Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/632 E. 2023/350 K. 07.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/632 Esas – 2023/350
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/632
KARAR NO : 2023/350

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … – T.C.N……
VEKİLİ : Av. …… – İnönü Cad. Diniz Apt. No:125 K:1 Osmangazi/ BURSA
DAVALI : 1- … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : Av. ….. – T. Cemal Beriker Bul. Dr. Alim Kağızman İş Mrk. No:7 K:1/4 Seyhan/ADANA
DAVALI : 2- … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : Av. …. – [16741-47957-….] UETS
DAVALI : 3-…….TURİZM TEKSTİL TAŞIMACILIK SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – …. Sakarya Mh. Sanayi Cd. No:60/2 Demirtaş Nahiyesi Osmangazi/BURSA
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI : 4- … -T.C.N……. – İntizam Mah. Bayazıt Sk. No:1 İç Kapı No:14 Osmangazi/ BURSA
DAVA İHBAR OLUNAN : 1- ….. GENEL MÜDÜRLÜĞÜ –
VEKİLİ : Av. ….. – [35667-57662-…] UETS
DAVA İHBAR OLUNAN : 2- … SENDİKASI -Kültür Mahallesi Ziya Gökalp Caddesi No:40. Kızılay Çankaya/ANKARA
VEKİLİ : Av. …… – [16949-49789-…] UETS
DAVA İHBAR OLUNAN : 3- … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. ….

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 04/05/2018
KARAR TARİHİ : 07/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle: 8 Mart Dünya Kadınlar Gününe Özel Ankara ilinde yapılacak olan etkinlik ve eğitimlere katılmak için 0703/2017 tarihinde Bursa’dan yola çıkan kadın işçi yolcuları taşıyan sahibi… Tur.Tes. Taş. San Tic. Ltd. Şti., sürücüsü … olan … plakalı otobüsün kaza yaptığını, kaza esnasında araçta kadın yolcuların bir kısmının öldüğünü ve bir kısmının yaralandığını, tanzim edilen kaza raporuna göre araç sürücüsünün 2918 sayılı KYTK 52/1-b maddesini ihlal ettiği gerekçesi ile tam kusurlu bulunduğunu, davacı müvekkilin de kaza esnasında ağır yaralandığını, olay nedeniyle maluliyeti oluşan müvekkilinin yaşadığı arazların devam ettiğini, kaza olduktan sonra kaza alanına 2-3 metre uzaklığa savrulan müvekkilinin gözlerini o şekilde açtığını, gözlerini açtığında iş arkadaşlarının bedenlerini görev müvekkilinin tekrar bilincini kaybettiğini, kazanın sıcaklığı ile yaralandığını hissetmeyen müvekkilin başındaki kanama arkadaşlarının yardımı ile durdurabildiğini, hastaneye götürüldüğünde ise kafasına cam ve taş parçalarının girdiği anlaşılan müvekkilinin 10 gün içerisinde 3 kez ameliyat olduğunu, tedavisinin halen devam eden müvekkilinin kronik bir şekilde baş ağrılara çekmeye devam ettiğini, tedavi süreci olan 5-6 ay boyunca işe gidemeyen müvekkilinin kızının da psikolojik destek aldığından eşinin de bu süreçte işe gidemediğini, bu nedenle maddi olarak güç duruma düştüğünü, kaza sonrasında 10 gün içerisinde 3 kez ameliyat olduğunu, 5-6 ay boyunca işbaşı yapamadığını ve çalışamadığını, müvekkilinin kızının da annesinin öldüğünü düşünerek sinir krizi geçirdiğini ve kazadan sonra psikolojik destek almasından dolayı eşinin de çalışamadığını, kızının üniversitede okuduğunu, müvekkilinin kızına uzun bir süre para veremediğini, kızının da bu nedenle okuluna devam edemediğini, davacı müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu … plakalı otobüsün olay tarihinde davalı sigorta şirketi … Sigorta A.Ş. Nezdinde 252602 poliçe nolu Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası ve 2460036 poliçe nolu ZMMS poliçelerinin mevcut olduğunu, davacı müvekkilinin yolcu sıfatıyla araçta bulunması sebebiyle davalı sigorta şirketi … Sigorta A.Ş.’ye işbu poliçe bilgileri üzerinden hem koltuk sigortası kapsamında hem de kaza sonrası müvekkilinin yaşanan bedensel zararlarının karşılanması adına ZMMS kapsamında davalı sigorta şirketi … Sigorta A.Ş.’ye başvuruda bulunulduğunu, bu nedenlerle müvekkilinin maddi ve manevi yıprandığını, bu nedenle davalılardan müşterek ve müteselsil maddi ve manevi taleplerinin bulunduğunu, davalılar… Tur. Tes. Taş. San. Tic. Ltd. Şti ve … adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının üzerine de teminatsız ihtiyati haciz niteliğinde tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: Kendisinin kullandığı … plakalı araçla 07/03/2017 tarihinde Bursa Ankara Karayolunda 74.km’sinde saat 11.20 sıralarında tek taraflı trafik kazası geçirdiğini, bu kazada kendisinin de yaralandığını, yolculardan da vefat edenlerin olduğunu, kazanın meydana geldiği yerin esasen çift yönlü iki şeritli olarak bölünmüş yol olduğunu, yolun ortasında refüj de bulunmadığını, çift şerit ve 7 metre genişliğindeki karayolunda oto korkuluğu bulunması, keza korkulukla yol arasında yeterli güvenlik alanı bulunması gerektiği gibi sarsılma bandı gibi uygulamalarla araçların korkuluğa çarpması ve hendeğe düşmesi engellenmesi gerekirken yolda bu tedbirlerin hiçbirisinin alınmadığını, sadece Bursa’ya geliş istikametindeki yola bakan cepheye korkuluk konulduğunu, kendisinin üçüncü viteste tırı sollarken ön camına bir cismin çarpması sonucunda görüş kabiliyetini kaybettiğini, yol ile drenaj hendeği arasında yeterli güvenlik mesafesi bulunmaması, düşmeyi engellemek veya şoförü uyarmak için oto korkuluğu veya sarsılma bandı da bulunmaması nedenleriyle yönetimindeki aracın hendeğe doğru yattığını ve aracı yolda düzeltmek mümkün olmadığını, bu nedenle kazanın meydana gelmesinde esasen atfi kabil kusur olmadığını, meydana gelen kazada esasen kusuru bulunmadığı gibi tazminat taleplerinin yersiz olduğunu, davacı tarafın destekten yoksun kalma tazminatı kapsamında 50.000 TL manevi, 1.000 TL maddi tazminat talep etmiş ise de maddi tazminat taleplerinin esasen sigorta şirketleri tarafından karşılandığını, kaza sonrası kendisinin de koltuk değnekleri ile yaşamını sürdürdüğünü, tazminat ödemesi nedeniyle ekonomik olarak zor duruma düşeceğini, bu nedenlerle tazminatta indirime gidilmesi gerektiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı… Tur. Tekstil Taşımacılık San ve Tic. Ltd. Şti vekili cevap dilekçesinde özetle: Davanın zaman aşımına uğradığını, yetki ve görev yönünden davanın reddi gerektiğini, müvekkili şirketin kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun bulunmadığını, müvekkili şirket çalışanı … hakkında İnegöl Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/104 esas sayılı dosyasının halen devam ettiğini, bekletici mesele yapılması taleplerinin olduğunu, maddi tazminat taleplerini kabul etmediklerini, davacı tarafın talep etmiş olduğu manevi tazminatın fahiş olduğunu, davacı tarafın sigorta şirketlerinden herhangi bir tahsilat yapıp yapmadığının bilinmediğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafın 07/03/2017 tarihinde meydana gelen yaralanmalı trafik kazası sonucu daimi sakatlık ve geçici iş göremezlik nedeni ile zarara uğradıklarını iddia ederek maddi tazminat talepli işbu davayı açtığını, kazaya karışan … plakalı araç müvekkil şirket nezdinde 2522602 poliçe numarası ile zorunlu koltuk ferdi kaza sigorta poliçesi ve 2460036 poliçe numarası ile zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğu sigortalısının kusuru oranında olduğunu, zorunlu koltuk ferdi kaza sigorta poliçesinden yararlanılabilmesi için davacının bahsi geçen otobüste yolcu olduğunun ispatı gerektiğini, karayolları yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigorta poliçesi genel şartları a.1 maddesinde; bu sigorta, yurtiçi ve uluslararası yolcu taşımacılığı kapsamında seyahat eden yolcuları, sürücüleri ve yardımcılarını, taşımacılık hizmetinin başlangıcından bitimine kadar geçen seyahat süresi içinde, duraklamalar da dahil olmak üzere, maruz kalacakları her türlü kazaların neticelerine karşı poliçede belirlenen şartlar çerçevesinde teminat altına alındığı belirtildiğini, zorunlu koltuk ferdi kaza sigorta poliçesinden yararlanılabilmesi için davacının maluliyet oranı ferdi kaza poliçesi genel şartlarına göre belirlenmesi gerektiğini, Kazaya karışan … plaka sayılı araç müvekkil şirket nezdinde 2460036 no.lu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı olduğunu, Trafik Sigortası Genel Şartları A.1.maddesi uyarınca sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine göre temin edeceğini, ayrıca manevi tazminat ve tedavi talepleri teminat dahilinde olmadığını, müvekkil şirketin sigortalısının kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunduğunun ispat edilmesi halinde, sigortalısı araç sürücünün kusuru oranında poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, nitekim bu husus Yargıtay içtihatlarıyla da sabit olduğunu, dolayısı ile tüm dosyanın ve savcılık evraklarının da eklenerek Adli Tıp Kurumundan kusur raporu alınmasını talep ettiklerini, davacı ancak yasal faiz talep edebilir. Nitekim K.T.K madde 90 “Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında borçlar kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır” denildiğini, bu meyanda bir an için sorumluluğumuz hükmedilse dahi, haksız fiillerden mütevellit tazminat taleplerine, temerrütten itibaren yasal faiz talep edilebileceğinden; davacı tarafın ticari faiz talep hakkı olmadığını, davanın açılmasına sebebiyet vermemiş bulunan müvekkil şirket aleyhine yargılama giderlerine, faize ve vekalet ücretine hükmolunmamasını talep etmiştir.
İhbar olunan … Sendikası cevap dilekçesinde özetle: Davalı vekilinin dilekçesi ile müvekkili … Sendikası aleyhine işbu maddi ve manevi tazminat davasının ihbar edilmiş olması tarafımızca kabul edilebilir nitelikte olmadığını, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu uyarınca müvekkil sendikanın, elim trafik kazası neticesinde ortaya çıkacak olan maddi ve manevi tazminat davasında taraf sıfatını haiz olabilmesi mümkün olmadığını, bu nedenlerle, müvekkil sendikanın taraf sıfatını haiz olabilmesi mümkün olmayacağından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun husumete ilişkin kuralları uyarınca da müvekkilimiz bakımından işbu davada karar verilmemesi gerektiğini, her şeyden evvel müvekkilimizin, meydana gelen elim kazadan hukuki ya da cezai olarak sorumlu tutulabilmesi için 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. Maddesinde yer alan işleten tanımına uygun nitelikleri taşıması veya yine 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun işleten gibi sorumlu sayılacaklara ilişkin hükümleri bünyesinde bulundurması gerektiğini, müvekkilimiz sendika, yıllardır sendikacılık alanında üst düzey faaliyet gösteren, Kanunların kendisine yüklediği ödevlerine sıkı sıkıya bağlı, Türkiye’nin her yerinde şubeleri bulunan ve yine Türkiye’nin her yerine çeşitli organizasyonlar düzenleyen bir kurum olduğunu, müvekkilimizin yıllardır sürdürdüğü organizasyonlar başarılı bir şekilde gerçekleştiğini, Türkiye’nin her yerinde bulunan şubelerinden gelen işçilerle birlikte kalabalık ve kurumsal toplantılar yapıldığını, 07.03.2017 günü meydana gelen kaza öncesinde de müvekkilimiz üzerine düşen tüm ödev ve yükümlülükleri yerine getirdiğini, alması gereken bütün önlemleri de aldığını, kaldı ki motorlu aracın işleteni sıfatını haiz tur şirketi gereken tüm belgere sahip olmakla birlikte sigortalarını da yaptırdığını, yola çıkmadan evvel araçta gereken tüm kontrollerini ve bakımlarını da yaptırdığını, bu husus, İnegöl Ağır Ceza Mahkemesi nezdinde yapılan yargılamada alınan raporlarda da belirtildiği gibi kazada aracın teknik herhangi bir arızasının söz konusu olmaması hususuyla da ispatlanabilir nitelikte olduğunu, zira kaza araçtaki eksikliklerden ya da hatalardan değil sürücü …’ün tam ve tek başına kusuru sonucunda meydana geldiğini, bu nedenle somut olarak müvekkilimize isnat edilebilecek herhangi bir kusur ya da ihmal söz konusu olmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan Ergo Sigorta A.Ş. cevap dilekçesinde özetle: Olay nedeniyle sigorta şirketinin varsa sorumluluğu; işletenin sorumlu olduğu hal ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, ayrıca kazaya karıştığı iddia edilen aracın, zorunlu malî sorumluluk sigortası, … sigorta a.ş. nezdindeki ihtiyari mali mesuliyet teminatını havi kasko sigortası ve dava konusu olayı teminat altına alan (varsa) başka bir ihtiyari mali mesuliyet sigortasının limitleri tüketilmeden mezkur ihtiyari mali mesuliyet poliçesinden doğan herhangi bir hukuki sorumluluğumuz da bulunmadığını, ancak bu saydığımız poliçelerdeki limitlerin üstünde kalan zararlar için, ihtiyari malî mesuliyet sigorta poliçemiz devreye gireceğini, davacıların talep ettiği 50.000,00 TL manevi tazimantın, talepçiler yönünden manevi tazminatın zenginleşme aracı olarak kullanılamayacağı, özendirici ve cezai vasıfta olmama ilkelerine aykırı olduğu görüldüğünü, zira manevi tazminatın duyulan acı ve elemin giderilmesini sağlayacak boyutta olması gerektiği yüksek mahkemenin bir çok içtihatında açıkça belirtildiğini, manevi tazminatın ve kapsamının takdiri hakime ait olduğunu ancak hakim, Borçlar Kanunu gereği bu takdir hakkını kullanırken özel durumları göz önünde tutarak, hak ve nesafetle karar vermek durumunda olduğunu, burada sözü edilen tazminat, zarara uğrayan kişinin duyduğu manevi acıyı bir oranda gidermek, bozulan ruhi dengeyi onarmak, olanak dahilinde yeniden elde edilmesini sağlamak amacına yönelik olduğunu, işte bu nedenledir ki, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile somut olayın özelliğinin yanı sıra, zarar görende uyandırdığı elem ve ıstırabın derecesi, tazminat takdirinde önemli etken olduğunu, bu nedenlerle müvekkili şirket davanın açılmasına sebebiyet vermediği gibi müvekkil şirket temerrüde de düşürülmediğinden ve devam ile taraflar arasında ticari ilişkiden kaynaklanan bir alacak bulunmadığından müvekkil şirket yönünden faiz, avans faizi, kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesi ve yine yargılama giderleri ve ücreti vekalet taleplerinin de reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan Karayolları Genel Müdürlüğü cevap dilekçesinde özetle: Bursa Ankara karayolunun 51+650 kmsinde … plakalı otobüsün yapmış olduğu trafik kazası ile ilgili olarak tutulan tutanakta yol sorunu belirtilmediğini, karayolları genel müdürlüğü oto korkuluk seçim ve kullanım kriterlerine göre ana kural olarak işletme hızı dahilinde seyir eden araçların geometrik standartlarına göre yapılan bir yol kesiminde yoldan çıkma ihtimaline sahip olmadığının kabul edildiğini, oto korkuluk eksikliği veya yapılmamasının yol kusuru olarak atfedilemeyeceğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, ihbar dilekçeleri, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, tedavi evrakları, sigorta poliçeleri, hasar dosyası, SGK kayıtları, personel özlük dosyası, İnegöl Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/104 Esas sayılı dosyası, trafik kayıtları, zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası, ZMMS poliçeleri, başvuru evrakları, ATK raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı tarafın görev itirazı ve yetki itirazı yönünden itirazların yerinde olmadığından ön inceleme duruşmasında değerlendirilerek reddine karar verilmiştir.
Dava konusu trafik kazası sebebiyle davacı Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi’ne gönderilerek, kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü Yönetmeliği Hükümleri doğrultusunda maluliyet konusunda rapor aldırılması talep edilmiştir.
ATK 2. İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen ATK raporunda özetle: Kurulumuzun 16/04/2021 tarih 7045 karar numaralı müzekkeresi ile kişinin bir tıp fakültesi ya da eğitim araştırma hastanesi plastik cerrahi kliniğine sevki sağlanarak son klinik durumunu gösterir muayenesi sonucu düzenlenecek raporun teminen gönderilmesinin istendiği ancak dosyada bulunamadığı cihetiyle,Mevcut belgelere göre;Hasan kızı 18/03/1973 doğumlu, …’ın 07/03/2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu dolayısıyla;1. Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, 2. İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) haftaya kadar uzayabileceği mütalaa edilmiştir.
Mahkememiz yargılaması sırasında dava dosyası, ibraz edilen deliller ve davacı, davalı taraf vekillerinin beyan ve itirazları da irdelenerek bilirkişi incelemesi yaptırılarak kusur durumuna göre davacı tarafın tazminat oranının belirlenmesi amacıyla dosya aktüer bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Aktüer bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu bilirkişi raporunda özetle: 07.03.2017 Tarihli kaza neticesinde yukarıda yapılan hesaplamalar doğrultusunda davacı … Adli Tıp Kurumu raporu ile belirlenen 3 hafta / 21 günlük geçici iş göremez dönem zararlarının hesaplanarak aşağıda yer alan tabloda gösterildiği, hesaplamaların bilinen asgari ücret döneminde yapıldığı, SGK tarafından dava konusu trafik kazası nedeni ile davacıya aralıklarla toplam 132 günlük 8.389,15 TL. geçici iş göremezlik ödemesi yapıldığının bildirildiği, dosyada belirlenen kaza tarihini takip eden 3 haftalık döneme isabet eden tutarının belirlenemediği, tamamının rücu edilebilirliği oranında indirime konu edildiği, davacı hakkında sürekli iş göremezlik oranı belirlenmediğinden bu kalemde hesaplama yapılması gerekmediği mütalaa edilmiştir.
O halde toplanan delillerden somut olayda, davalı …’ün sürücüsü olduğu davalı… Ltd. Ştinin işleten, davalılar … Sigorta A.Ş ve … Sigorta A.Ş.’ nin sigorta poliçeleri ile sigortacıları oldukları … plakalı otobüsün 07/03/2017 tarihinde yapmış olduğu tek taraflı trafik kazası sebebiyle otobüste yolcu olan davacının yaralanması sebebiyle maddi tazminat talebinde bulunduğu anlaşılmakla, davacının … plakalı araçta yolcu olup trafik kazasının meydana gelmesinde kusuru olmadığından, dava konusu olayda, kaza tespit tutanağı, İnegöl Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/104 Esas ve 2017/172 Karar sayılı dosyada düzenlenen ATK Trafik İhtisas Dairesinin raporu ile davalıların sürücüsü olduğu aracın kusurlu olduğu ve zarara sebebiyet verenlerin “TBK 61 maddesine göre birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır .”müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğundan kusura yönelik itirazların yerinde olmadığı davacının kusursuz olduğu ancak Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi Adli Tıp Anabilim Dalından alınan maluliyet raporu ile Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri doğrultusunda maluliyetin varlığı ve oranını tespit edilemediğinden davacının yaralanması sebebiyle iş göremezliğe dayalı maddi tazminatın hesaplanmasının mümkün olmadığı anlaşılmakla davacının maddi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Diğer yandan davacının manevi tazminat talebi yönünden bilindiği üzere Borçlar Kanunu’nun 56.maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önüne alarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Bu para tutarı asıl olarak ne tazminat ne de bir cezadır. Amacı zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmak ve ruhi ızdırabını dindirmek olması nedeniyle tazminata benzer bir fonksiyonu vardır. O halde tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Yargıtay’ın 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Dolayısıyla yukarıdaki açıklamalar ışığında, taraflar arasında meydana gelen tek taraflı trafik kazasında, davacının kusursuz olduğu, olayın meydana geldiği tarih, olayın meydana geliş şekli, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, olay tarihindeki paranın alım gücü, her ne kadar maluliyet varlığı ve oranı tespit edilememiş ise de kaza sırasında davacının otobüste yolcu olduğu, diğer yolcuların ölüm ve yaralanmasına tanık olup psikolojik olarak etkilendiği, acı ve elem duyduğu bu durumda davacıda oluşan acı ve elemin kısmende olsa giderilmesi amacıyla 7.000 TL manevi tazminat’ ın hak ve nesafet kuralları çerçevesinde takdir edilerek manevi tazminat talebinin davalılar sürücü, sigorta şirketi ve işleten yönünden kısmen kabulune karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davacının maddi tazminat talebinin REDDİNE,
2-Davanın manevi tazminat talebinin Kısmen Kabul Ve Kısmen Reddi ile 7.000,00 TL manevi tazminatı kaza tarihi olan 07/03/ 2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, …Turizm Tekstil Taşımacılık San. Ve Tic. Ltd. Şti. Ve … Sigorta A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine ( Davalı Sigorta Şirketinin poliçe limiti ile sınırlı tutulmasına), Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 478,17 TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 140,04 TL’nin mahsubu ile bakiye 338,13TL harcın davalılar …,…Turizm Tekstil Taşımacılık San. Ve Tic. Ltd. Şti. Ve … Sigorta A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan; bilirkişi gideri 800,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 893,73 TL olmak üzere toplam 1.693,73 TL yargılama giderinden kabul ve red oranlarına göre hesaplanan 232,47 TL yargılama gideri ve 140,04 TL peşin harç olmak üzere toplam 372,51 TL yargılama giderinin davalılar …, …Turizm Tekstil Taşımacılık San. Ve Tic. Ltd. Şti. Ve … Sigorta A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacının vekil ile temsil edildiğinden manevi tazminat yönünden AAÜT’ye 13/1 Maddesine göre belirlenen 7.000,00 TL vekalet ücretinin davalılar …, … Sigorta A.Ş. ve… Tur. Tes. Taş. San. Tic. Ltd. Şti’den müşterek ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
7-Davalılar vekil ile temsil edildiği anlaşılmakla maddi tazminatın reddedilen kısmı yönünden A.A.Ü.T 13/2. Maddesine göre 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak vekil ile temsil edilen davalılara verilmesine,
8-Davalı… Tur. Tes. Taş. San. Tic. Ltd. Şti’nin vekil ile temsil edildiğinden manevi tazminatın reddi yönünden AAÜT’ye 13 ve 10/2. Maddesine göre belirlenen 7.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
9-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve Davalı …’ün yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.07/03/2023

Katip ….
¸e-imzalıdır.

Hakim ….
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …..
¸E-imzalıdır.