Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1693 E. 2021/247 K. 12.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1693 Esas
KARAR NO : 2021/247

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI :…
VEKİLİ :Av. …
DAVALI …

VEKİLİ Av. … –

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/12/2018
KARAR TARİHİ : 12/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; Davalı aleyhine Bursa 15.İcra Müdürlüğünün 2018/…. sayılı dosyasında icra takibi başlattıklarını, takip konusu alacağın davalıya satılan makinanın bedeli olduğunu, davalının kısmi ödemeler yaptığı halde tüm borcu ödemediğini, başlatılan takibe de haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; Davacının takibe konu ettiği alacağı ispatlaması gerektiği ve hukuki ilişkide 14/02/2017 tarihinde 11.000,00 TL, 30/03/2017 tarihinde 3.640,00 TL para makbuzu ile ödeme yapıldığını, yine 50.000,00 TL ve 10.000,00 TL tutarlı iki adet çek verildiğini belirterek davanın reddi ile %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmişlerdir
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava Bursa 15. İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı takip dosyasında davalının ödeme emrine itirazının iptali davasıdır. Kural olarak ispat külfeti davacı taraf üzerindedir. Davacı ispat sadedinde taraf defterleri üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi deliline dayanmıştır.
Mahkememizin ön inceleme duruşmasında tarafların defterlerin incelenmesine karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki ticari ilişkiye ilişkin düzenlenen fatura ile dava dosyası, ibraz edilen deliller ve taraflara ait ticari defter ve dayanağı kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Davacının taraf defterleri üzerinde Talimat mahkemesi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, davalı taraf defterleri üzerinde ise mahkememizce belirlenen gün ve saatte bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilindiği üzere taraflar tacirdir. Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür.
HMK’nın 222. Maddesine göre ; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Buna göre mahkeme taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden resen taraflardan defter ibrazını isteyebilir.
HMK’nın 219.maddesi tarafların belgeleri ibrazı zorunluluğunu düzenlemiştir. Buna göre ; Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir. Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir.
HMK 220.maddesi talep edilmesine rağmen tarafın belgeyi ibraz etmemesinin neticelerini düzenleme altına almıştır. Buna göre ; İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. Mahkemece, ibrazı istenen belgenin elinde bulunduğunu inkâr eden tarafa, böyle bir belgenin elinde bulunmadığına, özenle aradığı hâlde bulamadığına ve nerede olduğunu da bilmediğine ilişkin yemin teklif edilir. Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir.
HMK’nın 220.maddesi bu şekliyle elinde bulunduğu anlaşılan bir belgeyi ibraz etmemenin hüküm ve sonuçlarını ortaya koymuştur. Hiç şüphesizdir ki 220.maddede düzenlenen belge tabiri ticari defter ve belgeleri de kapsamaktadır.
Tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın defter ve belgeleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Anılan yasal düzenlemeler uyarınca verilen süreye rağmen bir taraf ticari defter ve belgelerini sunar diğer taraf sunmaz ise bu davranışı ile kendi defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan engel olduğu bu sonucun varlığını ve neticelerini kabul etmiş sayılır. HMK’nın 220.maddesi kapsamında ticari defter ve belgeler bunu tutan tarafın zilliyetliğinde olduğundan 220/2.maddesindeki inkarı da yapamayacaktır. 220/3.maddesi gereğince de defter ve belgelerin sunulmamasının neticesi olarak kaçınılan defter ve belgedeki kayıtların karşı tarafın defterlerindeki kayıtlara uygunluğu mahkeme tarafından kabul edilebilir. Mahkememizce de davalıya çıkarılan tebligata rağmen defter ve belgelerin davalı tarafça sunulmamasının sonuçları bu kapsamda değerlendirilmiştir.
Davacı taraf defterleri üzerinde inceleme yapılmak üzere talimat mahkemesi marifetiyle ihtarlı tebligat yapılmış ticari kayıt ve defterlerini inceleme gününde talimat mahkemesine sunması istenmiş, defter sunmamanın aleyhine sonuç doğuracağı konusunda da uyarılmıştır. Davacı defter ve belgeleri usulüne uygun tutulmuş olup delil olma niteliğindedir. Bilirkişi 14/01/2020 tarihli raporunda; davacının icra takip tarihi itibariyle davalıya her ne kadar 24.013,00-TL tutarından ilamsız takip başlatmış ise de dosya kapsamında yapılan incelemede davalı tarafından davacı tarafa 11.000,00-TL ödeme yapıldığının görüldüğünü, davacı tarafından bu ödemenin itirazı kayıtsız hesaplarına işlediğinin görüldüğünü, davacı tarafın davalı taraftan kaydi olarak 13.013,00-TL alacaklı olduğunu, alacağın cari hesaba dayanması sabebiyle borçluyu temerrüde düşürücü bir ihtar bulunmadığından davacının takipten önce işlemiş faizde bulunamayacağının değerlendirildiğini, İİK 67/2 maddesi uyarınca takibin fatura ve cari hesaba dayanması bu kapsamda belirlenebilir ve likit olması sebebi ile ayrıca davacının %20 oranında olmak üzere 8.859,61-TL icra inkar tazminatı isteyebileceğini belirtmiştir.
Davalı taraf defterleri üzerinde inceleme yapılmak üzere ihtarlı tebligat yapılmış ticari kayıt ve defterlerini inceleme gününde talimat mahkemesine sunması istenmiş, defter sunmamanın aleyhine sonuç doğuracağı konusunda da uyarılmıştır. Davalı defter ve belgeleri usulüne uygun tutulmuş olup delil olma niteliğindedir. Bilirkişi 20/01/2020 tarihli raporunda; dosyaya sunulan 50.000,00-TL bedelli Akbank ve 10.000,00-TL bedelli Garanti Bankası çeklerinin 2017 ve 2018 yılı davalı şirketin kayıtlarında tespit edilemediğini, kayıtlarda bu çekler ile ilgili bir kayıt bulunmadığını, davacı tarafından düzenlenen A-297892 nolu 11/02/2017 tarihli 24.013,00-TL tutarlı faturanın davalı kayıtlarında 20/02/2017 tarih ve 111 yevmiye numarasına kayıtlı olduğunu, dava dosyasına ibraz edilen 11.000,00-TL meblağlı EFT’nin 20/02/2017 tarihinde 113 yevmiye numarasına kayıt edildiğini, 24.013,00-TL bedelli faturanın ödemesi karşılığında kayıtlara işlendiğini, davalı şirket tarafından nakit kasa makbuzu ile 30/03/2017 tarih 189 yevmiye numarasında kayıtlı 3.640,00-TL tutarında davacıya ödeme yapıldığının kayıtlı olduğunu, davalı şirket kayıtlarına göre 30/03/2017 sonu itibariyle davacı şirkete 9.973,00-TL borçlu olduğunun ve 2018 yılında bir ticari işlem olmadığının, bu borcun 2018 kapanış kaydında devam ettiğinin tespit edildiğini belirtmiştir.
Bilirkişi raporları ve dosyaya sunulan deliller değerlendirildiğinde Davacı tarafın davalı taraftan 9.373,00-TL bakiye alacağının bulunduğunu, taraf defter kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde belirlenen alacak miktarlarının farklı olduğu anlaşılmış, ancak bu farkın davalı vekilince dosyaya ödeme makbuzu da sunulan 3.640,00-TL nakit ödemesinden kaynaklandığı anlaşılmakla, davalı tarafından yapılan 11.000,00-TL ve 3.640,00-TL’lik ödemeler mahsup edildiğinde açılan bu davanın kısmen kabulüne karar verilerek itirazın kısmen iptaline, davalı-borçlunun9.373,00-TL üzerinden %20 si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine mahkememizce karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, Bursa 15. İcra Müdürlüğünün 2018/ sayılı dosyasında davalı borçluların ödeme emrine itirazlarının İPTALİNE,
2-Takibin 9.373,00 TL üzerinden DEVAMINA,
3-Asıl alacağın %20’si tutarındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
4-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 640,27 TL harçtan başlangıçta alınan 472,20 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 168,07 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafça yapılan 508,10 TL harç, 1.244,50 TL yargılama gideri toplam 1.752,60 TL’nin kabul red oranına göre 594,11 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiyesinin davacı üzerine bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 12/03/2021

Katip …

Hakim …

E- imzalıdır
E- imzalıdır