Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/447 E. 2020/775 K. 26.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/447 Esas
KARAR NO : 2020/775

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI :… – … TC kimlik
VEKİLİ :Av. …

DAVALILAR :1- … -… TC kimlik

2- … – … TC kimlik

VEKİLİ :Av. …

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/04/2017
KARAR TARİHİ : 26/11/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının “Hikmet Şahin Kent Sebze ve Meyve Hali 43 numaralı” işyerinin davalılara devri konusunda anlaştıklarını, bu duruma ilişkin 22/01/2013 tarihli sözleşme imzaladıklarını, bu sözleşme gereği davalıların 2012 yılı sonuna kadar işyerinin vergi borçlarını ve 05/05/2012 tarihinden 12/12/2012 tarihine kadar müstahsil borçlarını da üstlendiklerini, davalıların sözleşme gereği üstlendikleri ve ödemeleri gereken vergi ve müstahsil borçlarını ödemediklerini, davacının vergi dairesinde 28/04/2016 tarihinde çıkardığı borç dökümüne göre vergi borcu davalılarca ödenmediğinden katlandığını ve halen faizlerin işlemeye devam ettiğini, ödenmeyen iş bu borcun davalılardan tahsili için Bursa 6.İcra Dairesinin 2016/… esas sayılı dosya ile icra takibi yaptıklarını, davalıların borçlarını bildikleri halde borcun tamamına haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiklerini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde; davacının iddiasının tamamen hukuka aykırı ve dayanaktan yoksun olduğunu, ne davacının icra dosyasının alacaklısı olduğunu, ne de davalıların kendilerine yöneltilen borcun muhatabı olduklarını, borcun tamamı itibari ile davacı adına olduğunu, borcun davacı tarafından ödenmesi ve bunun sonucunda gerçekleşen bir rücu etme durumunun da söz konusu olmadığını, gerçek kamu alacaklısının devlet veya onun tüzel kişiliğinin mali yönü olan hazine olduğunu, ortada bir kamu alacağının söz konusu olduğunu, taraflar arasında bir ticari işletmenin devrinin söz konusu olmadığını, yerin sahibinin Bursa Büyükşehir Belediyesi olduğunu, davalıların sadece yerin kullanma yetkisine sahip olduklarını, davacının söz konusu icra takibindeki belgede vergi sorgulamasında ana vergi kodu seçmeyerek şahsen adına tahakkuk eden tüm vergi kodlarını sorgulayarak çıkan tüm borç dökümünü gecikme zammı ile birlikte işleme koyduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, davacının ancak söz konusu kamu borcunu ödemesine müteakip aralarındaki sözleşme gereğince sözleşmenin muhatabı olan davalılara bu taleplerini yöneltebileceği ve ancak o zaman davanın esasına girilebileceği kanaati ile erken açılmış dava olarak davanın usulden reddine dair verilen karar Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 2018/86 Esas 2018/157 Karar sayılı 21/02/2018 tarihli kararı ile “Davacı yargılama aşamasında kendisinin alacaklı olduğu Bursa 16. İcra Müdürlüğünün 2014/3221 esas sayılı dosyasından Nilüfer Vergi Dairesine 19.912,84 TL ödeme yapıldığını, davalı yanın sözleşme gereği ödemesi gereken vergi borcunu ödese idi kendi alacağından kesinti yapılmayacağını iddia etmiştir. Bu iddia ile ilgili olarak vergi dairesine ait belgeler getirtilerek tahsilatın dava konusu yer ile ilgili olup olmadığı tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir. ” gerekçeleriyle kaldırılmıştır.
Dava; sözleşmeye dayalı 57.230,86 TL vergi (ana para + gecikme zammının) tahsili talebiyle Bursa 6. İcra Müdürlüğünün 2016/… Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine itirazın iptali talebine ilişkindir.
Mahkememizce dosya mali müşavir bir bilirkişiye tevdi edilmiş, vergi kodları da değerlendirilerek belirtilen takip dosyasından Vergi Dairesine yapılan kesintinin davalının sözleşme kapsamında ödemesi gereken vergi borcuna ilişkin olup olmadığı, davacının başka şahsi alacağından kaynaklı vergi alacağına ilişkin olup olmadığı konusunda rapor aldırılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporu ve mübrez belgeler birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki 22/01/2013 tarihli sözleşme uyarınca 2012 yılı sonuna kadar vergi borçlarının … ve …’ ye ait olacağının belirtildiği, sözleşmenin taraflarca imza altına alındığı, taraflar arasında yapılan sözleşmede vergi borç türlerine ilişkin bir ayırımın bulunmadığı, 2012 yılına ait tüm beyannamelerin verildiği son tarih olan 02/05/2013 tarihine göre 2012 yılı borç dökümü belgesine göre davacının 33.554,76 TL asıl, 4.959,85 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 37.605,61 TL vergi borcunun bulunduğu, Bursa 9. İcra müdürlüğünün 2011/6336 sayılı takip dosyasından Nilüfer vergi dairesine 19.728,31 TL lik tahsilatın davacının vergi borçlarına mahsup yapıldığı anlaşıldığından belirtilen tutar kadar davacının takipte haklı olduğu kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1- Davanın KISMEN KABULÜ ile, Bursa 6. İcra Müdürlüğünün 2016/… sayılı dosyasında davalının ödeme emrine itirazının KISMEN İPTALİNE,
2-Takibin 19.728,31 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
3-İtirazın alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu değerlendirilerek davalı-borçlunun asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
4-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 1.347,64 TL harçtan başlangıçta alınan 691,22 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 656,42 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafça yapılan 722,62 TL harç, 560,80 TL yargılama gideri toplam 1.283,42 TL’nin kabul red oranına göre 442,52 TL’sinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiyesinin davacı üzerine bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım üzerinden hesap edilen karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin (daha azına hükmedilemeyeceğinden) davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davalı tarafça yapılan 5,20 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 3,40 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen kısım üzerinden hesap edilen karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.625,38 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/11/2020

Katip …

Hakim …