Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/934 E. 2020/138 K. 11.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/934 Esas
KARAR NO : 2020/138

HAKİM : …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/07/2018
KARAR TARİHİ : 11/02/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı firmanın müvekkilinden keçe sipariş ettiğini, müvekkilinin keçeleri teslim ettiğini ve keçe bedelini gösteren 04.08.2016 tarihli 4.498,83 TL tutarlı 860599 seri numaralı fatura tanzim ettiğini, yine sipariş üzerine keçe teslimi yapıldığını ve keçe bedeli olarak 07.10.2016 tarihli 11.003,49 TL bedelli 378916 seri numaralı fatura tanzim edildiğini, bu malların ve faturaların tesliminin de 271370 seri numaralı sevk irsaliyesi ile sağlandığını, sevk irsaliyesinin davalı tarafından imzalandığını, fatura bedelleri için herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu nedenle İstanbul 1.İcra Müdürlüğü’nün 2018/5259 E. Sayılı dosyası ile fatura alacağına ilişkin ilamsız takip başlatıldığını, davalı tarafından ilamsız takipte yetkiye ve borca itiraz edildiğinden takip durduğunu, dosyanın yetkili Bursa İcra Dairesi’ne gönderildiğini, Bursa 3.İcra Dairesi’nin 2018/6771 E.sayılı dosyası ile başlatılan fatura alacağına ilişkin ilamsız takibe de borçlu tarafından itiraz edilmiş ve takip durduğunu belirterek davanın kabulü ile Bursa 3.İcra Dairesi’nin 2018/6771 E.sayılı dosyasına derc edilmiş haksız çelişkili, geçersiz itirazların iptaline, takibinin kaldığı yerden devamına, davalının likit alacağa karşı yaptığı mesnetsiz ve hukuka aykırı itirazında haksız olduğundan aleyhine takip konusu borcun %20’sinden aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafça yasal süre içerisinde davaya cevap dilekçesi ibraz edilmemiştir.
Davalıya yapılan tebligata rağmen davaya cevap vermeyerek davayı ret ve inkar etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava Bursa 3.İcra Müdürlüğünün 2018/6771 sayılı takip dosyasında davalının ödeme emrine itirazının iptali davasıdır.
Takip konusu alacağın taraflar arasındaki ticari ilişkide davalıya satılan malların fatura bedelleri olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında yazılı bir satım sözleşmesi bulunmamaktadır. Kural olarak ispat yükü davacı taraf üzerindedir. Davacı faturalara konu malları teslim ettiğini ispatlamalıdır.
Bilindiği üzere taraflar tacirdir. Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür.
Tarafların ticari defterlerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Davacı taraf defterlerini ibraz ettiği halde davalı bu şekilde ibrazdan kaçınmıştır.
HMK’nın 222. Maddesine göre ; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Buna göre mahkeme taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden resen taraflardan defter ibrazını isteyebilir.
HMK’nın 219.maddesi tarafların belgeleri ibrazı zorunluluğunu düzenlemiştir. Buna göre ; Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir. Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir.
HMK’nın 219.maddesi talep edildiği durumlarda defter ve belgelerin ibraz zorunluluğunu hüküm altına almıştır.
HMK 220.maddesi talep edilmesine rağmen tarafın belgeyi ibraz etmemesinin neticelerini düzenleme altına almıştır. Buna göre ; İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. Mahkemece, ibrazı istenen belgenin elinde bulunduğunu inkâr eden tarafa, böyle bir belgenin elinde bulunmadığına, özenle aradığı hâlde bulamadığına ve nerede olduğunu da bilmediğine ilişkin yemin teklif edilir. Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir.
HMK’nın 220.maddesi bu şekliyle elinde bulunduğu anlaşılan bir belgeyi ibraz etmemenin hüküm ve sonuçlarını ortaya koymuştur. Hiç şüphesizdir ki 220.maddede düzenlenen belge tabiri ticari defter ve belgeleri de kapsamaktadır.
Tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın defter ve belgeleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Anılan yasal düzenlemeler uyarınca verilen süreye rağmen bir taraf ticari defter ve belgelerini sunar diğer taraf sunmaz ise bu davranışı ile kendi defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan engel olduğu bu sonucun varlığını ve neticelerini kabul etmiş sayılır. HMK’nın 220.maddesi kapsamında ticari defter ve belgeler bunu tutan tarafın zilliyetliğinde olduğundan 220/2.maddesindeki inkarı da yapamayacaktır. 220/3.maddesi gereğince de defter ve belgelerin sunulmamasının neticesi olarak kaçınılan defter ve belgedeki kayıtların karşı tarafın defterlerindeki kayıtlara uygunluğu mahkeme tarafından kabul edilebilir.
Davacı defterlerini ibraz ettiği halde davalı defterlerini ibrazdan kaçınmıştır, bu hususta davacı kayıtları dikkate alınarak hüküm kurulması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Davalı savunmalarında ödemeler için bir takım fatura ve sevk irsaliyesi bildirmiştir. Bu faturalar ve sevk irsdaliyesi dosya arasına celp edilerek Mali Müşavir bilirkişiden rapor alınmıştır. Davalı bildirdiği hesaplardan davacıya yapılmış bir ödeme tespit edilememiştir. Davacı davalıdan ticari defter ve kayıtlarına göre 15.502,32TL tutarında alacaklıdır. Bu sebeple davanın kabulüne karar verilmiştir. Alacak likit olduğundan ayrıca icra inkar tazminatına da hükmolunmuştur.
HÜKÜM:
1- Davanın KABULÜ ile, Bursa 3. İcra Müdürlüğünün 2018/6771 sayılı dosyasında davalı borçluların ödeme emrine itirazlarının İPTALİNE,
Takibin 15.502,32 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %9 ve değişen oranlardaki faiz ile ve faize %5 BSMV uygulanmak suretiyle icra giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte DEVAMINA,
15.502,32 TL’nin %20’si tutarındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 1.058,96 TL harcın başlangıçta alınan 264,76 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 794,20 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 305,86 TL harç, 848,98 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 1.154,84 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/02/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır