Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/399 E. 2019/43 K. 16.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/399
KARAR NO : 2019/43

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACILAR : 1- … – T.C. N: …

2- … – T.C. N….

3- … – T.C. N. …

VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : …

VEKİLİ : Av. … –

DAVA : Ticari Şirket
DAVA TARİHİ : 20/03/2018
KARAR TARİHİ : 16/01/2019
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
DAVACININ TALEBİ : Davacı taraf dava dilekçesinde, davacıların müteveffa babaları … ve anneleri …’un vefatı sebebiyle miras yoluyla davalı şirkette hisse sahibi olduklarını, pay oranlarının toplamda %34’e ulaştığını, şirket adına kayıtlı bir fabrika arazisinin ortakların anlaşmasıyla kiraya verilmesine rağmen davacıların kira paylarının ödenmediğini, bu sebeple muris …’un sağlığında bir dava açmış olduğunu, keza şirkete ait bir taşınmazın satılmasına rağmen davacı ortakların paylarının ödenmediğini, … ve kardeşi Hüseyin Surgun’un ortak ticari faaliyetinin adi ortaklıkla başladığını, sonradan şirket kurulduğunu, murisin vefatından sonra da kiraya verilen taşınmazdan elde edilen gelirlerin davacılara ödenmediğini, kiranın ödenmemesi gerekçesi olarak gerçekte olmayan masraflar gösterildiğini, vergi dairesine beyan edilenden daha yüksek kira alındığını, bu ve benzer sebeplerle şirket ortakları arasındaki anlayış ve iş birliğinin ortadan kalktığını, şirketin varlığını sürdürme konusunda tarafların anlaşamadığını, mevcut duruma göre ana sözleşmede yazılı gayenin gerçekleşme imkanının kalmadığını, şirketin hiçbir faaliyeti bulunmadığını, yönetici durumundaki ortakların bilgileri gizleyerek ve yönetimsel haklarını kullanarak haksız işler yaptığını ileri sürerek davalı şirketin feshine ve tasfiyesine karar verilmesini talep etmiştir.

DAVALININ CEVABI: Davalı taraf davanın reddi gerektiğini savunmuş, şirketin tüm organlarıyla aktif ve faal biçimde varlığını sürdürdüğünü, …’dan boşalan yönetim kurulu üyeliğine geçici kararla Fatih Surgun’un atandığını, ilk genel kurulda seçim yapılacağını, şirketin bir taşınmazının 900.000 TL’ye satıldığını ve ortaklara paylarının ödendiğini, ödemelerin banka aracılığıyla kâr payı adı altında yapıldığını, bunun dışında genel giderler sebebiyle dağıtılacak kâr payı bulunmadığını, tasfiye için haklı sebep olmadığını, iddia edilen kira bedellerinin de fazla olduğunu ileri sürmüştür.
DELİLER VE GEREKÇE: Derdest dava anonim şirketin haklı sebeple feshi ve tasfiyesine ilişkindir. Türk Ticaret Kanununun 529’uncu maddesine göre bir anonim şirketin işletme konusunun gerçekleşmesinin imkansız hale gelmesi bir fesih sebebidir. Aynı zamanda kanunun 531’inci maddesinde haklı sebeplerin varlığı haline sermayenin en az onda birini temsil eden pay sahiplerinin fesih talep edebilecekleri de düzenlenmiştir. Hem şirketin işletme konusunun gerçekleşmesinin imkansız hale geldiği, hem de diğer haklı sebeplerin varlığını ispat külfeti davacı taraf üzerindedir.
Davacı tarafın iddialarının araştırılması bakımından şirket kayıt ve defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması uygun bulunmuştur. Bilirkişiden rapor düzenlemesi İstenmiştir.
Bilirkişi 05/07/2018 tarihli raporunda şirketin son beş yıl içerisinde kuruluş amacı doğrultusunda herhangi bir ticari işlem yapmadığını, gelirlerinin tamamen şirket mal varlığına dahil olan taşınmazların kira gelirlerinden ibaret olduğunu, 60.000.TL’lik sermaye ile mevcut piyasa koşullarında ticaret yapmanın mümkün olmadığını, mevcut makine ve ekipmanın da amaca uygun ticarete elverişli ve yeterli olmadığını, şirketin devamında ekonomik yarar kalmadığını, kuruluş amacının ortadan kalktığını, şirkete ait bir taşınmazın 2006 yılında satıldığını ve gelirin 2007 yılında kâr payı olarak dağıtıldığını, bunun dışında kâr payı dağıtımı yapılmadığını açıklamıştır. İşletmenin stokları 2013 yılından beri aynı tutarda kaydedilmiş olup 24.138,29.TL’dir. Tesis makine ve cihazların ise 0,01 TL iz değerle kayıtlı olduğu belirlenmiştir. Bu da mevcut ekipmanın ticari faaliyetin devamlılığını sağlayacak nitelikte olmadığının göstergesidir.
Şirketin kiradaki taşınmazları keşfen incelenmiş ve rayiç kira bedelleri konusunda ayrı bir rapor alınmıştır. Bu rapora göre taşınmazların toplam kira geliri Kasım 2018 ayı itibariyle en az 31.422,60.TL olabilir. Bu rakam dava tarihine çekildiğinde toplam kira bedeli aylık 23.593,50.TL olmalıdır. Buna karşılık şirketin kira gelirlerinin örneğin 2017 yılı için yıllık 85.000.TL gibi çok düşük miktar gösterildiği, net kârın da sadece 35.097.06.TL olduğu görülmüştür. Şirket uzun süredir kâr payı dağıtmamış, ortaklar için şirketin devamlılığında yarar kalmamıştır.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede davacıların şirketten çıkarılması ile şirketin devamına karar verilmesinde fayda mülahaza edilmemiştir. Çıkma payının belirlenmesi paydaşlar yönünden haksız sonuçlara müncer olabileceği gibi şirketin hiçbir istihdam ve üretim sağlamadığı halde devanında da yarar yoktur. Fesih ve tasfiye halinde her ortak kârda da zararda da eşit olacaktır. Şirket yönetimini elinde tutan bazı ortakların uzunu süredir düşük kira geliri göstererek hem vergi zıyaına sebep oldukları hem de diğer ortakların zararına hareket ettikleri, uzun süredir kâr payı dağıtmayarak diğer ortaklar için şirketin devamını çekilmez hale getirdikleri gözetilerek fesih ve tasfiye kararı verilmiştir.
Taraflar son duruşmada bir kez daha arabuluculuk yoluyla çözüme teşvik edilmişlerse de sonuç alınamamış, üzerinde uzlaştıkları bir tasfiye memuru da bildirmediklerinden resen tasfiye memuru atanmıştır.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kabulü ile Bursa Ticaret Sicilinin 20525 numarasına kayıtlı … İplik Tekstil San. ve Tic. A.Ş’nin feshine ve tasfiyesine,
Tasfiye Memuru olarak 18763700686 TC Kimlik Numaralı SMMM Nevzat KARA’….nın tasfiye memuru olarak atanmasına,
Tasfiye Memuruna tasfiye işlemleri sürdüğü müddetçe şirket mal varlığından ödenmek üzere aylık 2.000,00 TL ücret takdirine,
Durumun derhal Ticaret Sicil Müdürlüğüne bildirilerek tescil ve ilanına,
Peşin harç yeterli olduğundan başkaca harç tahsiline yer olmadığına,
Davacı vekili lehine takdir edilen 2.725-TL ücret-i vekaletin davalı şirketten alınarak davacılara verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 1.057,90.-TL yargılama gideri ile peşin olarak alınan 35,90 TL harcın davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okundu, anlatıldı. 16/01/2019

İş bu kararın gerekçesi 16/01/2019 tarihinde yazılmıştır.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …