Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/90 E. 2019/762 K. 24.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/90 Esas – 2019/762
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2018/90 Esas
KARAR NO : 2019/762

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : ………….. GENEL MÜDÜRLÜĞÜ -Sırameşeler Mh. Avrupa Konseyi Bulvarı No:6/3 Osmangazi/BURSA
VEKİLİ : Av. ………… – Buski Genel Müdürlüğü Acemler 16190 Osmangazi/BURSA

DAVALI : 1- … İNŞAAT TEMİZLİK TURİZM VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ – İstoç Toptancılar Çarşısı C Blok K:6 N:49 Bağcılar/İSTANBUL
VEKİLİ : Av. ………..- Atatürk Bulvarı Caddesi Deposito İş Merkezi A-1 Blok 2. Kat No:319 İkitelli -Osb Başakşehir/İSTANBUL
DAVALILAR : 2- … – Çarşı Mah. Köy Hizmetleri Arkası Küme Evleri N:12/2 Bozüyük/BİLECİK
3- … ÇEVRE TASARIM TEMİZLİK SOSYAL HİZMETLER İNŞAAT TAAHHÜT GIDA SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ – Alaaddin Mh. 627. Sk. N:2 Nilüfer/ BURSA

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/01/2018
KARAR TARİHİ : 24/06/2019
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
DAVACININ TALEBİ : Davacı vekili dava dilekçesinde dava dışı işçi olan …’a hizmet sözleşmesi çerçevesinde bir takım ödemeler yaptıklarını bununla ilgili olarak Bursa 4. İş Mahkemesinin 2013/152 esas sayılı dosyasında işçinin davacı olduğu davada bir takım alacaklar lehine işçi lehine karar verildiğini ve bu kararın Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiğini, ilamın Bursa 17. İcra Müdürlüğünün 2017/… sayılı dosyasında takibe konu edildiğini, davacı tarafından takip dosyasına ödeme yapıldığını, söz konusu işçinin ihale ile davalı alt iş verenler aracılığı ile çalıştırıldığını, ihale sözleşmesinde sorumluluğun davalılarda olacağı şeklinde belirleme bulunduğunu, bu sebeple ödenen bedelin rücuen tahsilini talep ettiklerini beyan etmişlerdir.
DAVALININ CEVABI : Davalı … İnşaat vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın reddi gerektiğini savunmuş, davacının davasını 2 yıllık zaman aşımına uğradığını, yine görevli mahkemelerin Asliye Hukuk Mahkemeleri olması gerektiğini, davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılamayacağını, davalının son alt işveren olması nedeniyle dava dışı personele ödenen tutarın tamamından sorumlu tutulmasının yerinde olmadığını, işçinin çalışma şartları ve diğer tüm hususlarda tasarruf yetkisinin davacı tarafta olduğunu, bu sebeple ödenen bedelden davalının herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, asıl iş veren olan davacının hiç değişmediğini ancak işçinin farklı alt işverenler bünyesinde çalıştırıldığını, bu şekilde işlerin muvazaalı olduğunu, muvazaaya yer açan davacıya karşı davalının herhangi bir borcunun doğmadığını ileri sürmüşlerdir.
DELİLLER ve GEREKÇE: Derdest dava sözleşme sebebiyle alacak davasıdır. İspat külfeti davacı taraf üzerindedir. Ancak taraflar arasında bir hizmet alım sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşmenin sona erdiği ve çalıştırılan işçilere davacı asıl işveren tarafından iş hukukundan kaynaklanan tazminatlar ödendiği ihtilafsızdır. Öyleyse davacı taraf sözleşmenin varlığını değil bu sözleşme sebebiyle talep ettiği alacağın sözleşmeye uygun olduğunu ve talep edebileceği miktarı ispat edecektir.
Öncelikle belirtelim ki bu alacak davası zamanaşımı yönünden genel hükümlere tabidir. On yıllık zamanaşımı süresi içinde sözleşmeden kaynaklanan hakların talep edilebilmesi mümkündür. Bu itibarla davalılardan … İnşaat A. Ş. tarafından ileri sürülen zamanaşımı def’i kabul edilmemiştir.
Keza davanın tarafları tacir olduklarından davaya ticaret mahkemesince bakılması da yerindedir.
Davalı tarafın savunmasında ileri sürdüğü muvazaa iddiasının davada uygulama yeri olmadığı takdir edilmiştir. Ortada herkesin bildiği ve ona göre ihaleye katıldığı bir durum söz konusudur. Davacı dahi asıl işveren olduğunu inkar etmemiş, hatta bu sıfatla işçiye ödeme de yapmıştır.
Davanın hukuki çerçevesi, hizmet alım sözleşmesi sebebiyle çalıştırılan işçilerin kıdem tazminatı ve işçilik alacaklarından kimin hangi oranda sorumlu olacağının belirlenmesidir. Tazminat ödenen işçilerin davalıların işyerinde sigortalı oldukları ve fiilen davacıya ait işyerinde çalıştıkları tartışmasızdır. Davacı asıl işveren, davalılar da alt işverendir. Doğacak işçilik alacaklarından müteselsilen sorumlu oldukları tartışmasızdır. Ancak işverenler arasındaki iç ilişkide sözleşme hükümleri cari olur. Sözleşmede işçilik alacaklarından açıkça bahsedilmemiş olsa da, sözleşmenin 8. ve 36. maddelerinde atıf yapılan ve sözleşmenin eki sayılan şartnamenin 5. maddesinde tüm işçilik alacaklarından müteahhit tarafın sorumlu olacağı açıkça yazılıdır. Bu durumu bilerek ve sonuçlarını ön görerek sözleşme yapan, tacir sıfatıyla basiretli davranması gereken davalı taraf artık işçilik alacaklarından sorumlu olmadığını veya 1/2 oranında sorumlu olduğunu ileri süremez. Nitekim sözleşme birim fiyatları belirlenirken ve maliyet hesabı yapılırken bu durumların dikkate alınması da kaçınılmazdır. O halde her alt işveren kendi döneminden kaynaklanan işçilik alacağından sorumludur. Bu sorumluluk işçiye karşı müteselsil sorumluluk olmakla birlikte asıl işverene karşı tam sorumluluktur.
Davalılardan … İnşaat A. Ş.’nin durumu daha farklıdır. Zira bu şirket son alt işverendir. Aldığı ihale sonrasında bir işyerini devralmıştır. İşyeri devri hükümlerine göre devralan işveren işçilerin önceki haklarından da sorumlu olur. Elbette bu sorumluluk iş hukuku ilkeleri çerçevesinde ve daha çok işçiye karşı bir sorumluluktur. Ancak temadi eden sözleşmeler sebebiyle bu tür hakların biriktiği/birikeceği son işveren tarafından öngörülmelidir. Son işveren birikmiş tüm işçilik alacaklarından asıl işverene karşı da tam sorumlu olmalıdır. Elbette son işverenin önceki işverenlere rücu hakkı davamızın konusu dışındadır.
Tüm bu izahat çerçevesinde her bir davalının işçiye ödenen tazminatın ne kadarından sorumlu olacağı, işçilik alacaklarının hangi tarih ve dönemlerden doğduğu konusunda bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Bilirkişi 13.08.2018 tarihli raporunda davalı …’ın 335 gün karşılığı 1.828.TL’den … A. Ş.’nin 365 gün karşılığı 1.992.TL’den ve … İnşaat A. Ş.’nin 1078 gün karşılığı 5.885.TL’den sorumlu olacağını hesaplamıştır. Rapora göre dosya kapsamında olmayan üç ayrı işverenin sorumluluğu toplam 17.143.TL’ye ulaşmaktadır.
Bu rapora karşı hem davacı hem davalı taraf itiraz etmiştir. Özellikle davacı tarafın itirazı ciddi ve yerindedir. Her şeyden önce davacının ödediği tazminat miktarı ile davalıların sorumluluğu ayrıştırılmadan, sadece işçi çalıştırılan gün üzerinden hesap yapılmıştır. Bu sebeple bilirkişiden ek rapor alınmış olsa da, aşağıda tekrar değinileceği üzere uyuşmazlığı çözmeye yeterli görülmeyen 20.11.2018 tarihli bu rapor hükme esas alınmamış, yeni bir bilirkişiden hesap raporu alınması uygun görülmüştür.
İkinci olarak atanan bilirkişi 27.03.2019 tarihli raporunda her alt işverenin kendi dönemini esas alarak inceleme yapmış ve davalı … A. Ş.’nin toplam 658.TL’den, davalı …’ın toplam 859,70.TL’den davalı … İnşaat A. Ş.’nin ise toplam 5.164,39.TL’den sorumlu olacağı konusunda görüş bildirmiştir.
Görüldüğü gibi her iki rapor da açık ve denetlenebilir bir hesap içermemektedir. Bu sebeple 20.11.2018 tarihli rapordan yararlanılarak re’sen hesap ve değerlendirme yapılması uygun olacaktır. Öncelikle belirtelim ki iş mahkemesince hükmedilen tazminatın içinde yıllık izin ücreti de vardır. Son işveren, işçinin kendisinden yıllık izin ücreti alacağı olmadığını ileri sürmüşse de son işveren ve işyerini devralan sıfatıyla sorumluluğu vardır. Önceki alt işverenlerin sorumluluğu ise sabittir. Dava dışı işçiye ödenen 29.937,94.TL tazminatın çalışılan gün sayısına oranı dikkate alınarak ve dava dışı işverenlerin de olduğu gözetilerek …’ın 335 gün süren işverenlik dönemi için 2.039,29.TL … A. Ş.’nin 365 gün süren işverenlik dönemi için 2.221,91.TL sorumluluğu söz konusudur. Ödenen toplam 38.714,40.TL paranın 8.776,46.TL’lik kısmı vekalet ücretine ilişkindir. İş davası davalılardan … İnşaat A. Ş.’ye ihbar edilmiştir. Bu sebeple adı geçen davalı masraf ve vekalet ücretlerinin tamamından sorumlu olmalıdır. Buna karşılık … ve … A. Ş. de sorumlu oldukları miktara isabet eden vekalet ücretini ödemelidir. Zira tazminat bir anlamda kendi kusurlarından kaynaklanmaktadır. …’ın payına 597,83.TL … A. Ş.’nin payına 651,36.TL düşer. Tazminattan sorumlulukları da dikkate alınırsa …’ın mükellefiyeti 2.637,22.TL, … A. Ş.’nin mükellefiyeti 2.873,27.TL olacaktır. Buna karşılık … İnşaat A. Ş. hem alt işveren olması, hem işyerini devralması hem de davanın kendisine ihbar edilmesi sebebiyle davacının ödediği tazminatın tamamından sorumlu olmalıdır.
Dava tamamen kabul edilmiş olmasına rağmen bir yanlışlık eseri veya toplama hatası yapılarak … İnşaat A. Ş.’nin sorumluluğu 37.456,21.TL ile sınırlı tutulmuştur. Kısa kararın okunmasının ardından gerekçenin yazımı aşamasında fark edilen bu hata düzeltilememiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
Davanın kabulü ile davalı … yönünden 2.637,12-TL , davalı … Çevre Tasarım Temizlik Sosyal Hizmetler İnşaat Taahhüt Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş. yönünden 2.873,27-TL ve davalı … İnşaat A.Ş yönünden 37.465,21 TL alacağın adı geçen davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davalılardan … ve … Tasarım Ticaret A.Ş yönünden davalıların yukarıda yazılı miktarlarla sınırlı sorumlu tutulmasına, buna karşılık davalı … İnşaat A.Ş.’nin 37.465,21-TL ile sınırlı olmak kaydıyla alacağın tamamından müteselsilen sorumlu tutulmasına,
Yukarıda belirtilen alacaklara ödeme tarihi olan 05/08/2014 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
Alınması gereken 2.644,58-TL harçtan peşin yatırılan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.608,68-TL harcın davalılardan yukarıda belirtilen kabul oranlarıyla sınırlı olmak kaydıyla müteselsilen tahsiline,
Davacı tarafça yapılan 41,10-TL başvurma ve vekalet harcı + 175,50-TL yargılama giderinden oluşan toplam 216,70-TL ile peşin alınan 35,90-TL harcın yukarıda belirtilen kabul oranlarıyla sınırlı olmak kaydıyla davalılardan müteselsilen tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
Davacı vekili lehine kabul edilen miktar üzerinden takdir olunan 4.471,17-TL ücret-i vekaletin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okundu, anlatıldı. 24/06/2019

İş bu kararın gerekçesi 24/06/2019 tarihinde yazılmıştır.

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır