Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/946 E. 2020/204 K. 25.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

.
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/946
KARAR NO : 2020/204

HAKİM :..
KATİP : ..

DAVACI :..
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1-…
2-…
3- ..
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/07/2018
KARAR TARİHİ : 25/02/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/03/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile itiraz eden davalı-borçlular arasında 16/11/2012 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, adı geçen borçlulara kredi kullandırıldığını, davalı-borçluların sözleşme hükümlerine uymaması ve ödeme yapmaması sebebiyle davalıya hesabın 02/01/2018 tarihinde kat edilerek anılan sözleşmenin feshedildiğnin bildirilmesi ve borcun ödenmesi için Beşiktaş 1. Noterliği’nin 557 yevmiye nolu ihtarnamesi ile ihtarda bulunduklarını, borç ödenmediğinden Bursa 15. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyası ile borçlular aleyhinde icra takibi başlatıldığını, borçluların itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, borçluların faiz oranına ve hesaplanan faiz miktarına ilişkin itirazlarının haksız ve mesnetsiz olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle borçluların itirazının iptaline ve icra takibinin devamına, davalılara-borçlulara haksız, mesnetsiz ve kötüniyetli olarak itiraz ettikleri alacak miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı yükletilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara dava dilekçesi tebliğ edilmiş, cevap dilekçesi sunmadıkları anlaşılmıştır.
Derdest dava banka kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır. Kural olarak ispat külfeti davacı taraf üzerindedir. Davacı banka taraflar arasında bir bankacılık ve kredi sözleşmesinin varlığını, bu sözleşme sebebiyle davalıya veya davalının müteselsil kefil olduğu bir gerçek veya tüzel kişiye kredi kullandırıldığını, kredi sözleşmesine aykırı davranış sebebiyle hesabın kat edilip borçlunun temerrüde düşürüldüğünü ve takip tarihi itibariyle ne kadar bakiye kredi borcu olduğunu, kefillerin de müteselsil kefil olarak sorumluluğunu ispat etmek zorundadır.
Somut olayda davalı taraf davaya cevap vermemiş ve herhangi bir delil ve belge de sunmamıştır. Bu durumda davacı banka kayıtları ile sonuca gitmek gerekir.
Banka kayıtları aksi ispat edilinceye kadar geçerli kayıtlardır. Elbette davalı tarafın sunacağı ödeme belgeleri ve diğer kayıtlar da dikkate alınmak kaydıyla, davacı bankanın tuttuğu kayıtlara itibar edilmesi gerekir. Bu amaçla banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması uygun olacaktır.
Mahkememizce seçilen bir bilirkişiye banka kayıtları üzerinde yerinde inceleme yetkisi verilerek rapor alınmıştır. Bilirkişi 08.04.2019 tarihli raporunda taraflar arasındaki kredi ilişkisini özetlemiş, davacı banka ile davalı asıl borçlu … Teks. Hurda San.Tic. Ltd. Şti arasında 29.09.2014 tarihli 49.750.TL limitli sözleşme bulunduğunu, müşterek borçlu ve müteselsil kefiller Meryem Yılmazoğlu ve Bülent Yılmazoğlu’nun müteselsil kefil olarak imza attığını izah etmiştir. Kefaletin şekil şartlarının gerçekleştiği de anlatılmış, bu sözleşmeler kapsamında kredi kullandırıldığı ve belirtilmiştir.
Dava konusu alacaklar taksitli ticari krediler ve borçlu cari hesap kredisinden oluşmaktadır. Taraflar arasındaki kredi hesabı 02.01.2018 tarihli bir ihtarla kat edilmiştir. İhtarda verilen ödeme süresi nazara alındığında temerrüt tarihi 22.03.2018 olacaktır. Bilirkişi, ayrı ayrı kredilere göre akdi faiz oranını ve temerrüt faiz oranını belirlemiş, sözleşmede yer alan hususları dikkate alarak hesaplama yapmış ve takip tarihi itibariyle taksitli ticari kredilerden dolayı toplam 31.298,74. TL hesaplandığını, bu borçlar için % 30,96 oranında temerrüt faizi uygulanması gerektiğini açıklamıştır. Ayrıca çek yapraklarından kaynaklanan gayri nakdi 4.800,00TL borç tutarının davacı banka şubesinde açılacak bir hesapta nakden depo edilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Genel itibariyle bilirkişinin hesapladığı miktarlar ile davacı bankanın talebi arasında anlamlı bir fark yoktur. Sadece asıl alacak hesabında banka aleyhine fark oluşmuştur. Genel itibariyle bilirkişinin hesapladığı miktarlar davacı bankanın talebinden azdır. Her bir kalemde banka talebiyle bağlı kalındığında toplamda 31.298,74 TL alacak hesaplanmıştır. Kefalet sınırı daha yüksektir. Bu durumda davanın kabulüne gerekir.
Davacı banka ispat külfetini yerine getirmiş, buna karşılık davalı taraf başkaca ödeme yaptığını ispat edememiştir. Bu sebeple davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, alacak muayyen ve davalı tarafından bilinebilir olduğundan davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜ ile, Bursa 15. İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı dosyasında davalı borçluların ödeme emrine itirazlarının İPTALİNE,
2-Takibin 24.368,70 TL asıl alacak, 2.032,99 TL işlemiş faiz, 97,05 TL BSMV olmak üzere toplam 26.498,74 TL üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %30,96 oranında temerrüt faizi ve faize %5 BSMV uygulanmak suretiyle icra giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte DEVAMINA,
24.368,70 TL’nin %20’si tutarındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
3-Alınması gereken 1.810,12 TL harçtan başlangıçta alınan 470,58 TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 1.339,54 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye Gelir Kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 506,48 TL harç ve 644,70 TL yargılama gideri toplamı 1.151,18 TL’nin davanın kabul ret oranına göre 1.107,04 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmsana,
5-Davalılar tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmekle hüküm tarihinde yürürlükte AAÜT uyarınca 3.974,81 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflar tarafından kullanılmayan artan gider avanslarının hükmün kesinleşmesine müteakip taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı Bülent Yılmazoğlu’nun yüzüne karşı diğer davalıların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/02/2020
Katip ..
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)