Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1713 E. 2020/739 K. 18.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR BAŞKANLIĞI

ESAS NO : 2018/1713
KARAR NO : 2020/739

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE :…
KATİP : … …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …..
DAVALI: ……
VEKİLİ : Av. … …
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/03/2015
KARAR TARİHİ : 18/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili beyanlarında; taraf şirketler arasında yapılan 28/05/2013 tarihli sipariş ve 30/05/2013 tarihli sözleşme gereğince, müvekkilinin davalı şirketten … 2002 RX-5 hidrolik sondaj makinesi ve makine ekipmanı satın aldığını, toplam 160.326,00 EURO fatura kesildiğini ve bedelinin müvekkili tarafından ödendiğini, yapılan anlaşma gereğince davalı şirketin yedek parça temini konusunda davalı tarafa garanti verdiğini, makine alındıktan bir süre sonra ise bu makinenin arızalandığını, arızanın garanti kapsamında olmasına rağmen davalı şirket tarafından bu arızanın bedel karşılığında tamirinin yapıldığını, ancak onarılan bu arızaların sürekli tekrarladığını, davalı şirketin her arızada onarım için ayrı ücretler istediğini, ancak hatalı makine üretimi sebebi ile davalının ortaya çıkan bu hasar bedelinden sorumlu tutulması gerektiğini belirterek, neticeten ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 393.886,00 TL’nin ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili beyanlarında; iş bu davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, genel yetkili
mahkemenin davalının ikametgahı mahkemesi olarak belirtildiğini, bu nedenle de iş bu davaya bakmakla görevli mahkemenin Bursa Mahkemeleri olduğunu, yokluklarında alınan tespit raporunu kabul etmediklerini, satışa konu sondaj makinasının nakliye bedeli de davalı tarafça ödenerek davacıya teslim edildiğini, makinada ayıp ya da imalat hatası bulunmadığını, yaşanan arızaların davacı yanın kullanım hatalarından kaynaklandığını, makinaya yetkili servisler dışında onaylanmayan parçalar takılmak suretiyle onarım yapıldığını, ayıp ihbarının süresi içinde yapılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
DELİLLER VE GEREKÇE: Derdest dava ticari satımdan kaynaklanan ayıba karşı tekeffül iddiasıyla açılmış sözleşmenin feshi ve bedel iadesi davasıdır. Kural olarak ispat külfeti davacı taraf üzerindedir. Davacı temel olarak satışa konu malın ayıplı olduğunu, gizli ayıp iddasını, süresinde ayıp ihbarında bulunulduğunu, onarımlara rağmen ayıbın giderilemediğini ve sözleşmenin devamında yarar kalmadığını ispat etmek zorundadır.
Dava dilekçesinde ileri sürülen temel hususlar esasen davacı tarafça varlığı kabul edilen hususlar olmalıdır. Daha açık bir ifade ile davacı tarafın dilekçesinde ileri sürdüğü hususları kabul ve ikrar ettiği varsayılmalıdır. Değerlendirme yapılırken daha çok bu çerçevede değerlendirme yapılması uygun görülmüştür. Bu hususta aşağıda tekrar değineceğiz.
Kural olarak bu tür davalarda satışa konu mal üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak ayıbın varlığı ve mahiyeti değerlendirilir. Öncelikle bir ayıp halinin olup olmadığı, ayıbın ilk muayene ile tespit edilecek mahiyette mi, yoksa gizli ayıp mı olduğu araştırılır. Zira alıcıya yüklenen ihbar mükellefiyeti ayıbın niteliğine göre değişecektir. Tarafların tacir oldukları nazara aldıklarında ihbarın belli şekil ve sınırlara tabi olduğu izahtan varestedir. TTK. 18.maddesine göre tacirler arasında temerrüt ihtarı, sözleşmenin feshi sözleşmeden dönmeye ilişkin ihtar ve ya ihbarlar, noter aracılığıyla, taahhütlü mektuplar, telgraflar veya güvenli elektronik imza kullanılan kayıtlı elektronik posta yoluyla yapılır. Öte yandan ayıp ihbarı da belli sınırlamalara tabidir. Türk Ticaret Kanunu’nun 23. Maddesinde, teslim sırasında açıkça belli olan ayıplar yönünden ayıbın iki gün içinde satıcıya bildirilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Açık ayıp halinde özel bir incelemeye gerek kalmadan alıcı tarafından tespit edilebilmesi öngörülür. Düzenlemenin devamında, malda açık ayıp söz konusu olmasa bile, malı satım ve teslim alan tacirin 8 gün içinde malı inceleme veya incelettirmekle yükümlü olduğu düzenlenmiştir. İnceleme neticesinde malın ayıplı olduğunun tespit edilmesi halinde bu ayıbın aynı süre içinde yani sekiz günlük süre içinde satıcıya bildirilmesi gerekmektedir. Sekiz günlük süre malın alıcı tarafından satım ve teslim alındığı tarihten başlar.
Yasal süre içinde ayıp ihbarının yapılmaması halinde tacir alıcı, malı satın aldığı hali ile kabul etmiş sayılmakta ve seçimlik haklara başvuru hakkını kaybetmektedir. Malın ayıplı çıkması halinde alıcının sözleşmeden dönme, ayıp oranında bedel indirimi, ücretsiz onarım veya ayıpsız misli ile değişim gibi seçimlik hakları vardır. Alıcının kullandığı onarım yolundaki seçimlik hak istenen neticeyi vermezse ve arıza maldan yararlanmayı sürekli biçimde engeller mahiyette ise alıcının sözleşmeden dönme hakkını kullanmasında yasal engel yoktur.
TBK’nın 223/2 maddesinde malda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, ayıbın hemen satıcıya bildirilmesi gerektiği de düzenlenmiştir.
Somut olaya dönecek olursak satış sözleşmesine konu makinanın davacı tarafa çalışır vazıyette teslim edildiği konusunda uyuşmazlık yoktur. Davacının iddiasına göre makina tesliminden kısa bir süre sonra arızalanmış 23/07/2013 ve 12/08/2013 tarihlerinde davalı şirket tarafından tamir edilmiştir. Davacı bu arızaların garanti kapsamında kalmasına rağmen yüksek servis bedeli ile onarıldığını ileri sürmektedir. Yine davacı arızaların tekrarladığını, 250 saat bakımı için yüksek bakım ücreti talep edildiğini, makinadan beklenen menfaatin elde edilemediğini, bu sebeple sözleşmeden dönme ve bedel iadesi haklarını kullandıklarını belirtmiştir. Gaziantep 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/83 D.iş sayılı dosyasında yapılan tesptite makinanın morset denilen kısmında arıza meydana geldiği ve bunun araçtan beklenen faydayı ortadan kaldırdığı, tamir için 120.000 TL civarında masraf gerektiği yolunda rapor verilmiştir. Bu raporun içeriğinden mahkememiz için önemli olan ayıbın niteliğidir. Morset denilen dişli grubunun sürekli arızalandığı belirtildiğine göre arızanın ilk muayene ile belirlenmesine imkan bulunmadığı kabul edilmelidir. Yani bu ayıp gizli ayıp niteliğindedir. Ancak ortaya çıktıktan sonra ayıp ihbarı mükellefiyeti söz konusu olacaktır. Tespit raporunda makinanın genel itibariyle çalıştığı ancak morset denilen güç aktarım ünitesinin sürekli olarak arızalandığı belirtilmiştir.
Mahkememizce daha önce davanın reddine dair verilen karar Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5.Hukuk Dairesinin 26/11/2018 tarihli kararıyla kaldırılmıştır.
Kaldırma gerekçesinde; ayıbın gizli veya açık olmasına göre ihbar süreleri değişmektedir. Bu nedenle öncelikle ayıbın niteliği belirlenmeli daha sonra ayıbın kullanım hatasından mı yoksa üretim hatasından mı olduğunu bilirkişi vasıtasıyla tespiti gerekir. İhbarın yazılı yapılması ispat hususu için geçerlidir. Satıcının çağrıya uyarak satılanı tamir etmeye çalışması artık ihbarın yapıldığının kabullenilmesidir. Somut olayda ücret karşılığı dahi olsa satılanın garanti süresi içerisinde davalı tarafından bir tamirat gerçekleştirilmiştir. Kaldı ki garanti süresi içerisinde ortaya çıkan açık ve gizli ayıplarla ilgili iş sahibi ayıp ihbarında bulunmak zorunda kalmaksızın zaman aşımı süresi içerisinde ayıbın giderilmesi ve zararlarını isteyebileceği gibi iş bedeline karşı ayıp defini de ileri sürebilir. (Yargıtay 15.Hukuk 2015/5176, 2016/4721 E.K.)Bu nedenle bilirkişi incelemesi yapılmadan karar verilmesi yerinde değildir. Tarafların delilleri toplanarak makina üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması ve yapılan işlemlerle birlikte ayıbın değerlendirilerek karar verilmesi gerekir, şeklinde gerekçeye yer verilmiştir.
Kaldırma kararı sonrasında dava konusu aracın bulunduğu Mersin 1.Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış, burada yapılan bilirkişi incelemesinde onarıma ilişkin fatura detaylarının içerikleri açıklanmış makinenin teslimi sonrasında 23/07/2013 tarihinde ve 12/08/2013 tarihinde meydana gelen arızanın Morset Ünitesi arızası olduğu ve onarılmasının mümkün olduğu belirtilerek Morset Ünitesinin 23/07/2013 tarihindeki bedelinin 21.420,00 TL olduğu, davacının 15 günlük onarım süresince 15.000,00 TL kazanç kaybının oluştuğunu, onarım tutarının 28.500,00 TL olacağı belirlenmiştir.
Talimat yoluyla alınan bilirkişi raporu ayıbın türü, kullanıcı hatası bulunup bulunmadığı gibi hususlarda yeterli açıklayıcılıkta olmadığından 3 kişiden oluşan Makine Mühendisi bilirkişi heyetinden ayrıca bir rapor alınmış 13/01/2021 tarihli bilirkişi heyet raporuna göre ilk raporda belirtildiği gibi iki kez Morset arızasının oluştuğu, bu arızaların ilkinin satıştan 45 gün sonra ikincisinin ilk onarımdan 18 gün sonra meydana geldiği, yine garanti süresi dışında da dava konusu makinede iki kez Morset arızasının oluştuğunu, haliyle arızanın ehil bir kişinin incelemesi sonucu belirlenebilecek nitelikte olduğundan basit bir dışarıdan bakmayla tespitinin mümkün olmadığından gizli ayıp niteliğinde olduğu, ayıbın tamir ve onarım bedelinin 23.116,00 TL olduğu, makinenin çalışamadığı 10 günlük süre için 21.796,00 TL kazanç kaybının oluşabileceği, garanti süresi içerisinde yapılan ve davacı tarafça ödenen tamir ve onarım tutarının 10.438,87 TL olduğu, tamir ve onarım sonrası makinede değer kaybı oluşmayacağı rapor edilmiştir.
13/01/2021 tarihli rapor mahkememizce denetime elverişli ve yeterli açıklayıcılıkta kabul edilmiş ve hüküm kurmaya elverişli olduğu için mahkememizce bu rapor dikkate alınmıştır.
Eldeki dava ayıp dolayısıyla sözleşmenin feshi ve bedeli iadesine ilişkindir. Bilirkişiler tarafından garanti kapsamında olması belirtilen 14.438,87 TL onarım tutarı ve 21.796,00 TL kazanç kaybı hesaplanmış ise de eldeki davada davacı garanti kapsamında olan ancak kendisinden bedeli tahsil edilen onarımlara ilişkin bunların iade edilmesi yönünde bir talepte bulunmadığı gibi sondaj makinesinin çalışamadığı günler için 21.796,00 TL olarak belirlenen kazanç kaybı hususunda da dava dosyasında ve dava dilekçesinde bir talepleri bulunmamaktadır. Davacının dava konusu talebi ayıp nedeniyle sözleşmenin feshi ve bedel iadesidir. Sözleşmenin feshi ve bedel iadesi önemli nitelikteki ayıplarda şayet alıcının maldan beklediği faydayı önemli ölçüde ortadan kaldıracak tür ve boyutta ise hükmedilmesi mümkün görülse de burada hakkaniyet çerçevesinde bir değerlendirme yapılması da gerekmektedir. Dava konusu makinedeki ayıbın Morset arızasından kaynaklandığı, bir kaç kez tekrar ettiği, garanti süresi içerisinde meydana gelen arızaların yetkili servise bildirildiği, bu sebeple ayıba ilişkin bildirimlerin bu yolla yapılmış olduğu, Morset arızası için onarım bedelinin 23.116,00 TL olduğu, makinenin değerinin ise satın alma tarihi itibariyle dava dilekçesinde talep edilen 393.886,00 TL ( 160.326 EURO sözleşme bedel karşılığı) tutarında olduğu, Morset arızasına ilişkin ayıbın giderilebilecek nitelikte olduğu, bu sebeple onarım bedeline hükmedilmesinin hakkaniyete daha uygun olduğu, sözleşmenin feshine ve bedel iadesine hükmedilmesinin makinenin davacı elinde kullanıldığı süre ve onarım tutarı dikkate alındığında hakkaniyete uygun olmayacağı kabul edilerek 23.116,00 TL alacağın davalıdan tahsiline dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ, KISMEN REDDİ ile, 23.116,00 TL alacağın dava tarihi olan 23/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 1.579,05 TL harcın başlangıçta alınan 6.726,59 TL peşin harçtan mahsubu ile artan 5.147,54 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan 1.606,75 TL harç, 5.266,18 TL yargılama gideri toplam TL’nin kabul ret oranına göre 309,05 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davalı tarafça yapılan 100,30 TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre 94,41 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, bakiyesinin davalı üzerinden bırakılmasına,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 34.403,90 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir
dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yargı yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okundu, anlatıldı.18/11/2020

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza