Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
ESAS NO : 2018/1660
KARAR NO : 2019/958
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : …
Gaziantep Yolu Üzeri Erkenez Mevkii N:YOK Dulkadiroğlu/K.Maraş
VEKİLİ : Av. … – Gayberli Mahallesi 28043. Sokak A Blok No:45/A Onikişubat/ KAHRAMANMARAŞ
DAVALI : … –
…
VEKİLİ : Av. … – Ortaklar Cad. Aksu Apt. No:4/17 Mecidiyeköy Şişli/ İSTANBUL
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/01/2017
KARAR TARİHİ : 25/09/2019
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
DAVACININ TALEBİ : Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı şirket tarafından davalı firmaya fason baskı işlemleri için teslim edilen ürünlerin baskı sonrası doğrudan alıcıya gönderildiğini, alıcı durumundaki dava dışı şirket tarafından kumaşlarda baskı hataları ve renk sorunu tespit edildiğini, bu nedenle davacı şirkete reklamasyon faturası kesildiğini, davalı şirket tarafından bu zararın giderilmesi gerektiğini, davalı şirket tarafından gerçekleştirilen hatalı üretim sebebi ile müvekkil şirkete kesilen reklamasyon faturası dışında davalı şirketçe müvekkili şirkete ait 802 metrelik kumaşın da iade edilmediğini, sekiz aydır gerekçesiz olarak davalı şirket uhdesinde tutulduğunu, bu husus hem şirket maillerinde hem de davalı şirkete Adana 7. Noterliği’nin 17940 Yevmiye Numaralı ve 08/09/2016 tarihli ihtarname ile bildirildiğini, 802 metrelik kumaşın piyasa fiyatının 11.527,87 TL olduğunu, davalı şirketçe gerekçesiz olarak sekiz ay boyunca kumaşlara adeta el konulduğunu, müvekkili şirket bu sebeple söz konusu kumaşlardan yararlanamadığını, bundan doğan zararın tazminini talep ettiklerini, tüm tazminat haklarının ve tüm dava haklarının saklı kalması kaydı ile, ayıp nedeniyle iade edilen ürünler nedeniyle uğranılan zarar ve reklamasyon bedelinin ödenmesini, yargılama harç ve giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini müvekkil şirket adına talep ve dava etmiştir.
DAVALININ CEVABI : Davalı vekili cevap dilekçesinde öncelikle yetki itirazını ileri sürmüş davanın davalı ikametgahı olan Bursa ticaret mahkemelerinde görülmesi gerektiğini belirttikten sonra davanın esastan da reddini istemiş, kumaş boyama işlemlerinin uluslararası standartlara uygun olarak testlerden geçirildikten sonra teslim edildiğini davacı tarafa da gönderilen raporlarda açıkça görüleceği üzere ürünlerdeki hata oranının sipariş formunda belirtilen %5’in çok daha altında kaldığını, davacı tarafın bu raporlara itiraz etmediğini, davacının baskı yapılacak kumaşların terbiye işlemlerini kendisinin yaptığını, bu işlemler için herhangi bir kalite kontrol raporu alınmadığını, davacının basiretli davranmadığını, baskıdan önce kalite kontrol yapmadığını, keza kumaşların teslim alınmasından sonra da herhangi bir inceleme yapmadan satışa sunduğunu, halbuki ayıp yönünden bir muayene yapmak zorunda olduğunu, gerek muayenenin gerekse ayıp ihbarnın zamanında yapılmadığını, itirazsız biçimde malın kabul edildiğini, ayıbın gizli ayıp niteliğinde olmadığını, muayene ile rahatlıkla görülebileceğini, kaldı ki sipariş formlarında 1000 metre üzeri ürünlerde %5 hatalı ürün olabileceğinin, kesilmiş ürünlerdir reklamasyon kabul edilmeyeceğinin ve 15 gün içinde itiraz edilmeyen ürünlerden reklamasyon kabul edilmeyeceğinin açıkça yazıldığını, kumaş boyama bedelleri ödenmediği için bir süre bekletilen 802 metre kumaşın davacının noter ihtarı üzerine davacıya teslim edildiğini, davacının bu konuda kötü niyetli olduğunu ileri sürmüştür.
DELİLLER ve GEREKÇE: Yukarıda özetlenen dava başlangıçta Kahramanmaraş Birinci Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış ancak anılan mahkeme 12.09.2017 gün ve 2017/19 esas 2017/189 karar sayılı ilamıyla yetkisizlik kararı vermiştir. Bu karara karşı istinaf yoluna başvurulmuşsa da istinaf talebi reddedildikten ve karar kesinleştikten sonra dosya mahkememize gönderilmiştir. Bu aşamadan sonra yargılamaya mahkememizde devam edilmiştir.
Davacı taraf ayıp iddiasının ispatı zımnında davalının boyadığını ileri sürdüğü kumaşlardan örnekler sunmuştur. Bu örnekler çıplak gözle muayene edilmiş, yer yer boya ayıpları olduğu gözlemlenerek bu konuda bilirkişi incelemesine gerek olmadığı açıklanmıştır. Ancak sipariş formlarındaki fire ve ayıp oranları yönünden tarafların vereceği ilave bilgilere ihtiyaç vardır. Taraflara bazı konularda ilave açıklama yapmak üzere süre verilmiştir.
Davacı taraf kendisine verilen süre içerisinde yaptığı açıklamada, davacının fason baskı yaptığı kumaşların doğrudan alıcı firma deposuna gönderildiğini yani üçüncü kişiye sevk edildiğini bu sebeple ayıpların üçüncü kişi tarafından tespiti yapıldıktan hemen sonra durumun davalı şirkete ihbar edildiğinin, yüzde beşlik fire oranı konusunda davacı tarafça imzalanmış bir belge bulunmadığını, bunun reklamasyon faturasıyla da irtibatlı olamayacağını, baskı hataları ve renk sorunu olan ürünler yüzünden kendilerine reklamasyon uygulandığını, dava konusu kumaş boyamanın 2671 metre olduğunu, davacıda bekletilen 802 metrelik kumaşın boyama bedellerini ödemediklerini bildirmiştir.
Mahkememizce uyuşmazlığın çözümünün hukuki değerlendirmeye bağlı olduğu kabul ve takdir edilerek bilirkişi incelemesi yapılmasına gerek olmadığı sonucuna varılmıştır. Duruşma esnasında da açıklandığı üzere kumaşlar üzerindeki renk farklılıkları gözle görülebilecek niteliktedir. Basit bir çıplak göz muayenesi ile ayıbı görülen ürünlerin teslimini müteakip derhal yahut makul süre içinde muayene edilmesi ve süresinde ayıp ihbarında bulunulması asıldır. Her iki taraf da tacirdir. Ticari hayatın teamüllerine göre muayenenin en kısa sürede yapılması ve malların usulünce teslim alınması gerekir. Taraflar arasındaki işleyişe göre malların doğrudan üçüncü kişiye yani iş sahibinin alıcısına teslimi halinde bu ayıp ihbarı mükellefiyeti ortadan kalkmaz. Davacı yani iş sahibi konuda üçüncü kişi durumunda ki alıcıyı görevlendirebilir. Davacı ile davalı arasındaki ilişki bir eser Sözleşmesidir. Davalının boyadığı kumaşlar Doğrudan iş sahibine değil iş sahibinin Satış sözleşmesi kurduğu üçüncü kişiye gönderilmiştir. Dikkat edilirse bir alıcı durumundaki üçüncü kişinin de bir ihbar mükellefiyetini söz konusudur. Kumaşlar teslim alınır alınmaz derhal usulünce muayene edilmeli ve ayıbı karşı tekeffül hükümlerine göre satıcıya ihbarda bulunulmalıdır. Somut olayda böyle bir ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. Süresinde ayıp ihbarında bulunmayan ve tacir basiretine sahip olması beklenen iş sahibi bundan kaynaklanan haklarını kaybetmiş olur.
Öte yandan davacının da ikrar ettiği üzere bir kısım kumaşların boyama bedelleri ödenmemiştir. Bedelleri ödenmeyen kumaşların yuklenici elinde hapsedilmesi de doğaldır. Bu sebeple davacı bir zarar ziyan talebinde bulunamaz. Aksi düşünce dürüstlük kuralına aykırı davranışın korunması anlamına gelir.
Kaldı ki o davacının bizzat imzası bulunmasa dahi sipariş formlarındaki kurallar tarafları bağlar. Davacı taraf %5’lik firenin aşıldığını iddia etmemiştir. Bu yönden de bilirkişi incelemesine gerek yoktur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın reddine,
Alınması gereken 44,40-TL harcın peşin harçtan mahsubu ile fazla alınan 34,17-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
Davalı vekili lehine takdir edilen 2.725-TL ücret-i vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafça yapılan muhakeme masrafının kendi üzerinde bırakılmasına,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı. 25/09/2019
İş bu kararın gerekçesi 25/09/2019 tarihinde yazılmıştır.
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır