Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/178 E. 2020/703 K. 13.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/178 Esas
KARAR NO : 2020/703

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI :…

VEKİLİ :Av. …

DAVALI :… … Vergi Numaralı
VEKİLİ : Av. …

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/02/2018
KARAR TARİHİ : 13/11/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 31/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ;davacı, davalı banka Demirtaş Organize Sanayi Şubesinden 24.12.2009 tarihinde C08321909MT001 müşteri hesap no’lu hesabı üzerinden 20.000,00 TL’lik Taşıt Kredisi kullandığı, Rekabet Kurulu tarafından aralarında davalı Bankamn’da olduğu 12 Banka’nın 2011-4-91 dosya no’lu 13-13/198-100 karar sayılı, 08.03.2013 tarihli kararı İle kredi ve kredi kartı konularında birlikte fiyat tesbit etmek amacıyla kartel oluşturduğunun tesbit edildiği, bu tesbit sonucu 12 Banka aleyhine verilen idari para cezası kararı Danıştay 13. Dairesi’nin 2015/2445 E. 2015/4605 K.sayılı 16.12.2015 tarihli kararı ile onandığı, bu kapsamda söz konusu karteli oluşturan 12 Banka’nın kasıtlı hareket ettiğinin açıkça ortada olduğu, 12 Bankanın 21.08.2007 – 22.09.2011 tarihleri arasında sürenin tamamı için mevduat kredi ve kredi kartı hizmetleri bakımından kartel oluşturmalarından dolayı müteselsil sorumluluklarınında söz konusu olduğu, müvekkilin davalı Bankadan 24.12.2009 tarihinde kredi kullanmış olmakla uygulanan kartel faizi sebebiyle zarara uğradığı, söz konusu kartel faizi uygulamasına ilişkin fiil olmasaydı müvekkilin kredi maliyetinin daha az olabileceği, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 57.maddesinde rekabetin bozulması halinde zarar görenlerin her türlü tazminatı ödemeye mecbur olduğu, 58. Maddesinde elde edilmesi muhtemel karların 3 katı oranında tazminata hükmedilebileceği’nin açıklanarak ” 24.12.2009 tarihli kredi kullandırma işlemine ilişkin uygulanan kartel faizi sebebiyle müvekkilin uğramış olduğu fiili maddi zararının ve davalının bu doğrultuda elde ettiği veya elde etmesi muhtemel karların 3 katı oranında tazminatın ödenmesi, fazlaya ilişkin dava ve talep hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL’sinin kredi kullanım tarihi olan 24.12.2009 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının davası yargısal açıdan kesinleşmemiş Rekabet Kurulu’nun 08.03.2013 tarih 13-137198-100 sayılı kararına dayalı olarak soruşturmaya konu bankaların birlikte rekabeti sınırlayıcı eyleme girererek bir kısım Bankacılık ürünlerinin asgari/azami fiyatlamalarım belirledikleri iddiası ve bu suretle piyasa rekabetini engelledikleri işbu sebeple davacının doğan zararının tazmini talebi olduğu, davacının davasını somutlaştırması gerektiği, Rekabet Kurulu’nun müvekkil ING Bank A.Ş. yönünden rekabeti kısıtladığı iddiasının bulunduğu eylem sonucunda verdiği cezanın dayanağının “Mevduat Hizmetleri”,”Konut Kredileri” ve “Refinansman SMS” leri ilgili olması ve doğrudan kredi hizmeti ile hiçbir ilişkisinin bulunmaması sebebiyle davanın müvekkil Banka açısından reddi gerektiği, kararın bütününü tüm Bankaları kapsayan biçimde uygulamanın hukuka uygun olmayacağı, tazminatın hukuki koşullarının mevcut olmadığı, davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiği, husumet itirazında bulunduklarını, müvekkil Banka açısından tazminat sorumluluğunun yasal şartları oluşmadığı, davacının kötüniyetli olduğu davanın reddine, mümkün olmadığı takdirde davanın esasdan reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe: Derdest dava bankanın rekabet hukuku hükümlerine aykırı davranışından kaynaklanan tazminat davasıdır. Bilindiği gibi Rekabet Kurulu 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun kapsamında denetimler yapmış ve on iki ayrı banka hakkında idari cezası uygulamıştır. Temel olarak bu bankaların birlikte hareket ederek faiz oranlarını yüksek tuttukları iddia edilmektedir. Birlikte hareket etme olgusu rekabeti zedelemekte ve faiz oranlarının piyasa gerçeklerine uygun biçimde oluşmasını engellemektedir. Bu tutumun banka müşterilerinin zararına neden olduğu ortaya çıkarsa mezkur kanunun 57’nci ve 58’inci maddeleri kapsamında tazminat hakları doğacaktır.
Öncelikle davalı bankanın davacı ile yaptığı sözleşmede uyguladığı faiz oranlarının belirlenmesi ve rekabete aykırı tutumun davacının zararına neden olup olmadığı belirlenmelidir. Bu amaçla Merkez Bankasından 2007 ve 2011 yılları arasında ticari kredilere uygulanan faiz oranlarını gösterir cetvel istenmiştir. Daha sonra da davacının kullandığı kredilere ilişkin kayıtlar getirtilmiş, gerekirse banka kayıtları üzerinde de inceleme yapılarak davacıya hangi oranlarda kredi ve temerrüt faizi uygulandığı konusunda bilirkişi raporu alınmıştır. Bilirkişi 25/02/2019 tarihli raporunda davacının davalı bankadan kullandığı 24/12/2009 tarihindeki 24 ay vadeli %0,99 (yıllık 11,88) faiz oranı ile taşıt kredisini incelemiştir. Buna göre TCMB ce gönderilen kamu bankalarınca 2007-2011 dönemleri itibariyle tüketici ( ihtiyaç, konut, taşıt) fiilen uygulanan azami faiz oranlarına ilişkin listelere göre dava konusu taşıt kredisine en yüksek %17,40 faiz oranının uygulanacağının belirtildiği, davacıya davalı bankadan kullandırılan taşıt kredisine ise yıllık %11,88 faiz oranı uygulandığı, bu oranın kamu bankalarınca belirlenen en yüksek taşıt kredi faiz oranının oldukça altında olduğu görülmektedir. Bu durumda bankanın uyguladığı faiz oranı o devredeki mukayese edilebilir ortalamanın altında çıkmaktadır.
Toplanan deliller çerçevesinde davacının kullandığı kredi için uygulanan faiz oranının rekabetin bozulmasıyla oluşan yüksek faiz kapsamında kalmadığı ortaya çıkmıştır. Davalı banka rekabeti ihlal etmiş olsa da davacının uğradığı bir zarar yoktur. O halde davacı için tahakkuk edecek bir tazminattan da söz edilemez. Tek başına rekabete aykırı davranış her mudi için dava ve tazminat hakkının doğumuna neden olmayacaktır. Esas olan bundan mudiin zarara görmüş olmasıdır. Zarar yoksa tazminat da olmaz.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 54,40 TL harçtan başlangıçta alınan 35,90 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan 19,35 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davalı vekilinin yüzüne karşı davacı tarafın yokluğunda verilen kesin karar okunup, usulen anlatıldı. 13/11/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza