Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/812 E. 2019/61 K. 22.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/812
KARAR NO : 2019/61

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … TC: …
VEKİLİ : Av. …
Turkuaz Mah. 4318 Cad. Ak 17/15 Etimesgut/Ankara
DAVALI : TET … ASANSÖR SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
(Nilüfer V.D : …)
Balat OSB Mah. Ali Osman Sönmez Bulvarı No:19 Nilüfer/Bursa
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/06/2018
KARAR TARİHİ : 22/01/2019

MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞEN BURSA 2.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
2018/959 ESAS 2018/1108 KARAR SAYILI DOSYASI

DAVACI : … TC: …
VEKİLİ : Av. …
Turkuaz Mah. 4318 Cad. Ak 17/15 Etimesgut/Ankara
DAVALI : … OTO KUYUM. İNŞ. VE ASAN. SAN TİC LTD ŞTİ
Samanlı Mah. Serin Sokak No:138 Yıldırım/Bursa
VEKİLİ : Av. …
Sakarya Mah. Kıbrıs Şehitleri Cad. Aydemir İş Hanı No:30/2 16245
Osmangazi/Bursa
DAVA TARİHİ : 19/07/2018
KARAR TARİHİ : 22/01/2019

GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkememizin 2018/812 esas sayılı dava dosyasında;
Davacı taraf dava dilekçesinde özetle ; davalı TET … Asansör … Ltd Şti ile aralarında davacının üstlendiği inşaatta asansör imalatı ve ve montajı konusunda eser sözleşlmesi bulunduğunu, bu eser sözleşmesi kapsamında davalıya dava konusu çekin avans ödemesi olarak verildiğihi ancak davalının çeki almasına rağmen işe başlamadığı gibi edimini de yerine getirmediğini, bu sebeple anılan çek dolayısıyla davacının davalıya borçlu bulunmadığını, yargılama aşamasında çek tahsil edildiğinden davanın istirdat davasına dönüştüğünü, ödemiş oldukları 25.000,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren 19/12/2018 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsilini talep ettiklerini belirtmişlerdir.

Davalı TET … Asansör … Ltd Şti’nin usulüne uygun tebliğe rağmen cevap vermediği gibi delil de bildirmediği görülmüştür.
Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/959 esas sayılı dosyasında ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/882 esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açtıklarını bu davaya konu çekin davalı … Oto … Ltd. Şti’ne devredildiğini, bu davalı ile aralarında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, çek verilen TET … Ansansör … Ltd Şti’nin kötü niyetli olarak çeki piyasaya sürdüğünü bu sebeple davalının da kötü niyetli olduğunu, çekin yargılama aşamasında 19/12/2018 tarihinde davalıya ödenmiş olması dolayısıyla davanın istirdat davasına dönüştüğünü ödemiş oldukları 25.000,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren 19/12/2018 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsilini talep ettiklerini belirtmişlerdir, dava dilekçesinde … adına dava açılmış ise de çeki keşide edip veren … olduğu için ve çek hesabının sahibi olan şirketin sahibi de … olup bu sebeple maddi hata sonucu şirket adına dava açılmamıştır. Bu maddi hayatı da düzeltiyoruz dedi.
Davalı … Makine … Ltd Şti vekili cevap dilekçesinde özetle ; davacının taraf sıfatının bulunmadığını, husumet yokluğu sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, çekin dava dışı şirket olan BL Kaya İnşaat Malzemeleri … Ltd Şti’ye ait bir çek olduğunu, davacı …’nın aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, yine davacının davada hukuki yararının bulunmadığını, davalı müvekkilinin iyi niyetli hamil konumunda olduğunu belirterek davanın reddini talep etmişlerdir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava asıl dava ve birleşen Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/959 Esas sayılı dava dosyası yönünden 25/06/2018 tarihli 25.000,00 TL bedelli çek nedeniyle davacının davalılara borçlu olmadığının tespiti davasıdır.
Davacı davaya konu çekin davalı TET … Asansör Ltd. Şti ile aralarındaki 14/12/2017 tarihli eser sözleşmesi kapsamında verildiğini ancak davalının bugüne kadar eser sözleşmesi için herhangi bir imalata başlamadığını, aldığı çeki de geri vermediğini öne sürmüştür. Birleşen davada da davalı … … Ltd. Şti’nin kötü niyetli hamil olduğunu, çekin davalı TET … Ltd. Şti. Tarafından kötü niyetli olarak piyasaya sürüldüğünü ileri sürmüştür.
Taraflar arasında çözümlenmesi gereken uyuşmazlık davacı ile davalı TET … Asansör arasındaki eser sözleşmesi kapsamında davaya konu çekin verilip verilmediği, yine diğer davalı … … Ltd. Şti’nin kötü niyetli hamil olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Eldeki davaya konu çek bir kambiyo senedi olduğuna göre; kambiyo senedi borçluları tarafından açılan menfi tespit davaları, yargılama hukuku bakımından zorunlu olarak İİK 72. maddeye tâbidirler.
Kambiyo borcu altına giren kişilerden her biri, kendisine karşı başvuru hakkı bulunan diğerlerine (ciro zincirinde kendisinden sonra gelenlere) karşı kural olarak menfi tespit davası açma hakkına sahiptirler.
Bu bakımdan bir kambiyo senedinin borçlusu, kendilerinden alacak iddiasında bulunan yahut bulunma hakkı olan kişilere (lehtar, cirantalar ve hamil gibi) karşı menfi tespit davası açabilirler.
Uyuşmazlık kambiyo hukuku yönünden değerlendirildiğinde; bilindiği üzere kambiyo senetleri (ticari senetler) ihdasi (kurucu) nitelikteki senetlerdendir. Gerçekten, bir borç için kambiyo yükleniminde bulunulması borcun yenilenmesi (tecdidi) sonucunu doğurmaz (BK., m. 133). Bu durumdaki bir borç hakkında kambiyo senedi düzenlendiği takdirde, taraflar arasında biri asıl borç ilişkisi, diğeri kambiyo ilişkisi olmak üzere iki çeşit ilişki bulunur. Aynı durum, kambiyo senedinin tedavülü halinde de karşımıza çıkar. Bir kambiyo senedi ciro edildiği zaman ciranta ile ciro edilen kişi arasında kural olarak bir temel ilişki (asıl borç ilişkisi) bulunmaktadır. Ayrıca, bu iki kişi arasında kambiyo hukukundan doğan bir kambiyo ilişkisi de mevcuttur.
Davacı burada temel borç ilişkisinden dolayı herhangi bir nedenle sorumlu tutulamayacağı için kambiyo yükleniminden kaynaklanan borcunu ödemekten kaçınma hakkı olduğunu (bedelsizliğe dayalı menfi tespit davası) ileri sürmüştür. Bedelsizlik iddiası, Türk Ticaret Kanunu’nun 687. maddesi anlamında bir “doğrudan doğruya defi”, yani kişisel defidir.
Kambiyo taahhüdünde bulunulmasına neden olan ve temel ilişkideki asli para edimini teşkil eden “temel alacak”, o kambiyo taahhüdünün hukuki sebebini oluşturur. Ancak, kambiyo taahhüdünün geçerliliği sebebe bağlı olmayıp, bu senetler maddi anlamda soyut (mücerret) senetlerdir. Kambiyo senetlerinin maddi anlamda soyutluğu ilkesi gereğince temel alacağın mevcut olmaması, geçersiz olması kambiyo senedinin hükümsüzlüğü sonucunu doğurmamakta, fakat sebepteki (temel ilişkideki) sakatlık kambiyo borçlusuna“nedensiz zenginlesme defi” öne sürme hakkını vermektedir. Bu davayı açan davacı, kambiyo senedinin hükümsüzlüğünü öne sürmemekte, tersine kambiyo taahhüdünün varlığını kabul etmektedir. Ancak, borçlu, temel ilişkiden bir alacak hakkı doğmadığı halde, kambiyo senedi alacağının istenmesi nedensiz zenginlesme oluşturduğundan kambiyo taahhüdünü yerine getirmek zorunda olmadığını öne sürmektedir. Bu noktada menfi tespit isteminde bulunan; temel ilişkinin varlığını, temel ilişkide ki sözleşmenin türünü, kambiyo senedinin hangi nedenle ve sözleşmesel ilişki nedeniyle verildiğini ispatladıktan sonra bu temel ilişkideki hangi nedenlerden dolayı kambiyo taahhüdünü yerine getirmek zorunda olmadığını ispatlamakla yükümlüdür. Burada iki aşamalı bir ispat yükü söz konusudur ve ispat yükü de menfi tespit isteminde bulunan kişi üzerindedir. Buna ilişkin ispat yükümlülüğü yerine getirilmediği takdirde kambiyo senetlerinin maddi anlamda soyutluğu ilkesi ve mücerretlik ilkesi gereğince temel ilişkiden bağımsız borç ilişkisi yaratacağından kambiyo senetleri/çekler nedeniyle sorumlu olunacaktır.
Bilindiği üzere HMK Madde 201’e göre; senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler ikibinbeşyüz Türk Lirasından az bir miktara ait olsa bile tanıkla ispat olunamaz. Yazılı delille ispatı gerekir. Buna ilişkin olarakta davacı tarafça yazılı bir sözleşme yada delil sunulmamıştır. Davacı tarafça yalnızca asıl dosya davalısı ile aralarındaki eser sözleşmesini sunmuş ancak eser sözleşmesinde dava konusu çekin verildiğine ilişkin herhangi bir kayıt bulunmadığı gibi bunun dışında çekin sözleşmedeki edimi yerine getirilmek amacıyla verildiğine dair başkaca yazılı delil de sunulmamıştır. Yani kambiyo taahhüdünün/kambiyo senedinin temel ilişkisinin 14/12/2017 tarihli eser sözleşmesi olduğu ispatlanabilmiş değildir.
Burada tarafların ticari defter ve belgeleri incelenmesi hususu düşünülse de bilindiği üzere uygulamada pek çok tacir ticari defterlerini gerçeğe uygun tutmayabilmektedir. Defterlerde kayıt altına almadan pek çok tacir kambiyo senetlerini tedavül ettirebilmektedirler. Burada salt defterlerde temel ilişkiye ilişkin yahut kambiyo senedine ilişkin kayıtların bulunmaması kambiyo ilişkisinin geçersizliği sonucunu doğurmayacaktır. Esasında yapılması gereken temel ilişkinin yazılı sözleşme ile bağıt altına alınması davacının 14/12/2017 tarihli eser sözleşmesi kapsamında dava konusu çeki davalıya verdiğini sözleşme ile kayıt altına alınması iken, böyle bir yazılı sözleşmenin yapılmadığı ve dolayısıyla dosyaya sunulamadığı anlaşılmaktadır. Oysa ki taraflar tacirdir. Fakat bu konuda gereken basiret ve özen gösterilmemiştir.
Hukuk Genel Kurulu’nun 17.12.2003 gün ve E:2003/19-781, K:2003/768; 12.10.2011 gün ve E:2011/19-473, K:2011/607; 04.12.2013 gün ve E:2013/19-89, K:2013/1645; 14.05.2014 gün ve E:2013/19-1155, K:2014/660 sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere; bütün mücerret alacaklarda olduğu gibi kambiyo senedi alacağı da kural olarak, uygun bir asıl borç ilişkisine, bir illi ilişkiye dayanır. Bir kambiyo senedi düzenleyip veren ve bu senedi alan herkes, bütün hukuki işlemlerin yapılmasına temel teşkil eden bir gayeye ulaşmak istemektedir. Kambiyo senedinden kaynaklanan talebin geçerliliği, temel ilişkiden kaynaklanan temel talebin ve bununla ilgili olarak taraflar arasında varılmış amaca ilişkin mutabakatın geçerliliğinden tamamen bağımsızdır. Kambiyo senedinden doğan talep hakkına kambiyo hukuku, temel talebe ise, bu talebin ait olduğu hukuk kuralları uygulanır.
Birleşen dosyada ise davalı … … Ltd. Şti’nin hangi gerekçelerle kötü niyetli hamil olduğu ortaya konulmadığı gibi bunun ispatına yarayacak deliller de bildirilmemiş ve dosyaya sunulmamıştır. Bu sebeple dosya kapsamı ile davalı … … Ltd. Şti’nin kötü niyetli hamil olduğu da saptanmamıştır. Kaldı ki davacı taraf asıl dosyada davalı TET … … Ltd Şti yönünden iddialarını ispatlayamadan davalı … … Ltd. Şti’nin kötü niyetli hamil olduğu savunmasına da dayanamayacaktır. Öncelikle asıl dosyada davacının iddiaları yerinde görülmelidir ki bundan sonra birleşen dava dosyası yönünden çek hamili olan davalı … … Ltd. Şti’nin çekteki durumu tartışılabilir hale gelebilir.
Açıklanan gerekçelerle ispatlanamayan davaların ayrı ayrı reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 44,40 TL harç başlangıçta alınan 426,94 TL peşin harçtan mahsubu ile artan 382,54 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Birleşen Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/959 esas sayılı dava dosyası yönünden,
1-Davanın reddine,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 44,40 TL harç başlangıçta alınan 426,94 TL peşin harçtan mahsubu ile artan 382,54 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı … Oto Kuyum. İnş. ve Asan. San. Tic. Ltd. Şti. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 3.000,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ile birleşen dosya davalı vekilinün yüzüne karşı davalı Davalı TET
… Asansör … Ltd Şti’nin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal sürede Bursa Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/01/2019

Katip …

Hakim …