Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/936 E. 2022/152 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.


TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/936
KARAR NO : 2022/152

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI : … – … …
VEKİLLERİ : Av. ……
Av. ……
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/07/2018
KARAR TARİHİ : 17/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki olduğunu, müvekkilinin ticari defter kayıtları, faturalar ve cari hesaba ilişkin alacağın tahsili için davalı ile defalarca görüşmesine rağmen bir sonuç alamadığı halde davalının haksız faturalar üzerinden iletişime geçmeye çalıştığını, davalının kendisine gönderilen faturaları ticari defterlerine işlediğini ve müvekkilinin düzenlediği faturalara ve verdiği hizmete hiçbir itirazda bulunmadığını, sonradan kötü niyetli bir şekilde aralarındaki ticari ilişkiye uymayan faturaları düzenleyerek alacağı düşürmeye çalıştığını, Bursa 19. İcra Müdürlüğü 2018/… E. Sayılı dosyası vasıtasıyla takip başlatıldığını, davalı/borçlunun haksız itirazı üzerine takibin durduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle itirazın iptali ile takibin asıl alacak üzerinden işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte devamına, davalının haksız itirazı üzerine takip durduğundan %20den aşağı olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili arasında yapılan ticari ilişki esnasında müvekkilinin davacıya karşı olan borçlarını belirli vadelerdeki çeklerle ödemiş bulunmadığını, müvekkilinin ödemelerininin çoğunu USD bedelli çeklerle ödediğini, ciro ettiği ve keşide ettiği halen vadesi gelmemiş olan çeklerin de bulunduğunu, müvekkilinin borcuna karşılık olarak vermiş olduğu alacaklı tarafındn da kabul edilen çeklerin borcu karşılamadığını, yukarıda açıklanan nedenlerle davanın reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Hukuki Değerlendirme Ve Gerekçe:
Derdest dava ilamsız takibe itirazın iptali davasıdır. İlamsız takibe dayanak yapılan alacağın taraflar arasındaki cari hesap sözleşmesinin bulunduğu, bu anlaşma neticesinde oluşan alacağın olduğu ileri sürülmektedir. Kural olarak ispat külfeti davacı taraf üzerindedir.
Bursa 19. İcra Müdürlüğü 2018/… E. Sayılı dosyası ile alacağın tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, bu takibe borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine durdurulduğu, davacının yasal süre içerisinde bu davayı açtığı anlaşılmıştır.
Her iki tarafın defter incelemesi deliline dayandıkları nazara alınarak taraf defterleri üzerinde inceleme yapılmış, davacı ve davalı taraf defterlerini inceleme gününde hazır etmiş, Bilirkişi 23.09.2019 tarihli raporunda davacı ve davalı defterlerini inceleyerek hazırladığı raporunda davacı ve davalı defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı belirtmiştir. Bu durumda defterlerin delil olma vasfı ortadan kalkmamıştır.
Taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2013 Yılından bu yana süre geldiği, en son 2016 Yılı sonu itibariyle taraf kayıtları ve sundukları belgeler üzerinden hesaplama yapılarak alacaklılık ve borçluluk durumu tarafımca hesaplanmış olup, taraflar arasındaki farklılıklar incelendiğinde; Davalı tarafın kayıtlarının doğruyu yansıttığı Buna göre 2016 Yılı sonu itibariyle Davalının, davacıya 261.108,78 TL borçlu olduğu, davacı şirket kayıtlarına göre 2019 Yılı sonu itibariyle davalıdan 219.096,97 TL alacaklı göründüğü, davalı şirket kayıtlarına göre ise davacıya 16.385,83 TL borçlu göründüğü, buna göre taraflar arasındaki farkın (219.096,97-16.385,83—) 202.711,14 TL olduğu, rapor içeriğinde taraflar arasındaki farklılıklar bölümünde de görüleceği üzere; 2017 Yılı ve sonrası dönemlerde taraflar arasındaki kayıt farklılıkları ve cari hesap bakiye farklılıkları bulunduğu, buna ilişkin tarafların beyanları ve farklılıklara ilişkin sunacakları belgeler ile hesaplama yapılabileceği bildirilmiştir.
Dosyanın itirazların değerlendirilmesi amacıyla heyete bir mali müşavir ve icra hesaplamaları alanında uzman bir bilirkişinin eklenmesiyle dosya hakkında ek rapor düzenlenmesi istenmiştir.
Bilirkişi heyetinin 10.05.2021 tarihli raporunda; icra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 104.879,26 TL alacaklı olduğu, 104.879,36 TL asıl alacak yönünden işlemiş faiz, davacı tarafından İcra takibinde 118,68 TL işlemiş temerrüt faiz talep edildiği, ancak takip öncesindeki temerrüde esas ihtarnamenin tebliğ tarihinin dosyada mevcut olmadığı , 12.06.2018 ihtarname tarihi ile 20.06.2018 takip tarihi arasındaki işlemiş faizin ( yıllık %49,75 ) 224,13 TL olduğu, alternatif hesaplama olan 14.502,84 TL asıl yönünden işlemiş faiz, 12.06.2018 ihtarname tarihi ile 20.06.2018 takip tarihi arasındaki işlemiş faizin ( yıllık 949,75 ) 30,99 TL olduğu, dava tarihindeki sonraki fatura-ödeme vs. olguların davanın konusu olmadığı belirtilmiştir.
Tarafların itirazlarının değerlendirilmesi amacıyla bu yeniden dosya ek rapora gönderilmekle; Bilirkişi heyetinin 28.09.2021 tarihli ek raporunda; tarafların itirazları ayrıntılı şekilde irdelenmekle; Davacı vekilinin itirazlarının tekrar incelenmesi sonucunda; İcra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan (108.462,79 + (37.985,02 + 3.386,45 + 14.467,30)) = 164.301.56 TL alacaklı olduğu, şayet davalı tarafından kesilen kur farkı faturalarının hesaplamada dikkate alınması gerektiği düşüncesi olunursa bu durumda icra takip tarihi ile 164.301,56 — 90.376,52 — 73.925,04 TL davacı alacağı olduğu,164.301.56 TL asıl alacak yönünden işlemiş faiz davacı tarafından icra takibinde 118,68 TL işlemiş temerrüt faiz talep edildiği, takip öncesindeki temerrüde esas ihtarnamenin tebliğ tarihinin 18.06.2018 tarihi olduğu, 19.06.2018 temerrüt tarihi ile 20.06.2018 takip tarihi arasındaki işlemiş faizin (yıllık 90 9,75) 43,89 TL olduğu, 73.925.04 TL asıl alacak yönünden işlemiş faiz; 19.06.2018 temerrüt tarihi ile 20.06.2018 takip tarihi arasındaki işlemiş faizin (yıllık 96 9,75) 19,75 TL olduğu, dava tarihinden sonraki fatura-ödeme vs. olguların davanın konusu olmadığı tespit ve kanaatine varılmıştır.
Davalı vekilinin itirazlarının tekrar incelenmesi sonucunda; Kur Farkı ödenmesine dair teamül veya sözleşme mevcut olmadığı, davalının icra dosyasına yapılan ödemelerin hesaplamaya katılmadığı yönünde yapılan itiraz neticesinde mevcut dava dosyasının davacının Bursa 19. İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı dosyasına dayalı itirazın iptali davası olup, davalının bilirkişi raporunda belirtmiş olduğu 16.000,00 USD’lik çeke karşılık 97.054,00 TL ödendiği beyanına karşılık kendi ticari defter kayıtlarında ödemenin Bursa 19. İcra Müdürlüğü 2018/… Esas sayılı dosyası adına yapılmış olduğu, 4.000,00 USD’lik çeke istinaden 26.285,60 TL’lik 2018/… Esas sayılı dosyasına yapılan ödemeler olduğu ve ödeme tarihlerinin 17.09.2018 tarihleri olduğu tespit edilmiştir. Yani mevcut dava dosyası davacının cari alacağına istinaden açılmış itirazın iptali davası iken davalının beyanında geçen ödemeler ise başka icra dosyalarında karşılıksız çeklere karşılık yapılan ödemeler olduğu defter kayıtlarındaki ödeme açıklamalarından tespit edilmiştir.
Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu uyuşmazlığın temelinde kur farkı faturası bulunmaktadır. Yargıtay içtihatları gereğince kur farkı talep edilebilmesi için taraflar arasında bu yönde bir sözleşme olması veya taraflar arasında bir teamül bulunması gerekmektedir. Dava dosyasında kur farkı ödenmesine ilişkin bir sözleşme veya teamül kaydına rastlanmamıştır. Diğer bir yandan ise; dava dosyası davacının cari alacağına istinaden açılmış itirazın iptali davası iken davalının beyanında geçen ödemeler ise başka icra dosyalarında karşılıksız çeklere karşılık yapılan ödemeler olduğu defter kayıtlarındaki ödeme açıklamalarından tespit edilmiştir. Bu gerekçeler doğrultusunda; taraflar arasında kur farkı ödenmesine ilişkin bir sözleşme veya teamül kaydının bulunmadığı anlaşılmakla; kur farkı faturası bu hesaplamaya dahil edilmeyerek davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan (108.462,79 + (37.985,02 + 3.386,45 + 14.467,30)) = 164.301.56 TL alacaklı olduğu tespit edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Tüm bu izahat çerçevesinde davacı tarafın davasını yeterince ispat ettiği sonucuna varılmış, alacağın likit olduğu ve itirazın alacağın tahsilini geciktirmeye matuf bulunduğu gerekçesi ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile
Bursa 19 .İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı takip dosyasında davalı-borçlu tarafından yapılan itirazın KISMEN İPTALİNE,
Takibin 164.301,56 TL ve 43,89 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 164.345,45 TL üzerinden devamına,
2-İtirazın alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu ve alacağın belirlenebilir bulunduğu nazara alınarak davalı borçlunun 164.301,56 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
3-Alınması gereken 11.226,43 TL harçtan başlangıçta alınan 2.647,58 TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 8.578,85 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye Gelir Kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 2.683,48 TL harç ve 2.837,00 TL yargılama gideri toplamı 5.520,48 TL’nin davanın kabul ret oranına göre 4.085,15 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmekle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 19.562,82 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmekle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 7.933,13 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflar tarafından kullanılmayan artan gider avanslarının hükmün kesinleşmesine müteakip taraflara iadesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/02/2022
Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)