Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/250 E. 2020/366 K. 29.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

.
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/250
KARAR NO : 2020/366

BAŞKAN : ….
KATİP : …

DAVACI :…
VEKİLİ : Av…..

DAVALILAR : 1-…..
VEKİLİ : Av. ..

2-…
VEKİLİ : Av. ..
3- ….
VEKİLİ : Av….
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : Tue Feb 20 00:00:00 TRT 2018
KARAR TARİHİ : 29/06/2020
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
DAVACININ TALEBİ : Davacı vekili dava dilekçesinde 29/12/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacı … … yaralandığını, olay sırasında davacının kurallara uygun biçimde karşıdan karşıya geçmeye çalıştığını bu sebeple kusurun davalı araç sürücüsü .. …. olduğunu, davacının yaralanma sebebi ile çalışamadığını, gelir kaybına uğradığını ayrıca bedensel kazanma gücünü %13 oranında kaybettiğini, ceza soruşturmasının manevi tazminat yönünden uzlaşma ile sona erdiğini ancak maddi tazminat yönünden uzlaşma sağlanmadığını, maddi tazminata ilişkin taleplerinin devam ettiğini, sigorta şirketinin başvuruya olumlu cevap vermediğini ve zorunlu sigortacı olarak sorumlu olduğunu ileri sürerek şimdilik 100,00 TL’lik maddi tazminatın davalılardan müteselsilen alınmasını, sigorta şirketinin poliçe limitiyle sınırlı sorumlu tutulmasını talep etmiştir.
DAVALI .. … LTD. ŞTİ.’NİN CEVABI : Davalı vekili davanın reddi gerektiğini savunmuş, kazada kusurlu olmadıklarını, tanık dinlenmesi ve keşif yapılması halinde kusursuz olduklarının ve davacı yayanın kusurlu olduğunun ortaya çıkacağını, tazminat miktarının davalı tarafça ispatı gerektiğini, maluliyete ilişkin raporu kabul etmediklerini, adli tıptan rapor alınmasını istediklerini beyan etmiştir.
DAVALI … SİGORTA A.Ş.’NİN CEVABI : Davalı Sigorta şirketi vekili; Karayolları Trafik Kanunu 97. Madde gereğince başvuru yapılmadığından dava şartı gerçekleşmediğini, kusur oranlarının Adli Tıp Kurumunca tespitini istediklerini, zararla kusur arasında illiyet bağının araştırılmasını istenen manevi tazminatın fahiş olduğunu, limitli sınırlı biçimde sorumlu olduklarını, geçici iş göremezlik taleplerinden sorumlu olmadıklarını, SGK tarafından yapılmış ödemelerin tazminat hesabında nazara alınmasını ve dava tarihinden itibaren faiz uygulanması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
DAVALI .. … CEVABI: Davalı .. .. davanın reddini istemiş, uzlaşma yolunu kabul eden davacının maddi tazminat talep edemeyeceğini, tazminat davasından feragat etmiş sayılacağını, kusuru kabul etmediklerini, doktor önerisine rağmen ameliyat olmayan davacının zararın artmasına sebep olduğunu, kendi kusurundan doğan zararı talep edemeyeceğini ileri sürmüştür.
DELİLLER ve GEREKÇE: Derdest dava trafik kazası sebebiyle maddi tazminat davasıdır. Kural olarak ispat külfeti davacı taraf üzerindedir. Davacı meydana gelen trafik kazasında davalı sürücünün kusurunu, meydana gelen zararı, zararla kusur arasındaki illiyet bağını ve uğradığı zararın miktarını ispat etmelidir.
Davacı … ….’ın bir trafik kazasında yaralandığı sabittir. Olay aynı zamanda uzlaşmaya tabi suç teşkil eden bir eylem olduğundan davalı sürücü hakkında ceza soruşturması başlatılmıştır. Soruşturma aşamasında uzlaşma yoluna gidilmiş, davacı uzlaşmayı kabul ettiğinden kovuşturma aşamasına geçilmemiş, dosya takipsizlikle kapatılmıştır. Uzlaşmanın davaya etkisini bilahare açıklayacağız.
Kusur durumunun tespiti için alınan 15.10.2018 tarihli raporda davacı yayanın kusursuz, davalı sürücü … …’ın tam kusurlu olduğu görüşüne yer verilmiştir. Olayın meydana geliş biçimine bakıldığında bu rapor oluşa uygundur. Zira karşıya geçmek isteyen yaya, bölünmüş olmayan iki yönlü taşıt yolunun bir yöne akan kısmını geçmiş, iki yönünün orta kısmında kendine göre sağından akan trafiği kontrol ederek geçişini tamamlamayı beklerken, davalı …’ın kullandığı araç yayaya çarparak yaralanmasına neden olmuştur. Sürücünün tam kusurlu olduğu açıkça anlaşılmaktadır.
Daha sonra davacının tedavi kayıtları getirtilmiş ve İstanbul Adli Tıp Kurumundan maluliyetine ilişkin rapor alınmıştır. 30.09.2019 gün ve 20947 sayılı raporda davacının bedensel kazanma gücü kaybına uğramadığı, tedavisinin üç aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir. Bu raporu davacı taraf kabul etmemişse de eski ve yeni tarihli görüntüleme kayıtları da dikkate alınarak hazırlanan raporun kabul edilmemesi için bir sebep görülmemiştir. Devlet hastanelerinin maluliyet hesaplama yöntemleri farklı olabilir. Ancak İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi bu konuda uzmanlığı kabul edilen üst düzey bilirkişilik hizmetini vermektedir.
Davacının tedavi sürecinde çalışmadığı ve bir gelirden mahrum kaldığı sabittir. Bu maddi tazminat aktüerya hesabından anlayan bir bilirkişiye hesaplattırılmış, 17.02.2020 tarihli rapor alınmıştır. Rapora göre davacı toplam 4.201,86.₺ kazançtan mahrum kalmıştır.
Davacı taraf talebini bu miktar üzerinden ıslah etmiştir. Islah miktarı nazara alınarak maddi tazminata ilişkin davanın 4.201,86.₺ üzerinden kabul edilmesi gerekir.
Davacı taraf ceza soruşturması aşamasında davalı sürücü ile uzlaşmış, tazminatını da diğer davalı .. .. Çelik Yapı Ltd. Şti.‘nden aldığını beyan etmiştir. O halde artık bu davalılara karşı talepte bulunamaz. Uzlaşma, buna katılan tarafları bağlayan bir sözleşmedir. Buna karşılık sigorta şirketi uzlaşmaya katılmamış şimdiye kadar bir tazminat da ödememiştir. Elbette ve normal şartlarda sigortalının ibra edilmesi ona da sirayet eder. Ancak kanunla verilen zorunlu sigortacılık mükellefiyeti ile davalı sigorta şirketinin tutumu birbiriyle bağdaşmaz. Sigorta şirketi primini aldığı hizmeti vermemiştir. Üstelik zorunlu sigortanın temel amacı sigortalıyı değil zarar gören üçüncü kişiyi korumaktır. Sigortacı uzlaşma görüşmelerine katılmamış, taraf olmamıştır. Dava açıldıktan sonraki dönemde de zararı karşılama yönünde irade göstermek yerine ödeme yapmaktan kaçınan bir tutum sergilemiştir. Halbuki haklar ve sorumluluklar dengesine göre sigorta şirketinin asgari düzeyde de olsa primini aldığı hizmeti vermesi beklenir. Davacının henüz maluliyet raporu alınmadan, uzlaşma aşamasında aldığı tazminatı manevi tazminat olarak kabul etmesi ve artık manevi tazminat talep etmemesi dikkate alındığında ortaya çıkan maddi tazminatı Sigorta şirketi ödemelidir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
Davanın davalı .. Sigorta A.Ş yönünden kabulü ile, 4.201,86 TL ‘nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte .. Sigorta A.Ş den alınarak davacıya ödenmesine,
Davalılar .. .. ve .. … Çelik Yapı Ltd. Şti. yönünden davanın reddine,
Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 287,10-TL karar harcının, peşin olarak alınan 35,90-TL harç ile ıslah harcı olarak yatırılan 16,00-TL harcın toplamından oluşan 51,90-TL harçtan mahsubu ile bakiye 235,13-TL harcın davalı .. Sigorta A.Ş.’den tahsiline,
Davacı tarafından yapılan 41,20-TL başvurma ve vekalet harcı + 421,00-TL posta ve tebligat gideri + 900,00-TL bilirkişi ücretinden oluşan toplam 1.362,20-TL yargılama gideri ile peşin harç ve ıslah harcının toplamı olarak alınan 51,90-TL harcın davalı .. Sigorta A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davacı vekili lehine takdir edilen 3.400,00-TL ücreti-i vekaletin davalı .. Sigorta A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,
Davalılar .. .. ve .. .. Çelik Yapı Ltd. Şti. kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden red sebebi aynı olan davalı vekilleri lehine takdir edilen 3.400,00-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıların vekillerine verilmesine,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair kesin karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okundu, anlatıldı. 29/06/2020
İş bu kararın gerekçesi 24/11/2020 tarihinde yazılmıştır.

Katip .. Hakim ..
e-imza e-imza