Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/562 E. 2023/77 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.


T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/562 Esas
KARAR NO : 2023/77

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … – …
DAVALI : … – … …
VEKİLLERİ : Av. ……
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/04/2018
KARAR TARİHİ : 18/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; taraflar arasında 05/05/2016 tarihli kaba inşaat işine ililşkin eser sözleşmesi bulunduğunu, sözleşmedeki tüm yükümlülüklerin ve edimlerin davacı tarafça yerine getirildiği halde davalı taraf sözleşme gereği edimlerini yerine getirmeyerek sözleşmede kararlaştırılan cezai şart için koşulların oluştuğunu, buna ilişkin 2000 Dolar karşılığı 80.000,00 TL bedelin tahsili ile inşaatta yapılan imalat ve işlerle ilgili olarak bakiye alacağı için şimdilik 1.000,00 TL’nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekili beyanlarında özetle ; taraflar arasında kaba inşaat işi yapılması konusunda eser sözleşmesi bulunduğunu, bu sözleşme gereği 01/06/2017 tarihinde işin tamamlanarak teslim edilmesi gerektiğini, ancak davacı taraf bunu yerine getirmeyip 06/06/2017 tarihinde sözleşmeyi tek taraflı feshettiğini, dosyaya konu uyuşmazlıkta eserde delil tespiti yaptırıldğını, keşif tarihi itibariyle inşaatın %40’lık kısmın yapılmadığını, imalat tutarının keşif tarihi itibariyle 2.580.000,00 TL KDV dahil olarak tespit edildiğini, davalı davacı tarafın aradaki sözleşme uyarınca edimini ifa etmediğini, bu sebeple davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe :
Dava alacak istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki eser sözleşmesinde davalı tarafça yapılan imalatların bedelinin ne olduğu, Davalı tarafça bu imalatlar karşılığında ödenen toplam miktarının ne olduğu, buna göre davacının yapılan işler karşığılı bakiye alacak miktarının ne kadar olduğu, sözleşmede kararlaştığı iddia edilen cezai şart için koşulların oluşup oluşmadığı, sözleşmeye hangi aykırıklar nedeniyle cezai şart koşulllarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.
Mahallinde 3 kişilik İnşaat Bilirkişisi eşliğinde keşif yapılarak taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davacının yapmış olduğu işler karşılığı toplam alacağının ne miktarda olduğunun bu işte kullanılan malzemelerin ve sözleşme kapsamında kullanılması gerekli olduğu belirtilen malzemelerin de kalite ve niteliği de dikkate alınmak suretiyle alacağın tutarının bilirkişilerden belirlenmesi istenilmiştir.
Dosya kapsamında tanıklardan … ve … ‘nın beyanları alınmış
Tanık …: “Ben davalı ile gayriresmi olarak ortak işler yaptım, ancak dava konusu projede iş yapmak suretiyle yer almadım. Taraflar arasındaki ilişkide güven problemi olduğundan olsa gerek davalı davacının yaptığı işler ve alacak ödemeleri karşılığında teminat olarak davacıdan gayrimenkul ipoteği yahut çek talep ediyordu. Bu kapsamda bende bir adet taşınmazı bedeli bana ödenmeksizin davalıya teminat amacıyla devrettim. Ayrıca birde boş senet davalıya verdim. Davacı tarafça işler yapıldıkça davalının hakediş ödemesi yapması gerekiyordu. Ancak bu ödemelerde gecikme ve sorunlar oldu, davacı da çekleri kırdırılmaya başlayınca ticari olarak problem yaşamaya başladı. Davalının bu tutumu nedeniyle belirli bir aşamaya kadar yaptığı işten sonra sözleşmeyi feshetmek durumunda kaldı. Fesihten sonra davacı taraf eserde imalata devam etmedi. Tespit tarihi ile fesih tarihinin çakışıp çakışmadığını bilmiyorum, mahkeme aşamasına intikal ettiğinde benim bununla ilgili detaylı bilgim yoktur. Davacı sözleşmeyi feshettiği tarih itibariyle kaba inşaatın tamamını bitirmişti. İnce inşaatın ise %80 civarındaki kısmını tamamlamıştı.Her ne kadar yukarıda fesihten sonra davacı imalat yapmadı demiş isemde fesihten sonraki dönemde davacının taşeronları imalat yapmaya devam etti. Taşeronlar tarafından çek verildiği için ve çeklerde kırdırıldığı için fesihten sonraki dönemde taşeronların yaptığı imalatlar için ödemeyi davacının yapmış olması gerektiğini düşünüyorum. Ancak hukuksal içeriği nasıl gerçekleşti ve devam etti ve neticede ödemeyi davacı mı yaptı davalı mı yaptı bilmiyorum. %80 imalattan ve fesihten sonra kalan %20’lik işin taşeronlar tarafından yapılmış olan imalat bedellerini davacı mı ödedi davalı mı ödedi bunu bilmiyorum ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık …: “Benim davacı ile dava konusu iş dışında ticaretim vardır, karşılıklı emlak araç, yahut tekne alım satımı yaparız, bu ticari ilişki kapsamında davacıya tahsis edilmiş olan bir daireyi bende satın aldım. Davalının inşaatında bulunan bu dairenin kaba inşaat ve ince inşaat kısımlarını davacı yaptı diye biliyorum. Ancak % kaçlık kısmını yaptı teknik konu olduğu için bilgi sahibi değilim, ancak tercih ederken buranın doğru bir yer olduğunu, davacının yaptığı iş ve işçiliklerden biliyorum. Kullanılan malzeme kalitesi de iyi olduğu için satın almayı tercih ettim, taraflar arasında sözleşme devam ederken iletişim problemi oldu diye biliyorum ancak sözleşme neden ve ne şekilde feshedildi bilmiyorum. Davacı ile olan ticaretimizde ticaretin hacmi 1.000.000,00 TL’nin üzerindeydi bunun içerisinde değeri 400.000,00- 450.000,00 TL olarak belirlenen bir adette tekne vardı. Bunun karşılığında ben davacıdan dava konusu … ‘e ait inşaattan bir daire ve Karacabeyden de 6 adet daire aldım. Ancak davacının isteği üzerine teknenin resmiyette devrinin davalı … adına yapıldı.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dosya bir SMMM bilirkişiye tevdii edilmiş taraf defterlerinde yerinde inceleme yetkisi de verilerek taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında davacının yapmış olduğu imalatlarla ilgili olarak hangi tarihlerde ne tutarlarda faturalar düzenlendiği, bu faturaların birebir aynı davalı defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, faturalar ve yapılan imalatlar karşılığı davalı tarafça ne miktarda ödeme yapıldığı, bu ödemelerin davacı defterlerinde kayıtlı olup olmadığı taraf kayıtlarına göre davacının toplam imalat tutar bedelinin ne miktarda olduğunu ve davalı tarafça yapılan toplam ödemenin ne miktarda olduğu, davacının bakiye bir alacağının kalıp kalmadığı, taraflar arasında hakediş usulü çalışılıp çalışılmadığı, tarafların imzasını taşıyan hakedişler bulunup bulunmadığı, hakedişlerin ödemeleri için belirli bir süre yahut vade ön görülüp görülmediği, yine taraflarca yapılan işlere ilişkin olarak mutabakat metinlerinin bulunup bulunmadığı, davalının taraflar arasındaki ticari ilişkide ödemelerin davacıların sözleşmeyi feshetmesini haklı kılacak şekilde geciktirip geciktirmediği, davacının sözleşmeyi feshettiği tarih itibariyle taşeronlar tarafından yapılan ve devam edilen imalatlara ilişkin taşeronlara hangi tarafça ne miktarlarda ödeme yapıldığı konusunda ayrıntılı rapor düzenlenmesinin istenilmiştir.
İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak dosyanın 3 kişiden oluşan İnşaat Bilirkişisi heyetine tevdi ile dosya kapsamında alınan raporlar, tespit dosyalarından alınan raporlar, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri ile davacının kullanılan malzemelerin nitelik ve değerlerine ilişkin beyan ve iddiaları ile taraf vekillerinin raporlara itirazları da dikkate alınmak suretiyle rapor tanzim edilmesi istenilmiştir.
Mahallinde 1 inşaat yüksek mühendisi veya inşaat mühendisi 04/12/2020 günü keşif yapılmıştır.
Çevre ve şehircilik bakanlığı il müdürlüğü Yapı Denetim Şube Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davalı … Yapı … Ltd. Şti. ‘ne ait 2425 ada , 1 parseldeki inşaata ilişkin tutulan tespit ve raporlarının gönderilmesi istenilmiştir.
13/04/2021 tarihli celsede Davacı vekiline yemin metnini hazırlayarak sunması için iki hafta kesin süre verilmesine, sunulmadığı taktirde yemin deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağı ihtar edilmiş olup bu süre zarfında davacı tarafın yemin metni sunmadığı görülmüştür.
21/10/2021 tarihli celsede Davacı vekiline davasını ıslah etmek üzere 1 haftalık kesin süre verilmesine, ıslah dilekçesi sunulduğunda ve eksik harç tamamlandığında ıslah dilekçesinin davalı tarafa tebliğine dair ara karar tesis edilmiştir.
Davacı vekili 28/10/2021 tarihli dilekçesi ile davayı ıslah etmiştir.
Islah sonrası dosyanın miktarı itibariyle heyete tevdiine dair karar verilmiştir.
Dosyanın heyete tevdii edilmesi sonrası “1-Her ne kadar dosya kapsamında birden fazla kez bilirkişi raporu alınmışsa da; ince imalat işlerine yönelik sözleşme kapsamında sözleşme bedelinin götürü bedel olarak belirlendiği, ihtilafın çözümünde götürü bedelin mi yoksa piyasa rayiçlerine göre hesaplama yönteminin mi uygulanması gerektiğinin dosya kapsamındaki veriler itibariyle açıklığa kavuşturulması gerektiği değerlendirilerek dosyanın re’sen seçilecek 3 kişiden oluşan inşaat bilirkişisi heyetine tevdii ile;
Bilirkişilerden; taraflar arasında ince işlere ilişkin sözleşme kapsamında bedelin anahtar teslim götürü bedel olarak 4.300.000,00 TL olarak belirlendiği, bu bedelin KDV dahil olarak kararlaştırıldığı dikkate alınarak taraflar arasındaki sözleşme ve eklerindeki belgelere göre yapılacak imalat işleri ile davacının yapmış olduğu imalatlar ve bu imalatlar için kullanılan malzemeler yine varsa yapılan ek imalatlar ve sözleşmede kararlaştırılandan daha fazla maliyette ve kalitede malzeme kullanılması gibi hususlar bulunup bulunmadığı denetlenerek ve bu nedenlerle tarafların sözleşmenin uygulanması sırasında iradesinin sözleşme bedelinin götürü bedel olmaktan çıkarılmış kabul edilip edilmeyeceği irdelenmek suretiyle seçenekli olarak rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiştir.
Bu kapsamda 1. ihtimalde sözleşme ve ekleri ile yapılan imalatların tarafların sözleşme bedeline yönelik iradesi değişmediği, bedelin 4.300.000,00 TL götürü bedel olarak uygulanması gerektiği varsayımında ince işler için yapılan imalat oranının sözleşmede götürü bedele uygulanmak suretiyle ince işlere ilişkin davacı alacağının belirlenmesinin istenilmesine ve bu belirleme yapılırken 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin değişik iş dosyası ve 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin değişik iş dosyasındaki tamamlanma oranlarına göre seçenekli olarak ayrı ayrı hesaplama yapılmasına, davacının ince işlere ilişkin götürü bedel dışında sözleşme ve eklerine göre sözleşme dışı yaptığı imalatlar ve kaba inşaata ilişkin olarak sözleşme dışı yapılan imalatlar var ise sözleşmenin 21. Maddesinde hüküm bulunduğundan yapılan sözleşme dışı bu işlerin imalat bedelleri belirlenirken hem kaba hem de ince işlere ilişkin sözleşmede fazladan yapılan sözleşme dışı imalatların yapıldığı yıl piyasa rayiçlerine göre belirlenmesi (piyasa rayiçleri içerisinde KDV ve yüklenici karı bulunacağından ayrıca bunlar eklenmeksizin) varsa sözleşme dışı imalat bedellerinin bu ilkelere göre hesaplanması, bulunan bu bedelin götürü bedelle yapılan orantılama sonucu bulunan bedele eklenmesi ve yine kaba inşaat işine ilişkin olarak belirlenen alacağın da imalat bedeline eklenmesi suretiyle toplam imalat bedeli alacağının belirlenerek bu alacaktan davalı tarafın yapmış olduğu ödemeler mahsubundan davacının bakiye bir alacağının kalıp kalmadığı,
2. ihtimalde sözleşme ve ekleri ile davacının yaptığı imalatların niteliği, ilave ve ek işler ile daha fazla kalitede ve maliyette malzeme kullanılması gibi hususlar bulunduğu ve tarafların iradesinin sözleşmenin bedelinin götürü bedel olmaktan çıkarıldığı yönünde kabul edilmesi halinde; ince imalatların yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçlerine göre belirlenmesi, piyasa rayiçleri içerisinde KDV ve yüklenici karı zaten bulunacağından ayrıca bunlar eklenmeksizin ince işlere ilişkin sözleşmede yapılan imalat bedellerinin belirlenerek bu bedele kaba inşaat işine ilişkin olan ve belirlenen imalat bedeli alacağı eklenmek suretiyle bulunan toplam alacaktan davalının yaptığı ödemelerin mahsup edilmesinden sonra davacının ne miktarda bakiye alacağının kaldığı hususlarında alternatifli ve denetime elverişli rapor düzenlenmesi” istenilmiştir.
Düzenlenen denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna göre; ” … Grup İnş. Tur. Ltd. Şti. İle davalı … Yapı Mühendislik Kuyumculuk İnş. Tek. İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti. arasında 05/05/2016 tarihinde … Özlüce Residance İnşaatı Kaba İşlerinin yapımına ilişkin İnşaat Sözleşmesi karşılıklı imzalandığı, akabinde yine aynı inşaat alanına ilişkin taraflar arasında 29/08/2016 tarihinde İnce İşler, Cephe İşleri, Çatı İşleri, Çevre Tanzim İşleri, Mekanik ve Elektrik İşlerine İlişkin yeni bir İnşaat Sözleşmesinin karşılıklı imzalandığı, İlk sözleşme bedeli 2.200.000,00 TL+KDV, ikinci sözleşme bedelinin 4.300.000,00 TL (KDV dahil) olduğu, ilk sözleşme imalatlarına dair çekişme bulunmadığı, … Özlüce Residance inşaatlarının tamamlandığı, Sözleşmenin 2016-2017 yılları serbest piyasa fiyatları ile hazırlandığından, götürü bedel olduğu, birim fiyattan bahsedilemeyeceği, taraflar arasında düzenlenen sözleşme harici yapılan imalatlar, götürü bedel dışına çıkarılamayacağı, kullanılan malzemelerin sözleşme harici kaliteli malzemeler değerlendirilmediği, Sözleşme harici yüklenici tarafından; 1. bodrum katın taban kotunun yükseltilmesi imalatı ve balkon lento imalatının toplam bedeli 72.233, 00-TL ( KDV dahil) belirlendiği, sözleşemeye göre 2.200.000 TL+KDV olması gerekirken, fazla imalatlar ile (2.200.000,00 * 1,18)+72.233,00-TL= 2.668.233,00 TL olduğu, fazla imalatın toplam işe oranı 72.233, 00-TL / 2.668.233,00 TL= ~%2,7 (binde 27) hesaplandığı, Bahçe çevre duvarının yükseltilmesi imalatının bedeli 10.184, 00-TL (KDV dahil) bedel tespit edildiği, Sözleşme harici yüklenici tarafından; Bahçe çevre duvarının yükseltilmesi imalatının bedeli 10.184,00-TL (KDV dahil) belirlendiği, sözleşemeye göre 4.300.000 TL (KDV dahil) olması gerekirken, fazla imalatlar ile 4.300.000,00 TL+-10.184, 00-TL =4.310.184,00 TL olduğu, fazla imalatın toplam işe oranı 10.184, 00-TL / 4.310.184,00 TL=%0,24 (onbinde 24) hesaplandığı, 19.04.2018 dava tarihi itibariyle toplamı fazla iş miktarı :109.615,00-TL (kdv dahil) Serbest Mali Müşavir Savaş Altan ın 11.06.2019 tarihli bilirkişi raporunun sonuç bölümünün 6.maddesinde ödeme durumu belirtildiği, Taraflar arasında fatura ve hesap bakiyeleri hususları uzmanlık alanımız – olmadığından değerlendirilemediği” hususunda rapor düzenlenmiştir.
Dava eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.
Taraflar arasında yapımı gerçekleştirilen inşaatın kaba işleri ve ince işleri için iki ayrı sözleşme imzalanmıştır. Kaba işler için 2.200.000,00 TL+KDV ince işler için sözleşmede ise KDV dahil 4.300.000,00 TL bedel belirlenmiştir.
Kaba işlere ilişkin imalat tamamlanmış bedeli de ödenmiştir. Taraflar arasında buna ilişkin ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki asıl ihtilaf 4.300.000,00 TL bedelli ince işlere ilişkin sözleşmeden kaynaklıdır. Davacı taraf ince işlere ilişkin bu sözleşmeyi 06/06/2017 tarihinde feshetmiştir. Davacı fesih tarihine kadar yaptığı imalat bedellerini sözleşme hükümlerine göre isteyebilecektir. Davacının isteyebileceği imalat bedeli bakımından sözleşmenin götürü bedel olup olmadığı sonucu etkileyecektir.
Bu kapsamda taraflar arasındaki sözleşme maddeleri incelenmelidir. Tarafların imzaladığı ihtilaflı olan sözleşmenin konusunun … Özlüce Residance İnşaatı ince işler, cephe işleri, çatı işleri, çevre tanzim işleri, mekanik ve elektrik işleri ve diğerleri olarak belirlenmiştir. Sözleşmeye ek olarak teknik şartname hazırlanmış, keşif özeti oluşturulmuş, iş programı, tarafların yükümlülükleri belirlenmiş ve projede sözleşmeye eklenmiştir. Bu kapsamda sözleşmenin bütününü tüm belgeler oluşturmaktadır.
Sözleşmenin 12. Maddesinde fiyat tarifeleri başlığında belirlenmiş, fiyatın belirlenmesi için keşif özeti ekinde belirtilmiş fiyat tarifine göre işlem göreceği kararlaştırılmış, fiyatın tek kalem anahtar teslimi götürü bedel olarak kararlaştırılmıştır. Buna göre; ekte belirtilen ve belirtilmesi unutulan fakat inşaatın işveren tarafından istenilen şekilde bitmesi için gereken tüm malzeme, işçilik giderlerinin sözleşmede belirlenen işler kapsamında anahtar teslim götürü bedel fiyatına dahil olacağı kabul edilmiştir. Keşif özetine göre KDV dahil 4.300.000,00 TL götürü bedel belirlenmiştir.
Sözleşmenin 21. Maddesinde özel teknik şartnamede bulunan birim fiyatlarda yazılı olmayan herhangi bir işin yapılması gerektiği takdirde yüklenici bu tür işleri işi durdurmadan yapmayı yükümlenmiştir. Taraflar arasında ihtilaf doğduğunda işveren tarafından hazırlanacak yeni fiyatın geçerli olacağını davacı kabul etmiştir.
Buna göre; taraflar arasındaki ince işlere ilişkin … Özlüce İnşaatının sözleşemeye konu işleri götürü bedel olarak kararlaştırılmıştır.
Türk Borçlar Kanunun 480. maddesi şu şekildedir; “Bedel götürü olarak belirlenmişse yüklenici eseri o bedelle meydana getirmekle yükümlüdür. Eser öngörülenden fazla emek ve masrafı gerektirmiş olsa bile yüklenici belirlenen bedelin arttırılmasını isteyemez. Ancak, başlangıçta öngörülemeyen veya öngörülebilip de taraflarca göz önünde tutulmayan durumlar, taraflarca belirlenen götürü bedel ile eserin yapılmasına engel olur veya son derece güçleştirirse yüklenici, hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı veya karşı taraftan beklenemediği takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir. Dürüstlük kurallarının gerektirdiği durumlarda yüklenici, ancak fesih hakkını kullanabilir.
Burada TBK m. 480/f. II hükmü, götürü sabit ücretin değişmezliği kuralının istisnasını düzenlemektedir.
TBK m. 480/f. II hükmüne göre, “Ancak, başlangıçta öngörülemeyen veya öngörülebilip de taraflarca göz önünde tutulmayan durumlar, taraflarca belirlenen götürü bedel ile eserin yapılmasına engel olur veya son derece güçleştirirse yüklenici, hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı veya karşı taraftan beklenemediği takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir. Dürüstlük kurallarının gerektirdiği durumlarda yüklenici, ancak fesih hakkını kullanabilir”
Ancak; bu halde dahi yüklenici sözleşmeden feshi hakkına sahip olup feshi hakkı kullanılmayıp imalat gerçekleştirilmişse sözleşme hükümleri ile bağlı kalacaktır. Davacı sözleşmeyi feshettiği tarihe kadar yaptığı imalat bedellerini sözleşme hükümlerine göre isteyebilecektir.
BK m. 480’e göre; kural olarak yüklenici belirlenmiş olan götürü ücret dışında bir ücret isteyemez. Yüklenici, eser giderlerinin kararlaştırılan ücreti aştığını iddia ederek ücretin arttırılmasını isteyemeyeceği gibi, iş sahibi de eserin götürü ücretten daha az masrafla yapıldığını ileri sürerek götürü ücretin indirilmesini isteyemez. Götürü ücretli eser sözleşmelerinde, zarar rizikosu yüklenicinin üstündedir.
Ancak; taraflar sözleşmenin uygulanması sırasında işin kapsam ve mahiyetini önemli ölçüde değiştirir, örneğin kullanılacak olan malzemelerin sözleşmede belirlenenden çok daha üstün nitelikte ve maliyetli malzemelerden seçilmesi, işin kapsamının sözleşme ilişkisi kapsamında önemli ölçüde genişletilmesi gibi durumlarda taraflar arasında sözleşmenin uygulanması sırasında bedel götürü bedel olmaktan fiilen çıkarılabilir. Bu durumda taraflar arasındaki sözleşme götürü bedele göre değil de tarafların ortaya koyduğu fiili duruma göre belirleme yapılması gerekmektedir.
Bilirkişilerden tarafların sözleşmeyi uygularken ortaya koyduğu fiili durumun sözleşmeyi götürü bedelden çıkarıp çıkarmayacağı, böyle bir durum söz konusu değil ise davacının sözleşme dışı yaptığı imalat bulunup bulunmadığı, sözleşmenin 21. Maddesine göre sözleşme dışı ve fazladan yapılan imalatların yapıldığı piyasa rayiçlerine göre belirlenmesi istenilmiştir.
Şayet davacı işin tamamlanma oranına göre sözleşmeye konu imalatlar bakımından KDV dahil 4.300.000,00 TL götürü bedelden hak ettiği bedel belirlenmeli, şayet sözleşme dışı imalat var ise piyasa rayiçlerinde bulunan piyasa rayiçlerine göre hesaplanan ve bulunan tutar götürü bedelde elde edilen tutara eklenmek suretiyle toplam alacak miktarı belirlenmelidir.
Taraflar arasında imalatın tamamlanma oranı hususunda ihtilaf vardır. Sözleşmenin 06/06/2017 tarihinde feshedildiği ve fesih sonrası 09/06/2017 tarihinde Bursa 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin dosyasında delil tespiti yapıldığı ve tamamlanma oranının belirlendiği anlaşılmaktadır. Ayrıca bir delil tespiti daha yapılmış Bursa 5. Sulh Hukuk Mahkemesinde yapılan tespit 21/06/2017 tarihinde gerçekleştirilmiştir.
Davacı fesih sonrası şantiyedeki işlerin taşeronları eliyle devam ettirildiğini ileri sürerek her iki tespit dosyasındaki oranların bu nedenle farklı olduğunu ileri sürmüşse de fesihle birlikte imalat alanını terk eden davacının taşeronların bu terk sonrasında imalata devam ettiği ve bu imalatı kendisinin gerçekleştirdiği iddiası mahkememizce kabul görmemiştir.
Sözleşmenin davacı tarafça feshi sonrası imalat alanının terk edilmesi asıl olandır. Sözleşmeyi fesih eden kişinin imalata devam etmesi beklenilir ve kabul edilir bir durum değildir. Bu nedenle tamamlanma oranı belirlenirken Bursa 5. Asliye Hukuk Mahkemesinde 09/06/2017 tarihi itibariyle yapılan tespit dikkate alınmıştır ve sözleşmedeki işin %60’ının tamamlandığı kabul edilmiştir.
Buna göre; KDV dahil davacının 2.580.000,00 TL tutarında imalat yaptığı ancak yapılmayan iş tutarının da götürü bedelin 1.720.000,00 TL’lik kısmına tekabül ettiği anlaşılmaktadır.
Bilirkişi raporunda da sözleşmenin götürü bedel olarak kararlaştırıldığının belirlendiği, sözleşmeyi götürü bedel olmaktan çıkaracak herhangi bir fiili durum ve uygulamanın bulunmadığı ve kullanılan malzemelerin de sözleşme harici kaliteli malzeme olarak değerlendirilemeyeceği belirlenmiştir.
Sözleşme haricinde yüklenici tarafından 1. Bodrum katının tavan kotunun yükseltilmesi imalatının ve balkon lento imalatının yapıldığı, yapılan imalat toplamının 72.233,00 TL olduğu, yine sözleşme harici yüklenici tarafından bahçe duvarının yükseltilmesi imalatının yapıldığı, bunun imalat bedelinin 10.184,00 TL olduğu, dava tarihi itibariyle ilgili imalatların yapıldığı piyasa rayiç değerine göre belirlenen sözleşme harici imalat tutarının 109.615,00 TL olduğu, bunun da sözleşmeyi götürü bedelden çıkarmaya olanak sağlamadığı anlaşılmaktadır.
İlk sözleşme bedelinin 2.200.000,00 TL tutarında olduğu, taraflar arasında bu sözleşmenin uygulanması ile ilgili ihtilaf bulunmadığı, bu imalatın tamamlandığı ancak taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan ince işlere ilişkin sözleşmenin götürü bedel olması dolayısıyla dikkate alınan delil tespiti raporundaki tamamlanma oranına göre ve taraf defter ve kayıtlarında davacıya yapılan ödemeler toplamının 5.357.458,00 TL olduğu, kaba işlere ilişkin 2.200.000,00 TL+KDV tutarlı ve KDV dahil 4.300.000,00 TL tutarlı sözleşmeler kapsamında davacının bakiye bir alacağının kalmadığı anlaşılmıştır.
Davacıya davalı şirket tarafından yapılan ödemelerden iki adet havale ödemesinin davalıya iade edildiği davacı tarafça ileri sürülmüştür. Ancak yargılamanın 11. Celsesinde davacının bu iddiayı ortaya koyması ve yemin metnini hazırlamak için süre talep etmesi üzerine davacı vekiline gerekli ihtaratta yapılarak kesin süre verilmiş ancak davacı tarafça bu hususta yemin metni sunulmamıştır.
Toplanan delillerden sözleşme ilişkisi kapsamında davacının bakiye bir alacağı bulunmadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 179,90 TL harçtan başlangıçta alınan 1.383,28 TL peşin harç, 59.000,00 TL ıslah harcının mahsubu ile artan 60.203,38‬ TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 254.662,90 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/01/2023
Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır