Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/621 E. 2021/159 K. 18.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/621 Esas
KARAR NO : 2021/159

HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Kooperatif Üyeliğinin Tesbiti

DAVA TARİHİ : 02/05/2018
KARAR TARİHİ : 18/02/2021
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
DAVACININ TALEBİ : Davacı vekili dava dilekçesinde Davacının davalı kooperatifin üyesi oludğunu, davalı kooperatifin yapmış olduğu sitenin R blok 7 nolu dairesinin sahibi olarak tapuya tescilin yapıldığını, 2015 yılında ferdileşmeye geçildiğini, ferdileşme sonrası kooperatiften üyeliğin sonlandırılmasını talep ettiği halde kooperatifin bunu yapmaktan kaçındığını, bu kez kooperatife noter aracılığı ile üyeliğin sonlandırılması isteminin gönderildiğini, üyeliğin devam ettiği süresi içerisinde sonlandırma istemine kadar bütün borçların ödendiğini aynı zamanda taşınmazın üçüncü bir kişiye de tapuda devir ve tescil edildiğini, bu sebeple kooperatife karşı 6.050 TL yönünde davalıya borçlu olmadığının tespiti ile kooperatif üyeliğinin sonlanrdırılmasını talep etmişlerdir.
DAVALININ CEVABI : Davalı taraf ise davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE: Derdest dava bir tespit davasıdır ve davacı taraf davalı kooperatife üyeliğinin sonlandırıldığının tespiti ile davalı kooperatife borçlu olmadığının tespitini talep etmektedir. Kural olarak tespit davalarında hukuki yarar aranır ve hukuki yarar dava şartıdır. Eda davası açılabilecek hallerde tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı kabul edilir. Ancak somut olayda bir hukuki ilişkinin varlığının tespiti istenmektedir. Bu tespit davacının üyelik ile ilgili yükümlülüklerden sorumlu tutulabilmesinin ön şartıdır. Davacı üyeliğinin sonlandırmış olduğunu ispatlamadan üyelik süresi dışında kalan yükümlülüklerden kurtulmayacağından tespit davasında hukuki yararının bulunduğu kabul edilmelidir.

Kooperatif üyesi olan davacı, dava dilekçesinde, kooperatifin ferdileşmeyi gerçekleştirdiğini, üyelere tapularını verdiğini, kendilerinin de R blokta 7 no.lu dairenin tapusunu aldıklarını ifade etmiştir. Davacı tapuyu aldığına göre, artık kooperatifte üye kalmanın gerekli olmadığını düşünerek, ortaklıktan ayrılmak amacıyla kooperatife ihtarnameler çekmiştir. Bu anlamda Kadıköy 19.noterlikten çekilen 01.02.2016 tarihli ihtarname ile “ferdileşmeye geçildiğinden ve tapular verildiğinden üyeliğin sonlandırılması” istenmiştir. Kadıköy 19. noterlikten çekilen 28.11.2017 tarihli ihtarname ile, aynı istek tekrarlanmış, 4.550-TL borcu kabul etmediğini belirttikten sonra bunun 1150-TL kısmını ödemeye hazır olduğunu ifade etmiştir. Davalı kooperatif vekili ise Bursa 10.noterlikten gönderdiği 13.12.22017 tarihli cevabi ihtarname ile”mevzuata göre üyeliğin devam ettiğini, 4950-TL borcu bulunduğunu” bildirmiştir.
Kooperatif ortaklığının sona ermesi, üyenin ölmesi, devir, ortaklıktan çıkma veya çıkarılma gibi sebeplerle gerçekleşmektedir. Olayda davacının ortaklığın sonlandırılması şeklindeki ifadesinden “üyenin kooperatif ortaklığından istifası” şeklinde anlaşılmalıdır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu 10. Maddesinde belirtildiği üzere, Her ortağın kooperatiften çıkma hakkı vardır. Yönetim kurulu, ortağı istifasını kabulden kaçınırsa, ortak, çıkma dileğini noter aracılığı ile bildirir; bildiri tarihinden itibaren çıkma gerçekleşir. Konut Yapı Kooperatifi Tip Anasözleşmenin 13 üncü maddesinde buna benzer düzenleme vardır. Davacının iddialarına göre, ferdileşme gerçekleşmiş, üyelerin tapuları verilmiştir. Yani kooperatifin son aşamasına gelinmiştir. Bir adım sonra tasfiye ve terkine gidilecektir. Yalnız bu son aşamada beklenmedik sorunlar çıkabilmektedir, önceden açılmış bir dava bu aşamada sonuçlanır ve önemli miktarda kooperatif borç altına girebilir. Veya site içinde zorunlu bir inşaat gerekebilir. Bu tür olağan dışı giderlerin karşılanmasına genel kurul karar verdiğinde, üyelerin istifa edip ayrılmaları halinde, hiçbir işlem gerçekleştirilemeyecektir. Davacının üyeliğini sonlandırması derken “ortaklıktan çıkma (istifa) anlaşılmalıdır. Gerek Kooperatifler Kanun md.13 ve gerekse anasözleşme md.13’de “ortaklıktan çıkma”, durumu açıkça anlatılmaktadır. Noterden gönderilen istifa iradesi karşısında kooperatif bunu kabulden kaçınamaz. Ancak kooperatifin tasfiye halinde olduğu düşünülürse, sonrasında yapılacak işlemin boyutu değişmektedir. Kooperatifler Kanununun 13 ve 17 inci maddelerini birlikte değerlendirmek gerekmektedir. Bu konuda Yargıtay’ın bir içtihadında şöyle denilmektedir:
“1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 23. Madde hükmü uyannca, kooperatif ortakları bu kanunun kabul ettiği esaslar dahilinde hak ve yükümlülüklerde eşittirler. Bu nedenle ilke olarak aynı yasanın 10 unca maddesinde düzenlenen istifa yoluyla ortaklıktan çıkan kişinin 17 inci maddede öngörülen, aynldığı yıl bilançosuna göre hesaplanacak yedek akçeler ve genel giderlerden payına düşenin indirilmesinden sonra yaptığı ödemelerin istirdadı hakkı saklı kalmak kaydı ile kooperatif ortaklığı yoluyla edindiği haklarını kooperatife iade etmesi gerekir” (Yargıtay 11. HD. nin E.2006/11210 -K.2008/3143 sayılı ve 13.03.2008 tarihli kararı)
Kooperatifler kanununun 81. Maddesinin 2.fıkrasına 5983 sayılı kanunun 2. Maddesinde; “Konut yapı kooperatifleri, ana sözleşmede gösterilen işlerin tamamlanması ve ferdi mülkiyete geçilip konutların ortaklar adına tescil edilmesiyle amacına ulaşmış sayılır ve dağılır. Ancak tescil tarihinden itibaren 6 ay içerisinde usulüne uygun şekilde ana sözleşme değişikliği yapılarak kooperatifin amacının değiştirilmesi halinde dağılmaya ilişkin hüküm uygulanmaz. Amacına ulaşılarak dağılma sürecine girmiş olan kooperatiflerden çıkan veya çıkarılan ortağın konutu veya işyeri çıkma veya çıkarılma sebebiyle geri alınamaz; ancak, bu eski ortaklar daha sonra oluşabilecek tasfiye masraflarma katılırlar. Konut kooperatiflerinde yapt kullanma izninin alınmasını müteakip en geç bir yıl içinde ortakların Kat Mülkiyeti Kanununa göre ferdi münasebet işleri sonuçlandırılır.” hükmü yer almaktadır.
Davacı delil olarak kooperatif kayıtlarına ve dosyaya sunduğu ihtarname ile diğer delillere dayanmıştır. Bu doğrultuda taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümüne ilişkin olarak alanında uzman bilirkişiler vasıtasıyla kooperatif kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak rapor aldırılmıştır. Bilirkişi raporlarında özetle; Noterden gönderilen istifa iradesi karşısında kooperatif bunu kabulden kaçınamayacağını, bu manada davacının üyeliğinin Kadıköy 19.noterlikten çekilen 01.02.2016 tarihli ihtarname ile son bulduğunun kabul edilmesi gerektiğini, ancak davacının istifasının noterden gönderilen ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren geçerli olması gerekmekle birlikte bu durum davacının aidat ödemesine engel bir durum olmadığını, davacının aidat ödemekten kaçınamayacağını, Davalı kooperatifin 2015-2017-2018 ve 2019 yıllarına ait yevmiye defterleri ile 1989-2014 yılları arası karar defterleri ve üye kayıt defterinin incelendiğini, ibraz edilen tüm defterlerin açılış ve yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerinin yasal sürelerinde yaptırıldığı bu nedenle sahibi lehine delil vasfı taşıdıklarını, defter kayıtlarına göre dava tarihinde davacının kooperatife 6.050.00-TL borcu göründüğünü, belirtmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı dosyaya sunulan deliller ve hükme esas almaya yeterli görülen raporlar birlikte değerlendirildiğinde davacının davalı kooperatife üye olmadığının tespiti ile davacının üye aidat borcu bulunmadığına yönelik talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm tesis etmek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
Davanın KISMEN KABULÜ ile
Davacının davalı kooperatife üye olmadığının tespitine,
Davacının üye aidat borcu bulunmadığına yönelik menfi tespit davasının reddine,
Menfi tespit davasına yönelik olarak Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 413,27-TL karar harcından, peşin olarak alınan 103,32-TL harçtan mahsubu ile bakiye 309,95-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Kooperatif üyeliğinin tespiti yönünden Harçlar Yasası gereğince alınması gereken alınması gereken 59,30-TL karar harcının, davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davacı vekili lehine takdir edilen 4.080,00-TL ücret-i vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım üzerinden davalı vekili lehine takdir olunan 4.080,00-TL ücret-i vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine Dair davalı ve davacı vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
18/02/2021

İş bu kararın gerekçesi 18/02/2021 tarihinde yazılmıştır.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır