Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1878 E. 2020/556 K. 07.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1878 Esas
KARAR NO : 2020/556

HAKİM : …
KATİP : … …

DAVACI …….
VEKİLİ : Av. …..
DAVALI : … …
VEKİLİ : Av. …….
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/12/2018
KARAR TARİHİ : 07/10/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; Bursa 3.İcra Müdürlüğü 2018/… Esas sayılı dosya ile davacı şirket …. Makine Kalıp-Otomotiv Yan.San.veTic. Ltd. Ştı davalı taraf …’a fatura gereği olarak toplam 26.196,61TL alacaklı olduğunu, davalı taraf … 08.10.2018 tarihinde 11.902,37 TL 3.İcra Dairesi Vakıfbank hesabına yatırarak 10.10.2018 Tarihli dilekçesi ile İhtiyati Haciz Miktan (Fatura Bedelleri) için itirazı olmadığını, diğer 15.000,00 TL için ve ferileri için itirazının devam ettiğini beyan ettiğini, şirket 31.12.2018 tarihinde Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesine 2018/1878 Esas numaralı dava ile itirazın iptali ile takibin devama ve %20den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddi gerektiğini savunmuş, itirazın iptali davasına konu olan 10/08/2018 tarih 15.000 TL tutarındaki belgede davalının imzası bulunmamakla birlikte ortağı olarak iddia edilen kişinin davalının ortağı olmadığını, imzalanan evraktan davalının bilgisinin olmadığını, 10/08/2018 tarihli sözleşmenin içeriği hiçbir şekilde anlaşılmadığını, sözleşmenin kurucu unsurunun edim olduğunu, bahsedilen belgede edimlerin neler olduğu anlaşılmadığından dolayı yok hükmünde olduğunu, imzanın davalıya ait olmadığından davalıyı bağlayacak hiçbir husus olmadığından dolayı da yok hükmünde olduğunu, yok hükmende olan bir belgeye dayanarak alacaklarının olduğunu iddia eden davacı tarafın kötü niyetli olduğunu, davacı ile davalı taraf arasında ticari iş gereği davacı tarafın davalıya kalıpları teslim etmediğini, davalının da kalıpların teslim edilmemesinden dolayı icra dosyasında ihtiyati haciz alınan fatura alacağını ödemediğini, davalının kalıplarını 08/10/2018 tarihinde aldığını, davacı taraf kalıpları belge karşılında vereceklerini ileri sürmelerinden dolayı dvalı kalıpları teslim alırken hiçbir borcu olmadığını (olmasına rağmen ) kabul etmek zorunda kaldığını, davalı hakkında açılmış bulunan işbu itirazın iptali davasının usulen ve esasen reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava Bursa 3.İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı takip dosyasında davalının itirazının iptali davasıdır.
Takip konusu alacağın taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Davacı takibe konu ettiği faturalara ilişkin hizmeti verdiğini ispatlamalıdır. Taraflar arasında yazılı bir hizmet sözleşmesi bulunmamaktadır. Davacı hizmeti verdiğini de usulüne uygun olarak süresinde sunulan yazılı belgelerle ispatlayamamıştır.
Taraflar tacir olduğundan ticari defter ve belgeleri ve burada bulunan kayıtlar delil olarak dikkate alınabileceğinden tarafların defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
İnceleme gününe ilişkin olarak her iki tarafa da verilen kesin sürenin ihtaratı yapılmış olup her iki tarafta defterlerini hazır etmişlerdir. 10.02.2020 tarihli bilirkişi raporunda; davacı ve davalı tarafın TTK’nun 64/3 maddesi gereğince açılış ve kapanış tasdiklerini süresinde yaptığı belirtilmiştir. Davalı …’a ait 2018 yılı yasal defterlerine ait bilgilere göre; davacı firma … .. Ltd. Şti ‘nin davalı taraftan 10.213,73 TL alacaklı olduğu ve dava konusu kalıpların teslimine ve ödemesine ilişkin bir muhasebe kaydının olmadığı, davacı taraf … … Ltd. Şti ait 2018 yılı yasal defterlerine ait bilgilere göre davacının davalı …’dan 1.213,73 TL alcaklı olduğu ve dava konusu olan kalıpların teslimine ait muhasebe kaydı olmadığı görülmüştür.
Dava konusu olan 10.08.2018 tarihli belgeye ilişkin olarak mahkememizin ara kararı gereğince davalı adına imzası bulunduğu belirtilen kişinin … … mi yoksa … … mı olduğuna ilişkin açıklama yapmak üzere davacı vekiline süre verildiği, davacı vekili tarafından 22.11.2019 tarihli beyan dilekçesinde davalı adına imza atan … … isimli şahsın olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce resen seçilen grafolog bilirkişiden davacının dayandığı belge ve başlıklı 08/10/2018 tarihli yazı altındaki davalıya aktarılan imzanın kendisine ait olup olmadığı hususunda rapor aldırılmasına karar verilmiş olmakla, alınan 21.02.2020 tarihli bilirkişi raporunda; Teslim alan … ismine atılan imzanın … el ürünü olduğu tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dosya arasına alınan Bursa 3.İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı takip dosyası içeriği incelendiğinde de ödemelerin davalı tarafça yerine getirildiği, dosya içerisinde bulunan ticari defterlerin incelenmesine ilişkin rapordan da anlaşılacağı üzere bahse konu belge davacının defter kayıtlarında yer almadığı ortadadır. Yine diğer bir durumda ise; davacıya davaya konu belge üzerindeki imzanın kime ait olduğu sordurulduğunda imzanın … …’e ait olduğu ancak yapılan bilirkişi incelemesinde imzanın …’a ait olduğu dosya içerisindeki 08/10/2018 tarihli belge ile 10/08/2018 tarihli belgenin kendi içerisinde bu şekilde çeliştiği dikkate alınarak davacı davasını ispatlayamadığından davanın reddine karar verilmiştir.
Davalı taraf davacıdan kötü niyet tazminatı istemişse de davanın ispatlanamaması nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davacının takipte açıkça kötü niyetli olduğu sabit olduğundan davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 54,40TL harcın başlangıçta alınan 125,19TL peşin hartan mahsubu ile artan 70,79TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 3.400,00TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/10/2020

Katip …

Hakim …