Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/382 E. 2018/767 K. 29.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/382
KARAR NO : 2018/767

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … EĞİTİM HİZMETLERİ TEL. YAY. YURT
İŞL. LTD. ŞTİ.
VEKİLİ : Av. …
Sakarya Mah. Kıbrıs Şehitleri Cad. Bilgi İş Merkezi
No:18/408-409-410 Osmangazi/Bursa
DAVALI : … TC : …
VEKİLİ : Av. …
Hacı İlyas Mah. Tan Sk. Güzeler İş Merkezi No:14 K:3 Bursa
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/03/2018
KARAR TARİHİ : 29/05/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/06/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; davalının davacı şirketin kısa süreli ortağı olduğunu, şirkettin kötü yönetiminden ve haksız kazanç sağlanmasından dolayı şirkette yaşanılan sıkıntılar neticesinde şirketteki hisselerini devrederek şirket ortaklığından çıktığını davacı şirket ile davalı arasında 06/12/2013 tarihli şirket hisse devir protokolü düzenlendiğini bu protokole göre davalıya 25.000,00 ‘er TL’lik teminat senetleri verildiğini, karşılığında 100.000,00 TL ödenmiş olmasına rağmen üç adet teminat senedinin iade edildiğini, bir adedinin iade edilmediğini belirterek iade edilmeyen teminat senedinden dolayı borçlu olmadıklarının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; hisse devir sözleşmesinde açıkça 200.000,00 TL üzerinden hisselerin devredildiğine ilişkin anlaşma olduğunu 80.000,00 TL’nin peşin alındığını 20.000,00 TL’si 05/01/2014 tarihinde alındığını geri kalan 100.000,00 TL içinde dört adet senet verildiğini, birbirini takip eden bu dört senetten üçünün ödenmiş olduğunu en son senedin ödenmediğini belirterek davanın reddini talep etmişlerdir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava 16/12/2013 tarihinde yapılan hisse devir sözleşmesi kapsamında davalıya verildiği iddia olunan davacının keşidecisi olduğu 25.000,00 TL tutarlı 29/09/2014 vade tarihli senet yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti istemli davadır.
Mahkememizce davanın reddine karar verilmiş bu karar Yargıtay 11.Hukuk Dairesi tarafından bozulmuştur. Söz konusu senet dolasıyla dava devam ederken 25/06/2015 tarihli sulh sözleşmesi uyarınca dava konusu senedin takibe konu edildiği, Bursa 20.İcra Müdürlüğünün 2014/… esas sayılı icra dosyası ile ilgili olarak davacının takibe konu senede ilişkin borcun …’a ödendiğine ve davanın konusuz kaldığına dair sözleşme imzalandığı anlaşılmaktadır. Sözleşmenin ekindeki vekaletnameye göre vekil …’ın sulh olmaya alacakları tahsil ve ahu-kabz’a yetkili olduğu belirlenmiştir dolayısıyla 25/06/2015 tarihli belgelinin yargılamada dikkate alınması gerekir. Davacı taraf her ne kadar söz konusu senet dolayısıyla borçlu olmadıklarının tespiti için dava açmışsa da gerek duruşmalardaki beyanında gerekse temyiz dilekçelerinde ödeme dolayısıyla davanın konusuz kaldığını savunmuşlardır. Gerek anılan ödemenin borcu kabul niteliğini taşıması gerekse davacı tarafın ödeme dolayısıyla davanın konusuz kaldığına ilişkin beyanları karşısında eldeki dava menfi tespit davası olsa da anılan ödeme dolayısıyla ve davacı tarafın talepleri doğrultusunda davanın konusuz kaldığını kabul etmek gerekmektedir.
Yine davalı taraf söz konusu ödemenin yapılıp yapılmadığı konusunda davacı tarafa yemin teklif etmişlerse de yemin teklif edilen hususun dosya arasında mevcut aşamalarda imzası hiç inkar edilmeyen sulh sözleşmesinde belirtilen ödemeye ilişkin olduğu, ödemenin davacı asile değil vekile yapıldığı, asile yapılmış bir ödeme iddiasının bulunmadığı yine vekil …’a ödeme yapılıp yapılmadığına ilişkin yemin teklifinin de anılan ve imzası inkar edilmeyen sulh sözleşmesi uyarınca vekil tarafından vekalet akdine aykırı harekette bulunduğu iddiası var ise bunun ayrı bir yargılama konusu oluşturacağından, davalı tarafın yemin deliline cevap dilekçesinde açıkça dayanmamış olması karşısında davalı vekilinin ayrıca yemin delilinin toplanmasına yönelik talebinin reddine karar verilmiş, dava konusuz kaldığından esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Eldeki dava menfi tespit davası olduğundan davacının yargılama devam ederken dava konusu senede ilişkin yaptığı ödeme borcu kabul niteliğinde bulunduğundan ve aşamalardaki beyanlarında da ödeme dolayısıyla davanın konusuz kaldığı iddiasında bulunduğundan dava tarihi itibariyle yargılamada davalı haklı bulunmuş, yargılama gideri ve vekalet ücreti davacı üzerinde bırakılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 35,90 TL harç başlangıçta alınan 426,95 TL peşin harçtan mahsubu ile artan 391,05 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına
4-Davalı tarafça yapılan 33,10 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 3.000,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,

Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal sürede Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/05/2018

Katip …

Hakim …