Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/266 E. 2020/328 K. 17.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
BAŞKANLIĞI TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/266
KARAR NO : 2020/328

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : …
KATİP : … …

DAVACILAR : 1- … – …
…,
2- … – …
VEKİLİ : Av. … –

DAVALILAR : 1- …
VEKİLİ : Av. … –

2- … – …
…,
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 22/02/2018
KARAR TARİHİ : 17/06/2020
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
DAVACININ TALEBİ : Davacı vekili dava dilekçesinde, 26.01.2016 tarihinde davalı sürücü …’in tam kusurlu biçimde sebep olduğu trafik kazasında davacılar murisi …’nin vefat ettiğini, davalı …’in işleten sıfatıyla ve diğer davalı … A. Ş.’nin de zorunlu trafik sigortacısı sıfatıyla sorumlu olduğunu, sağlığında 2.000.TL ücret alan ve yüksek okul mezunu olan …’nin bekar olarak öldüğünü, geriye davacı olan anne ve babası ile kardeşinin kaldığını, olay sonrası tutulan kaza tespit tutanağının ve taraflara verilen kusur oranlarının hatalı olduğunu ileri sürerek davacı anne ve baba için şimdilik 1.000.TL maddi tazminatın davalılardan müteselsilen, baba … için 100.000.TL, anne … için 100.000.TL ve kardeş … için 50.000.TL olmak üzere toplam 250.000.TL manevi tazminatın … ve …’den müteselsilen tahsiline, tazminatlara kaza tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALININ CEVABI : Davalı taraf ise, davanın reddini savunmakta,
Davalı … şirketi davanın reddini istemiş, poliçe limiti, kusur ve zararla sınırlı biçimde sorumlu olduklarını, olay sonrası kendilerine intikal eden kaza tespit tutanağındaki göre sigortalının kusurunun bulunmadığını, kazada kusur ve zararın mahkemece tespitini istediklerini, kayıtlı aktüere yaptırılacak zarar hesabında TRH 2010 yaşam tablosu ve %1,8 teknik faiz oranının esas alınmasını istediklerini beyan etmiştir.
Diğer davalılar Ali ve … vekili de davanın reddini istemiş, kazada davalı sürücünün kusurlu olmadığını, müteveffanın yaya geçidini kullanmadığını ve kırmızı ışıkta geçtiğini, aniden yola çıkan yayayı sürücünün zamanında görüp tedbir alacak durumda olmadığını, istenen tazminat miktarının fahiş olduğunu ileri sürmüştür.
DELİLLER ve GEREKÇE: Derdest dava trafik kazası biçiminde ortaya çıkan haksız fiil sebebiyle maddi ve manevi tazminat davasıdır. Kural olarak ispat külfeti davacı taraf üzerindedir. Davacı taraf kazayı, kazada davalı tarafın kusurunu, kaza sebebiyle meydana gelen ölüm ve bunun sebep olduğu maddi ve manevi zararı ve elbette zarar ile kusurlu hareket arasındaki illiyet bağını ispat etmelidir.
Dava konusu haksız fiil, ölümlü bir trafik kazası biçiminde ortaya çıkmıştır. Bu itibarla sürücü hakkında bir ceza kovuşturması da başlatılmıştır. Ceza kovuşturmasında verilecek kusur nispeti hukuk hakimini bağlamayacaktır. Ancak trafik kazasında kusur takdiri için muhakkak surette bilirkişi raporu alınması gerekmez. Yasada ve yönetmelikte yazılı asli ve tali kusur halleri ile olağan hayat tecrübeleri dikkate alınarak kusurun resen takdir edilmesi mümkündür. Buna rağmen ceza dosyasından alınan raporun hem kazanın oluşu hem de kusur takdiri yönünden ciddi bir fikir vereceği dikkate alınarak ceza dosyası celp edilmiş, bilirkişi raporları incelenmiştir. Zaten tarafların karıştığı bir trafik kazasının varlığı tartışma konusu değildir. Bursa 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/136 E. sayılı dosyasından verilen mahkumiyet kararı kesinleşmiştir. Karara esas alınan raporlarda müteveffa yaya … asli kusurlu, sürücü … ise tali kusurlu bulunmuştur.
Bu raporların kusur dağılımı doğrudur. Zira nitelikli kural ihlali yapan taraf yayadır. Hem yayalara kırmızı ışık yanarken geçmiş, hem de yaya geçidini kullanmamıştır. Geçiş önceliği araçlarda iken buna riayet etmemiştir. Sürücüye verilen tali kusurun sebebi olarak aracın hız limitlerine uymaması, yaya geçidine yaklaşırken hızını azaltmaması gösterilmiştir. Bu değerlendirme de yerindedir. Olay öncesinde araçlara fasılalı yeşil ışık yanmaya başlamıştır. Bunu gören araç sürücülerinin hızlanmak yerine yavaşlamaya, geçiş tamamlanmadan sarı ve arkasından kırmızı ışık yanarsa durabilecek bir hıza düşmeye özen göstermeleri gerekir. Kaldı ki her halükarda yaya geçidine yaklaşırken dikkatli davranış beklenir. Davalı araç sürücüsünün hızlı seyrettiğine dair somut işaretler vardır. Çarpma sonrası durma mesafesinin uzunluğu, yayanın çok ileri savrulması gibi işaretler bunu gösterir. Keza sonuçtan yola çıkarak sürücünün dikkatini yola vermediği, etkili fren ve manevra yapamadığı gibi kanaatler de belirtilmiştir.
Ceza dosyasından alınan bilirkişi raporu tatmin edici olmasına rağmen kusur oranı bulunmadığından mahkememizce alınacak raporu hazırlayacak heyete bir trafik bilirkişisi de eklenmiştir. Bu bilirkişi 10.12.2018 tarihli raporunda sürücünün %30, yayanın %70 kusurlu olduğunu belirtmiştir ki bu oran dengeli sayılabilir. Fakat aşağıda açıklanacağı üzere kusur dağılımı konusunda başka bir rapor daha alınmıştır.
Anılan raporda heyete bir sigortacı bir de aktüerya hesabından anlayan bilirkişi katılmıştır. Raporda tanık beyanlarında yer alan 2.000.TL’lik gelir ile TÜİK verileri esas alınarak seçenekli hesap yapılmıştır. Rapora göre aylık 2.000.TL net gelir esasına göre ve kusur indirimi yapıldığında davacı babanın zararı 25.486,77.TL, davacı annenin zararı 32.257,47.TL’dir. TÜİK verileri esas alınırsa bu zarar baba yönünden 20.462,26.TL anne yönünden 25.898,16.TL olacaktır. Sigorta poliçe limiti 290.000.TL’dir.
SGK’dan alınan bilgilere göre müteveffanın sigorta kaydı yoktur. Bu yüzden hak sahiplerine bir ödeme de yapılmamıştır.
Davacı tarafın kusur dağılımına itiraz etmesi üzerine daha yetkin bir heyetten ikinci bir kusur raporu alınması uygun bulunmuştur. Talimat yoluyla alınan ve akademik unvan sahibi üç kişilik heyetten oluşan 05.05.2019 tarihli raporda asli ve tali kusur durumu önceki raporlarla uyumlu olmakla birlikte kusur dağılımı farklı takdir edilmiş, %60 yayaya, %40 sürücüye kusur verilmiştir.
Bu durum tartışmaya açıktır. Bilindiği üzere kusurun matematiksel dağılımından söz etmek abes olur. Yüz tam üzerinden asli ve tali kusurların paylaştırılmasında daha çok takdir ve kişisel değerlendirme gündeme gelir. Ancak mahkememiz objektif bakışını yitirmemek adına konunun uzmanlarının görüşüne itibar etmeyi uygun görmüştür. Üstelik sürücünün olumsuz hava koşullarını, aydınlık ve aydınlatma şartlarını, yağış durumunu, fasılalı yeşil ışık yanmasını dikkate almadan hızlı araç kullanması sebebiyle etkili tedbir alabilmesi mümkün olamamıştır. Başka bir deyişle tali de olsa kusuru yüksektir. Sürücünün ehliyet sahibi olup olmaması sonuç etkili değildir.
Bu kusur dağılımına göre yeni bir hesap raporu alınmış, aylık 2.000.TL net gelir esasına göre ve kusur indirimi yapıldığında davacı babanın zararı 40.692,67.TL, davacı annenin zararı 52.073,33.TL hesaplanmıştır. TÜİK verileri esas alınırsa bu zarar baba yönünden 32.670.67.TL anne yönünden 42.807,80.TL olacaktır.
Müteveffa …’nin SGK kaydı yoktur. Ancak fiilen çalıştığı ve aylık 2.000.TL ücret aldığı bizzat işvereni tarafından doğrulanmıştır. Semra’nın iş çıkışı eve gitmek üzere harekete geçtiği de tanık beyanlarından anlaşılmaktadır. Bu sebeple maddi zarar takdir edilirken aylık 2.000.TL gelir üzerinden yapılan hesaba itibar edilmiştir.
Kazanın meydana gelişinde asli kusurlu da olsa müteveffanın geride kalanlarının manevi tazminat alacağı hak ettikleri tartışmasızdır. İkincil de olsa davalı tarafın kusur oranı yüksektir. Genç yaşta evlatlarını kaybeden anne ve baba ile kardeşini kaybeden birinin manevi zarara uğrayacağı olağan hayat tecrübesi ile sabittir. Ancak tazminat takdir edilirken ölüm gibi ağır bir sonuca göre yüksek sayılmayacak bir miktara hükmedilmiştir. Çünkü ölenin müterafik kusuru söz konusu olup bu kusur mirasçılarına da sirayet edecektir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
MaddiMaddi tazminata ilişkin davanın kabulü ile davacı baba … yönünden 40.692,67 TL ve davacı anne … yönünden 52.073,33 TL maddi tazminatın davalılardan müteselsilen alınarak adı geçen davacılara ödenmesine,
Hükmedilen maddi tazminata davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 26/01/2016 tarihinden, sigorta şirketi yönünden ise dava tarihi olan 22/02/2018 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
Manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile, davacı baba … yönünden 30.000,00 TL , davacı anne … yönünden 30.000,00 TL ve davacı kardeş … yönünden 10.000,00 TL olmak üzere toplam 70.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 26/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve … ‘den müteselsilen alınarak adı geçen davacılara ödenmesine,
Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
Maddi Tazminat yönünden alınması gereken 6.336,84-TL harcının, peşin yatırılan 860,71-TL harç ile ıslah anında yatırılan 310 TL harçtan mahsubu ile bakiye 5.166,13TL harcın davalılardan müteselsilen tahsiline,
Manevi Tazminat yönünden alınması gereken 4.781,7-TL harcın davalılar … ve … ‘den müteselsilen tahsiline,
Davacı tarafça yapılan toplam 3.797-TL muhakeme masrafının davalılardan müteselsilen tahsiline,
Maddi Tazminat yönünden davacılar vekili lehine takdir edilen 12.763TL ücret-i vekaletin davalılardan müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
Manevi Tazminat yönünden davacılar vekili lehine takdir edilen 9.900 TL ücret-i vekaletin davalılar … ve … ‘den müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine,
Manevi tazminatın reddedilen kısmı üzerinden davalı … ve … vekili lehine takdir edilen 9.900-TL ücret-i vekaletin davacılardan alınarak davalı … ve … vekiline verilmesine,
Davacının yatırdığı peşin olarak yatırdığı 860,71-TL ile ıslah anında yatırılan 1.170,71-TL harcın davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okundu, anlatıldı. 17/06/2020

İş bu kararın gerekçesi 17/06/2020 tarihinde yazılmıştır.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır