Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/672 E. 2018/713 K. 17.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/672
KARAR NO : 2018/713

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … TC : …
VEKİLİ : Av. …
Kıbrıs Şehitleri Cad. No:2 Arkur Plaza Doğu Han Kat:6 D:605 Bursa
DAVALI : … TC : …
Çamlıca Mah. Zafer (190) Cad. No:81A/6 Nilüfer/Bursa
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/05/2018
KARAR TARİHİ : 17/05/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; müvekkilinin Bursa Cad. No.43 Yenişehir/Bursa adresinde ikamet ettiğini, kendisinin 21/08/2017 tarihinde Çırpan Mah. Uysal Sk. No:5/B Osmangazi Bursa adresinde faaliyet gösteren … Oto Kiralama-…’dan … plakalı aracı günlüğü 125,00 TL den 2 gün için kiraladığını, bunun üzerine şirket yetkilisi …’ın kendisinin doldurmuş olduğu oto kiralama sözleşmesinin altında sözleşmeye bağlı ve boş olarak bulunan senedi tıpkı kira sözleşmesi imzalatır gibi müvekkiline imzalattığını, sözleşme aslının fotokopisini çekerek kopyasını müvekkiline verdiğini, kiralama bedeli olan 250,00 TL nin müvekkili tarafından peşin olarak ödendiğini, müvekkilinin kiralamış olduğu araçla 22/08/2017 tarihinde öğle saalertinde bir akaryakıt istasyonu önünde istasyondan akan yağ ve suyun yola sızması sonucu kendi hatası olmaksızın trafik kazası geçirdiğini ve bu kaza sonucu aracın pert olduğunu, aracın sigorta ile teminat altına alınmış olması sebebiyle ilgili sigorta şirketnin kazaya konu aracın pert bedelini araç sahibi …’e ödediğini, kazadan birkaç gün sonra araç sahibi …’in müvekkilini arayıp aracın kendisine ait olduğunu, bu sebeple zarar ettiğini söyleyip müvekkilinden kendisine yüksek meblağlar ödemesini istediğini, müvekkilinin 25/09/2017 tarihinde kendisine tebliğ edilen ödeme emri ile Bursa 11.İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı dosyasıyla aleyhine takip başlatıldığını öğrendiğini, takibe konu bonunun incelendiğinde alacaklı taraf olarak … adının yazılı olduğunun görüldüğünü, söz konusu kira sözleşmesinin taraflarının müvekkili … ile şirket yetkilisi … olduğunu, müvekkilinin … adındaki şahsı tanımamakta olduğunu, ismini dahi ilk kez bu olay ile birlikte duyduğunu, 21/07/2017’de … tarafından doldurulan sözleşmenin alt kısmının müvekkilinin sözleşmesiimzalıyormuş izlenimi uyandırılarak imzalattırıldığını, imza sırasında sözleşmenin altında boş olarak bulunan bonunun müvekkili tarafından hiçbir surette doldurulmadığını, kira sözleşmesinin 21/08/2017 tarihinde düzenlendiğini takibe konu bonunun 24/08/2017 tanzim tarihini taşıdığını, bu hususun senedin kira sözleşmesinden sonra düzenlendiğini kanıtlar nitelikte olduğunu, takip itiraz süresinin dolması ile kesineştiğinden taraflarınca itiraz müessesine başvuru imkanının kalmadığını, bu nedenlerle öncelikle tenimatsız olarak, mahkeme aksi kanaatte olduğu taktirde makil bur teminat karşılığında Bursa 11.İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesini, devamla müvekkili tarafın borçlu olmadığının tespitine ve bu sebeple Bursa 11.İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibin iptaline, kötüniyetle takibi girişen davalı aleyhinde dava konusunun %20 sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmişlerdir.
Davalıya dava dilekçesi, tensip zaptı ve duruşma gününün tebliğ edildiği, davalının duruşmaya katılmadığı, cevap ve delil ibraz etmediği anlaşıldı.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava oto kiralama sözleşmesine istinaden verilen bono nedeniyle menfi tespit davasıdır.
Bursa 1. Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kira sözleşmesine dayanmayıp teminat senedi niteliği taşıyıp taşımadığı belli olmayan kambiyo senedine dayalı menfi tespit davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Davacının iddiası bononun oto kiralama sözleşmesine istinaden verildiği olduğuna ve dosyaya buna ilişkin kira sözleşmesi sunulduğuna göre görev hususunu buna göre belirlemek gerekmektedir. Davacı senedin kira sözleşmesinin bir bütün halinde parçası olduğunu ve bu şekilde davacıya imzalatıldığını ileri sürmektedir. Senet lehtarı ve takip alacaklısı …’dir. Oto kiralama sözleşmesine konu aracın sigorta poliçe bilgilerine göre malik de …’dir. Buna göre kambiyo senedinin temel ilişkisinin Oto kiralama sözleşmesi olduğu iddia edildiğine ve sunulan delillere göre görev hususunu buna göre belirlemek gerekmektedir.
6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir.
Dava konusu uyuşmazlığa emsal Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 16.02.2017 tarih Esas No : 2017/2425 Karar No : 2017/1505 sayılı kararı şu şekildedir : “Davacı vekili, müvekkilinin 01/05/2014 tarihinde, davalının sahibi olduğu araç kiralama firmasından, … plakalı bir adet araç kiraladığını, araç kiralamaya ilişkin sözleşmenin ekinde teminat olarak alacaklısı, vadesi ve alacak tutarı boş vaziyette bononun davacıya imzalatıldığını, davacı müvekkilinin arkadaşı tarafından müvekkilinin haberi olmadan meydana gelen kaza nedeni ile aracın ön kısmında hasar meydana gelmiş ise de, meydana gelen hasarın aracın hareket etmesini engelleyecek derecede büyük olmadığını, tamir masrafının 3.000 TL civarında olduğunun belirlendiğini ancak davalının, aracın kiralanması aşamasında sözleşmenin eki olarak ve boş bir şekilde imzalanan bononun bedel kısmına 35.000 TL yazarak kötü niyetle bonoyu doldurduğu ve Bursa 20.İcra Müdürlüğü’nün 2014/… Esas sayılı dosyası ile davacı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının teminat olarak aldığı boş senedi anlaşmaya aykırı biçimde ve uğradığı zararın çok üzerinde bir rakamla doldurmak suretiyle haksız kazanç elde ederek sebepsiz zenginleşme yoluna gittiğinden bahisle, konu edilen bono tutarı kadar borçlu olmadığının tespitine ve davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-) 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir.
Somut olayda, uyuşmazlık kira ilişkisinden kaynaklananmaktadır. Dava, 03/07/2014 tarihinde 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girmesinden sonra açıldığına göre görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
Hal böyle olunca, mahkemece; uyuşmazlığın çözümünde Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, görevsizlik nedeniyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, bu yön gözardı edilerek davanın esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
2-) Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”
Yine Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 26.04.2017 tarih Esas No : 2017/2058 Karar No : 2017/6010 sayılı kararı da şu şekildedir; “Somut olayda, davacı kiracı, taraflar arasında araç kiralama sözleşmesi bulunduğunu, aracı kiraladığı sırada davacıya araçta meydana gelebilecek zararlara karşı teminat senedi imzalattığını, sözleşme sonunda davalıya verdiği senedi geri aldığını ancak kira sözleşmesinin alt kısmına her hangi bir açıklama yapmaksızın ve fark ettirmeden hile ile imzalattırdıkları boş senedi sözleşmeden ayırarak ve üzerindeki boşlukları doldurarak bono haline getirdiklerini, ve icra takibine dayanak yaptıklarını belirterek takibin iptaline, borçlu olmadığının tespitine, karar verilmesini talep etmiştir. Dava 6100 sayılı HMK’nun yürürlüğe girmesinden sonra 20/03/2014 tarihinde açıldığına ve uyuşmazlık da kira ilişkisinden kaynaklandığına göre görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yetkisizlik kararı verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 26.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”
Emsal uygulamalarda dava konusu uyuşmazlık bakımından aynı yöndedir. Görevli mahkeme Bursa 1. Sulh Hukuk Mahkemesidir. Bu sebeple aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davada mahkememizin yetkisizliğine ve Bursa 1. Sulh Mahkemesinin görevli bulunması nedeniyle ;Davanın HMK’nun 114/1-c maddesi delaleti ile 115/2. Maddesi gereğince davanın usulden (görev yönünden) REDDİNE,
2-Karar istinaf edilmeksizin kesinleştiğinde mahkememiz ile Bursa 1. Sulh Mahkemesi arasındagörev uyuşmazlığı çıktığından Olumsuz Görev Uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın resen Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi Başkanlığına Gönderilmesine
3-HMK 331/2 Maddesi gereğince yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda yetkili mahkemece değerlendirme yapılmasına,
Dair tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içinde Bursa Bölge Adliyesinde İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere dosya üzerinden karar verildi. 17/05/2018

Katip …

Hakim …