bursa 2. ATM’nin 2018/707 d.İş sayılı dosyasında alınan ihtiyati haciz kararına yapmış olduğu itiraz nedeni ile yapılan duruşmada 20/04/2018 tarihinde alınan beyanında; ” Alacaklı … benim yanımda çalışıyordu, kendisine kullanması için araç verdim, yeni bir araca ihtiyacı olduğunu söyledi. Ben de senedin arkasına araç alımı için teminat senedi olduğunu yazdım. ” şeklinde beyanda bulunduğunu, davacı borçlunun mahkeme huzurunda verdiği bu beyanın senedin teminat senedi olmadığını gösterdiğini, davalı müvekkilinin Üniversitede eğitim görmekte olan bir öğrenci olup; davacı yanında çalıştığı süre içinde hakettiği ücretleri ve primlerinin davacının ödemeyip çalışmalarının karşılığı olan alacakları yönünden iş bu senedin düzenlendiği, davacının müvekkilinin emlak işlerinin bir kısmını yaparken komisyonları şirkete getirmediği yönündeki iddiasının kurgu olup; yerinde olmadığını, davacı borçlunun senedin arkasına araç alımı için verildiği yönündeki yazımının müvekkili tarafından sonradan görüldüğünü, senedin teminat senedi olmadığını, senedin arka yüzünde teminata ilişkin yazılı onay ve imzası bulunmadığını, müvekkilinin araç alım satımına ilişkin bir işleminin de bulunmadığını beyanla, davanın reddine, kötü niyetli davacı aleyhine alacağın %20’si tutarında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, icra takibine konu edilen bononun, teminat senedi niteliğinde olup; gerçek bir borç içermediğinden bahisle bono nedeni ile borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkin olup; davacı tarafça bilahare verilen dilekçe ile davacının icra takibine konu borcu ihtiyati haciz baskısı ve tehdidi altında ödeme yapmak mecburiyetinde kaldığından; davanın istirdat davası olarak kabulü ile; müvekkili tarafından icra dosyasına ödenen tutarın davalıdan istirdadına karar verilmesini talep etmiştir.
Bursa 16. İcra Müdürlüğünün 2018/4595 Esas sayılı dosyasının celp ve incelenmesinde; davalı alacaklı … vekili tarafından ihtiyati haciz kararına konu keşideci borçlu … olan, 11/12/2017 düzenlenme tarihli, 27/01/2018 ödeme tarihli, 28.000,00 TL bedelli bonoya istinaden başlatılmış kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibikne ilişkin olduğu, icra takibinin 28.000,00 TL asıl alacak ve ferileri ile birlikte 29.237,64 TL icra takip çıkış tutarlı olduğu, icra takibinin 13/04/2018 tarihinde başlatılmış olup; aynı tarihli kaydi ve fiili hacizler yapılması yönünde icra dosyasına talimat verilip kaydi haciz uygulandığı, davalı borçlunun 13/04/2018 tarihinde icra dairesine bizzat gelerek; icra dosyasından borçlu olduğu, borcu kabul ettiği, yasal sürelerden feragat ettiği, tebligatı icra dosyasında elden almak istediği, mahkemeye yatırılan teminatın iadesine muvafakat ettiği yönünde beyanda bulunarak icra dosya borcunu ödeyeceğine dair aynı tarihli taahhütün verildiği ve bilahare takip çıkış miktarı olan 29.237,64 TL’nin ödenmiş olmakla; alacaklı vekilinin 27/07/2018 tarihinde tahsil harçlarını yatırarak icra dosyasından feragat ettiği anlaşılmıştır.
Yapılan incelemede davacının icra dosyasına müracaatla borcu kabul tarihinin 13/04/2018 tarihi olup; borcu 03/05/2018 tarihinde 17.066,28 TL, 23/05/2018 tarihinde 17.066,28 TL olarak ödeyeceği yönünde taahhütte bulunduğu, ödemelerini yaparak dosya borcunu infaz ettiği, sonrasında bu davanın açıldığı anlaşılmış olup; tarafların karşılıklı beyanlarından gayrimenkul alım satım kiralama işi yapan davalı … Başara’nın yanında bir dönem SGK’lı işçisi olarak çalıştığı anlaşılan davacı …’ün iş yerinden ayrılması sonrasında işçilik alacakları ile ilgili aralarında sorun doğduğu, davalının çalıştığı dönemden kalan maaş ve prim alacaklarını alamadığından bahisle davacının buna karşılık 28.000,00 TL tutarında işçilik alacaklarına ilişkin olarak söz konusu senedi düzenleyip verdiği, davacının ise davalının iş yerinde çalıştığı dönemde tahsil ettiği bir kısım komisyon alacaklarını iş yerine getirmediğinden kendisinin alacaklı olduğundan bahisle beyanda bulunduğu, anlaşılmış olup; her ne kadar icra takibine konu edilen senet aslının incelenmesinde; senet arka yüzünde, ”Araç alışı için teminat senedi olarak verilmiştir. Başkasına ciro edilemez. ” şerhinin yazılı olduğu anlaşılmış ise de; kimin tarafından yazıldığı, hangi araç alımı ile ilgili olduğu anlaşılamamış olup; senedin teminat senedi olarak verildiğine dair davacı iddiaları tarafların karşılıklı olarak alınan beyanları karşısında geçerli kabul edilmemiş, davacının bizzat icra müdürlüğüne giderek dosya borcunu kabul etmesi ve ödemeyi rızaen yapması karşısında yerinde görülmeyen davanın reddine karar vermek gerekmiş, davacının açmış olduğu davasında kötü niyetli olduğu kabul edilmekle; kötü niyetli davacı aleyhine alacağın %20’si tutarında hesap edilen 5.600,00 TL icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılmış, hüküm aşağıdaki şekilde tesis olunmuştur.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Yasal koşulları oluşmakla; alacağın %20’si tutarında hesp edilen 5.600,00 TL icra inkar tazminatının davacıdan alınıp davalıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 44,40 TL maktu harcın, peşin alınan 478,17 TL harçtan mahsubu ile bakiye 433,77 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Asgari Avukatluk Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 3.360,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın hükmün kesinleşmesinden sonra 6100 Sayılı HMK’nun 333.maddesi uyarınca taraflara İADESİNE,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzünde, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Yargı yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/05/2019

Katip …

Hakim …