Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/360 E. 2020/516 K. 21.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

….. TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/360
KARAR NO : 2020/516

HAKİM : …..
KATİP : …..
DAVACILAR : …..
…..
VEKİLİ : Av. …..
DAVALILAR : …..
VEKİLİ : Av. …..
…..
VEKİLİ : Av. ….. ….. r
… …..
VEKİLİ : Av. ….. …..
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/03/2018
KARAR TARİHİ : 21/09/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili beyanlarında ; davalı … … tarafından kullanılan diğer davalı … Kargo A.Ş. Ye ait olan … plakalı aracın tam kusurlu bir biçimde sebep olduğu trafik kazasında davacıların müşterek çocuğu …’ın vefaat ettiğiini, olaydan sonra ZMMS sigortacısı olan diğer davalı … Sigorta Şirketine yaptıkları müracaat sonrasında kısmi ödeme yapıldığını, ancak ödemenin gerçek zararı karşılamadığını belirterek her bir davacı için 75.000 TL olmak üzere 150.000 TL manevi tazminat ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı … … vekili beyanlarında davanın reddini istemiş, talep hakkının zaman aşımına uğradığına kazanın 05/07/2012 tarihinde gerçekleştiğini, davanın 13/03/2018 tarihinde açıldığını, bu nedenle zaman aşımının dolduğunu, da vacının KTK 97. Maddesi gereğince sigorta şirketine başvurmadığı nazara alındığında davanın usulden reddi gerektiğini, davacıların çocuğunun aracın altına girmiş olması sebebiyle kaza gerçekleştiğini, kusurun bilirkişi incelemesi ile tespitini istediklerini ileri sürmüştür.
Davalı … Kargo A.Ş. vekili beyanlarında ; davanın reddini istemiş, kusur oranlırın kabul etmediklerini, ceza dosyasında alınan kusur raporunun hukuk hakimini bağlayamayacağını, istenen tazminat miktarlarının fahiş olduğunu ve talep hakkının da zaman aşımına uğradığını, manevi tazminatın kazanç yöntemi olmadığını ileri sürmüştür.
Davalı … Sigorta Şirketi vekili beyanlarında ; davanın reddini istemiş, şirkete usulüne uygun başvuru yapılmadığını, delillerin süresinde dosyaya sunulmadığını, alacak hakkının zaman aşımına uğradığını, daha önce ödeme yapıldığından tazminat zorunlulukları kalmadığını, kusur oranını kabul etmediklerini, manevi tazminattan sorumlu olmadıklarını, tazminatın aktüer bilirkişi tarafından hesaplanmasını istediklerini, temerrüde düşürülmediklerinden faiz yargılama gideri ve vekalet ücreti istenilemeyeceğini bildirmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava 05/07/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat alacağı davasıdır.
Kazanın davalı … Kargo A.Ş’ye ait … plakalı aracın davacıların oğlu olan …’a çarpmak suretiyle ölümüne neden olduğu anlaşılmaktadır. Aracın kaza anındaki sürücüsü diğer davalı … …’dır. Davalı sigorta şirketi ise kazaya neden olan aracın ZMMS sigorta şirketidir.
Ölümlü trafik kazasıyla ilgili Orhaneli Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/144 esas sayılı dosyasında ceza yargılaması yapılmış bu dosyada araç sürücüsü davalı … …’nın taksirle ölüme neden olmak suçundan mahkumiyetine karar verilmiş, ceza dosyasında alınan İstanbul Adli Tıp Kurumunun 06/02/2014 tarihli raporunda davalı … …’nın kazanın oluşumunda asli derecede, vefat eden …’ın ise tali derecede kusurlu olduğu belirlenmiştir.
Davadan önce sigorta şirketi tarafından davacılara maddi tazminat ödemesi yapılmıştır. Ödenen tutar 22.619,51 TL’dir. Davacıların maddi zararlarının ödeme tarihlerinde karşılanıp karşılanmadığının belirlenmesi için aktüerya hesabı yapılmasına ihtiyaç vardır. Davacının avansı tamamlaması için davacı tarafa süre verilmiş, süresi içerisinde avans yatırılmadığından davacı tarafa bir kez daha bir aylık kesin süre verilmiş, kesin süreye uymamanın sonuçları da 08/07/2019 tarihli duruşmada davacı tarafın huzurunda açıklanmıştır. Fakat verilen kesin süreye ve ihtara rağmen bilirkişi gideri için delil avansı yatırılmamıştır.
Destekten yoksun kalma tazminatı alacağının hesaplanması uzmanlık gerektirmektedir. Maddi zararın ne miktarda olduğunu, ödeme tarihi itibariyle sigorta şirketi tarafından yapılan 22.619,51 TL ödemenin davacının maddi zararlarını karşılayıp karşılamadığının bu uzmanlık alanı çerçevesinde belirlenmesi gerekmektedir. Mahkememizce bu destekten yoksun kalma tazminat miktarının tam olarak belirlenmesi ve ödeme tarihi itibariyle ödenen miktarın zararı karşılayıp karşılamadığının tespiti uzmanlık dışında olup, aktüerya hesabı yapan teknik bilirkişilerin uzmanlığında bilirkişi incelemesini gerektirmektedir. Davacı taraf 1.000,00 TL maddi tazminat istemiş ancak destekten yoksun kalma tazminat miktarının belirlemesi yapılamamıştır. Bu sebeple davacıların maddi tazminat istemlerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
Manevi tazminatın belirlenmesi konusunda davacılar toplamda 150.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunmuşlardır.
Manevi tazminat istemi yönünden ise; hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek, tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri gözönünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar ve olay tarihi, tarafların yaşı, sosyo-ekonomik durumları, olayın ağırlığı, davacıların çocuklarını kaybetmeleri nedeniyle ortaya çıkan manevi üzüntü, kusur durumu dikkate alındığında davacıların 75.000,00’er TL manevi tazminat istemleri kabul edilerek toplamda 150.000,00 TL manevi tazminat alacağının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
Davalı sigorta şirketinin düzenlemiş olduğu sigorta poliçesi manevi zararları da kapsadığından sigorta şirketinin de manevi tazminattan sorumlu olduğu kabul edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
A-Davacının maddi tazminat davasının reddine,
1-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 54,40 TL harçtan başlangıçta alınan 51,58 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2,82 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, (maddi tazminat)
2-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, (maddi tazminat)
3-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 1.000,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalılara ödenmesine,
B-Davacının manevi tazminat davasının kabulü ile 150.000,00 TL manevi tazminat alacağının (davacı Hacer için 75.000,00 TL, davacı … için 75.000,00 TL olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
1-Alacağın davalı … Sigorta A.Ş yönünden dava tarihi olan 13/03/2018 tarihinden diğer davalılar … … ve … Kargo.. A.Ş yönünden kaza tarihi olan 05/07/2012 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 10.246,50 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına, (manevi tazminat)
3-Davacı Hacer kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 10.550,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile adı geçen davacıya ödenmesine, (manevi tazminat)
4-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 10.550,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile adı geçen davacıya ödenmesine, (manevi tazminat)
C-Davacı tarafça yapılan 249,40 TL yargılama giderinden kabul ret oranına göre 247,75 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına
Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden
itibaren iki haftalık yasal sürede Bursa Bölge Adliye Mahkemelerinde istinaf yargı yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/09/2020
Katip …

Hakim …