Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/241 E. 2023/832 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/241
KARAR NO : 2023/832

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. … – Atatürk Bulvarı No:63/2 16400 İnegöl/ BURSA
DAVALI : 1- … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 2- … – …. …
3- … – …. …
4- … – …. …
VEKİLİ : Av. … – İnönü Cad. Hüzmen Plaza 29/424 A Blok Osmangazi/ BURSA

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/10/2014
KARAR TARİHİ : 15/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili Gemlik Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/296 esas sayılı dosyasına verdiği ve duruşmada tekrarladığı dava dilekçesinde özetle; Bakanlar Kurulu’nun 2005/9839, 2006/11201 ve 2007/13045 sayılı kararnameleri uyarınca T.C. Ziraat Bankası A.Ş. ve Tarım Kredi Kooperatiflerince tarımsal üretime dair düşük faizli yatırım ve işletme kredisi kullandırılmasının kararlaştırıldığı,alınan kararlar neticesinde T.C. Ziraat Bankası A.Ş. nezdinde de 2006 – 2009 yılları arasında sübvanse krediler kullandırıldığını, Davalı …’in sübvanse kredi kapsamında diğer davalı … Ltd. Şti.’ den, 15.11.2006 tarih ve 6795 numaralı fatura ile 2007 model Same 55 tipi traktör satın aldığını, fatura bedelinin 66.080,00 TL olduğunu, davacı Banka tarafından konunun araştırılıp soruşturulması için müfettiş görevlendirildiğini, Müfettiş … tarafından Orhangazi, Gemlik ve İznik/Bursa şubelerinde yapılan soruşturma sonucunda düzenlenen 27.09.2010 – 2 (İnc.) ve 27.09.2010 – 1 (K) sayılı Soruşturma Raporu ile sübvansiyonlu kredi kullandırımının hileli olduğunu, traktör bedellerinin olduğunun çok üstünde gösterilerek davacı bankadan, kullandırılan kredi amacını aşacak şekilde kredi kullanıldığının tespit edildiğini, Müfettiş raporunda özetle; ‘’… kredi miktarının daha yüksek belirlenmesi amacıyla bankaya ibraz edilen faturaların yüksek tutarlı düzenlendiği, aynı işlemler nedeniyle trafik siciline ibraz edilen faturalar veya işletmelerin defterlerine kaydettikleri fatura tutarları arasında farklılıklar olduğu, söz konusu kredi işlemlerini yapan personelin traktör bayileri ile işbirliği yaptıklarına ve bu işlemlerden menfaat temin ettiklerine ilişkin herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanmadığı, personelin ibraz edilen faturaları esas alarak kredi miktarını tespit ettiği, söz konusu işlemler nedeniyle Hazine Müsteşarlığı’na ödeme yapılması halinde ödenecek tutarla ilgili müşteriler veya traktör bayilerinden tahsil edilmesinin uygun olacağı’’ kanaat ve sonucuna varıldığının belirtildiğini, bu hususun Genel Müdürlük Makamı’nın 27.03.2012 tarih ve 18 sayılı onayı ile de kesinlik kazandığını,
Aynı zamanda Hazine Müsteşarlığından alınan 07.03.2012/4181, sayılı yazıda özetle; ‘’ Orhangazi, Gemlik ve İznik Şubelerince 2005/9839, 2006/13045 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı gereğince indirimli faiz oranları üzerinden kullandırılan traktör kredilerinde bayi satış faturalarının yüksek bedelle düzenlenmesi nedeniyle ortaya çıkan ve Hazineye iade edilmesi gereken gelir kaybının tespit edilmesi amacıyla Hazine Kontrolörleri Kurulunca 06.01.2012 tarih ve 255/1 – 143/1 sayılı inceleme raporu hazırlandığı, söz konusu raporlarda yapılan tespitlere istinaden Hazine Müsteşarlığı Makamından alınan 2012/149-3001 sayılı onay uyarınca, belirtilen işlemler nedeniyle Müsteşarlıklarınca Bankaya gelir kaybı olarak ödenen toplam 719.358,63 TL’nin IBAN TR58 000 1001 000 0330 1040 00 numaralı hesaba ivedilikle aktarılması ve aktarılmasına ilişkin dekont örneğinin Müsteşarlıklarına iletilmesi, inceleme konusu krediden halen açık durumda olan krediler ile ilgili olarak müteakip dönemlerde gelir kaybı talebinde bulunulmaması’’ gerektiğinin bildirildiğini, bunun üzerine Hazine Müsteşarlığı gelir kaybını davacı bankadan talep ettiği ve bu tutarın 28.03.2012 tarihinde Hazine Müsteşarlığı hesaplarına davacı banka tarafından aktarıldığını,
Davalılardan …Ltd. Şti’nin yüksek fatura düzenlemek suretiyle davacı bankayı zarara uğrattığının şüphesiz olduğunu, davalı …’in de yüksek fatura düzenlenmesi sayesinde traktörün tamamının kredilendirilmesini amaçladığını, normal vatandaşın traktör yahut araba alacağı zaman birçok firmadan fiyat araştırması yaptığını, davalının neden aynı traktörü normalden çok daha yüksek bir fiyata satın almak yolunu tercih ettiğini,
Diğer davalı … Ltd. Şti.’nin de bu suretle daha fazla traktör satışı yapabilmeyi ve haksız rekabet ile haksız kazanç sağlamayı amaçladığını, Sayın Mahkemece aynı traktörün aynı tarihteki satış fiyatları araştırdığı takdirde izah etmeye çalışılan hususların daha net anlaşılacağını,
Davacı Banka ile taraflar arasında akdedilen Genel Tarımsal Kredi sözleşmesinin 46. Maddesinde, sübvansiyonlu olarak banka kaynaklarından kullandırılan kredilere ilişkin hükümlerin de ayrıca yer aldığını,
Davalıların faturayı yüksek kesmek suretiyle davacı bankayı zarara uğrattığını, 28.03.2012 tarih ve 1774/384 sayılı davacı banka tarafından davalılara gönderilen ihtara rağmen herhangi bir ödeme yapılmaması sebebiyle iş bu davayı açma zaruretinin doğduğunu 5230 sayılı Kanun’un 11. Maddesi uyarınca davacı bankanın harç ödemek ve teminat göstermekten muaf tutulduğunu belirterek davalıların menkul ve gayrimenkullerine ihtiyati haciz konulmasına ve davacı bankanın Hazine Müsteşarlığı ’na iade ettiği 9.604,40 TL nin 28.03.2012 tarihinden bu tarafa işleyecek kanuni faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi, talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalılardan … Ltd.Şti. Vekili Gemlik Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/296 esas sayılı dosyasına verdiği ve duruşmada tekrarladığı cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle husumet itirazlarının mevcut olduğunu, söz konusu tazminat davası ile herhangi bir bağlantılarının olmadığını,
Ziraat Bankası Teftiş Kurulu Başkanlığınca düzenlenen 27.09.2010 tarih ve 01 Sayılı raporun 3. Sayfasında; ‘’…bankaları tarafından sabit faizli traktör kredisi kullandırılmasına ilişkin usul ve esasların açıklandığı, buna göre, traktörün satın alınacağı firmaca üretici adına düzenlenecek proforma fatura veya satış teklifi mektubunda belirtilen fiyatın esas alınacağının belirtildiği, ancak devamında, traktörün üretici adına tescil ve bankaları adına rehin işlemlerini teşvik edici belgeler ile satış faturası aslının şubeye ibraz edilmesine müteakip kullandırılacak kredi tutarı üzerinden hesaplanacak hizmet komisyonunun tahsilinden sonra kredi tutarın üreticiden alınacak virman talimatına istinaden bayinin şube nezdinde açılacak vadesiz ticari mevduat hesabına aktarılıp, faturanın aslı veya tasdikli bir suretinin kredi dosyasında saklanacağının belirtildiği, böylelikle; satış faturasının ibrazından sonra kredinin kullandırılacağının da kabul edildiği…’’, Davalı firmanın kredi kullandırma yetkisinin bulunmadığı, banka çalışanlarının yaptığı hatanın sorumluluğunun davalı firmaya ve diğer davalılara yükletilmesinin yanlış olduğunu,
Davacı vekilinin dava dilekçesinde belirttiği; davalı firmanın yüksek fatura düzenlediği ve davacı bankayı zarara uğrattığına dair somut bir kanıt olmadığını, aksine Hazine Müsteşarlığı tarafından, Banka ve kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken krediyi sağlamak amacıyla dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik suçundan dolayı davalı şirket yetkilisi Rahim Yüksel aleyhine Bursa 5. Ağır 2012/21 E., 2012/188 K. sayılı dosyasında açılan davada davalı şirket yetkilisinin beraat ettiğini, Serbest piyasa ekonomisinde her vatandaşın dilediği gibi ve bütçesine uygun olarak menkul alım satımı yapabildiği ve davacı vekilinin davalı firmaya yönelik olarak *haksız kazanç ve haksız rekabet sağlamayı amaçladığı* iddiasının tamamen soyut ve kötü niyetli olduğunu, davacı vekilinin elinde herhangi bir mahkeme kararı veya somut delilin mevcut olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalılar …, …, … Vekili, Traktör alınırken bir fatura birkaç faturaya dönüştürülerek birden fazla kişiye satıldığını, davalılara satılan traktörün elinden alındığını ve açtığı dava sonucunda traktörüne kavuştuğunu, ancak 49.000,00 TL’ye aldığı traktöre 80.000,00 TL ‘nın üzerinde ödeme yapıldığını, ancak hala borcun kapanmadığını,
Mahkemede görülmekte olan konusu aynı, davalısının birisinin yine satıcı firma … olan 2013/297 esas sayılı dosyanın da mevcut olduğunu, satıcı firmanın Orhangazi ‘de olmasına karşın kredi veren bankanın Gemlik Ziraat Bankası olduğunu, bu firmanın bütün kredili satışlarının bu bankadan yapıldığını, tüm kredili satışlarda usulsüzlük ve yolsuzluk olduğunu, yolsuzluğun Ziraat Bankası yetkilileri ile satıcı firma arasında gerçekleştiğini, konu ile ilgili olarak gerek Cumhuriyet Savcılığına gerekse banka genel müdürlüğüne suç duyurusunda bulunacaklarını,
Banka yetkililerinin kredi sözleşmesi yaparken gerekli incelemeleri yapması gerekirken, incelemeyi özellikle yapmayarak hem davalıları ve hem de kurumu zarara uğrattığını, bankanın önce iç denetimini yaparak sorumluları ortaya çıkarması gerektiğini davacı bankanın traktör alanlara ödenen her yıl için 1.000,00 TL, 5 yıllık destekleme bedelinin davalılara ödenmediğini, ve davalıların maddi ve manevi zarara uğratıldığını davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya mahkememize Gemlik Asliye Hukuk Mahkemesinin 21/11/2013 tarih 2013/296 esas 2013/1126 Karar sayılı görevsizlik kararı ile gelmiştir.
DAVANIN NİTELİĞİ, DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, hazine destekli Tarım Kredisi kullanılırken traktör faturasının değerinden fazla gösterilerek, düzenlenmesi nedeniyle daha fazla hazine destekli kredi kullanıldığı ve hazinenin zarara uğraması nedeniyle davacı bankanın 28/03/2012 tarihinde hazineye ödediği 9.604,40 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline ilişkin rucuen tazminat davasıdır.
Taraflar delil olarak ,Genel Tarımsal Kredi sözleşmesini, Kredi kullandırım fişini, traktör ruhsatını, paraforma fatura ve fatura ihtarname yasızını,28/03/2012 tarihli ödemeye ilişkin belgeyi,kanuni inceleme ve soruşturma raporlarını,Bursa 5.Ağır Cza Mahkemesinin 2012/21 esas 2012/188 karar sayılı dosyasını,Orhangazi Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/457 esas 2010/497 karar sayılı dosyasını,1.İcra Müdürlüğünün 2013/1201 esas sayılı dosyasını bilirkişi incelemesini göstermişlerdir.
Mahkememizce bilirkişi olarak görevlendirilen Bankacı bilirkişi 30/03/2015 tarihli raporunda, davalı …’in sübvanse kredi kapsamında diğer davalı … Ltd. Şti’nden 15/11/2006 tarih ve 6795 nolu fatura ile 2007 model Same Solaris 55 tipi traktörü satın aldığını, fatura bedelinin 66.080,00 TL olduğunu, traktör alınırken davalılardan …’in Ziraat Bankası Gemlik Şubesi ile (Sübvansiyonlu traktör kredisi kullanmak amacıyla) 17/11/2006 tarihinde “Tarımsal Krediler Genel Sözleşmesi” ve ekinde ” Tarımsal Krediler İkaz Sözleşmesi” imzalandığını diğer davalılar … ve …’Nün de sözleşme de müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalarının bulunduğunu, söz konusu traktör faturası bedeli olan 66.080,00 TL için 50.000,00 TL’lik ana para bedelli kredi kullanıldığını, 5 yılda ve 5 taksitte ödenmesinin kararlaştırıldığını, kullanılan kredinin sabit faizli traktör kredisi olup; kredinin verildiği tarihteki mevzuata göre fatura tutarının azami %75’ine kadar kredi kullanılabilmekte olduğunu, fatura bedeli yüksek gösterilerek daha fazla kredi alındığını ve faiz zararı doğduğunu, bunun 27/09/2010 tarihli ve 2699 ihbar numaralı müfettiş raporu ile de belirlendiğini, dava konusunun davalı …’in kullanabileceği krediden daha fazla kredi kullanmasına sebebiyet verilerek faiz sübvansesi nedeniyle uğranılan zararın talep edilmesi olduğunu, bu zararın belirlenmesinde esas alınacak rakamın davalı şirketin kendi defterlerine kaydettiği fatura bedeli değil aracın satış tarihi itibari ile rayiç/ gerçek bedeli olacağını, zira, davacı bankanın ve hazinenin uğradığı zararın tespitinin, aslında davalının gerçekte traktör için alabileceği kredi miktarının tespiti ile mümkün olabileceğini, krediye konu traktörün 2007 yılı itibari ile satış bedelinin 37.234,00 TL olduğunu, bu satış bedeline göre, traktör için kullanılacak kredinin azami 27.925,50 TL olacağını ve davalı asıl borçlunun 22.074,50 TL fazla kredi kullandığını, buna göre faiz sübvansiyonu nedeniyle hazinenin uğradığı zararın 3.038,66 TL olduğunu ve ödeme tarihinden dava tarihine kadar da 283,35 TL faizi bulunduğunu, davacının talep ettiği 9.604,40 TL’nin neye göre hesaplanıp ödendiğini bilemediğini belirtmiştir.
Bilirkişi raporuna tarafların itirazı üzerine başka bir bankacı ve hukukçu bilirkişiden rapor alınmış bilirkişi heyeti 22/07/2015 havale tarihli raporunda, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Faiz sübvansiyonu yoluyla Hazine Destekli Kredi Kullanımı sırasında, satın alınan traktöre değerinden daha yüksek bedelle fatura düzenlenmesi suretiyle, hak edilenden daha fazla destekli kredi kullanılması nedeniyle oluşan Hazine zararının, davacı bankadan talep edilerek tahsili sonucu doğan banka zararının, davalılardan talep edilmesinden kaynaklanan rucuen tazminat davasında bankacı bilirkişi tarafından verilen ilk raporun uygun olduğunu, davacı bankadan yasal mevzuata göre, traktörün satış bedelinin % 75’ i tutarında kredi kullanılabilecğini yüksek bedelli fatura düzenlenerek hak edilen miktardan daha fazla kredi kullanılması suretiyle, haksız faiz sübvansiyonu nedeniyle doğan gerçek zararının 3.042,14 TL. olarak hesaplandığını beyan etmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı , toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporlarına göre, davalı …’in sübvanse kredi kapsamında diğer davalı … Ltd. Şti’nden 15/11/2006 tarih ve 6795 nolu fatura ile 2007 model Same Solaris 55 Tipi … plakalı traktörü 66.080,00 TL fatura bedeli ile satın aldığı davalı …’in bu traktörü alırken davacı banka ile sabit faizli ve üreticilerin desteklenmesi amacıyla kullandırılan tarımsal krediler genel sözleşmesi uyarınca traktör kredisi kullandığı bu krediye göre alınan traktörün %75’ine kadar kredi verildiği, davalının piyasa değeri çok daha düşük olan taraktörü bu bedelle almasının olağan kabul edilemeyeceği davalının bu durumu bilerek ve gerçekte bu değere almadığı traktör için yüksek fatura kesilmesine iştirak ettiği ve bu yolla daha yüksek krdei kullandığı traktörü satan ve gerçek değeri üzerinde fatura düzenleyen davalılardan … Ltd. Şti’nin de buna iştirak ettiği ve bu şekilde fazla traktör satmak suretiyle haksız kazanç ve rekabet sağladığı ve doğan zarardan … ile birlikte sorumlu olduğu, davalı kefiller … ve …’in ise zararın doğmasında herhangi bir kusurlarının bulunmadığı ve sorumluluklarının olmayacağı kabul edilerek ve her ne kadar davacı banka hazineye 28/03/2012 tarihinde ödediği 9.604,40 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tazminini istemiş ise de bu hesaplamanın nasıl yapıldığının anlaşılamadığı dosyada alınan bilirkişi raporları ile açıklandığı üzere davacı bankanın yasal mevzuata göre traktörün satış bedelinin %75’i oranında kredi kullanılabilecek iken, hak edilen miktardan daha fazla kredi kullanılması sureti ile haksız faiz sübvansiyonu nedeniyle uğrandığı gerçek zararının hesaplandığı üzere 3.042,14 TL olduğu kabul edilerek davacı bankanın hazineye ödeme tarihi olan 28/03/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan … ve … Ltd. Şti’den müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, diğer davalılar … ve … yönünden davanın reddine dair hüküm kurulmuştur.
Mahkememiz kararının davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11. HD’nin 22/11/2017 tarih ve 2016/8626-2017/6469 E/ K sayılı kararı ile; “1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı … vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava, sübvanse krediyle satın alınan malın değerinin yüksek gösterilmesi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Davacının kredi kullanımına esas alınan faturanın yüksek bedel üzerinden düzenlenmesi nedeniyle Hazine Müsteşarlığı’na 9.604.40 TL ödendiği hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Mahkemece dosya kapsamında iki bilirkişi raporu alınmış, ilk bilirkişi raporunda 3.038.66 TL, ikinci raporda 3.042.14 TL davacının zararının bulunduğu bildirilmiştir. Somut olayda, mahkemece bilirkişi raporlarına itibar edilerek hüküm kurulmuşsa ise de davacının 9.604.40 TL ödediği sabit olduğuna ve bu bedelin Hazine tarafından hesaplanarak davacıdan tahsil edildiği anlaşıldığına göre, Hazine Müsteşarlığı’ndan bu bedelin ne şekilde hesaplandığının sorulması gereklidir. Buna göre, mahkemece Hazine Müsteşarlığı’ndan bu bedelin ne şekilde hesaplandığı sorularak ve gerekirse buna ilişkin işlem dosyası celp edilerek bilirkişi heyetinden ek rapor alınmak suretiyle karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı … vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA,” gerekçesi ile mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememizce dosya yeniden esasa kaydedilerek, Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda Hazine Müsteşarlığına müzekkere yazılarak, Hazine Müsteşarlığı’ndan bu bedelin ne şekilde hesaplandığı sorulmuş ve buna ilişkin işlem dosyası istenilmiş, ancak Hazine Müsteşarlığının cevabi yazısı üzerine bu sefer aynı müzekkere davacı bankaya yazılarak bu bedelin ne şekilde hesaplandığı sorulmuş ve buna ilişkin işlem dosyası istenilmiştir.
Gelen cevap üzerine, dosya önceki bankacı bilirkişiye tevdii edilerek, rapor tanzimi talep edilmiştir.
Bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu bilirkişi raporunda özetle: Davalı vekili dava dilekçesinde; müvekkili Banka tarafından Hazine Müsteşarlığı’na iade edilen 9.604,40 TL’nin, 28.03.2012 işleyecek kanuni faiziyle birlikte iade edilmesini talep etmiş bulunduğunu, dava tarihi itibariyle (27.03.2013) %9 faiz oranından yapılan hesaplamaya göre; Faiz (9.604,40 TL. * 364 gün * 0,9/360) 874,00 TL, Anapara 9.604,40 TL olmak üzere toplam 10.478,40 TL olduğu mütalaa edilmiştir.
Mahkememiz yargılaması sırasında dosya kök raporu veren bankacı bilirkişiye tevdii ile dosyaya sunulan müsteşarlığın evrakları da irdelenerek ek rapor tanzimi talep edilmiştir.
Bankacı bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu ek bilirkişi raporunda özetle: Davaya konu kredi, 50.000,00 TL. tutarlı bir kredi olduğu, asıl faturanın 42.480,00 TL yerine satıcı firma tarafından önerilen perakende satış fiyatı olan 37.234,00 TL esas alınarak bu tutarın %75 ‘i olan 27.925,50 TL kredilendirme yapılması gerekirken, fazla kullandırılan kredinin (50.000,00-27.925,50) 22.074,50 TL olduğunun tespit edildiği, fazla kullandırılan 22.074,50 TL için Hazine tarafından 9.604,40 TL gelir kaybı ödemesi yapılmasının (ki, % 43,51 oranındadır) olası görünmediği, kaldı ki; davacı Banka Müfettişi … tarafından düzenlenen 27.09.2010 tarihli İnceleme Raporunda yapılan hesaplamada izlenen yolun gerek heyetlerince düzenlenen ve gerekse daha önce Bilirkişi … tarafından düzenlenen bilirkişi raporlarındaki yol ile aynı doğrultuda olduğu, tek farklılığın; Banka Müfettişi tarafından yapılan hesaplamada davaya konu traktör kredisi ile ilgili olarak; dosyadaki 66.080,00 TL faturaya karşılık, 42.480,00 TL asıl fatura tutarının esas alındığı, kullanılması gereken kredi tutarının bu tutarın %75’i olan 31.860,00 TL olduğunun tespit edildiği, kullandırılması gereken krediden (50.000,00 TL- 31.860,00 TL) 18.140,00 TL fazla kredi kullandırıldığının tespit edildiği, gerek Mahkeme kararına esas alınan heyetlerince düzenlenen raporda ve gerekse dosya için temin edilen Bilirkişi … tarafından düzenlenen ilk raporda ise; asıl fatura tutarı 42.480,00 TL yerine, Satıcı firma tarafından önerilen perakende satış fiyatı olan 37.234,00 TL esas alınarak bu tutarın %75’i olan 27.925,50 TL tutar kredilendirilmesi gereken tutar olarak saptandığı ve fazla kullandırılan kredinin 22.074,50 TL olduğunun tespit edildiği, sonuç olarak davalı banka tarafından Hazine Müsteşarlığına bildirilen 9.604,40 TL’nin davalılardan talep edilmesinde haklılık bulunmadığı kanaatinde olduklarını, mahkeme kararına esas alınan kök rapordaki davacı bankanın gerçek zararı olan 3.042,14 TL’nin 28.03.2012 tarihinden itibaren %9 yasal faiz oranından faizi ile birlikte davalılardan (Yüksel Kardeşlar Ltd. Şti. ve Turan Erten ‘den ) tahsilinin gerektiği mütalaa edilmiştir.
Dosya ek rapor düzenlenmek üzere önceki bankacı bilirkişiye tevdi edilerek, davacı tarafın 28/04/2022 tarihli rapora karşı itirazda davalı …’in kullanması gereken kredi miktarı üzerinden hesaplama yapıldığı ancak davalının kullanmış olduğu kredi üzerinden yapılması gerekli olduğu sebebiyle rapor tanzim edilmesi talep edilmiştir.
Bankacı bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu ek bilirkişi raporunda özetle: Hazine zararının 6.562,50 TL olarak tespit edildiği, hazine zararının; Davacı Banka tarafından karşılandığı 28.03.2012 tarihinden itbaren (Talebe uyularak) yasal faiz oranından faizi ile birlikte davalılar … Itd. Şti. ve Turan ERTEN ‘den tahsilinin gerektiği mütalaa edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporlarına göre, davalı …’in sübvanse kredi kapsamında diğer davalı … Ltd. Şti’nden 15/11/2006 tarih ve 6795 nolu fatura ile 2007 model Same Solaris 55 Tipi … plakalı traktörü 66.080,00 TL fatura bedeli ile satın aldığı davalı …’in bu traktörü alırken davacı banka ile sabit faizli ve üreticilerin desteklenmesi amacıyla kullandırılan tarımsal krediler genel sözleşmesi uyarınca traktör kredisi kullandığı bu krediye göre alınan traktörün %75’ine kadar kredi verildiği, davalının piyasa değeri çok daha düşük olan taraktörü bu bedelle almasının olağan kabul edilemeyeceği davalının bu durumu bilerek ve gerçekte bu değere almadığı traktör için yüksek fatura kesilmesine iştirak ettiği ve bu yolla daha yüksek kredi kullandığı, traktörü satan ve gerçek değeri üzerinde fatura düzenleyen davalılardan … Ltd. Şti’nin de buna iştirak ettiği ve bu şekilde fazla traktör satmak suretiyle haksız kazanç ve rekabet sağladığı ve doğan zarardan … ile birlikte sorumlu olduğu, davalı kefiller … ve …’in ise zararın doğmasında herhangi bir kusurlarının bulunmadığı ve sorumluluklarının olmayacağının kabulünün gerektiği, her ne kadar davacı banka hazineye 28/03/2012 tarihinde ödediği 9.604,40 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tazminini istemiş ise de bu hesaplamanın nasıl yapıldığının anlaşılamadığı, dosyada alınan yeterli, açıklayıcı ve hükme esas almaya elverişli bilirkişi raporu ile açıklandığı üzere davacı bankanın yasal mevzuata göre traktörün satış bedelinin %75’i oranında kredi kullanılabilecek iken, hak edilen miktardan daha fazla kredi kullanılması sureti ile haksız faiz sübvansiyonu nedeniyle uğrandığı gerçek zararının hesaplandığı üzere 6.562,50 TL olduğu kabul edilerek davacı bankanın hazineye ödeme tarihi olan 28/03/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan … ve … Ltd. Şti’den müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, diğer davalılar … ve … yönünden davanın reddine dair hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davalılardan … ve … yönünden davanın REDDİNE,
2-Davalılardan … Ltd Şti ile … yönünden davanın KISMEN KABULÜ VE KISMEN REDDİ ile 6.562,50 TL’nin 28/03/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, FAZLAYA İLİŞKİN TALEBİN REDDİNE,
3-Alınması gerekli 448,28 TL harcın davacı kurum harçtan muaf olduğundan tamamının davalılardan … Ltd. Şti, ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden,Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesap olunan 6.562,50-TL vekalet ücretinin, Davalılar … Ltd Şti ile …’den alınarak, davacıya verilmesine,
5-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesap olunan 3.291,90 -TL vekalet ücretinin,davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Davacı tarafından bozmadan önce yapılan; 967,30-TL yargılama gideri ile bozmadan sonra yapılan; bilirkişi gideri 900,00 TL, posta ve tebligat masrafı 215,00 TL olmak üzere toplam 2.082,30 yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranlarına göre hesaplanan 1.842,06 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebilğinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/06/2023

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.