Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1769 E. 2021/816 K. 10.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1769 Esas
KARAR NO : 2021/816

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …-…- …
VEKİLİ : Av. … ..
DAVALI : 1-…
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …..
DAVALILAR : 2- … – …
3- … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/12/2018
KARAR TARİHİ : 08/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili …’ün kayıt maliki bulunduğu … plaka sayılı araç ile davalılardan …’ın sürücüsü ve …’ın maliki olduğu … plakalı araç arasında 26/01/2018 günü maddi hasarlı zincirleme trafik kazasının meydana geldiğini, olay gününde davalı … idaresinde ki … plakalı araç ile duramayarak ön kısımları ile müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı aracın arka kısımlarına çarptığını ve çarpmanın etkisi ile müvekkilinin kullandığı araç ön kısımlarıyla … plakalı aracın arka kısımlarına çarpması suretiyle maddi hasarlı zincirleme trafik kazası meydana geldiğini, trafik kazası tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere olayda davalılardan …’ın asli ve tam kusurlu olduğunu,aracı kullanırken hızını yol durumuna göre ayarlamayan ve önünde giden aracı güvenli ve yeterli mesafeden takip etmeyen bu sebeple de kazaya sebebiyet veren davalı …’ın Borçlar Kanunu’nun 49.maddesine göre oluşan zararın giderilmesinden sorumlu olduğunu, davalı …’ın da araç sahibi olarak KTK’nun 85.maddesine göre müvekkilinin zararından sorumlu olduğunu, yine davalı aracının … AŞ tarafından zorunlu trafik sigortasının yapıldığını, müvekkilinin de kanunun kendisine verdiği haklardan kaynaklı kazadan sonra durumu davalı sigortalı şirketine 30/01/2018 tarihinde ihbar ettiğini, bunun üzerine sigorta şirketinin eksperi gelerek araçta 16,469,16 TL hasar tespit ettiğini, 31/05/2018 tarihinde davalı … şirketine talepte bulunulduğunu, daha sonra müvekkilinin aracını … Otomotiv isimli genel serviste yaptırdığını, araç yapıldıktan sonra … Otomotivin müvekkiline 24.399,29 TL fatura çıkardığını, Sigorta şirketinin eksperi tarafından çıkarılan miktar ile … Otomotiv’in çıkarmış olduğu fatura miktarları arasında çelişki olması sebebiyle açmış oldukları davanın belirsiz alacak davası niteliğinde olduğunu, davalı … şirketinin de müvekkilinin banka hesabına 30/10/2018 tarihinde 7.451,57 TL kısmi ödeme yapması nedeniyle işbu davayı açmalarının hasıl olduğunu dile getirerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi zararın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … ve … vekili cevap dilekçesinde; Bu tür kazalarda sigorta eksperi gelmeden ve hasar-kusur incelemesini bitirmeden ve onay vermeden araç üzerinde tamir işleminin başlamaması gerektiğini, tamir işlemi başladığı takdirde hasarlı parçaların durumu, ilgili hasarın dava konusu olay da meydana geldiğinin tespit edilemediğini, bu sebeple eksper incelemesi bitmeden ve onay vermeden yapılan tamirlerin ve parça değişimlerinin davalıdan talep edilmesinin mümkün olmadığını, dava konusu olay da eksper raporuna göre davacının “araç sahibi kendisi onarımını yaptırdığın, hatta onarımını devam ettiğini, onarım tamamlandıktan sonra tüm haklarını dava yolu ile alacağını belirtmiştir. Araç mevcut servisten farklı servise çekilmiştir. ” beyanına göre açılan davanın öncelikle bu sebeplerle reddinin gerektiğini, dava konusu araçta oluşan hasar ve zarar miktarı sigorta ekspertizi tarafından tespit edildiğinden bu değer üzerinden dava ikamesi gerekirken 1.000 TL dava ikamesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, öncelikle davanın ekspertiz tarafından belirlenen zarar miktarı üzerinden eksik harcın tamamlanması için davacı tarafa kesin süre verilmesini, harcın ikmal edilmemesi halinde davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davaya konu araçın, kaza tarihi itibariyle ortalama 40-45 bin TL değerinde olduğunun iddia edildiğini 24.500 TL bir hasar oluşsa idi bu araç pert kaydına alınır ve araç bedelinin tamamının davacıya ödeneceğini belirterek, bu sebeple afaki ve şişirme bedeller üzerinden hasar kaydı oluşturup fatura düzenlenip bunun müvekkilinden talep edilmesini kabul etmediklerini dile getirerek davanın reddinin gerekliliğini beyan etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davanın yetkisiz mahkemede ikame edildiğini, müvekkili şirketin adresinin Ümraniye İstanbul olduğunu ve genel yetki kuraları gereğince davaya bakmaya yetkili ve görevli mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, zamanaşımı süresi içinde açılmamış ise davanın reddi gerektiğini, … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde ZMMS ile 14.11.2017/2018 tarihleri arasında geçerli olacak şekilde doğacak rizikolara karşı teminat altına alındığını, davaya konu meblağı kabul etmemekle birlikte poliçeden dolayı sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında olmak üzere maddi zararlarda araç başına 36.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, gerçek zararın ve kusur durumunun tespiti gerektiğini, yapılan başvuru sonucu hasar bedeli ile ilgili tazminat ödemesini gerçekleştirerek sorumluluğunu yerine getirdiğini, müvekkili şirket nezdinde sigortalı … plaka sayılı aracın %50 kusuru ile sebep olduğu 7.451,57 TL hasar bedeli ödemesinin 30/10/2018 tarihinde hak sahibi davacıya gerçekleştirildiğini,müvekkili şirketin hasar dolayısıyla sorumlu olduğu herhangi bir hasar bedelinin kalmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe: Dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat talebine ilişkindir.
HMK 16.maddesinde; ” Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir. ” düzenlemesine yer verilmiştir. Kazanın Bursa’da olduğu gözetilerek yetkiye yönelik itirazlar yerinde görülmemiştir.
Zamanaşımı itirazları sebebiyle yapılan değerlendirmede; 2918 sayılı KTK.nun 109/1. Maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar.” hükmüne, yine aynı kanunun 109/2 maddesinde ise, “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” hükmüne yer verilmiştir. Kaza 26/01/2018 tarihinde meydana gelmiştir. Dava ise 25/12/2018 tarihinde açılmıştır. Buna göre, davanın açıldığı tarihte zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından zamanaşımı itirazları yerinde değildir.
Mahkememizce sigorta şirketinde hasar dosyası ve zarar gören davacı aracına ilişkin yapılan hasar giderimi ve tamirine ilişkin tüm iş emirleri, faturalar celp edilmiştir. Dosya öncelikle kusur ve talep edilebilecek maddi tazminat yönünden değerlendirme yapılmak üzere trafik güvenliği uzmanı/makine mühendisi bilirkişi…’e tevdii edilmiş, bilirkişi 23/12/2019 tarihli raporunu ibraz etmiştir. Raporunda dava konusu araçta toplam 24.399,29 TL (KDV dahil) hasar mevcut olduğunu ve davalı taraf sürücüsünün %70 oranında kusurlu bulunduğunu, kusur oranı dikkate alınıp sigorta ödemesi tenzil edildiğinde 9.627,73 TL bakiye alacağının kaldığını ifade etmiştir. İş bu rapor itiraza uğramakla işbu kez dosya trafik bilirkişisi …’e tevdii edilmiş; bilirkişi 12/03/2020 tarihli raporunda davalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu mütalaa edilmiştir. Bu iki rapor arasındaki çelişkiyi gidermek ve araçtaki hasarı netleştirmek amacıyla dosya ATK Trafik İhtisas Daire Başkanlığı’na gönderilmiş; 25/05/2021 tarihli raporda – bilirkişi …’ün 12/03/2020 tarihli raporu ile uyumlu olarak- davacı sürücü … idaresindeki otomobil ile önünde duraklayan araç nedeniyle duraklaması akabinde meydana gelen, idaresindeki otomobilin hasarına konu olayda atfı kabil kusuru bulunmadığı, davalı sürücü … idaresindeki otomobil ile seyir halinde iken yola gereken dikkatini vermesi, önündeki araç ile arasındaki güvenli takip mesafesini koruyup seyrini bu aracın hareket durumunu kontrol altında bulundurur halde sürdürmesi gerekirken bahsedilen bu hususlara riayet etmeyip arkadan çarpma kural ihlali ile sebebiyet verdiği maddi hasara konu olayda asli kusurlu olduğu, hasar yönünden yapılan incelemede ise … plaka sayılı CITROEN C-ELYSEE 1.6 HDI 92 ATTRACTION marka otomobil 2014 model olup, kaza tarihinde 68.953 kilometrede olduğu, aracın arka ve ön kısımlarından darbe aldığı belge ve fotoğraflardan anlaşıldığı, aracın kaza tarihinde 4 yaşında, 68.953 kilometrede olup, 2. el piyasa değerinin yaklaşık 50.000,00TL olduğu, davacı tarafın aracını istediği herhangi bir servise yaptırabileceği, kazada aldığı hasara ilişkin onarım bedelinin 27.06.2018 tarihli araç onarım faturasında belirtilen kalemler ile karşılık gelen miktarlar bakımından kazayla uyumlu ve 24.399,29TL olduğu anlaşılmakla, davacı tarafın aracında meydana gelen hasar toplamının 20.677,39 TL malzeme ve 3.721,93 TL KDV %18 olmak üzere hasar miktarının 24.399,29 TL olduğu rapor edilmiştir. Dosya kapsamında alınan raporlarda hasar miktarına ilişkin farklı hiçbir kanaat belirtilmeksizin tüm raporlarda birbiriyle uyumlu kanaat belirtildiği, bu anlamda hasar miktarının 24.399,29 TL olduğu, 30/10/2018 tarihinde sigorta şirketi tarafından yapılan 7.451,57 TL hasar bedeli ödemesinin tenzili akabinde davacının bakiye 16.947,72 TL hasar tazminatı talep edebileceği, ATK Trafik İhtisas Daire Başkanlığı’nın 25/05/2021 tarihli raporu ile trafik bilirkişisi …’ün 12/03/2020 tarihli raporunun da kusur durum ve oranlarına ilişkin tespitlerinin birbiri ile uyumlu olduğu, kazada davalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Hasar dosyasına baktığımızda; davalı … 30/10/2018 tarihinde kısmi hasar bedeli ödemesi yaptığı anlaşılmakla bu tarih davalı … yönünden temerrüde düştüğü tarih olarak kabul edilmiştir. Ve sigorta şirketinin sorumluluğu sigorta poliçesi teminat limitiyle sınırlıdır.
HÜKÜM: Gerekçesi ekli kararda açıklanacağı üzere,
1-Davanın KABULÜ ile,
16.947,72 TL hasar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, bu tutara davalılardan sigorta şirketi yönünden 30/10/2018 temerrüt tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 26/01/2018 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, sigorta şirketinin sorumluluğunun sigorta teminat limiti ile sınırlı olmasına,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 1.157,69 TL harçtan başlangıçta alınan 35,90 TL peşin harç ile 289,42 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 832,37 TL harcın davalılardan müteselsilen ve müştereken alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 325,32 TL harç ve 2.073,10 TL yargılama giderinden ibaret toplam 2.398,42 TL’nin davalılardan müteselsilen ve müştereken alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin ( daha azına hükmedilemeyeceğinden) davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsili ile davacıya ödenmesine,
Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/09/2021

Katip …
☪e-imzalı

Hakim …
☪e-imzalı