Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/918 E. 2021/571 K. 28.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/918 Esas
KARAR NO : 2021/571

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –

DAVALI : 1- … –
VEKİLİ : Av. … …

DAVALI : 2- … – ….
VEKİLİ : Av. … ..

DAVALI : 3- … – … …
DAVA İHBAR OLUNAN : … ..
VEKİLLERİ : Av. … – …
Av. … ..
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/06/2018
KARAR TARİHİ : 28/05/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; 17/04/2016 tarihinde sigortalıya ait … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın davacı sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araca kusurlu olarak çarptığını, davacının ömür boyu malul kalacak şekilde yaralanmasına ve sağ bacağına 3 tane platin takılmasına sebep olduğunu, kaza sonrasında davacının Gebze Fatih Devlet Hastanesinde tedavi gördüğünü, hastanedeki tedavi evrakları ve davacının muayenesi sonucunda geçici ve sürekli maluliyet oranı adli tıp kurumu tarafından belirlenebileceğini, kaza nedeniyle davacının büyük elem ve ızdırap çektiğini, bu nedenle 50.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunulduğunu, kaza sebebiyle Gebze Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/… soruşturma nolu dosyası ile takip başlatıldığını, kaza sonrasında düzenlenen trafik kaza tespit tutanağında davalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunun tespit edildiğini, ancak kazada yaralanan davacının kendisine yardım edileceği düşünmesi ve ilaçların etkisiyle de ciddi bir yaralanma geçirmediğini düşünen davacının soruşturma dosyasında şikayetçi olmadığını ve dosyada kovuşturma yer olmadığına karar verildiğini, dava açılmadan önce … Sigorta A.Ş.’ye müracaat edildiğini eksik evrak bulunduğu sebebiyle 3 ay cevap verilmediğini Nisan ayında da yapılan doktor muayenesi sonucunda sürekli sakatlığın tespit edilemediğinin ileri sürülmesi suretiyle tazminat ödemesinin reddedildiğini beyan etmekle tam hesaplamanın yapılmasına müteakip attırılmak sıretiyle 100,00 TL geçici iş göremezlik, 100,00 TL sürekli iş göremezlik ve 50.000,00 TL manevi tazminatın davalı … için sigorta kapsamı ve sigorta limitleri ile sınırlı olmak üzere birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, dava süresince …plaka sayılı araç üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde; davaya konu kazaya karışan…. plakalı aracın davalı … nezdinde ….numaralı Trafik Sigorta Poliçesi ile 29/06/2015-2016 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, şirketin sorumluluğunun sigorta poliçe limiti ile sınırlı olmakla sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, poliçe limiti üzerindeki zararlardan davalı şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, araç işleteninin ve sürücünün kusursuz olduğu hallerde sigortacının da tazminat ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını, bu nedenle kusur durumunun net ve kesin olarak hesaplanması gerektiğini, davacı tarafça yapılan başvuruya istinaden 2018 T 3967/1 numaralı hasar dosyasının açıldığını, şirket tarafından sürekli sakatlığın söz konu olmadığının tespiti nedeniyle ödeme yapılmadığını, davacı tarafın davalı şirketten talep ettiği geçici iş göremezlik bedelinin hukuka aykırı olduğunu ve davalı şirketin sorumlu olmadığını, .. plakalı aracın davalı … şirketince Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta ile sigortalı olduğunu, davacı tarafın manevi tazminat taleplerinden gerek Karayolları Trafik Kanunu gerekse Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi gereğince sorumluluğunun bulunmadığını, davacı tarafın şirketten başvuru tarihinden itibaren faiz talep etmesinin haksız olduğunu beyan etmekle davanın reddine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davaların sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini tapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde veya kazanın vuku bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceğini, kazanın 14/04/2016 tarihinde meydana geldiğini, davacının zararı ve tazminat sorumlusunun bu tarihte öğrendiğini ve davanın da 28/06/2018 tarihinde açıldığını bu nedenle davanın zaman aşımına uğradığını, olay tarihinde kazaya uğrayan davacının arabasından inip yürüyerek gittiğini, kaza tespit tutanağındaki kusur durumunu kabul etmediklerini, davcı tarafın kusurlu olduğunu bu nedenle davalı firmadan davacı olmadığına ilişkin beyanda bulunduğunu, soruşturma dosyasında da kovuşturma yer olmadığına ilişkin karar verildiğini, davalı firma aleyhine açılan davanın usul ve yasaya aykırı olduğunu, tazminatı hak edip etmediği belli olmayan davacının ihtiyati tedbir talebinin reddinin gerektiğini beyan etmekle, davanın öncelikle yetki yönünden reddine, zaman aşımı itirazlarının kabulüne , davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe: Dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
HMK 16.madde hükmü uyarınca haksız fiilden doğan davalar, zarar görenin yerleşim yerinde de açılabileceği gözetilerek yetkiye yönelik itirazlar yerinde görülmemiştir.
Zamanaşımı itirazları sebebiyle yapılan değerlendirmede; 2918 sayılı KTK.nun 109/1. Maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar.” hükmüne, yine aynı kanunun 109/2 maddesinde ise, “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” hükmüne yer verilmiştir. 2918 sayılı Kanunun anılan madde hükmünde, gözden kaçırılmaması gereken husus, ceza kanununda öngörülen daha uzun zamanaşımı süresinin, tazminat talebi ile açılacak davalar için de geçerli olabilmesinin, sadece eylemin Ceza Kanununa göre suç sayılması koşuluna bağlanmış bulunmasıdır. Bu düzenlemenin iki ayrı sonucu bulunmaktadır. Söz konusu yasa hükmü, ceza zamanaşımının uygulanabilmesi için sadece eylemin aynı zamanda bir suç oluşturmasını yeterli görmekte; bunun dışında, fail hakkında mahkumiyet kararıyla sonuçlanmış bir ceza davasının varlığı, hatta böyle bir ceza davasının açılması ya da zarar görenin o davada tazminat yönünden bir talepte bulunmuş olması koşulu aranmamaktadır. Dahası, söz konusu hükümde, ceza zamanaşımının uygulanması bakımından sürücü ve diğer sorumlulular (örneğin işleten) arasında bir ayrım da yapılmamış, böylece kuralın bunların tümü için geçerli olduğu, hepsi için aynı zamanaşımı süresinin uygulanacağı öngörülmüştür. (HGK’nın 10.10.2001 gün 2001/19-652-705 ve HGK’nın 16.04.2008 gün, 2008/4-326-325 sayılı kararları ile uzamış ceza zamanaşımı benimsenmiştir.) Açıklanan ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; davaya konu kaza 14/04/2016 tarihinde gerçekleşmiş olup davanın açılma tarihi ise 29/06/2018’dir. Davaya konu trafik kazası sonucu davacı yaralanmış olmakla taksirle yaralama eylemi için ceza zamanaşımı süresi, olay tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e maddesi uyarınca 8 yıldır. Buna göre, davanın açıldığı tarihte uzamış ceza zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından zamanaşımı itirazları yerinde değildir.
Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’ne yazılan talimat yoluyla alınan trafik bilirkişinin 13/06/2019 tarihli bilirkişi raporunda; Sürücü … sevk ve idaresindeki …. plakalı aracıyla Farabi caddesi istikametinden gelip Pelitli yolu istikametine doğru seyir halindeyken Fatih Sultan Mehmet caddesi ve Farabi caddesi kesişimindeki dönel kavşağa geldiğinde bu caddenin sağından gelen … plakalı aracı görmeyerek kontrolsüz bir şekilde kavşağa girdiğinde, kavşak içerisinde hareket halinde bulunan … idaresindeki … plaka sayılı aracın sol ön kapı kısmına ….plakalı aracın sağ yan ön kısmı ile çarpması sonucu meydana geldiği anlaşılan kazada; … plakala araç sürücüsü …’nun kavşağa yaklaştığında hızını azaltmadan kavşağa kontrolsüz giriş yaptığı, kavşak içerisindeki araçların öncelikli güvenli bir şekilde geçişlerini tamamladıktan sonra kavşak boş ise girmesi gerekir iken kontorlsüz giriş yaptığı, trafik işaretleri ve kurallarına uymadan kazaya sebebiyet verdiği, 2918 sayılı KTK’nun 57/a maddesi uyarınca kavşağa yaklaşan sürücülerin kavşaktaki şartlara uyacak şekilde yavaşlamak, dikkatli olmak, geçiş hakkı olan araçların öne geçmesine imkan vermek zorunda oldukları, dönel kavşağa gelen sürücülerin dönel kavşak içerisindeki araçlara ilk geçiş hakkını vermemek kurallarını ihlal ettiğinden %75 oranında kusurlu olduğu; 34 MIM 55 plakalı araç sürücüsü …’ın ise kavşak içerisinde yolu kontrol etmeden, aracı kullandığı ve aracının hızını, yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun getirdiği şartlara uydurmadığından 2918 sayılı KTK 52.maddesinin a bendi yarınca sürücülerin kavşaklara yaklaşırken aracın hızların azaltmak zorunda oldukları kuralını ihlal ettiğinden %25 oranında kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Yine dosyada alınan ATK’nun 30/10/2019 tarihli bilirkişi raporunda kişinin engellilik oranının %0 olduğu, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 45 güne kadar uzayabileceği belirlenmiştir.
27/05/2021 tarihli aktüer ek raporunda; davacının tüm vücut engellilik oranının %0 olduğu, iyileşme(işgöremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 45 güne kadar uzayabileceğinin belirtilmesi nedeniyle, 45 günlük iyileşme süresi içinde %100 çalışamaz kabul edilmiş, SGK tarafından yapılan geçici iş göremezlik ödemelerinin düşülmesi halinde maluliyeti nedeni ile oluşan zararının 1.005,74 TL olacağı hesaplanmıştır.
Davacı vekili rapor doğrultusunda davasını ıslah etmiştir.
Davalı … yürürlükteki ZMMS genel şartlarına göre geçici iş görememezlik zararında sorumluluklarının bulunmadığını savunmuştur. Bu durum da açıklığa kavuşturulmalıdır.
2918 sayılı Kanun’un 98.maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı Kanun’un 59. maddesinde, “Trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı”, kanunun geçici 1.maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanunun 59’uncu maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülüklerinin sona ereceği” öngörülmüştür.
Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün kanundan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Kanun ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. 2918 sayılı Kanun’un 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumu’na geçtiğinin kabulü gerekir. Buna karşın belgesiz tedavi giderlerinden sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün sorumlulukları devam etmektedir.
Genel olarak sağlık hizmeti giderleri, fatura ile ispat edilmelidir. Ancak bazı giderlerin belge ile ispatlanması zordur. Biz bunlara faturalandırılmayan giderler olarak adlandırıyoruz. Örneğin yol giderleri gibi. Bu gibi giderler için hakimin belgelendirilmediği gerekçesi ile reddedilmesi doğru değildir. Çünkü TBK 50/2 maddesi gereği uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirleyecektir. Bu nedenle kişinin haksız eylemden zarar gördüğünün ve bedensel zarara uğradığının ispatlaması yeterli olup, ayrıca iyileşme harcamaları için fatura ve makbuz gibi belgeler bulup getirmesi şart değildir. Hiçbir belge sunulmasa bile, hakim, görevlendireceği uzman bilirkişilere tedavi ve tüm iyileşme giderlerini hesaplatmakla ve hüküm altına almakla yükümlüdür. (HGK.26.04.1995, E. 1995/11-122 K.1995/430)
01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Sigorta Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.5 maddesinin “Sağlık Giderleri teminatı” başlıklı (b) maddesinde ” Kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamındadır. Sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve Güvence Hesabının sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98.maddesi hükmü gereğince sona ermiştir.” ifadesi ile mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkanı bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamında saymıştır. Bir başka ifade ile mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar; Tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, Tedaviyle ilgili diğer giderler, Çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler, sağlık giderleri kapsamında sayılarak Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olduğu düzenlenmiştir.
Oysa 6111 sayılı kanunun 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanununun 98.maddesinde Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumluluğu üniversite hastaneleri ile resmi ve özel sağlık kurumları tarafından trafik kazası sonucu yaralanan kişilerin tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmeti giderleri ile sınırlandırılmıştır.
Bu düzenleme gereği ZMSS Genel Şartlar A.5 (b) maddesi ile yaralının tedavisine başlanmasından maluliyet raporu alınıncaya kadarki süre içindeki;
Bakıcı giderleri
Çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler (geçici iş göremezlik kayıpları)
Sağlık hizmeti giderleri kapsamında sayılarak 6111 sayılı torba Kanunun 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanunu’nun 98.maddesi ile sınırları belirlenen sağlık giderleri teminatı kapsamını genişletmiştir. Bu nedenle bir kanun maddesinin kapsamı idare düzenleme niteliğindeki genel şartlar ile genişletilmesi ve daraltılması düşünülemez. Böyle bir durum varsa kanuna aykırı genel şart maddesi, tebliğ vs uygulanması kanunun ilgili maddesine aykırılık teşkil eder. Böyle bir durumda idari düzenleme hükümleri değil kanun hükümleri uygulanmalıdır.
Diğer yönüyle genel şartların, hazırlanma ve bağıtlanmada taraf olmayan Sosyal Güvenlik Kurumu’na İdari bir düzenleme ile kanuni düzenlemesinin aksine bir sorumluluk yüklenmesi de düşünülemez. Buna göre davalı vekilinin geçici iş görmezlik, kaçınılmaz tedavi gideri ve bakıcı giderlerinin sigorta teminatı kapsamı dışında olduğuna ilişkin savunmaları kabul edilmemiştir.
Hasar dosyasına baktığımızda; davalı … 14/04/2018 tarihinde herhangi bir sakatlık tazminatı ödemeyeceğini bildirdiğinden bu tarih davalı … yönünden temerrüde düştüğü tarih olarak kabul edilmiştir. Ve sigorta şirketinin sorumluluğu sigorta poliçesi teminat limitiyle sınırlıdır.
Davacının yaralanma sebebiyle manevi zarara uğradığı, bedensel ve ruhsal acılar çektiği olağan hayat tecrübesi ile sabittir. Bunun ayrıca ispatı gerekmez. Davacının manevi tazminat isteği haklı ve yerindedir. Kazadaki kusur durumu, yaralanmasının mahiyeti dikkate alınarak talep edilen manevi tazminat talebi kısmi olarak kabul edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1- Davacının maddi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile; 1.005,74 TL geçici iş göremezlik tazminatının davalılardan müteselsilen tahsiline, bu tazminat tutarının davalı … yönünden 14/04/2018 temerrüt tarihinden , Davalılar … ile …. Yemek Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. yönünden kaza tarihi olan 14/04/2016 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
2-Davacının manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile; 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ile … Yemek Sanayi ve Ticaret LTd. Şti’den kaza tarihi olan 14/04/2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3) Alınması gereken‬ 410,25‬-TL harçtan başlangıçta alınan 171,46-TL peşin harç ve 23,28-TL ıslah harcının mahsubu ile eksik kalan 215,51‬-TL harcın davalılardan alınarak Hazineye Gelir Kaydına,
4) Davacı tarafından yapılan 263,44‬-TL harç ve 2.912,63-TL yargılama gideri toplamı 3.176,07-TL’nin davanın kabul ret oranına göre 370,02-TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5)Maddi tazminat davası açısından;
A)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmekle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 1005,74-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
B) Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirmekle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 457,86-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6)Manevi tazminat davası açısından;
A)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmekle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10/4 maddesi uyarınca 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
B) Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirmekle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10/2 ve 10/4 maddeleri uyarınca 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Taraflar tarafından kullanılmayan artan gider avanslarının hükmün kesinleşmesine müteakip taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin, davalı … Yemek Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. Vekilinin ve İhbar olunan SGK vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/05/2021

Katip …
✍ e-imzalıdır.

Hakim …
✍ e-imzalıdır.