Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1859 E. 2021/99 K. 05.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1859 Esas
KARAR NO : 2021/99

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLLERİ : Av. ……
Av. …
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. ….

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/12/2018
KARAR TARİHİ : 05/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; davacı şirketin ambalaj üretimi sektöründe faaliyet gösterdiğini, davalı şirket ile aralarında süregelen ticari ilişki boyunca davalı tarafından zamanında yapılmayan ödemeler neticesinde cari hesap alacağının 1.151,46 TL ‘ye ulaştığını, bu borçların tahsili amacıyla Bursa 6. İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının borca ve takibin mükerrer olduğundan bahisle itiraz ettiğini, bu nedenle takibin durduğunu, davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamını ve davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının herhangi bir borcu bulunmadığını, davacının dava değerini eksik bildirip dava açılırken eksik harç ödendiğini, davalının sipariş ettiği bir takım malları istediği kalitede olmaması nedeniyle davacıya iade ettiğini, davalının davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, , davalıya tebliği edilen hiçbir fatura bulunmadığını, davacının alacağa dayanak gösterdiği davalıya yapmış olduğu hangi ticari iş karşılığında düzenlemiş olduğunun davacı tarafından ispatlanması gerektiğini, faiz oranın fahiş olduğunu, yasaca zorunlu kılınan süreler içerisinde ihtarnamelerin tebliğ edilmemesi nedeniyle de muacceliyet ve temerrüt olgularının gerçekleşmediğini, icra inkar tazminatına itiraz ettiklerini, haksız açılan davanın reddini , davacı yanın %20 ‘den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesini talep etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe; Dava, Bursa 6. İcra Müdürlüğünün 2017/… sayılı takibe yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Taraf defter ve ticari kayıtları üzerinde inceleme yapılmış, davacı şirketin 2015,2016,2017, 2018 yılına ait tutmuş oldukları ticari defterlerin TTK 64. Maddesine göre yasal süresi içerisinde noter açılış onaylarının ve yine yasal süresi içinde yevmiye defterlerinin noter kapanış onayının yapıldığı, tek düzen hesap planına uygun olarak düzenli bir şekilde tutulduğu, kanunlara uygun olarak tutulan ticari defterlerin bu davada delil teşkil edebileceği; davalı tarafın 2015 yılına ait tutmuş oldukları ticari defterlerin TTK 64. Maddesine göre yasal süresi içerisinde noter açılış onaylarının ve yine yasal süresi içinde yevmiye defterlerinin noter kapanış onayının yapıldığı, tek düzen hesap planına uygun olarak düzenli bir şekilde tutulduğu, kanunlara uygun olarak tutulan ticari defterlerin bu davada delil teşkil edebileceği; davacının cari hesap ve yevmiye defter kayıtları incelendiğinde, 2015 yılında davaya konu alacağı oluşturan faturaların 7 adet ve toplamda 5.401,46 TL olduğu, bu rakama karşılık davalı tarafından davacıya 1 adet çek girişi ile 4.250,00 TL ile ödemenin yapıldığı, davacının davalıdan olan yılsonu alacak bakiyesinin 1.151,46 TL olduğu; davalının cari hesap ve yevmiye defter kayıtları incelendiğinde, 2015 yılında davaya konu alacağı oluşturan fatura kayıtlarının 7 adet ve toplamda 5.401,46 TL olduğu, bu rakama karşılık davalı tarafından davacıya 1 adet çek ile 4.250,00 TL ile ödemenin yapıldığı, davalı tarafından da davacı tarafa 1 adet ve toplamda 757,56 TL değerinde iade faturasının düzenlendiği, davalının davacıya olan yılsonu borç bakiyesinin 393,90 TL olduğu; davacı taraf ile davalı taraf arasındaki bakiye farkının 24/07/2015 tarihli 68055 numaralı ve 757,56 TL değerindeki davalının davacıya düzenlediği iade faturasının davalı ticari defterlerinde kayıtlı olup davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Davalı tanığı “Ben davacı ve davalıyı tanırım, …. bey kendisine ait bir işletme kurdu, işletme için kendisine bazı tedarikçiler aradı, bende kendisine yardımcı oldum, kendisini … ambalajla tanıştırdım, davaya konu alacak miktarı için ise … bey … ambalajdan koli almıştır, daha sonra …. ambalaj yüksek meblağ söyleyince bu fiyata itiraz etmiştir, çünkü anlaşılan fiyatın üstündedir, …. ambalaj örneğin 2 TL olan fiyatı Savaş tan 4 TL olarak bir fiyat istemiştir, ama … asıl borcu ödemiş, … ambalajın kendi kendine yaptığı bu yüksek fiyatı ödememiştir, sonradan çıkan yüksek meblağ ilk anlaşıkları şekilde para talep etmediği için elindeki ürünleri iade edip kendisiyle çalışmamıştır, …. ambalajın … tan herhangi bir alacağı yoktur, ellerinde kalan kolileri iade ettiği için herhangi bir üründe Savaş ın elinde bulunmamaktadır, sadece kendi fiyat artırımından dolayı aradaki farkı istemiştir, oysa anlaştıkları bedel Savaş tarafından ödenmiştir, kendi kendilerine yapılan artışı da ödememişlerdir” şeklinde beyanda bulunmuştur.

Davalı taraf savunmasında düzenlenen bu iade faturasının gerekçesi olarak teslim edilen ürünlerin istedikleri kalitede olmadığını bu sebeple iade ettiklerini ifade etmiştir. Ürünlerin davacıya tekrar iade edildiğine dair sevk irsaliyesi sunulmadığı gibi ürünlerdeki ayıbın niteliği, ürünlerde istenilen kalitenin ne olduğu konusunda da açıklayıcı bir ifadede bulunulmamıştır. Davalı tanığı ise ürünlerin ayıplı olduğuna dair bir beyanda bulunmamış, davalı tarafın savunmasında yer almayan bir şekilde davacı tarafça fahiş fiyat verildiğini ve fahiş talep edilen kısmın ödenmediğini, sonradan yüksek meblağ talep edildiği ve ilk anlaştıkları şekilde para talep edilmediği için davalının elindeki ürünleri iade etiğini ifade etmiştir. Davalı savunması ile davalı tanığının beyanı farklı. Bu itibarla davalı tanığının beyanı savunmaya esas olamaz ve delil teşkil etmez.
Her ne kadar davalı yemin deliline dayanmış ise de; yemin teklif edilecek konunun net, açık ve belirli olması gerekir. Davalı savunmasında ürünlerin ayıplı olduğu tezini savunurken davalı tanığı davacının fahiş fiyat istemesi üzerine ürünlerin iade edildiğini ifade etmiştir. Bu nedenle davalı yemin deliline dayanmış olsa da kestiği iade faturası ile ilgili bu gerekçelerle yemin hakkı hatırlatılmamıştır.
Davacı tarafından icra takip tarihine kadar davalı tarafın temerrüde düşürüldüğüne dair bir belge sunulmamış olduğundan takip öncesi işlemiş faiz talebi yerinde görülmeyerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, Bursa 6. İcra Müdürlüğünün 2017/… sayılı dosyasında davalı borçlunun ödeme emrine itirazlarının KISMEN İPTALİNE,
Takibin 1.151,46-TL asıl alacak üzerinden takip talebindeki şartla birlikte devamına,
2- 1.151,46 TL’nin %20’si tutarındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
3-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 78,66 TL harçtan başlangıçta alınan 35,90-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 42,76- TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4- Davacı tarafça yapılan 71,80- TL harç ve 644,50 TL yargılama gideri toplam 716,30 TL’nin davanın kabul ret oranına göre 625,90- TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 1.151,46 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davalı kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 166,24- TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
8- Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/02/2021

Katip …
✍ e-imzalıdır.

Hakim …
✍ e-imzalıdır.