Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1727 E. 2021/733 K. 07.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1727 Esas
KARAR NO : 2021/733

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)- Islah İle Alacak Davasına Dönüştürülmüş.
DAVA TARİHİ : 18/12/2018
KARAR TARİHİ : 07/07/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; davacı şirket ile davalı şirket arasında süregelen ticari ilişkiler bulunduğunu, taraflar arasında birden fazla sözleşme ilişkisi mevcut olduğunu, işbu sözleşme ilişkileri nedeniyle taraflar arasında cari hesap ilişkisi bulunduğunu, Taraflar arasında 14.03.2017 tarihinde “reklam tahsis alanı sözleşmesinin” akdedildiğini, Sözleşme içeriği incelendiğinde, davalı şirketin davacı şirkete sözleşme konusu digital tabelanın yerel reklam satış haklarının verilmesi karşılığında 1 yıl için 12 adet çeşitli vadelerde 35.000,00 TL tutarlı toplam 420.000,00 TL tutarında çek keşide edeceğini KDV tutarlarının ise çeklerin ödeme tarihlerinde davacı şirket tarafından düzenlenecek faturaya istinaden davacı şirkete ödenmesi gerektiğinin hüküm altına alındığını, davalı şirketin sözleşme gereği 420,000,00 TL lik ödemeyi davacı şirkete çek keşide etmek suretiyle ödediğini, çeklerin vadesi geldiğinde ve ödemesi yapıldığında KDV tutarlarının da davacı şirkete ödenmesi gerektiğinin sözleşmenin 4.maddesinde hüküm altına alındığını, sözleşme ilişkisi devam ettiği sırada davacı şirket ile davalı şirket arasında … AVM içerisinde kurulacak olan … isimli marka adı altında kurulacak bay-bayan giyim aksesuar mağazasının işletmesinin ortak olarak işletilmesi konusunda anlaşma gerçekleştirildiğini, anlaşmaya ilişkin mail görüşmeleri aracılığıyla sözleşmenin hazırlandığını, fakat taraflarca imzalanmadığını, fakat sözleşme imzalanmış gibi davalı şirket ile davacı şirketin sözleşme gereği edimlerim ifa etmeye başladıklarını, taraflar arasında yapılan anlaşma gereğince mağazaya ilişkin tûm resmi işlemler (kira sözleşmesi, vergi levhası) müvekkili davacı şirket üzerine gerçekleşeceğini, mağaza iç dekorasyonu, demirbaşın satın alınması, mağazanın satışa uygun hale getirilmesi için yapılacak tüm masrafların davalı şirket tarafından karşılanacağını, imzalanmamış sözleşmenin 3.2.maddesine göre … Park AVM’de kurulacak … isimli mağazanın kira sözleşmesinin … … adına yapılacağını, vergi levhasının … … adına yapılacağını, tüm resmi işlemlerin … … adına yürütüleceğini, Sözleşmenin 3.2.maddesinin 4. Paragrafında dekorasyonun yapılması, demirbaşın satın alınması, mağazanın satışa uygun hale getirilmesi için yapılacak tüm masrafların bayi tarafından karşılanacağının belirtildiğini, Sözleşme imzalanmamasına rağmen taraflann sözleşme edimlerini ifa etmeye başladığını, buna istinaden … Park Gayrimenkul A.Ş ile müvekkili davacı şirket arasında kira sözleşmesi akdedildiğini, Kira sözleşmesine konu mecur iki katlı olduğundan ve bağımsız bölüm numaraları farklı olduğundan kiralayan şirket ile iki adet kira sözleşmesi akdedildiğini, Kira sözleşmesinin davacı şirket ile akdedildiğini ve kiralayan şirketin mağazanın açılış için satın alınacak malzemelerin faturalarının davacı şirkete keşide edildiğini, davacı şirketin ise mağaza açılışı için kiralayan şirket tarafından keşide edilen faturaları, sözleşmenin 3.2. maddesi gereği, davalı şirkete fatura ettiğini, bu bedellerin de davalı şirket tarafından davacı şirkete ödendiğini, Kiralayan şirket tarafından davacı şirkete muhtelif elektrik malzemeleri konulu 13.350,00 TL fatura keşide ettiğini, davalı şirketin ilgili faturayı davacı şirkete ödediğini, fakat ilgili bedelin davacı şirkete fatura edilmesi nedeniyle davacı şirketin de, davalı şirkete ilgili bedel nedeniyle fatura keşide etmesi gerektiğini, davacı şirketin ödemeye istinaden davalı şirkete 13.350,00 TL fatura ettiğini, davalının faturayı kabul etmediğini faturayı Bursa 16.Noterliği 28.05.20İS tarib … yevmiye numaralı ihtarname ile iade ettiğini, Davalının yapmış olduğu ödemenin borç ödemesi gibi göründüğünü, Davalı şirketin, davacı şirket tarafından düzenlenen faturayı kabul etmesi durumunda müvekkili davacı şirkete 14.098,44 TL borçlu olduğunun anlaşılacağını, Taraflar arasında ortaklık ilişkisinin sonlandırılması üzerine, davalı şirket tarafından AVM içerisinde kurulacak mağaza için yapılan masrafların 01.08,2017 tarihli … yevmiye numaralı fatura ile davacı şirkete fatura edildiğini, İlgili fatura bedelinin müvekkili davacı şirket tarafından davalı şirkete ödendiğini, Taraflar arasında süregelen ticari ilişkinin sonunda davalı şirketin, davacı şirkete olan 14.098,44 TL tutarındaki borcun tahsili amacıyla davalı şirket aleyhine Bursa 14.İcra Müdürlüğünün 2018/… E. numaralı icra dosyası aracılığıyla davalı şirket aleyhine icra takibi yapıldığını, Davalı şirketin icra takibine itiraz ettiğini, itiraz sonucu takibin durdurulduğunu beyan etmekle icra dosyasına yapılan borca, faiz, vekalet ücreti ve tüm ferilerine haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazının iptali ile takibin devamına, davacı şirket lehine %20’den aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatına hükmedilmesine, Yargılama gider ve vekalet ücretinin de davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 19/02/2019 havale tarihli Davanın Tamamen Islahına ilişkin verdiği dilekçesinde; Açtıkları İtirazın İptali davasını ISLAH ederek, ALACAK davası olarak tamamen ıslah ettiklerini, yargılaması devam eden İTİRAZIN İPTALİ davasını tamamen ıslah edip davanın ALACAK davası olarak görülmesini ve yargılamanın bu minvalde devam etmesini , Alacak davasının kabulü ile 14.098,44 TL alacağın dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı şirketten alınarak davacı şirkete verilmesine, yargılama gider ve vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Usul açısından itirazları olduğunu, Davaya konu olan Bursa 14. İcra Müdürlüğünün 2018/… E. Sayılı icra dosyası bakımından sunmuş oldukları Bursa 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 24.09.2018 tarih ve 2018.546 E., 2018/680 K. Sayılı ilamı ile; icra dosyasından davalı şirkete yapılan ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verildiğini ve anılan kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiğini, anılan mahkeme kararından sonra da davalı firmaya yeniden ve usule uygun ödeme emri gönderilmediğini, Dilekçe ekinde sunmuş oldukları emsal Yargıtay ilamlarından anlaşılacağı üzere ve yasal mevzuata göre; itirazın iptali davalarında dava koşullarından birisi de usulüne uygun icra takibinde bulunulması, ödeme emri düzenlenerek tebliğ edilmesi olduğunu, Dolayısıyla sunmuş oldukları Yargıtay kararlarında da ifade bulduğu üzere, dava koşulu olmadığından dolayı davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri, Esas açısından da; davacı tarafın iddialarını kabul etmediklerini, davalı firmanın davacı firmaya her hangi bir borcu bulunmadığını, tam aksine davalı firmanın alacaklı firmadan 1,251,56 TL alacağı mevcut olduğunu, tarafların 03,08.2017 tarihi itibariyle birbirlerinden borç ve alacakları olmadığı yönünde ibralaştıklarını beyan etmekle , davanın reddine, icra takibinin kötü niyetle açılmış olması nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini beyan etmiştir.
Davalı vekili 29.02.2019 tarihli ıslah dilekçesine karşı sunduğu beyan dilekçesinde; Davacı tarafın 19.02.2019 havale tarihli ıslah dilekçesi ile davasını tamamen ıslah ederek alacak davasına dönüştürdüğünü, bu aşamada karşılarına zorunlu arabuluculuk müessesesinin çıktığını ve davanın usulden reddi gerektiğini, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre tamamen ıslah neticesinde ilk davaya ait, dava dilekçesi de dahil olmak üzere bütün usulü işlemlerin yapılmamış sayıldığını, şimdiye dek yapılan usulü işlemler yapılmamış hükmünde olduğundan dolayı ve vaki davanın zorunlu arabuluculuk kapsamında olması hasebiyle; davacı tarafın önce zorunlu arabuluculuk müessesesine başvurması ve akabinde oluşacak sonuca göre davasını tamamen ıslah etmesi gerektiğini, Ancak belirtilen şekilde prosedüre uyulmadığı için, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-2-son cümlesine göre davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddi gerektiğini, beyan etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe; İlamsız takibe itirazın iptali davası olarak açılan davada davacı taraf, davasını tamamen ıslah ederek alacak davasına dönüştürmüştür. Davalı vekilinin davacının tam ıslahına karşı arabuluculuğa başvurulması gerektiğinden bahisle dava şartı yokluğuna ilişkin itirazı; davanın açılış tarihinin esas alınması gerektiği gözetilerek yerinde görülmemiştir.
Taraflar arasındaki alacak borç ilişkisi konusunda taraf ticari kayıtları da irdelenerek rapor düzenlenmesi için dosya mali müşavir bilirkişi ile hukukçu bilirkişiden oluşan heyete tevdii edilmiştir. Bilirkişi heyetinin 07/04/2021 tarihli raporunda davalı şirketin davacı tarafa 12.098,44 TL borçlu olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır. Şöyle ki; taraflar arasında davalı şirkete dijital tabela reklam satış haklarının verilmesine ilişkin sözleşme ile bundan ayrı olarak adi ortaklık yapılmasına ilişkin ticari ilişkilerden kaynaklanan alacak talebine ilişkin uyuşmazlık doğmuş bulunmaktadır. Taraflar arasındaki … AVM içerisinde kurulacak olan … isimli marka adı altında kurulacak bay -bayan giyim aksesuar mağazasının işletmesinin ortak olarak işletilmesi konusunda adi ortaklık ilişkisinin konu edildiği bayilik sözleşmesi başlıklı sözleşme imzalanmamıştır. Adi ortaklık sözleşmesi geçerlilik şekli olarak herhangi bir şekle bağlı değildir. Ancak ispat şekli bakımından yasal delillerle kanıtlanması gerekir. Davalı şirket tarafından işbu ortaklık ilişkisi inkar edilmediği gibi, davacı tarafça dosyaya sunulan E-posta yazışmaları ve tarafların sözleşmeye göre yerine getirdikleri ifalar göz önüne alındığında taraflar arasındaki alacak -borç ilişkisi de bu edimlere göre tespit edilmelidir. Davacı vekili ” … AVM içerisinde kurulacak olan … isimli marka adı altında kurulacak bay-bayan giyim aksesuar mağazasının işletmesi için kiralanan iş yerlerinin kira sözleşmesi davacı şirket ile akdedildiğinden, kiralayan şirketin mağazanın açılışı için satın alınacak malzemelerin faturalarının , davacı şirkete keşide edildiğini, davacı şirketin ise mağaza açılışı için kiralayan şirket tarafından keşide edilen faturaları, sözleşmenin 3.2. Maddesi gereği, davalı şirkete fatura ettiğini, bu bedellerin de davalı şirket tarafından davacı şirkete ödendiğini” beyan etmektedir. Davalı şirket 25/05/2017 tarihinde ” … AVM 2 mağaza açılış malzemeleri ödemesi” açıklaması ile 13.350,00 TL sini davacı … Tic. Ltd. Şti. Hesabına EFT ile göndermesine rağmen , bu ödemeye ilişkin olarak düzenlenen 28/05/2018 tarihli 13.350,00 TL bedelli “… AVM’den alınan teknik malzeme” açıklamalı faturayı kayıtlarına işlememiş olup taraflar arasındaki uyuşmazlık da buradan kaynaklanmaktadır. Taraflar arasında kurulan adi ortaklık ilişkisine uygun olarak , davalı şirket tarafından 25/05/2017 tarihinde ödenmiş olan 13.350,00 TL ‘ye ilişkin faturanın, davalı şirket ticari defterlerinde borç olarak kaydedilmesi gerekmektedir. Tarafların ticari defterlerindeki kayıtlar birbirine uygunluk göstermediğinden, davalı şirketin keşide ettiği Bursa 23. Noterliğinin 01/06/2018 tarihli ve … yevmiye nolu ihtarnamesinde “2017 yılından devir eden alacaklarının 1.251,56 TL olduğunu” belirtmeleri nedeniyle, bu beyan ve kabul esas alınarak , davalı şirketin davacı tarafa 13.350,00 TL – 1.251,56 TL= 12.098,44 TL borçlu olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davalı vekili tarafların 03/08/2017 tarihi itibariyle birbirlerinden borç ve alacakları olmadığı yönünde ibralaştıklarını ifade etmiş ise de kendilerince 25/05/2017 tarihinde “… AVM 2 mağaza açılış malzemeleri ödemesi” açıklaması ile 13.350,00 TL tutarındaki ödemeye rağmen , daha sonra bu ödemenin muhasebeleştirilmesi için davacı tarafça düzenlenen 28/05/2018 tarihli 13.350,00 TL bedelli “… AVM’den alınan teknik malzeme” açıklamalı faturayı kayıtlarına işlememiş olması nedeniyle ibra iddiası dikkate alınamaz. İbra tarihinde 13.350,00 TL ödenmiş olduğundan, ortaklık nedeniyle alacak borç ilişkisi kalmadığına dair ibra verilmiş ise de , sonrasında bu ödemeye ilişkin faturanın itiraza uğraması ve kayıtlara işlenmemesi nedeniyle, aralarında mevcut diğer ticari ilişki nedeniyle cari hesap alacağı doğmuş bulunmaktadır.
Tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1- Davanın KISMEN KABULÜ ile, 12.098,44 TL nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 826,44-TL harçtan başlangıçta alınan 240,77-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 585,67‬-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3- Davacı tarafça yapılan 826,44-TL peşin harç, 35,90-TL başvurma harcı ve 513,00-TL yargılama gideri toplam 1.375,34‬-TL’nin davanın kabul ret oranına göre 1.180,04-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 4.080,00-TL vekalet ücretinin (daha azına hükmedilemeyeceğinden) davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6–Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 2.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7- Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/07/2021

Katip …
☪ E-imzalıdır.

Hakim …
☪ E-imzalıdır.