Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/296 E. 2020/174 K. 18.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/296 Esas – 2020/174
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/296
KARAR NO : 2020/174

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : BANKASI AŞ –
VEKİLLERİ : Av.
DAVALI :

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/02/2018
KARAR TARİHİ : 18/02/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile dava dışı borçlu … Nak. Global Loj. Hizm. Depolama ve Dış Tic. Ltd. Şti arasında imzalanan Genel Nakdi ve Gayrinakdi kredi Sözleşmesine dayalı olarak davalı-borçluya 143126 numaralı ticari taksitli kredi kullandırıldığını, davalının sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, borcun ödenmemesi nedeni ile hesapların kat edildiğini ve dava dışı borçlu ile müşterek ve müteselsil kefil davalı-borçluya Bursa 17. Noterliği’nin 11/09/2017 tarih ve 53035 yevmiye numaralı ihtarname gönderdiklerini, ihtara rağmen borcun ödenmediğini, bunun üzerine Bursa 19. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, davalının takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, yapılan itirazı kabul etmediklerini, yukarıda açıklanan nedenlerle davalınıni itirazının iptaline, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin kredi tarihinden bir süre sonra asıl borçlu … firmasını sattığını ve bu satışı davacı bankaya bildirdiğini, müvekkilinin satış tarihinden sonraki borç miktarından sorumlu olduğunu, 40.436,20 TL için sorumlu olmadığını, davacı tarafın müvekkilihreh talep ettiği borç miktarının hukuka ve yasaya aykırı olduğunu, davacı tarafından istenilen akdi ve temerrüt faiz oranları oldukça yüksek olduğunu, Borçlar Kanunu 88. Ve 120. Madde hükümlerine göre her iki tarafça kararlaştırılan bir faiz oranı mevcut olmadığından faiz borcunun doğduğu tarihteki, akdi faiz ile temerrüt faizine hükmedilebileceğini, usulüne uygun bir hesap kat ihtarnamesi olmadığını, müvekkilinin temerrüde düştüğünün ispat edilemediğinden dolayı temerrüt faizinin talep edilemeyeceğini, yukarıda açıklanan nedenlerle davanın reddine,yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İncelenen dosya kapsamına göre;
Derdest dava banka kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır. Kural olarak ispat külfeti davacı taraf üzerindedir. Davacı banka taraflar arasında bir bankacılık ve kredi sözleşmesinin varlığını, bu sözleşme sebebiyle davalıya veya davalının müteselsil kefil olduğu bir gerçek veya tüzel kişiye kredi kullandırıldığını, kredi sözleşmesine aykırı davranış sebebiyle hesabın kat edilip borçlunun temerrüde düşürüldüğünü ve takip tarihi itibariyle ne kadar bakiye kredi borcu olduğunu, kefillerin de müteselsil kefil olarak sorumluluğunu ispat etmek zorundadır.
Banka kayıtları aksi ispat edilinceye kadar geçerli kayıtlardır. Elbette davalı tarafın sunacağı ödeme belgeleri ve diğer kayıtlar da dikkate alınmak kaydıyla, davacı bankanın tuttuğu kayıtlara itibar edilmesi gerekir. Bu amaçla banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması uygun olacaktır.
Mahkememizce seçilen bir bilirkişiye banka kayıtları üzerinde yerinde inceleme yetkisi verilerek rapor alınmıştır. Bilirkişi 21.03.2019 havale tarihli raporunda taraflar arasındaki kredi ilişkisini özetlemiş, davacı banka ile davalı müşterek borçlu ve müteselsil kefil …’in kefalet limitinin 700.000,00 TL olup, borcun tamamından sorumlu bulunmakta olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin 10.5 maddesi bulunduğu, davacı banka Genel Müdürlüğü’nün TC. Merkez Bankasına bildirdiği 31.10.2016 tarihli bildirimde en yüksek faiz oranının %20 ve iki katı temerrüt faiz oranının % 40 olduğu tespit edilmiştir. Bu oran istenen oran ile örtüştüğü, dava dışı asıl borçluya kullandırılan 2214-143126 nolu 50.000,00 TL tutarlı taksitli ticari kredinin akdi faiz oranı aylık %0,99 olup, yıllık %11,88 olduğu, krediye ilişkin ödeme planına dahil taksitlerden 10.05.2017 vadeli 5. Taksit ödenmiş sonraki taksitler ödenmediği, ödenen son taksit tarihinde faiz almamış kalan anapara tutarı 40.581,15 TL olduğu, ancak kat tarihinden sonra, takip tarihinden önce 12.09.2017 tarihinde 5.000,00 TL ödeme yapılmış ve bu tutar anaparadan düşürüldüğü izah etmiştir Bilirkişi raporunda 37.428,35 TL asıl alacak, 2.245,01 TL işlenmiş temerrüt faizi ve 112,25 TL %5 BSMW olmak üzere; kefaletin şekil şartlarının gerçekleştiği ve sözleşme kapsamında kredi kullandırıldığı ve belirtilmiştir. Davalılar şirket ortağı olduğundan eş rızası aranmayacaktır.
Dava konusu alacak genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesinden oluşmaktadır. Taraflar arasındaki kredi hesabı 10.09.2017 tarihli bir ihtarla kat edilmiştir. İhtarda verilen ödeme süresi nazara alındığında temerrüt tarihi 21.09.2017 olacaktır. Bilirkişi, ayrı ayrı kredilere göre akdi faiz oranını ve temerrüt faiz oranını belirlemiştir. Bilirkişi sözleşmede yer alan hususları dikkate alarak hesaplama yapmış ve takip tarihi itibariyle nakdi krediden ayrı ayrı 37.428,35 TL asıl alacak, 2.245,01 TL işlenmiş temerrüt faizi ve 112,25 TL %5 BSMW TL toplam 39.785,61 TL borç hesaplandığını, ticari kredi için %40 oranında temerrüt faizi uygulanması gerektiğini açıklamıştır.
Genel itibariyle bilirkişinin hesapladığı ana para miktarı davacı bankanın talebinden azdır. Ancak işlemiş faiz hesabında banka aleyhine fark oluşmuştur. Her bir kalemde banka talebiyle bağlı kalındığında toplamda 39.785,61TL alacak hesaplanmaktadır. Taleple bağlılık ilkesi çerçevesinde ve kefalet sınırı da dikkate alınarak davalının kısmen kabulü gerekir. Bilirkişi alacak toplamına gayri nakdi alacakları da eklemiş ancak Mahkememizce bu alacak ayrı bir kalemde hükme bağlanmıştır.
Sözleşmeye göre kefillerin gayri nakdi krediden de sorumlu olduğunu gösteren açık hüküm yoktur. Ancak kefillerin doğacak borçlardan da sorumlu olduğuna dair sözleşme hükmü davalılar aleyhine yorumlanmalıdır.
Davacı banka ispat külfetini yerine getirmiş, buna karşılık davalı taraf başkaca ödeme yaptığını ispat edememiştir. Bu sebeple davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, alacak muayyen ve davalı tarafından bilinebilir olduğundan davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmiştir. Reddedilen kısımlar yönünden davacı banka kötü niyetli bulunmayarak aleyhine haksız takip tazminatına hükmedilmemiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, Bursa 19. İcra Müdürlüğünün 2017/… sayılı dosyasında davalı borçluların ödeme emrine itirazlarının İPTALİNE,
Takibin 37.428,35 TL asıl alacak, 2.245,01 TL işlemiş faiz, 112,25 Tl BSMV olmak üzere toplam 39.785,61 TL üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %40 oranında temerrüt faizi ve faize %5 BSMV uygulanmak suretiyle icra giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte DEVAMINA,
37.428,35 TL’nin %20’si tutarındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
2-Alınması gereken 2.717,75 TL harçtan başlangıçta alınan 488,37 TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 2.229,38 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye Gelir Kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 524,27 TL harç ve 594,50 TL yargılama gideri toplamı 1.118,77 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmekle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.967,84 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflar tarafından kullanılmayan artan gider avanslarının hükmün kesinleşmesine müteakip taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/02/2020

Katip 181357
¸(e-imzalıdır)

Hakim 215947
¸(e-imzalıdır)