Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1722 E. 2021/676 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2018/1722 Esas
KARAR NO : 2021/676

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – ….
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : 1- … –
VEKİLİ : Av. … -..
DAVALI : 2- … – …
VEKİLİ : Av. …..
DAVALI : 3- … – … …
VEKİLLERİ : Av….
Av. …..

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/12/2018
KARAR TARİHİ : 24/06/2021
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
DAVACININ TALEBİ : Davacı vekili dava dilekçesinde 17/12/2016 tarihinde trafik kazası meydana geldiğini, kazada davacının yaralandığını, kazaya 3 aracın karıştığını, kazaya neden olan araç sürücüsünün … plakalı araç sürücüsü … olduğunu, davacının dava dışı … …’nun sevk ve idaresindeki … plakalı araç içerisinde bulunduğunu, diğer davalıların kusurla kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın maliki ile aracın sigorta şirketi olduğunu, kaza dolayısıyla davacının yaralandığını, bu sebeple malul kaldığını bundan dolayı ortaya çıkan maddi zarar ile manevi zarara ilişkin olarak tazminat taleplerinin bulunduğunu belirtmişlerdir.
DAVALILAR … VE REDOK MÜH. LTD. ŞTİ. VEKİLİNİN CEVABI : cevap dilekçesinde özetle; Karacabey CBS 2017/… soruşturma sayılı dosyasında soruşturma yapıldığını, ATK raporuna göre kusurun davacının içinde bulunduğu dava dışı … …’da olduğunu, davalı araç sürücüsünün kazada herhangi bir kusurunun bulunmadığını, yine dava dışı … …’nun kaza anında alkollü olduğunu, bu sebeple davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DAVALI … SİGORTAZ ŞİRKETİ VEKİLİNİN CEVABI : Cevap dilekçesinde özetle; Davalının sorumluluğunun davalının kusuruyla sınırlı olduğunu, kusurun ve zararın ispatlanması gerektiğini, bunun içinde ATK’dan rapor alınması gerektiğini, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER ve GEREKÇE: 17/12/2016 tarihinde Bursa ili Karacebey ilçesi Balıkesirden Bursa yönüne doğru 52. Km’de sürücü .. … sevk ve idaresindeki .. plakalı kamyonetin, … … sevk ve idaresindeki 35DS880 plaka sayılı araç ve … sevk ve idaresindeki .. plakalı araçlar arasında meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasının meydana gelmiştir.
Eldeki dava trafik kazası biçiminde ortaya çıkan haksız fiil sebebiyle araçta meydana gelen değer kaybına ve kazanç kaybı alacağına ilişkin maddi tazminat davasıdır. Çözülmesi gereken hukuki sorun, kazada tarafların kusur durumu, davacı aracında meydana gelen iş gücü kaybı, değer kaybı tazminatı, ve bunun sigorta teminatı, kapsamında kalıp kalmadığının değerlendirilmesi, sigorta kapsamında ise ödenecek tazminatın belirlenmesidir.
Bu amaçla bilirkişi incelemesi yaptırılması uygun bulunmuştur. Öncelikle kazanın meydana geldiği olay mahallinde talimat mahkemesi marifetiyle trafik bilirkişisinden rapor aldırılmıştır. Karacebey 2. Asliye Hukuk Mahkemesi marifetiyle aldırılan 07/02/2020 raporda özetle; ATK raporu ile trafik bilirkişinden alınan raporlar arasındaki çelişkilerin giderilmesi amacıyla Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi marifetiyle heyet raporu aldırılmıştır. 05/08/2020 tarihli raporda özetle; Bursa İli, Karacabey ilçesi sınırları içinde, D-200/04 kontrol kesim nolu devlet yolunu takiben Balıkesir istikametinden Bursa istikametine doğru seyretmekte olan ve 1,91 promil alkollü olduğu belirlenen … … yönetimindeki … plakalı otomobilin, olay mahalline geldiğinde, ön ilerisinde sağ şerit üzerinde aynı yönde seyir halinde olan … … yönetimindeki …. plakalı kamyonete arkadan çarptıktan sonra sağ ve sol şeridi ortalayarak yol eksenine çapraz vaziyette yol ortasında durduğu, çarpılan aracın sağdan kaplama dışına çıktığı, bu araçtan inen sürücü ve yolcunun yol ortasında kalan araca yardım için gitmekte oldukları sırada, sol şeridi takiben aynı istikametten seyirle gelen davalı sürücü … yönetimindeki … plakalı otomobilinde kaza yapıp yolu ortalayarak durmakta olan … plakalı otomobile çarptığını, davacı …’in ilk çarpışmadan sonra araçtan indiğini, ikinci çarpışma anında çarpılan araç içinde bulunmadığının anlaşıldığını, Olay yeri yerleşim yeri dışı olup, azami hız %10 tolerans ile birlikte otomobiller için 121 km/h olup, alınacak tedbirlerde de bu durumun göz önüne alınması gerektiğini, … plakalı otomobil sürücüsü … …, yasal sınırın 4 katı civarında alkolü olduğu halde yönetimindeki araç ile karayoluna çıkmakla, almış olduğu yüksek oranda alkolün de etkisi ile ön ilerisinde sağ şerit üzerinde seyir halinde olan 16 NDP 13 plakalı araca arkadan önlemsizce çarpmakla, fren tedbirine başvurmamakla, kazaya karıştıktan sonra yol üzerinde kalan aracının yaklaşan araçlar için büyük bir tehlike yaratacağını düşünüp derhal aracının dörtlü ikaz ışıklarını açıp, aracını yolun kenarına almaya çalışmamakla, bu mümkün olmaz ise aracının arka kesimine arkadan yaklaşmakta olan araç sürücülerinin kazalı aracı fark edip tedbir almalarını sağlamak bakımından 150 metre mesafeden açıkça görülebilir şekilde bir uyarı işareti koymamakla, arkadan yaklaşmakta olan araç sürücülerinin yol ortasına durmakta olan bir araç beklentilerinin bulunmayacağını düşünmemekle, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 48. Maddesi ile Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 152. maddesi (a) bendi hükmüne aykırı davranmakla, meydana gelen olayda her iki çarpışmada da tamamen kusurlu bulunduğunu, 16 NDP 13 plakalı araç sürücüsü … …, yönetimindeki aracı ile kurallara uygun olarak sağ şeridi takiben seyretmekte iken, arkasından gelen araç tarafından aracına çarpılmış olup, olayın oluşumu ile illliyetli herhangi bir dikkatsiz ve tedbirsizliğinin bulunmadığı kanaatine varıldığını, olayda kusursuz bulunduğunu, davalı sürücü …, yönetimindeki aracı ile azami hızın %10 tolerans ile birlikte 121 km/h olduğu meskun mahal dışındaki bir karayolunda sol şeridi takiben seyretmekte iken, yol ortasında tamamen kontrolsüz olarak kazaya karışıp duran ve herhangi bir işaretleme yapılamayan aracı, aydınlatmanın bulunmadığı gece koşullarında fark edip tedbir almasının oldukça güç olduğu değerlendirildiğini, olayın oluşumu ile illliyetli herhangi bir dikkatsiz ve tedbirsizliğinin bulunmadığı kanaatine varıldığını, olayda kusursuz bulunduğunu, … plakalı araç sürücüsü … … olayda %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğunu,.. . plakalı araç sürücüsü … …’ın olayda kusursuz olduğunu, davalı sürücü …’ın olayda kusursuz olduğunu belirtmişlerdir.
Aktüerya bilirkişisinden aldırılan 01/04/2021 tarihli raporda özetle; Davacının 17.12.2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasında, davacı … araç maliki ve işleteni olduğunu, aracın sürücüsü dava dışı … … %100 oranında kusurlu olduğunu, dosya içinde davacının maluliyetine ilişkin bir rapor bulunmaması sebebiyle sürekli iş görmezlik zararı hesabı yapılmadığını, davacının araç maliki ve işleteni olduğunu, işletenin ise sürücünün veya yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğu dikkate alındığında oluşan zarardan davalıların sorumluluğunun bulunmadığını belirtmiştir.
Davalılar vekili tarafından dosyaya sunulan Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/…. Esas sayılı dosyasından aldırılan 08//04/2021 tarihli rapor incelendiğinde adli tıp raporunun mahkememiz dosyasından aldırılan raporları teyit eder nitelikte olduğu anlaşılmıştır.
Davacı … … plaka sayılı Citreön marka aracın maliki ve işletenidir. Maliki olduğu aracın sürücüsü dava dışı … … %100 oranında kusurlu olduğu aldırılan raporlarla tespit edilmiştir. İşleten, Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır. Yapılmış olan tanıma göre işleten genellikle araç malikidir. Araç işleteni ve araç sürücüsü aynı kişiler olabileceği gibi farklı kişiler de olabilmektedir. Karayolları trafik kanununda sürücü şu şekilde tanımlanmıştır;” Karayolunda, motorlu veya motorsuz bir aracı veya taşıtı sevk ve idare eden kişidir” Görüleceği üzere karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası aracın trafik kazasına karışması sonrasında üçüncü kişilerin araç malikine (işletenine) yöneltebileceği maddi tazminat taleplerini teminat altına alarak araç işleten (maliki) açısından bir koruma sağlamaktadır. Araç sürücüsünün araç maliki olmaması halinde araç sürücüsüne karşı üçüncü kişilerin yöneltebileceği talepler sigortacı tarafından teminat altına alınmamıştır. Araç isleteni üçüncü kişi sayılmamaktadır. Çift taraflı trafik kazası oluşmuşsa işleten diğer aracın işleteninin kusuru oranında diğer aracın Karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortacısına başvurabilmektedir. İşletenin kendi veya sürücünün kusuruna denk gelen kısım için ise ancak varsa ve şartları oluşmuşsa bedensel zararlarda ferdi kaza sigortası teminatına, aracında meydana gelen hasarlar için ise kasko sigortasına başvurulabilmektedir. KTK 91. maddesine göre, zorunlu trafik sigortamda, sigortacı işletenin aynı yasanın 85/1. maddesindeki hukuki sorumluluğu üzerine alır. Anılan maddeye göre, bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına sebep olursa işleten bu zararlardan sorumlu olacaktır. Sigortacının bu kapsamda ki sorumluluğunu sınırlayan KTK 92. maddesinde araç sürücüsünün sigorta kapsamı dışında kaldığına dair bir hüküm olmadığı için araç sürücüsünün zarar görmesi halinde (mesela ölümü)sigorta şirketinden tazminat talep edilebilecektir. Ancak araç sahibi ile sürücü aynı kişi ise veya sürücü kusurlu ise sigortadan faydalanamaz. İşletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler, bilindiği gibi işleten, sürücünün veya yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. Dava konusu olayda sürücünün %100 kusurlu olduğunun kabulü halinde davacı bu kusur oranından kendi kusuru gibi sorumlu olması ve davalı tarafın kusursuz olması sebebiyle oluşan zarardan davalı sürücü, araç maliki ve buna bağlı olarak ZMMS düzenleyen sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmadığı düşünülmüştür.
Tüm dosya kapsamı aldırılan raporlar, taraf beyanları ve diğer deliller birlikte değerlendirildiğinde davacının davasının reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
Maddi tazminat yönünden davanın reddine,
Manevi tazminat yönünden … ve … Yönünden reddine, diğer davalı olan … yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
Manevi tazminat talepleri yönünden davalılar … ve … … Mak.tasarım Aparat San.ve Tic. Ltd. Şti. vekili lehine taktir edilen 7.300,00-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalılar vekiline ödenmesine,
Maddi tazminat yönünden davalılar vekilleri lehine takdir olunan 500,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı vekillerine ödenmesine,
Alınması gereken 59,30-TL harçtan peşin yatırılan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 23,4-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafça yapılan masrafın kendi üzerinde bırakılmasına,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar tarafların yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/06/2021

İş bu kararın gerekçesi 24/06/2021 tarihinde yazılmıştır.

Katip …

Hakim …