Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/348 E. 2019/962 K. 25.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/348 Esas – 2019/962
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/348 Esas
KARAR NO : 2019/962

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :… A.Ş. – Büyükdere Cad. No:106 Esentepe Şişli// İSTANBUL
VEKİLİ : Av. .. – Hacıilyas Mah. Tezcan Sok. Arslantaş İş Merkezi No:2 K:6 D:46 Osmangazi/ BURSA
DAVALILAR : 1- … – ……. Ertuğrulgazi Mah. Orhanbey Cad.. No:19 Keles/ BURSA
2- … – …… Koca Kovacık Mah. Koca Kovacık Sk. No:217 Keles/ BURSA
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/03/2018
KARAR TARİHİ : 25/09/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; …’ya serbest iradesi ile imzalamış olduğu 24/08/2011 tarihli Genel Kredi Sözleşmesine istinaden davacı banka taraından URETKRD ve DGRYTRK Kredisi kullandırıldığı, işbu genel kredi sözleşmesinin müşterek borçlu ve müteselsil kefillerinin davalılar … ve … olduğunu, borçlunun borcunun 25.000,00 TL tutarlık kısmına kefil olduklarını, borçlunun ödemeleri gerçekleştirmemesi üzerine 19/10/2017 tarihinde ihtarnamenin borçluya ve davalılara gönderildiğini, ihtara rağmen ödeme yapmadıklarını, Bursa 12.İcra Müdürlüğünün 2017/… sayılı dosyasıyla icra takibi başlattıklarını, davalıların itirazları üzerine takibin durduğunu, itirazın iptali ile takibin devamına ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalılar … ve …’ın cevap dilekçelerinde özetle; Kredi borçlusu …’ya 24/08/2011 tarihinde kefil olduklarını, kredi sözleşmesinden doğan borcun 2012 yılında ödendiğini, kendi bilgileri dışında verilen paradan bilgilerinin olmadıklarını, verilen krediler ayrı bir kredi sözleşmesi konumunda olduğunu, bu sözleşmede taraf olmadıklarını, hukuka aykırı olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe: Dava Bursa 12.İcra Müdürlüğünün 2017/… sayılı takip dosyasında davalıların ödeme emrine itirazının iptali davasıdır.
Kural olarak ispat külfeti davacı taraf üzerindedir. Ancak banka kayıtları aksi ispatlanıncaya kadar geçerli kayıtlar olduğundan davanın ispatı için daha çok davacı kayıtları esas alınacaktır. Bankacı bilirkişi aracılığıyla davacı banka kayıtlarında inceleme yapılmak suretiyle rapor alınarak dosyamız arasına alınmıştır. Hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporuna göre; davacı bankanın Uluyol şubesi ile dava dışı asıl borçlu arasında, 24/08/2011 tarihli 25.000,00 TL tutarlı bir genel kredi sözleşmesi ile 11/08/2016 tarihli 40.000,00 TL tutarlı bir genel kredi sözleşmesinin imzalandığı, bu genel kredi sözleşmelerinden 24/08/2011 tarihli 25.000,00 TL tutarlı olan krediye davalıların kefil olduğu ve davalıların kefalet limitinin 25.000,00 TL olduğu, imzalanan yeni 11/08/2016 tarihli 40.000,00 TL kredi sözleşmesinde davalıların kefalet imzalarının bulunmadığı, dava konusu 15.000,00 TL’lik “Diğer Yatırım Kredisi” (Taksitli Ticari Kredi) 11/08/2016 tarihinde 2 yıl vadeli yılda bir taksit ödemeli olarak, 11/08/2016 tarihli 2.sözleşme kapsamında kullandırıldığının tespit edildiği bildirilmiştir.
Dava konusu kredi borcunun davacı banka ile dava dışı asıl borçlu … arasında akdedilen 11/08/2016 tarihli yeni sözleşme kapsamında kullandırılan “Taksitli Ticari Kredi” (Diğer Yatırım Kredisi)nden kaynaklandığı, bu sözleşmede davalıların kefalet imzasının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Genel kredi sözleşmeleri süresiz sözleşmeler olup, borcun belli bir tarihte sıfırlanması kefalet sorumluluğunu ortadan kaldırmamaktadır. Davalı müteselsil kefiller … ve …’ın eski sözleşmeden doğan sorumlulukları aynen devam etmekte ise de; Banka’nın asıl borçlu ile yeni sözleşme akdederek bu sözleşme kapsamında yeni kredi kullandırması eski sözleşmenin bertaraf edildiği anlamına geleceği, davalıların yeni sözleşme kapsamında kullandırılan kredi borçlarından dolayı sorumlu tutulamayacağı kanaatine varılmıştır. Kaldı ki genel kredi sözleşmelerinde eski sözleşme yürürlükte iken yeni kredi kullandırılması aşamasında limit yetersiz ise eski sözleşmeye limit arttırımı yapılması ve ek sözleşme yapılması için bile kefillerin sorumluluğuna gidebilmek için imzalarının bulunması şarttır. Bu nedenle davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 44,40 TL harcın başlangıçta alınan 255,42 TL peşin harçtan mahsubu ile artan 211,02 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ile davalıların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/09/2019

Katip …….
e-imza

Hakim ……
e-imza