Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1780 E. 2023/544 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/1780 Esas – 2023/544
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/1780 Esas
KARAR NO : 2023/544

HAKİM : ….
KATİP : …

DAVACI : POSTA VE TELGRAF TEŞKİLATI ANONİM ŞİRKETİ – …..- [35774-94775-……] UETS
VEKİLLERİ : Av. …….- [35575-05751-….] UETS
Av. ……. – [35746-46473-……] UETS
Av. …… – [35746-46473-……] UETS
DAVALI : 1- … TURİZM TEKSTİL İNŞAAT VE OTOMOTİV SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – – İstanbul Anadolu 3. İcra Ve İflas Müdürlüğü’Nün 2016/56 Esas Sayılı Dosyası Kartal/ İSTANBUL
VEKİLLERİ : Av. F…… – Kozyataği Mahallesı, Bayar Caddesı, Çevıkkan Apartmani, No76, Kat4, D.7-8,Kadiköy İstanbul Bakırköy/ İSTANBUL
Av……… – Bayar Cad. No:76/7-8 Çevikkan Apt. Kozyatağı Kadıköy/ İSTANBUL
DAVALI : 2- … TEM. İLAÇ. LTD. ŞTİ. – – Ovacık Mah. İzmir Cad. Danacıoğlu Apt. Kat:3 No:7 Kırıkkale Merkez/ KIRIKKALE
VEKİLİ : Av. ……. – [16387-83979-….] UETS
DAVALILAR : 3- … KARGO TEKSTİL VE NAKLİYAT TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ BURSA ŞUBESİ – ……- Yukarı M. Üsküdar Cad. No:1 Özdemir Pasajı Üstü Özgüder Apt. Kat:3 D:6 Kartal/ İSTANBUL
4- … ORGAN. NAK. REK. VE TİC. LTD. ŞTİ. – – Eğitim Mah. Poyraz Sok. Sadıkoğlu Plaza 1 No:18 K:3 D:67 Kadıköy/ İSTANBUL
5- … İNŞAAT TAAHHÜT HİZMETLERİ LİMİTED ŞİRKETİ – ….- Ovacık Mah. İzmir Cad. No: 8 İç Kapı No: 11 Merkez / Kırıkkale Kırıkkale Merkez/ KIRIKKALE
6- … POSTA TAŞIMACILIK TURİZM VE TEMİZLİK HİZMETLERİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – ….- Bağlarbaşı Mah. Feyzullah Cad. Çimenli Sok. No:4 Maltepe/ İSTANBUL

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 26/12/2018
KARAR TARİHİ : 12/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde;Müvekkilinin davalı firmalar ile posta dağıtım hizmetleri için yüklenici sözleşmesi imzaladığını, davalı ihale firmalarında çalışan dava dışı işçi …”ın müvekkili aleyhine Bursa 4. İş Mahkemesi 2014/552E. sayılı dosyasından kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti talebi ile işçilik alacakları davası açtığını, bu dosyadan kaynaklı olarak 18.995,90TL ödendiğini, yine aynı işçi tarafından Bursa 7. İş Mahkemesi 2016/361E. sayılı dosyası ile ilave tediye alacaklarının dava edildiği ve 11.954,09TL ödenmek zorunda kalındığını, yine dava dışı işçi … tarafından Bursa 8. İş Mahkemesi 2014/943E. sayılı dosyasından işçilik alacaklarının dava edildiğini, bu dava neticesinde 25.897,12TL ödenmek zorunda kalındığını, taraflar arasında teknik şartnameyle 4857 sayılı İş kanundan doğan her türlü alacağın rücu hakkının saklı tutulduğunu, toplamda 56.847,10TL tahsil olunan bedelin davalıların sorumlulukları ile sınırlı olarak tahsilini talep ettiklerini beyanla işbu davayı açmış olduğu tespit edilmiştir.
Davalı Müflis … Turizm Tekstil İnşaat Ve Otomotiv San. Ve Tic. Ltd. Şti İflas Masası vekili cevap dilekçesinde;Müflis şirketin İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014-1707 esas sayılı dosyasından 22.06.2016 günü saat 16:57’den itibaren iflasına karar verilmiş olup iflas işlemleri İstanbul Anadolu 3.icra ve İflas Müdürlüğü’nün 2016-56 iflas dosyası ile ADİ TASFİYE olarak devam etmekte olduğunu, Müflis şirket hakkında verilen iflas kararı henüz kesinleşmemiş olduğunu, ikinci alacaklılar toplantısı yapılamamış olduğunu, İİK’nun 194.maddesi gereğince devam eden davaların durdurulması ve ikinci alacaklılar toplantısı yapıldıktan 10 gün sonra devam olunması gerekmekte olduğunu, alacağın varlığını kabul etmemekle birlikte davacı yanın dava dilekçesinde talep ettiği tüm talepleri yönünden zamanaşımı itirazında bulunduklarını, ayrıca davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, mahkememizin aksi kanaatte olması durumunda dahi, müflis şirketin sorumluluğu Borçlar Kanunu uyarınca yalnızca dava dışı işçilerin kendi bünyesinde çalıştığı dönemin yarısı ile sınırlı olacağını, Müflis şirketin kıdem tazminatı ve diğer alacaklarından sorumluluğu yalnızca kendi dönemi ile sınırlı olmak üzere yarı-yarıya sorumluluk şeklinde olabileceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Posta Taşımacılık Turizm Ve Tem. Hiz. Tic. Ltd. Şti vekili cevap dilekçesinde;Davacı tarafın, müvekkili şirkete ve diğer davalılara karşı rücuen tazminat davası açmış olduğunu, söz konusu işçilik alacağının görüldüğü davalar usul ve yasaya uygun şekilde müvekkili şirkete tebliğ edilmemiş olduğunu, dolayısıyla bir kısım savunmalar müvekkili şirket yönünden yapılamamış olduğunu, bu bakımdan müvekkili şirkete karşı davacı taraf rücu hakkını öncelikle kaybetmiş olduğunu, diğer taraftan, Kamu İhale Kanununa Göre İhale Edilen Personel Çalıştırılmasına Dayalı Hizmet Alımları Kapsamında İstihdam Edilen İşçilerin Kıdem Tazminatlarının Ödenmesi Hakkında Yönetmelik kamuda taşeron şirketlerde çalışan işçilerin kıdem tazminatının ödenmesini düzenlemekte olduğunu, bu yönetmeliğin 8/1. Maddesinin çok açık olduğunu, bu madde uyarınca kıdem tazminatının ilgili kamu kurumunca ödeneceği düzenlenmiş olduğunu, kıdem tazminatından doğrudan PTT’nin sorumlu olduğunu, dolayısıyla bu yönetmelik hükümleri uyarınca davacının müvekkili şirketten kendisinin işçiye ödediği kıdem tazminatını rücuen talep etme hakkının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;Dava, davacı ile davalı şirketlerin asıl-alt işveren ilişkisi neticesinde istihdam edilen dava dışı işçi …’ın Yargıtay incelemesinden geçerek onanan Bursa 4. İş Mahkemesinin 2014/552 E. 2015/406 K. sayılı dosyasından kaynaklanan işçilik alacaklarının tahsiline yönelik Bursa 3. İcra Müdürlüğünün 2015/… E. Sayılı dosyasına, dava dışı işçi …’ın Yargıtay incelemesinden geçerek onanan Bursa 8. İş Mahkemesinin 2014/943 Esas, 2016/447 K. sayılı dosyasından kaynaklanan işçilik alacaklarının tahsiline yönelik Bursa 9. İcra Müdürlüğünün 2017/… E. Sayılı dosyasına 30/03/2018 tarihinde davacı tarafından yapılan ödemenin davalılardan rücu’en tahsiline ilişkindir. Dava dışı işçinin davacı kurum üst iş veren ile davalı firmalarda çalıştığı dönemler itibari ile sorumlulukların belirlenmesi bakımından hizmet dönemlerine ilişkin SGK kayıtları, Bursa 4. İş Mahkemesinin 2014/552 E. 2015/406 K. sayılı dosyası, Bursa 8. İş Mahkemesinin 2014/943 Esas, 2016/447 K. Sayılı dosyası, Bursa 3. İcra Müdürlüğünün 2015/… E. sayılı dosyası, Bursa 9. İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı dosyası celp ve ibraz olunmuştur. İş mahkemesi dosyasına celp edilen SGK kayıtları
içerisine getirtilmiştir.
Bursa 4. İş Mahkemesinin 2014/552 E. 2015/406 K. sayılı ilamı ve Bursa 8. İş Mahkemesinin 2014/943 Esas, 2016/447 K. Sayılı ilamı ile hüküm altına alınan işçilik alacakları yönünden davalı şirketlerin sorumlu oldukları tutarların belirlenmesi ve netice itibari ile davacının davalılardan rücuen tahsilini talep edebileceği tutarın belirlenmesi yönünden alanında Uzmanı Nitelikli Hesap Bilirkişi …’e dosyamız tevdii edilerek rapor aldırılmıştır. Bilirkişi tarafından ibraz edilen, mahkememizce istenilen şekilde düzenlenen bilirkişi raporuna göre özetle; Bursa 4. İş Mahkemesinin 2014/552 E. 2015/406 K. Sayılı dosyasında davacının dava dışı işçi …’ın davacı, Posta ve Telgraf Teşkilatı AŞ’nin davalı, dava konusunun işçilik alacakları olduğu, 14/07/2015 tarihinde verilen karar ile; 5.842,00 TL brüt kıdem tazminatı, 987,00 TL brüt yıllık izin ücreti ve 3.759,70-TL brüt fazla mesai ücretinin kıdem tazminatı yönünden fesih tarihinden itibaren, itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz işletilerek davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, dava dışı işçi tarafından Bursa 3. İcra Müdürlüğünün 2015/… sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiği, davacı tarafından dosya hesabına karşılık 14.556,30 TL teminat yatırıldığı, bakiye borç miktarına karşılık kalan 2.931,85 TL’nin 30/03/2018 tarihinde icra dosyasına yatırıldığı anlaşılmaktadır. Bursa 8. İş Mahkemesinin 2014/943 E. 2016/447 K. Sayılı dosyasında davacının dava dışı işçi …’ın davacı, Posta ve Telgraf Teşkilatı AŞ’nin davalı, dava konusunun işçilik alacakları olduğu, 29/11/2016 tarihinde verilen karar ile; 10.195,00 TL brüt kıdem tazminatı, 246,00 TL brüt yıllık izin ücreti ve 2.775,00-TL brüt fazla mesai ücreti, 287,00 TL UBGT ücreti, 848,00 TL yol parası ücretinin, kıdem tazminatı yönünden fesih tarihinden itibaren, itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz işletilerek davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, dava dışı işçi tarafından Bursa 9. İcra Müdürlüğünün 2017/… E. Sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiği, davacı tarafından dosya hesabına karşılık 14.556,30 TL teminat yatırıldığı, bakiye borç miktarına karşılık kalan 2.931,85 TL’nin 30/03/2018 tarihinde icra dosyasına yatırıldığı anlaşılmaktadır. İş mahkemesi dava dosyası ve ilamı, icra dosyası, SGK kayıtları, dosyaya sunulan sözleşmeler incelendiğinde rücuen sorumlu firmalar ve sorumluluk miktarlarının; davalı …’ın … Ltd.Şti. Yönünden 15,33 TL, … Ltd. Şti.-… Ltd.Şti. Yönünden 67,40 TL, … Ltd. Şti, yönünden 67,40 TL, … Ltd. ŞTi. Yönünden 67,59 TL, … Ltd. Şti. Yönünden 45,06 TL, … Ltd. Şti. 61,86 TL olacağını belirtmiştir.
Dosya içerisinde yer alan davacı tarafından sunulan taraflar arasında akdedilen sözleşmeler incelendiğinde; davacı ile davalı … Şirketi arasında 30/11/2012, 31/01/2013, 2903/2013 tarihli sözleşme akdedildiği, davacı ile davalı … Şirketi arasında 30/03/2012, 27/04/2012, 30/10/2012 tarihli sözleşme akdedildiği, davacı ile davalı … Organizasyon şirketi arasında 27/05/2011 tarihli sözleşme akdedildiği, davacı ile davalı … Şirketi arasında 17/03/2010 tarihli sözleşme akdedildiği, davacı ile davalı …-… Şirketi arasında 19/03/2009 tarihli sözleşme akdedildiği, davacı ile davalı … Kargo Şirketi arasında 03/06/2008 tarihli sözleşme akdedildiği görülmektedir.
Dava, taraflar arasında imzalanan hizmet alım akdine dayalı olarak dava dışı işçilere ödenen işçilik alacaklarının rücuen tahsili istemine ilişkindir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/6 maddesinde “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.” hükmüne yer verilmiştir. Özetle; asıl işveren kimliğine sahip Davacı İdarenin taleplerinin, anılan Yasa Maddesinden kaynaklı olduğu anlaşılmış olup talepleri cari mevzuata dayalı olarak irdelenecektir.
6098 s. T. Borçlar Kanunu’nun 167. maddesinde “Aksi kararlaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça, borçlulardan her biri, alacaklıya yapılan ifadan, birbirlerine karşı eşit paylarla sorumludurlar. Kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan borçlunun, ödediği fazla miktarı diğer borçlulardan isteme hakkı vardır.” denilmiş, “Alacaklıya halef olma” başlıklı 168. maddesinde ise “Diğerlerine rücu hakkına sahip olan borçlulardan her biri, ifa ettiği miktar oranında alacaklının haklarına halef olur.” hükmüne yer verilmiştir.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 05.05.2008 tarih ve 2008/13627 E., 2008/11315 K. Sayılı ilamında da vurgulandığı üzere; “İşçinin, asıl işverenden alman iş kapsamında ve değişen alt işverenlere ait işyerinde ara vermeden çalışması halinde işyeri devri kurallarına göre çözüme gidilmesi yerinde olur. Bu durumda değişen alt işverenler, işçinin iş sözleşmesini ve doğmuş bulunan işçilik haklarını devralmış sayılır.”
Alt işveren için sözleşmeden doğan sorumluluk sözkonusu iken, asıl işveren için kanundan doğan bir sorumluluk bulunmaktadır. Alt işverenin işçilerine karşı asıl İşverenin sorumluluğu, müteselsil sorumluluk olarak Borçlar Kanununda düzenlenmiştir. Müteselsil ilişkilerinde, alacaklı karşısında birden fazla borçlu bulunur ve borçlulardan her biri borcun tümünden sorumlu sayılır. Müteselsil borç, özelliğinin gereği olarak, borçlulardan birinin ifası halinde sona erer. Esasen asıl borcun ifa edilmesi, teknik anlamda alacaklıyı tatmin etse de borcu ona ermesi olarak görülmez. Buna göre müteselsil borçta ifa, asıl alacağın ortadan kalkması değil, rûcu hakkına sahip borçluya geçmesi sonucunu doğurur. O sebeple asıl borcu ödeyen müteselsil borçlu, alacaklının halefi olarak diğer borçlulara müracaat (rûcu) edebilir.
Asıl işverenle işçi arasında herhangi bir hizmet akdi bulunmadığına göre onun sorumluluğu akde dayanmayıp, sırf kanundan ötürüdür (İş K. md. 2 ). Alt işveren ise iş sözleşmesinin işveren tarafı ‘ işveren olmakla, aralarındaki hukuki ilişki akde dayanmaktadır ve işçiye karşı akit nedeniyle sorumludur.” Diğerlerine rûcu hakkına sahip olan borçlulardan her biri, ifa ettiği miktar oranında alacaklının haklarına halef olur.” (TBK. Md.,168)
Taraflar arasında asıl işveren – alt işveren ilişkisi mevcut olup davacı asıl işveren davalı alt işverenlerin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak İş Yasasından kaynaklanan yükümlülükler nedeniyle, alt İşverenle birlikte müteselsilen sorumludur. Burada Yasadan kaynaklanan bir teselsül hali söz konusu olup asıl işveren ve alt işveren dış İlişki itibariyle (dava dışı işçiye karşı) müteselsilen sorumludurlar. Müteselsilen sorumlu olan borçlular arasındaki iç ilişkide, bu konudaki sorumluluğun tamamen borçlulardan birine ait olacağı yönünde bir sözleşme yapılmış ise, tarafların serbest iradeleri ile düzenlenmiş oldukları sözleşme hükümleri kendilerini bağlayacağından, dış ilişkide kanundan doğan teselsül gereğince borcu ödemiş olan müteselsil borçlu, ödediği miktarı iç ilişkide borcun nihai sorumlusu olan borçludan rücuen tahsilini talep edebilecektir.
Yargıtay 13 üncü HD. nin 22/01/2013 tarih ve 2012/27220 E. ve 2013/953 K. sayılı ilamında; “… taraflar arasındaki uyuşmazlık, işçiye ödenen bu tazminattan hangi tarafın veya tarafların ne oranda sorumlu olduklarına ilişkindir. Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle taraflar arasındaki sözleşme hükümleri, aynı sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıkla ilgili verilmiş mahkeme kararları ve genel hukuk prensipleri dikkate alınarak bir sonuca gidilmelidir. Yüklenicilerin, işçiyi çalıştırdıkları kendi dönemleri ile sınırlı olarak sorumlu olduklarının kabulü gerekmektedir. Yani dava konusu tazminatlar için her bir yüklenici kendi dönemleri ile sorumludur. Bu durumda tacir olan davalıların çalıştırdığı işçilerin fiili işçilik dışında, sair tazminat haklarından sorumlu olacaklarını bilebilecek durumda olduğunun kabulü ile dava işçiyi çalıştırdıkları dönem itibariyle gerekirse yeniden denetime elverişli bilirkişi alınmak suretiyle sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle davalıların müteselsil sorumluluklarına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir” şeklinde karar vermiştir.
Yargıtay HGK’nin 12/05/2004 tarih ve 2004/11-254 ve 2004/295 K. sayılı İlamında; “Davacı, sözleşme gereği çalıştırılan ve işçiler tarafından müvekkil aleyhine açılan dava sonucunda müvekkiline işçilere ödediği ihbar, kıdem ve deprem tazminatını, işveren olan davalı taşerondan tahsilini istemiştir. 1475 sayılı İş Kanunu’nun 1/son maddesine göre, “Bir İşverenden belirli bir işin bir bölümünde veya eklentilerinde iş alan ve işçilerini münhasıran o işyerinde ve eklentilerinde çalıştıran diğer bir işverenin kendi işçilerine karşı, o işyeri ile ilgili ve bu kanundan veya hizmet akdinden doğan yükümlülüklerinden asıl işveren de birlikte sorumludur.”
Her ne kadar kural olarak son alt işverenin işyeri devri kuralları gereği işçinin tüm çalıştığı dönemden sorumluluğu söz konusu ise de bu sorumluluk işçiye karşı olup kıdem tazminatı açısından rücuan alacak davalarında bu ilke geçerli değildir. Her işverenin işçiyi çalıştırdığı dönemle sınırlı olarak sorumlu olduğu İlkesi geçerli olduğundan davalı alt işverenler, dava dışı işçinin kendi bünyesinde çalıştığı dönemle sınırlı olarak sorumludur.
Yargıtay 13. HD. nin 21.04.2016 tarih ve 2016/7178 E., 2016/11227 K. Sayılı kararında da “6552 sayılı Yasanın 8 inci maddesi ile 4857 sayılı İş Yasasının 112 inci maddesinde yapılan değişikliğin işçiyi güvence altına almak amacıyla konulmuş bir hüküm olduğu, bu hükmün aksi yönünde tarafların her zaman sözleşme düzenleyebileceği, sözleşmede işçilik alacaklarının yükleniciye ait olacağı yönünde düzenleme bulunması halinde bu düzenlemenin tarafları bağlayıcı olduğu ve bu düzenleme uyarınca yüklenici davalıların çalıştırdıkları işçiler dönemleri itibariyle asıl işveren olan davacıya karşı sorumlu oldukları belirtilmiştir.
Yerleşik Yargıtay kararlan uyarınca sözleşmede yüklenicinin sorumluluğuna ilişkin düzenleme olması halinde bu düzenlemeye göre sorumluluğun belirleneceği kabul edilmiştir. Anılan Yasa maddesinde yazılı asıl işveren sorumluluğu işçilere karşı bir sorumluluktur. Feshe bağlı haklar olan ihbar, kıdem tazminatı ile izin ücretleri bakımından son alt işveren önceki alt işverenlerde geçen hizmetler yönünden asıl işverenle birlikte sorumludur. Ancak davada önceki alt işverenler de davalı olarak gösterilmişse, bu alt işverenlerin sorumluluğu, kıdem tazminatı yönünden kendi dönemleri ve son ücret seviyesi ile sınırlı olmalıdır. Önceki alt işverenlerin bir kısmının davalı gösterilmesinde de sorumluluk aynı şekilde belirlenmelidir. Zira 1475 sayılı kanunun 14. Maddesinde, her bir alt işverenin kendinden önceki alt işveren döneminden sorumlu olması değil, sadece fesihte son işverenin tüm süreden sorumlu olması hali düzenlenmiştir. Bu durumda sondan bir önceki alt işverenin sorumluluğu da kendi çalıştırdığı süre ve son ücret sınırlamasına tabi olmalıdır Uyuşmazlığın, davacı ile davalılar arasındaki sözleşme hükümlerine göre çözümlenmesi gerekmektedir.
Yukarıda belirlenen sözleşme ve mevzuat hükümleri kapsamında yapılan incelemede; davacının bahse konu İş Mahkemesi ilamı ile belirlenen dava dışı işçilerin işçi alacaklarından kaynaklanan ilam alacağı ve yargılama giderleri ile icra takip masraflarından oluşan kalemlerin, davalı şirketlerden dava dışı işçilerin davalı şirketlerde çalışma süreleri göz önüne alınarak yapılan oranlama kapsamında hangi tutarlarda sorumlu olacakları bilirkişi tarafından mahkememizce istenilen şekilde kalem kalem tespit edilerek belirlenmiş olup; alınan bilirkişi …’e ait 12/03/2023 tarihli bilirkişi ek raporunun bilimsel, denetime açık, hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla rapor gibi belirlenen alacakların adı geçen davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, davalıların yukarıda yazılı miktarlarla sınırlı sorumlu tutulmasına, dair hüküm aşağıdaki şekilde tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-1-Davanın KABULÜ ile,
Davalı … LTD. ŞTİ. ‘den 4.640,86-TL kıdem tazminatı,
Davalı … LTD. ŞTİ.-… LTD. ŞTİ’nden 10.236,65-TL kıdem tazminatı ,
Davalı … LTD.ŞTİ’nden 10.236,65- TL kıdem tazminatı ,
Davalı … LTD. ŞTİ’dan 10.264,70-TL kıdem tazminatı ,
Davalı … LTD.ŞTİ.’nden 9.696,40-TL kıdem tazminatı,
Davalı … LTD. ŞTİ.’nden 11.771,85-TL kıdem tazminatı olmak üzere toplam; 56.847,10-TL’nin adı geçen davalılardan ayrı ayrı belirlenen sorumlulukları oranında her bir ödeme kalemi yönünden 30/03/2018 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte adı geçen davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 3.883,22-TL harçtan başlangıçta alınan 970,81-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.912,41-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 970,81-TL peşin harç, 35,90-TL başvurma harcı ve 3.407,40-TL bilirkişi ücreti, tebligat ve yargılama gideri olmak üzere toplam 4.414,11-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin (daha azına hükmedilemeyeceğinden) davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,

Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/04/2023

Katip ….
☪e-imzalı

Hakim .
☪e-imzalı