Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/646 E. 2021/1213 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.


TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/646
KARAR NO : 2021/1213

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 1-…
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 2…
VEKİLİ : Av…
DAVALI : 3…
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 4-…
İHBAR OLUNAN :…
VEKİLLERİ : Av…
Av….
Av. …
İHBAR OLUNAN :…
VEKİLLERİ : Av….
Av….
İHBAR OLUNAN …
VEKİLİ : Av….
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 08/05/2018
KARAR TARİHİ : 21/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 08 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününe özel Ankara ilinde yapılacak olan etkinlik ve eğitimlere katılmak için 07/03/2017 tarihinde Bursa’dan yola çıkan sahibi…Tur. Tes. Taş. San. Tiuc. LTd. Şti, sürücüsü … … olan … plakalı otobüsün Bursa-Ankara karayolu km 74’te saat 11:10 sıralarında sürücünün kusuru ile direksiyon hakimiyetini kaybetmesiyle yolun solunda bulunan orta refüje aniden direksiyonu kırarak sürüklenerek kazanın meydana geldiğini, müvekkilinin bu kaza sonucunda yaralandığını, psikolojik olarak etkilendiğini, müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu … plakalı otobüsün ZMSS ile sigortalı olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle müvekkilinin geçirdiği kaza sebebiyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve mahkemenin takdir edeceği faiz işletilmek kaydıyla, yargılama esnasında gerek mahkemece gerekse ceza yargılamasında tespit edilecek başkaca kusurlu veyahut sorumlu kurum ve kişilere karşı dava yöneltme haklarının saklı bırakılmasına, arttırılmak üzere asgari 1.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar…Tur. Tes. Taş. San. Tic. Ltd. Şti, sürücüsü … …’den ve sigorta şirketlerinden poliçe limiti dahilinde müştereken ve müteselsilen tahsiline, 30.000,00 TL manevi zararın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan ve sigorta şirketi … Sigorta A.Ş’den poliçe limiti dahilinde müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … … cevap dilekçesinde özetle; kazanın meydana geldiği yerin çift yönlü iki şeritle olarak bölünmüş yol olduğunu, yolun emniyet şeridi/banket kısmı 2 metredir ve yol ortasında 3 metrelik su drenaj hendeği mevcut olduğunu, Eskişehir/Ankara yönü itibariyle orta ayırıcı da bu kısımda yoktur. Ayrıca yol ortasında refüj de bulunmadığını, Çift şerit ve 7 metre genişliğindeki karayolunda oto korkuluğu (demir-alüminyum bariyer) bulunması, keza korkulukla yol arasında yeterli güvenlik alanı bulunması gerektiği gibi sarsılma bandı gibi uygulamalarla araçların korkuluğa çarpması ve hendeğe düşmesi engellenmesi gerekirken yolda bu tedbirlerin hiçbirisi alınmadığını, sadece Bursa’ya geliş istikametindeki yola bakan cepheye korkuluk konulduğunu, kendisinin üçüncü viteste (üçüncü vites araç azami sınırı 52 Km) bir Tırı sollarken ön camına bir cismin çarpması sonucunda görüş kabiliyetini kaybettiğini, yol ile drenaj hendeği arasında yeterli güvenlik mesafesinin bulunmaması, düşmeyi engellemek veya şoförü uyarmak için oto korkuluğu veya sarsılma bandının da bulunmaması nedenleriyle yönetimimdeki araç hendeğe doğru yattığını ve aracı yola doğru düzeltmenin de mümkün olmadığını, bu nedenle kazanın meydana gelmesinde esasen bana atfı kabil bir kusur olmadığını, yukarıda açıklanan nedenlerle davanın Karayolları Genel Müdürlüğü’ne ihbarına, davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı…Turizm vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki ve görev itirazlarının olduğunu,yapılan incelemeler ve raporlarda da, kazaya karışan … plakalı müvekkili şirkete ait aracın kaza anında 3.viteste olduğunu, hiz limitlerinin de aşılmadığı ve/veya araç 3. visteste iken aşılamayacağını, müvekkil şirketin, kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun mevcut olmadığını, kabul anlamına gelmemekle davacının istediği maddi tazminatın fahiş olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle görevsizlik ve yetkisizlik kararı verilmesine, davanın … ve T.C. Karayolları Genel Müdürlüğü’ne ihbar edilmesine, haksız ve mesnetsiz işbu davanın usulden ve esastan reddine, İnegöl Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/104 E. sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; hiçbir surette davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla; … plakalı araç müvekkil şirket nezdinde 00010210162490“ 1 Nolu Tüm Oto Sigorta Poliçesi ile 23.06.2016/2017 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, İhtiyari Mali Mesuliyet Poliçesinden kaynaklı manevi teminatımız ölüm ve sürekli sakatlık için kaza başına toplam 137.500 TL olduğunu, kazaya ilişkin olarak müvekkili şirkette şu anda mevcut yaklaşık 42 tane açılmış hasar dosyası bulunduğunu, bugün itibariyle dosya için kişi başı manevi teminatımız ancak 1.726,46 TL olacağını, poliçeye müstenit müşterek müteselsil sorumluluklarının poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, keza masraf ve vekalet ücreti sorumluluklarının da bu miktara isabet eden oranlarda olacağını, davacı tarafından trafik poliçesinin diğer davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapıldığı belirtildiğini, bu nedenle sakatlık ve tedaviye ilişkin taleplerin öncelikle trafik poliçesinden karşılanması gerektiğini, taşımacılık Sigorta Poliçesini kaldırılmış olması nedeniyle sıralı sorumluluk gereği ilk sorumlu trafik sigortacısı olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle müvekkil şirket aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan Karayolları Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde; oto korkuluk eksikliği veya yapılmaması yol kusuru olarak atfedilemeyeceğini, sürücülerin trafik kurallarına uymak ve taşıtlarını seyir şeritlerinde tutma ehliyetinde olmakla mükellef olduklarını, müvekkili kurumun meydana gelen kazada herhangi bir kusuru bulunmadığını, görev ve yetki itirazlarının bulunduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle, davanın müvekkili idare yönünden reddine karar verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan Türk Metal Sendikası vekili cevap dilekçesinde özetle; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu uyarınca müvekkil sendikanın, elim trafik kazası neticesinde ortaya çıkacak olan maddi ve manevi tazminat davasında taraf sıfatını haiz olabilmesi mümkün olmadığını, kabul anlamına gelmemekle kazanın meydana gelmesine sebebiyet veren şoför … …, İnegöl Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığını, hapis cezasına mahkum edildiğini, diğer davalı … …’ün ağır kusuru neticesinde kaza meydana geldiğini ispatlayan işleten aksi kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkil sendikanın sorumluluktan kurtulacağını, müvekkili sendikanın maddi ve manevi olarak kazazedelerin yanında olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle davanın usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise müvekkili sendikanın kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru ve sorumluluğu bulunmadığından davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan … Sigorta cevap dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketine başvuru yapılmaksızın açılan davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddinin gerektiğini, kazanın oluşumunda müvekkili şirket nezdinde ihtiyari mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığını, bu hususun bir yansıması olarak müvekkilinin de davacı yanca iddia ve talep olunan tazminattan sorumluluğu bulunmadığını, olay nedeniyle sigorta şirketinin varsa sorumluluğunun; işletenin sorumlu olduğu hal ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle ihbar olunan sıfatı gereği aleyhlerine hüküm kurulmamasına, yargılama sonunda davanın öncelikle dava şartı yokluğu sebebiyle reddine , esastan dahi reddine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Derdest dava trafik kazası sebebiyle tazminat taleplerine ilişkindir.
Haksız fiil sebebiyle tazminat davalarında temel olarak haksız bir fiilin varlığının ve haksız fiilde davalı tarafın kusurununu belirlenmesi gerekir. Kusurun oransal biçimde dağılımını belirlemek amacıyla başka bir trafik bilirkişiden rapor alınması uygun görülmüştür. Bilirkişi raporunda davalı sürücünün %100 (tam), davacı … … kusursuz olduğunu bildirmiştir. Bu görüş ve oran oluşa uygun bulunarak mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Delillerin toplanması aşamasında davacının maluliyet oranının belirlenmesi için Uludağ Üniversitesi Sağlık Kuruluşları Adli Tıp Anabilim Dalı’ndan rapor aldırılmış olup 05.09.2019 tarihli Uludağ Üniversitesi Sağlık Kuruluşları Adli Tıp Anabilim Dalı maluliyet raporuna göre davacının fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet oranı tayinine mahal olmadığı, tedavilerinin devam ettiği dönem olan iyileşme süresinin 3 hafta kadar uzayabileceği bu süre zarfında mesleğini icra edemeyeceği bildirilmiştir.
Dosyanın Anayasa Mahkemesi kararı gereğince maluliyet oranının tekrardan hesaplanması için Bursa Uludağ Üniversitesine gönderilmesine karar verilmekle; Uludağ Üniversitesi Sağlık Kuruluşları Adli Tıp Anabilim Dalı’ndan rapor aldırılmış olup 08.02.2021 tarihli Uludağ Üniversitesi Sağlık Kuruluşları Adli Tıp Anabilim Dalı maluliyet raporuna göre davacının fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet oranı tayinine mahal olmadığı, tedavilerinin devam ettiği dönem olan iyileşme süresinin 3 hafta kadar uzayabileceği bu süre zarfında mesleğini icra edemeyeceği bildirilmiştir.
Kaza tarihi 07.03.2017 olduğundan kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmeliğe göre maluliyet oranının oranlanması gerekeceğinden dosyada alınan Uludağ Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalından alınan raporunun 27021 sayılı Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre düzenlendiği anlaşılmakla; davacının maluliyet oranının kaza tarihi olan 07.03.2017 dikkate alınarak kaza tarihinde geçerli olan yönetmeliğe göre düzenlenmesi için dosyanın Uludağ Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı’na gönderilmekle; (Kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Esas No:2020/7120,Karar No: 2021/2627) 05.04.2021 tarihli raporda; davacı yönünden alınan raporda; davacının fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet oranı tayinine mahal olmadığı, tedavilerinin devam ettiği dönem olan iyileşme süresinin 21 gün kadar uzayabileceği bu süre zarfında mesleğini icra edemeyeceği bildirilmiştir.
Dosya kapsamında alınan maluliyet raporlarının hüküm kurmaya elverişli olduğu dikkate alınarak Davacının maluliyet oranı hususunda; sürekli maluliyet oranı tayinine mahal olmadığı, tedavilerinin devam ettiği dönem olan iyileşme süresinin 3 hafta kadar uzayabileceği kabul edilmiştir.
Davacıların talep edebilecekleri maluliyet tazminat alacak miktarları yönünden bilirkişi raporu alınmıştır. Aktüerya hesabından anlayan bilirkişi 03.03.2020 tarihli raporunda davacının geçici iş göremezlik zararının 1.792,35 TL tazminatı alacağı bulunduğu belirlenmiştir. Bu hesaplama TRH 2010 hesaplama tekniğine göre hazırlanmış olmadığından dosya tekrardan hesaplama yapılması istenmiş olmakla; 27.06.2021 tarihli bilirkişi raporunda; davacının sürekli iş göremezlik durumunun bulunmadığı bu nedenle TRH 2010 ‘a göre hesaplama yapılamayacağı bildirilmekle; davacının geçici iş göremezlik zararının 1.755,03 TL olduğu tespit edilmiştir.
Alınan bilirkişi raporu; yerleşik yargıtay uygulamalarına da uygun olduğundan mahkememizce hüküm kurmaya elverişli bulunmuştur. (“TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, gerçek zarar hesabı özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi de göz önüne alındığında, Dairemizce de tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi, Esas No: 2020/10352,Karar No: 2021/2596)
Davacı davasını ıslah etmiştir.
Her ne kadar davacı vekili dava dilekçesinde 30.000,00 TL manevi tazminat talep etmiş ise de gerekçeli karar yazım aşamasında bu husus hakkında sehven karar verilmediği, maddi tazminat yönünden verilen karar miktar açısından kesin ise de hak kaybı olmaması anlamında manevi tazminat yönünden Yasa yolunun açık olması gerekeceği anlaşılmıştır.
Kazada davalı araç sürücüsü tam kusurludur. Davacının sürekli maluliyet oranı tayinine mahal olmadığı, tedavilerinin devam ettiği dönem olan iyileşme süresinin 21 güne kadardır. Buna göre davacı 1.755,03 TL maddi tazminatın müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Tazminat alacaklarına kaza tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmıştır.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜNE;
1.755,03 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline,
2-Alınması gereken 119,88 TL harçtan başlangıçta alınan 105,89 TL peşin harç ve 3 TL ıslah harcının mahsubu ile eksik kalan 10,99 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye Gelir Kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 203,89 TL harç ve 2.261,78 TL yargılama gideri toplamı 2.465,67 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmekle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 1.755,03 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflar tarafından kullanılmayan artan gider avanslarının hükmün kesinleşmesine müteakip taraflara iadesine,
Dair duruşmada hazır bulunan taraf ve vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli karar miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/12/2021
Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)