Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1699 E. 2021/521 K. 26.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1699 Esas
KARAR NO : 2021/521

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI :…
VEKİLİ :Av. …
DAVALI :… …

DAVA :İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :13/12/2018
KARAR TARİHİ :26/05/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; davalı ile davacı şirket arasında iş sağlığı ve işgüvenliği alanında hizmeti ilişkisi kurulduğunu, davacı şirketin davalı şirkete sürekli ve düzenli olarak vermiş olduğu hizmetler karşılığında davalı şirkete her ay fatura düzenlendiğini, davacı şirketin 15.700,00 TL tutarında faturaya dayalı cari hesap alacağının bulunduğunu, davalı şirketten 1.000,00 TL nakit 8.000,00 TL banka yoluyla olmak üzere 9.000,00 TL ödeme aldıklarını, kalan bakiye alacak için Bursa 3.İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalı yasal süresinde borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, itirazın iptali ile takibin devamına ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir
Davalı taraf davaya cevap vermediği görülmüştür.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe: Dava, ilamsız takibe itirazın iptaline ilişkindir ve takip cari hesap alacağına dayalı olarak yapıldığı anlaşılmaktadır.
Kural olarak ispat külfeti davacı taraf üzerindedir. Davacı taraf alacağın dayanağı hizmetlerin davalı tarafa verildiğini ispat etmelidir.
Davacı vekili tarafından dosya içerisine sunulan fatura örnekleri davalı şirkete tebliğ edilerek fatura konusu hizmeti almadığı ya da bedelini ödediği iddiasında ise buna ilişkin delillerini ve beyanlarını tebliğden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde sunması aksi halde hizmetin verildiği ve bedelin ödenmediğine dair davacı iddialarının geçerli kabul edileceği ve mevcut delillere göre karar verileceği yönünde ihtar çıkarılmış; davalı şirket vekili ihtara cevabında davacı taraftan herhangi bir hizmet almadıklarını beyan ederek delil olarak tarafların ticari defterlerine dayanmıştır.
HMK’nın 222. Maddesine göre ; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Buna göre mahkeme taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden resen taraflardan defter ibrazını isteyebilir.
HMK’nın 219.maddesi tarafların belgeleri ibrazı zorunluluğunu düzenlemiştir. Buna göre ; Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir. Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir.
HMK’nın 219.maddesi talep edildiği durumlarda defter ve belgelerin ibraz zorunluluğunu hüküm altına almıştır.
HMK 220.maddesi talep edilmesine rağmen tarafın belgeyi ibraz etmemesinin neticelerini düzenleme altına almıştır. Buna göre ; İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. Mahkemece, ibrazı istenen belgenin elinde bulunduğunu inkâr eden tarafa, böyle bir belgenin elinde bulunmadığına, özenle aradığı hâlde bulamadığına ve nerede olduğunu da bilmediğine ilişkin yemin teklif edilir. Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir.
HMK’nın 220.maddesi bu şekliyle elinde bulunduğu anlaşılan bir belgeyi ibraz etmemenin hüküm ve sonuçlarını ortaya koymuştur. Hiç şüphesizdir ki 220.maddede düzenlenen belge tabiri ticari defter ve belgeleri de kapsamaktadır.
Tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın defter ve belgeleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Anılan yasal düzenlemeler uyarınca verilen süreye rağmen bir taraf ticari defter ve belgelerini sunar diğer taraf sunmaz ise bu davranışı ile kendi defterlerinin karşı taraf defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan engel olduğu bu sonucun varlığını ve neticelerini kabul etmiş sayılır. HMK’nın 220.maddesi kapsamında ticari defter ve belgeler bunu tutan tarafın zilliyetliğinde olduğundan 220/2.maddesindeki inkarı da yapamayacaktır. 220/3.maddesi gereğince de defter ve belgelerin sunulmamasının neticesi olarak kaçınılan defter ve belgedeki kayıtların karşı tarafın defterlerindeki kayıtlara uygunluğu mahkeme tarafından kabul edilebilir. Mahkememizce de yazılan talimatta davalıya yapılan ihtara rağmen defter ve belgelerin davalı tarafça sunulmamasının sonuçları bu kapsamda değerlendirilmiştir.
Davacı defterlerinin ise tasdikli olup lehine delil teşkil edebileceği, davacının davalıya toplam 15.700,00 TL tutarında hizmet faturası düzenlediği, davalı şirketten 9.000,00 TL tutarında tahsilat yaptığı, davacının defter kayıtlarına göre davalıdan icra takip tarihi itibariyle (16/11/2018) 6.700,00 TL alacaklı olduğu anlaşılmaktadır.
Alacak likit olduğundan icra inkar tazminatına da hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın KABULÜ ile Bursa 3.İcra Dairesinin 2018/… sayılı takip dosyasına davalı-borçlu tarafından yapılan itirazın İPTALİNE,
Takibin takip talebindeki şartlarla birlikte kaldığı yerden DEVAMINA,
2-İtirazın alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu değerlendirilerek davalı-borçlunun asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
3-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 457,68 TL harçtan başlangıçta alınan 114,42 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 343,26 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 150,32 TL harç, 1.302,20 TL yargılama gideri toplam 1.452,52 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin (daha azına hükmedilemeyeceğinden) davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/05/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza