Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/19 E. 2021/660 K. 25.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/19 Esas
KARAR NO : 2021/660

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … -..
Av. … – …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … .
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/12/2017
KARAR TARİHİ : 25/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; davacı şirketin Borusan Holding şirketler grubu içinde yer alan ve elektronik taşımacılık yapan sektörün öncü firmalarından olduğunu, elektronik taşımacılığının işleyişinin, yük sahiplerinin müvekkil şirketin web adresi aracılığıyla, emtianın cinsi, miktarı, teslim alınacak ve teslim edilecek adres bilgileri belirtilerek müvekkili şirketten teklif aldıklarını, yük sahipleri tarafından her bir nakliye hizmetine ait fiyat da dahil bütün şartların elektronik ortamda yük sahiplerinin onayına sunulduğunu, yük sahipleri tarafından onaylanan her bir elektronik teklife ilişkin olarak akdedilen elektronik satın alma emri onay anında yürürlüğe girdiğini ve yükün teslimi ile birlikte sona erdiğini, yük sahibinin onayı ve web sitesinde yer alan elektronik taşımacılığa ilişkin bütün şartlarında kabul edilmiş sayıldığını, taşıma işleminin davacı şirketin tedarik ettiği araçlarla gerçekleştiğini, davalı şirketinde web sitesini bir çok kez kullanarak teklifler aldığını ve bu teklifleri onaylamak suretiyle bir kısım muhtelif emtiasını davacı şirkete taşıttığını, bu taşıma emtianın davalıdan alınıp müşterisine müşterisinden alınıp davalıya yada davalının müşterisinden başka bir müşterisine şeklinde gerçekleştiğini, davacı şirketin üstlenmiş olduğu yükümlülüklerim tam ve eksiksiz olarak yerine getirmiş olmasına rağmen davalı şirketin, muhtelif tarihli taşıma bedelleri olan toplam 69.048,20 TL’yi müvekkiline ödediğini, bunun üzerine davalı şirket aleyhine Bursa 13. İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını ancak borçlu tarafından dosya borcuna itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, davalı şirketin itirazlarının tamamen kötü niyetli, alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğunu, takip konusu alacaklarının davacı şirketin web adresi kayıtları, hesap mutabakatları, faturalar, irsaliyeler, vergi dairesi kayıtları, ticari defter ve kayıtları ile sabit olduğunu belirterek itirazın iptali İle takibin devamına, davalı borçlunun kötü niyetli olması nedeniyle davalının %20 inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafın davaya cevap vermediği görülmüştür.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe: Dava, ilamsız takibe itirazın iptaline ilişkindir.
Bilindiği üzere taraflar tacirdir. Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür.
HMK’nın 222. Maddesine göre ; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Buna göre mahkeme taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden resen taraflardan defter ibrazını isteyebilir.
HMK’nın 219.maddesi tarafların belgeleri ibrazı zorunluluğunu düzenlemiştir. Buna göre ; Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir. Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir.
HMK’nın 219.maddesi talep edildiği durumlarda defter ve belgelerin ibraz zorunluluğunu hüküm altına almıştır.
HMK 220.maddesi talep edilmesine rağmen tarafın belgeyi ibraz etmemesinin neticelerini düzenleme altına almıştır. Buna göre ; İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. Mahkemece, ibrazı istenen belgenin elinde bulunduğunu inkâr eden tarafa, böyle bir belgenin elinde bulunmadığına, özenle aradığı hâlde bulamadığına ve nerede olduğunu da bilmediğine ilişkin yemin teklif edilir. Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir.
HMK’nın 220.maddesi bu şekliyle elinde bulunduğu anlaşılan bir belgeyi ibraz etmemenin hüküm ve sonuçlarını ortaya koymuştur. Hiç şüphesizdir ki 220.maddede düzenlenen belge tabiri ticari defter ve belgeleri de kapsamaktadır.
Tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın defter ve belgeleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Anılan yasal düzenlemeler uyarınca verilen süreye rağmen bir taraf ticari defter ve belgelerini sunar diğer taraf sunmaz ise bu davranışı ile kendi defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan engel olduğu bu sonucun varlığını ve neticelerini kabul etmiş sayılır. HMK’nın 220.maddesi kapsamında ticari defter ve belgeler bunu tutan tarafın zilliyetliğinde olduğundan 220/2.maddesindeki inkarı da yapamayacaktır. 220/3.maddesi gereğince de defter ve belgelerin sunulmamasının neticesi olarak kaçınılan defter ve belgedeki kayıtların karşı tarafın defterlerindeki kayıtlara uygunluğu mahkeme tarafından kabul edilebilir. Mahkememizce de davalıya çıkarılan tebligata rağmen defter ve belgelerin davalı tarafça sunulmamasının sonuçları bu kapsamda değerlendirilmiştir.
Davacı şirketin incelenen 2016 ve 2017 yılına ilişkin ticari defterlerinin GİB onaylı beratlarının süresinde alınmış olduğu, TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, bu anlamda sahibi lehine delil teşkil edebileceği, davaci tarafindan davalı şiirket adına düzenlenen faturaların davacı şirketin kendi defterlerinde kayıtlı olduğu, faturaların e-fatura şekliyle elektronik sistem üzerinden davalı şirkete teslim edildiği , aynı zamanda dava konusu fatutralardan 2017/01.,2016/12, 2016/11 t tarihli faturaların davalı şirket tarafindan davacıdan alınan mal veya hizmete ilişkin olarak bağlı bulunduğu N’ilüfer Vergi Dairesi Müdürlüğüne BA bildiriminde bulunulduğu faturalar içeriği ile sevk irsaliyelerinin örtüştüğü, böylelikle taraflar arasındaki ticari ilişkinin ve davacının ifa etmiş olduğu taşıma hizmetinin ispatlanmış olduğu davalı tarafça borcun ,ödendiğine ilişkin somut belge sunulmadığı, davacı şirketin takip tarihi itibariyle 69.048.20 TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır.
Alacak likit olduğundan ayrıca icra inkar tazminatına da hükmedilmelidir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın KABULÜ ile; Bursa 13.İcra Dairesinin 2017/… sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına,
2-İtirazın alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu değerlendirilerek davalı-borçlunun asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
3-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 4.716,68-TL harçtan başlangıçta alınan 833,94-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 3.882,74‬-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5- Davacı tarafça yapılan 833,94-TL peşin harç, 31,40-TL başvurma harcı 2395.80-TL yargılama gideri toplam 3261.14-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 9.776,26-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7- Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup anlatıldı.
25/06/2021

Katip …
☪ E-imzalıdır.

Hakim …
☪ E-imzalıdır.