Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1792 E. 2021/879 K. 01.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1792
KARAR NO : 2021/879

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : 1- … – … …
VEKİLLERİ : Av….
Av. … …
DAVACI : 2- … – …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … -.

DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ : 26/12/2018
KARAR TARİHİ : 28/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Alım Satım) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; Davalı tarafından davacı aleyhine Bursa 10. İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, takibe konu 50.000,00 TL ve 59.300,00 TL tutarlı senetlerin taraflar arasında imzalanan 04.01.2018 tarihli sözleşme kapsamında verildiğini, davalının sözleşmedeki edimlerini yerine getirmediğini, bu sebeple takibe konu senetler dolayısıyla davacının borçlu olmadığının tespiti ile takibe kanu edilmeyen 50.000,00 TL tutarlı çek için ödenen 20.000,00 TL’nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Tarafların defterlerinde yapılacak bilirkişi incelemesiyle davacının lddialarının yerinde olmadığının ortaya çıkacağını, 20.000,00 TL tutarlı ödemenin yapıldığı 50.000,00 TL tutarlı çekin takibe konu edilmediğini, ileri sürerek davanın reddini talep etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
İncelenen dosya kapsamına göre;
Dava, Bursa 10.İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı takip dosyasında davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir.
Taraflarca aralarında düzenlenen fatura ve cari hesap eksteresi gibi kayıtlar dosyamız içerisine sunulduktan sonra dava dosyası, ibraz edilen deliller ve taraflara ait ticari defter ve dayanağı kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Davacının cari sözleşmesi dolayısıyla alacağının belirlenebilmesi için taraf defterlerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, inceleme gününde davacı taraf defterlerini ibraz ettiği halde davalı taraf defterlerini ibraz etmemiştir.
Bilindiği üzere taraflar tacirdir. Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür.
HMK’nın 222. Maddesine göre ; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Buna göre mahkeme taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden resen taraflardan defter ibrazını isteyebilir.
HMK’nın 219.maddesi tarafların belgeleri ibrazı zorunluluğunu düzenlemiştir. Buna göre ; Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde buluilindiği üzere taraflar tacirdir. Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür.
HMK’nın 222. Maddesine göre ; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Buna göre mahkeme taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden resen taraflardan defter ibrazını isteyebilir.
HMK’nın 219.maddesi tarafların belgeleri ibrazı zorunluluğunu düzenlemiştir. Buna göre ; Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir. Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir.
HMK’nın 219.maddesi talep edildiği durumlarda defter ve belgelerin ibraz zorunluluğunu hüküm altına almıştır.
HMK 220.maddesi talep edilmesine rağmen tarafın belgeyi ibraz etmemesinin neticelerini düzenleme altına almıştır. Buna göre ; İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. Mahkemece, ibrazı istenen belgenin elinde bulunduğunu inkâr eden tarafa, böyle bir belgenin elinde bulunmadığına, özenle aradığı hâlde bulamadığına ve nerede olduğunu da bilmediğine ilişkin yemin teklif edilir. Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir.
HMK’nın 220.maddesi bu şekliyle elinde bulunduğu anlaşılan bir belgeyi ibraz etmemenin hüküm ve sonuçlarını ortaya koymuştur. Hiç şüphesizdir ki 220.maddede düzenlenen belge tabiri ticari defter ve belgeleri de kapsamaktadır.
Hmk 222/4Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. hüküm altına almıştır.
Tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın defter ve belgeleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Anılan yasal düzenlemeler uyarınca verilen süreye rağmen bir taraf ticari defter ve belgelerini sunar diğer taraf sunmaz ise bu davranışı ile kendi defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan engel olduğu bu sonucun varlığını ve neticelerini kabul etmiş sayılır. HMK’nın 220.maddesi kapsamında ticari defter ve belgeler bunu tutan tarafın zilliyetliğinde olduğundan 220/2.maddesindeki inkarı da yapamayacaktır. 220/3.maddesi gereğince de defter ve belgelerin sunulmamasının neticesi olarak kaçınılan defter ve belgedeki kayıtların karşı tarafın defterlerindeki kayıtlara uygunluğu mahkeme tarafından kabul edilebilir. Mahkememizce de davalıya çıkarılan tebligata rağmen defter ve belgelerin davalı tarafça sunulmamasının sonuçları bu kapsamda değerlendirilmiştir.
Tarafların defterlerini ibraz ettiği, 5/3/2020 havale tarihli ve 10/03/2021 tarihli ek bilirkişi raporunda Davalı defter ve belgeleri usulüne uygun tutulmuş olup delil olma niteliğindedir. davalı ve defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı belirtmiştir. Bu durumda defterlerin delil olma vasfı ortadan kalkmamıştır. Raporda Davalı … firmasına ait 2018 yılı defter kayıtlarının incelenmesi sonucunda davacı … Ahşap Kereste İnş. Elekt. Ahşap Prefabrik Yapı Dış Tic.Utd. Şti. firmasından 2018 yılından 2019 yılına devir eden cari bakiye alacak tutarının 46.147,10 TLolduğu alacağı olduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafın 19/08/2020 defter incelemesinde özetle; Taraflar arasında ticari ilişki olduğu defterlerinin karışık, iki defa kayıt yapıldığı halde kaytıların birbirini tutmadığı görüldüğü, defterler Muhasebe Standartlarına uygun olarak tutulmadığı, Tanzim edilen faturalarda İmzanın faturaların üstünde olduğu, Ticari örf ve teamüllere göre imza ve kaşe faturanın üstüne atılması halinde bu bir açık fatura olup,parasının tamamen alınmadığı, veresiye bir fatura olduğu, anlaşıldığı, klasör içerisindeki faturalar arasında davalı … Metal Döküm Ger. Dön. Oto.San. VeTic.Ltd.Şti. tarafından davacı … Ahşap Kereste İnş. Elk. Ahş.Prf. Yapı Dış Tic.Ltd.Şti.’ne kesilen 2 adet 39.884,00TL tutarında fatura bulunduğu görüldüğü davacı … Ahşap Kereste İnş. Elk. Ahş.Prf. Yapı Dış Tic.Ltd.Şti.’nin 2018 yılı Yevmiye defteri usulsüz, çift kayıt ve Muhasebe Standartlarına uygun olarak tutulmadığı için lehine delil olarak kullanılmasının mümkün olmadığı yönünde rapor tanzim edildiği
Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil Olması HMK Madde 222(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. (5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.
HMK’nın 222. Maddesine göre ; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. Yine Hmk 222/4Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur şeklindedir.
Aldırılan bu raporlar davacın iddialarını doğrular nitelikte olmadığı gibi davacı iddialarını ispat sadedinde başkaca bir delil de bildirmemiştir. Tüm dosya kapsamı incelenmiş, gerek talimat ile aldırılan rapor, gerekse SMM bilirkişisinden aldırılan raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaati ile davacının davasını yeterince ispatlayamadığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın REDDİNE;
2-Takip durmadığından yasal şartları oluşmamakla davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin reddine
3-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 59,30 TL harcın başlangıçta peşin alınan 2.298,87 TL harçtan mahsubu ile fazla kalan 2.239,57 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte olan AAÜT uyarınca 16.738,29 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6- Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair gerekçeli kararın taraf vekillerinin yüzene karşı tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
01/10/2021

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır