Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/819 E. 2019/969 K. 27.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/819 Esas
KARAR NO : 2019/969

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – Osmaniye Mah.Kireçoçağı Sokak No:12/3 … Bakırköy/ İSTANBUL
Av. … – Fevzi Çakmak Cd. Lefke Sokak No: 16/15 Kat:8 No: 15 Gülsuyu-Maltepe/İst.
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – Uluyol Kıbrıs Şehitleri Cad. No:20 Orhan Plaza K:2-3-4-5 16220 Osmangazi/ BURSA
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/06/2018
KARAR TARİHİ : 27/09/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; müvekkilinin Mia Casa Corp isimli şahıs firmasıyla özellikle gayrimenkul alanında danışmanlık hizmeti verdiğini, müvekkilinin bu ticari faaliyet kapsamında davalı şirkete de gayrimenkul danışmanlık hizmeti verdiğini ancak bu güne dek vermiş olduğu hizmetin bedelinin kendisine ödenmediğini, davalı şirkete vermiş olduğu danışmanlık hizmeti , davalı şirkete ait Bursa ili Nilüfer İlçesi Ahmet Yesevi Mahallesinde bulunan ve tapunun 4122 ada 1 ve 2 parsel numaralarına kayıtlı taşınmazların ticari olarak değerlendirilmesi, bu taşınmazlara davacı koordinatörlüğünde otel inşaatı yapıldığı, taşınmazların otel projesine uygun hale getirilmesi maksadıyla tevhit görmesi, tevhit işlemiyle birlikte taşınmazın uluslararası itibar sahibi bir otel zincirlerine sunumu ve bu otel zincirleriyle marka kullanımı hususunda hizmet sunumu kapsadığını, Morriott Hotel markası kullanılarak otel inşa edilebilmesi için bahsedilen firma ile görüşmelere başlanıldığını, davacı dava konusu tüm bu işe başlamadan önce danışmanlık hizmetinin 200.000 Amerikan Doları olacağını beyan ettiği ve bu husus davalı şirket yetkililerince de kabul edildiğini, davacı şirketin bu kapsamda gerekli hizmeti davalı şirkete sunduğunu, hizmet bedelinin kendisine ödenmemesi üzerine davalı şirkete fatura tebliğ edildiğini ve davalı şirket fatura içeriğine itiraz etmemekle bu hizmet bedelini de kabul ettiğini, bu kapsamda müvekkili tarafından kesilen faturanın sözlü olarak kurulmuş olan sözleşmeye dayalı bir fatura olduğunu, ödenmeyen ticari alacağın şimdilik 10.000,00 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ;davacı dava konusu sözleşmedeki ücretin 200.000 USD olduğu açıkça iddia ve beyan ederken, davayı kısmi olarak 10.00,00 TL üzerinden açtığını, bu durumun kendi içinde çelişki oluşturduğu ve yasanın emredici hükmüne açıkça aykırı olduğu, işbu davanın kismi dava olarak açılması usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiği, kısmi dava açamayacağı açıkça hüküm altına alındığı, aynı alacak iddiasına istinaden Bursa 15.İcra Müdürlüğünün 2016/13604 esas sayılı dosyası ile davalı şirket alehine icra takibi yapmış olmasına rağmen aynı alacağa faturaya istinaden işbu davayı açması hukuka aykırı olduğunu bu nedenle derdestlik itirazının kabulü ve dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, öte yandan taraflar arasında yazılı ve/veya sözlü olarak yapılan herhangi bir danışmanlık hizmet sözleşmesinin mevcut olmadığını belirterek davanın reddini talep etmişlerdir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe: Derdest dava alacak davası olup, alacağın sebebi, “bir danışmanlık hizmetinden kaynaklanan para borcu” olarak gösterilmiştir. Davalı-borçlu alacağa dayanak teşkil eden sözleşmeyi inkar ettiğine göre kural olarak ispat külfeti davacı-alacaklı üzerindedir. Esasen ispat kuralları çerçevesinde davacı taraf danışmanlık hizmetini verdiğini ispatlamalıdır. Ne var ki davalı taraf bu hizmeti aldığını da inkar etmiştir. Taraflar arasında imzalanan yazılı bir danışmanlık hizmet sözleşmesi bulunmamaktadır. Davacı tarafça delil olarak dayanılan elektronik yazışmalar da hizmetin davacı tarafça verildiğine dair bir yazılı delil başlangıcı olarak değerlendirilebilecek nitelikte de değildir. Bu nedenle bir hizmetin fiilî olarak verildiği iddiasının yazılı belgeyle ya da kesin delillerle ispatı gerekir. Bu sebeple davacı tarafın tanık dinletme talepleri kabul edilmemiştir. Davacı tarafa verilen ihtara rağmen yazılı delil ibraz etmediği gibi, açıkça yemin deliline de dayanmamıştır. Bu nedenle ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 44,40 TL harcın başlangıçta alınan 170,78 TL peşin harçtan mahsubu ile artan 126,38 TL karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin (daha azına hükmedilemeyeceğinden) davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin ve davacı asilin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/09/2019

Katip …

Hakim …