Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/270 E. 2018/552 K. 18.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
BAŞKANLIĞI TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2018/270
KARAR NO : 2018/552

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. … – Uluyol Cad. Kanburoğlu Apt. No:32 K.1 D.1 Osmangazi/ BURSA

DAVALI : … – TC Kimlik No:…, …
VEKİLİ : Av. … – Uluyol Cad. Arkur Doğuhan Kat:3 / 304 Osmangazi/ BURSA
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 07/05/2014
KARAR TARİHİ : 18/04/2018

Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
DAVACININ TALEBİ : Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının, davacı şirketin eski ortağı ve şirket müdürü olduğunu, davalının şirket müdürlüğü yaptığı dönemde birçok usulsüz işlemler yaptığını, şirket hesaplarını usulsüz kullandığını ve haksız ve nedensiz şirket hesaplarında bulunan paraları kendi hesaplarına aktardığını, şirket müdürlüğü görevini ve şirket payını devir ettikten sonra yapılan incelemelerden anlaşıldığını, davalının tespit edilebilen haksız ve usulsüz aldığı paraların bir kısmının tahsil edilebilmesi için Bursa 18.İcra Müdürlüğünün 2014/… esas sayılı dosyasından ilamsız icra takibi yapıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, icra takibine yapılan itirazın iptali ile %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

DAVALININ CEVABI : Davalı taraf ise, davanın reddini savunmakta, davaya konu tüm alacak kalemlerinin zamanaşımına uğradığından, öncelikle zaman aşımı itirazında bulunduklarını, esas yönden; açılan davanın haksız, hukuki dayanaktan yoksun ve kötü niyetli olarak açıldığını, davalının şirketin ortağı ve müdürü olduğu dönemlerde herhangi bir usulsüz işleminin bulunmadığını, şirket adına yapılan bazı harcamaların ödemelerini kendi kredi kartı ve nakit olarak yaptıktan sonra belge ve faturalar ile şirkete teslim edilip muhasebeleştirildiğini, 2010 yılı içerisinde ortaklar arasında yapılan ortaklıktan çıkmaya ilişkin protokol gereğince davacı şirket tarafından davalıya borç paralarının ödendiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

DELİLLER ve GEREKÇE: Yukarıda özetlenen dava sebebiyle mahkememizde yapılan yargılama sonucunda 17/02/2016 gün ve 2014/862 E. 2016/108 K. sayılı kararla davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu karar davalı tarafça temyiz edilmekle Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 14/11/2017 gün ve 2016/12185 esas sayılı ilamıyla bozulmuştur. Bozma ilamında “limited şirket müdürü aleyhine sorumluluk davası açılabilmesi için bu yönde bir genel kurul kararı olması ve davanın denetçiler tarafından açılması gerektiği ancak somut olayda şirketin ortak sayısının 20’den az olduğu, buna göre davanın yönetici olmayan diğer ortaklarca açılması gerektiği” belirtilmiştir. Mahkememizce bozmaya uyulduğundan bozma ilamında gösterilen usuli eksikliklerin giderilmesi gerekmiştir.
Bozma sonrası ilk oturuma katılan davacı vekili duruşma öncesinde dosyaya sunduğu belgelere atıf yaparak bozma ilamında gösterilen usuli eksiklikleri yermek için ortaklar kurulu kararı ve diğer ortaklara ilişkin vekaletnameleri sunduklarını belirtmiştir. Bozma sonrası ilk oturumda usuli eksikliklerin giderildiği anlaşıldığından esasa ilişkin karar verilmesi gerekmiştir. Mahkememizin yukarıda sözü edilen kararı daha önce esastan incelenmemiştir. Bu itibarla hükmün değiştirilmesini gerektirici başkaca bir sebep görülmediğinden mahkememizce verilen önceki kararın dosya kapsamına uygun olduğu değerlendirildiğinden eski hükmün gerekçesi ile birlikte tekrar edilmesi uygun bulunmuştur.
Davalının 2010 yılı öncesinde şirket ortağı ve şirket müdürü olduğu, şirket müdürü olduğu dönemde internet bankacılığı yolu ile şirket hesabından kendi hesabına para aktardığı, buna göre; 40.099,00 TL tutarında davacı şirketi zarara soktuğundan; bu miktar alacağın davalıdan tahsili için davalı hakkında Bursa 18.İcra Müdürlüğünün 2014/… Esas sayılı takip dosyasında; 40.099,00 TL asıl alacak, 20.963,86 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam; 61.062,86 TL alacağın tahsili için davalı hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Dava, davacı tarafından davalı hakkında yürütülen icra takibine itiraz nedeniyle icra takibinin durması üzerine, davacı alacaklının alacağını genel hükümlere göre kanıtlamak amacıyla açılmış itirazın iptali davasıdır. (İİK.m.67)
Dava, şirket müdürü olan davalının davacı şirket hesabından kendi şahsi hesabına para aktarması nedeniyle davalı şirket müdürünün yönetim sorumluluğundan doğan icra takibine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda kanıt ve belgeler getirtilerek, banka kayıtları celp edilerek, ticaret sicil dosya örneği dosyaya eklenilerek; dosya ve şirket kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, konusunda uzman bilirkişi kurulundan 11/01/2016 tarihli rapor alınmıştır.
Ticaret Sicil dosyasında göre; davalı …, 06/05/2010 tarihine kadar şirket ortağı olup; şirketi temsile yetkili müdür olarak görev yapmıştır.
Davalının 06/05/2010 tarihli ortaklar kararıyla şirket hissesini devrettiği anlaşılmıştır.
Davalının, 12/01/2007 – 23/11/2009 tarihleri arasında internet bankacılığı yoluyla şirket hesabından kendi kişisel hesabına para aktardığı belirlenmiş olduğundan; 23/11/2009 tarihinden 25/02/2014 takip tarihine kadar 5 yıllık zamanaşımı süresi geçmediğinden; davalının davada zamanaşımı itirazı kabul edilmemiştir.
Mahkememizce alınan 11/01/2016 tarihli bilirkişi kurulu raporuna göre; davalı şirket müdürü …’ın şirket müdürlüğü yaptığı dönemde banka kayıtlarına göre, 12/01/2007 tarihi ile 23/11/2009 tarihleri arasında, davacı şirketin banka kayıtlarına göre; internet bankacılığı şifresi ile kendi kişisel hesabına 40.099,00 TL para aktardığı anlaşılmıştır.
Davalı taraf, … Bank A.Ş. Garajlar Şubesine ait kredi kartından şirket için harcamalar yaptığını, bu harcamalara karşılık şirket hesabından kişisel hesabına para aktardığını ileri sürmüş ise de; kredi kartından yapılan ödemeler ve ödeme ekstreleri dosyaya sunulmuş ise de; ancak bu ödemeler karşılığında şirket için yapılan harcama belgeleri dosyaya sunulmadığından; davalı tarafın savunması kanıtlanmış değildir.
Davalının şirket müdür olduğu dönemde, şirkete ait kayıtların tutulmasında davalı sorumlu olduğundan; davalı şirket adına yaptığı harcamaların belgesini sunması gerekir. Bu yönden, ispat yükü davalı tarafa aittir. Davalı, şirket hesabından kendi kişisel hesabına 40.099,00 TL aktardığını inkar etmemiş olup; bu parayı şirket için yaptığı harcamalara karşılık şirket hesabından aldığını ileri sürmüştür. Ancak davalı, şirket için yaptığı harcamaların belgesini sunmamıştır.
Davalı vekili, davalının şirket için yaptığı harcamaları ticari defterlere kaydettiğini bildirmiş ise de; davalı, şirket müdürü olduğu dönemde ticari defterlere harcama olarak kaydetse bile kayıtların alt belgesini, fatura, dekont, makbuz gibi ödeme belgelerini saklayıp mahkemeye sunması gerekirdi. Bu yönden şirketten aldığı para kadar şirkete harcama yaptığını ileri sürmesi karşısında, davalı hiçbir harcama belgesi sunmadığından; ileri sürdüğü savunması kabul edilmemiştir.
Sonuç olarak; davalı, şirket müdürlüğü yaptığı dönemde şirket hesabından dayanağı olmadan kendi hesabına para aktardığı ve böylece şirketi zarara uğrattığı anlaşıldığından; davanın asıl alacak yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı taraf, icra takibinde işlemiş faiz talep etmiş ise de; takipten önce temerrüt ihtarı bulunmadığından; davalı, temerrüde düşürülmediğinden; işlemiş faiz talebi yönünden davanın kısmen reddine karar verilmiştir.
İcra takibinde, davacının haksız ve kötü niyetli olduğu kanıtlanmadığından; bu nedenle yasal koşulları oluşmadığından; davalının haksız takip tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile davalının Bursa 18.İcra Müdürlüğünün 2014/… esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazının; 40.099,00 TL asıl alacak ile asıl alacağa 25/02/2014 takip tarihinden tahsil gününe kadar yürütülecek değişen oranlarda yıllık %9 oranını geçmemek üzere yasal faizi, icra gideri ve vekalet ücretiyle birlikte sınırlı olarak İPTALİNE, fazlaya ait istemin REDDİNE,
Hüküm altına alınan alacak miktarının %20’ı üzerinden hesaplanan 8.019,80 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
İcra takibinde davacının haksız ve kötü niyetli olduğu kanıtlanmadığından, bu nedenle yasal koşulları oluşmadığından, davalının haksız takip tazminat isteminin REDDİNE,
Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 2.739,16 TL karar harcının, peşin olarak alınan 1.042,85-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.696,31-TL harcın davalıdan tahsiline,
Davacı tarafından yapılan 1.069-TL yargılama gideri üzerinden kabul ve red oranına göre hesaplanan % 65,6 kabul oranına tekabül eden 701,25 TL yargılama gideri ile peşin olarak alınan 1.042,85 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan 112-TL yargılama giderinin %34,4 red oranına tekabül eden 38,50-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı vekili yararına ölçümlenen 4.812 TL ücret-i vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım üzerinden davalı vekili yararına ölçümlenen 2.516 TL ücret-i vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı. 18/04/2018

İş bu kararın gerekçesi 18/04/2018 tarihinde yazılmıştır.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …