Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1849 E. 2021/166 K. 19.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/1849 Esas – 2021/166
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1849 Esas
KARAR NO : 2021/166

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : …… PAZARLAMA İNŞAAT TAAHHÜT GIDA SANAYİ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.
DAVALI :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 19/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; Davacı ile davalı arasında ticari mal satımına dayalı şifahen kurulmuş bir akdi/ticari münasebet söz konusu olduğunu, davalının bakiye 10.174,50 TL borcunu ödememesi sonucu Bursa 14. İcra Müdürlüğünün 2018/ Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalının ödeme emrini tebellüğ etmesi akabinde sunduğu dilekçe ile borca ve tüm ferilerine yönelik itirazda bulunduğunu, davalını itirazının yalnızca tediyeye ilişkin olduğunu taraflar arasında ticari/akdi ilişkiye ve teslim hususuna ilişkin bir itiraz olmadığını, bu kabul sebebiyle akdi ilişkiyi ve mal teslimini kanıt yükümlülüklerinin bulunmadığını, takip mesnedi alacağın ticari işten kaynaklandığından olayda istenmesi ve uygulanması gereken faiz türünün avans faiz olduğunu beyanla Bursa 14. İcra Müdürlüğünün 2018/2628 Esas sayılı icra dosyasına yapılan borca ve ferilerine ilişkin itirazlarının iptali ile icra takibinin devamını, itirazında haksız olan davalının dava değerinin %20’si oranında tazminat ödemeye mahkum edilmesini , yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa tahmilini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesinde; takip dayanağı faturalarla ilgili olarak 09/11/2016 tarihinde … Pazarlama İnşaat Taahhüt Gıda Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’ne 15/02/2017 vadeli 4.750,00 TL bedelli bir adet senet verdiğini, bundan sonra tarafına sipariş yazdırıldığını ve yazılan siparişlerle ilgili 12/11/2016 tarihinde 0219182 ve 0219183 alım faturaları toplamı 2.954,63 TL ve 0219184 nolu alım faturası 895,64 TL (Toplam 3.850,27 TL) tutarında mal teslim aldığını, bu iki fatura bedeli 15/02/2017 vadeli 4.750,00 TL bedelli bir adet müşteri senedi ile ödendiğini, 16/01/2017 tarihinde yine sipariş verildiğini, 0219302 ve 0219303 nolu faturalar karşılığı toplam 6.324,23 TL malzeme alındığını, bu alıma karşılık 17/01/2017 tarihinde Türkiye İş Bankası Sanayi Sitesi Şubesi 3297813 nolu, 438884 hesap numaralı 10/07/2017 vadeli toplam 9.500,00 TL bedelli çekin cirolanıp … Pazarlama İnşaat Taahhüt Gıda Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’ne ödeme olarak verildiğini, yani Bursa 14. İcra müdürlüğünün 2018/2628 Esas sayılı ilamsız icra takibine konu beş adet faturayı (0219182,0219183,0219184,0219302,0219303) ödediğini ve takip ile alakalı bir borcunun bulunmadığını beyanla icra takibinin iptalini, 2018/1849 Esas sayılı dosya ile aleyhine açılan itirazın iptali davasının reddini, davacı aleyhine %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderlerinin davacı tarafa yüklenmesini talep etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe; Dava, Bursa 14. İcra Müdürlüğünün 2018/2628 Esas sayılı icra dosyasında ödeme emrine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Takip, 12/11/2016 tarih 219182- 219183-219184 nolu ve 16/01/2017 tarihli 219302- 219303 nolu faturalara istinaden yapıldığı anlaşılmaktadır. Davalı taraf faturaları ve taraflar arasındaki ticari ilişkiyi ve mal teslimini inkar etmemektedir. Faturalara konu borcun ödendiği iddiasındadır. Bu nedenle takibe konu faturalardan kaynaklanan borcun ödendiğini davalı taraf ispatla mükelleftir. Bu kapsamda sunduğu ödeme belgeleri haricinde tarafların ticari defter ve kayıtlarına da dayandığından taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme kararı verilmiş ancak davacı taraf ticari defterlerini sunmaktan imtina etmiştir. Tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın defter ve belgeleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Anılan yasal düzenlemeler uyarınca verilen süreye rağmen bir taraf ticari defter ve belgelerini sunar diğer taraf sunmaz ise bu davranışı ile kendi defterlerinin karşı taraf defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan engel olduğu bu sonucun varlığını ve neticelerini kabul etmiş sayılır. HMK’nın 220.maddesi kapsamında ticari defter ve belgeler bunu tutan tarafın zilliyetliğinde olduğundan 220/2.maddesindeki inkarı da yapamayacaktır. 220/3.maddesi gereğince de defter ve belgelerin sunulmamasının neticesi olarak kaçınılan defter ve belgedeki kayıtların karşı tarafın defterlerindeki kayıtlara uygunluğu mahkeme tarafından kabul edilebilir. Mahkememizce de davacıya yapılan ihtara rağmen defter ve belgelerin davacı tarafça sunulmamasının sonuçları bu kapsamda değerlendirilmiştir.
Öncelikle 10/07/2017 keşide tarihli İş Bankası 3297813 nolu 9.500,00 TL tutarlı çekin davalı tarafından cirolanarak davacı şirkete verildiği, 31/05/2019 tarihli Türkiye İş Bankasından gelen yazı incelendiğinde çek bedelinin ödendiği, bu nedenle bahse konu çekin davacıya yapılmış bir ödeme olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Davalı taraf bu çekin tahsiline ilişkin 17/01/2017 tarihli tahsilat makbuzu da sunmuştur.
Davalıya ait 02/04/2017 hesap kesim tarihli kredi kartı hesap özeti incelendiğinde de; davalının 12/04/2017 son ödeme tarihli hesap özetinde 04/03/2017 tarihinde davacı şirket olan … pos cihazından davalının kredi kartından 4.750,00 TL çekim yapıldığı görülmüş olup bu tutarın da olası davacı alacağından düşülmesi gerekmektedir.
Davalı tarafından sureti sunulan Yapı Kredi Bankası AŞ Hürriyet Şubesi 3390039 nolu davalı tarafından davacı şirket adına düzenlediği 4.250,00 TL bedelli çekin de 29/02/2020 tarihli Yapı Kredi Bankasından gelen yazı incelendiğinde çek bedelinin ödendiği anlaşılmaktadır.
Davalı taraf, defter kaydında görünen ödemelere ilişkin belgeleri de ibraz etmiş ancak bu belgelerdeki tahsil eden imzaları davacı tarafça inkar edilmiş ve SGK dan gelen yazı cevapları incelendiğinde tahsil edenlerin isimlerine davacı şirket çalışanı olarak rastlanmamıştır. Ancak yukarıda belirtilen ödemeler dahi başlı başına davalının borcu ödediğini ispata yeter mahiyette olduğundan bu tahsilat makbuzları ile ilgili imza incelemesi yapılmasına gerek görülmemiş ve değerlendirilmeye alınmamıştır.
Öte yandan davalı ticari defter kaydında her ne kadar davalının davacıya 769,91 TL borçlu olduğu gözükse de bu durum bazı ödemelerin kayıt altına alınmamasından kaynaklanmaktadır.
Davalı takibe konu fatura bedellerini ödediği halde mükerrer tahsil amaçlı olarak takibe gidildiğinden davacı aleyhinde kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın REDDİNE,
2-10.174,50 TL asıl alacak miktarının %20’si oranında kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
3-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 59,30 TL harcın başlangıçta peşin alınan 122,89-TL harçtan mahsubu ile fazla kalan 63,59-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı asilin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/02/2021

Katip 237040
✍ e-imzalıdır.

Hakim 122455
✍ e-imzalıdır.