Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1656 E. 2019/707 K. 11.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1656 Esas
KARAR NO : 2019/707

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – Uluyol Kıbrıs Şehitleri Cad. Ar-Kur Doğu Han No:2 K:10 Osmangazi/ BURSA
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – 1593/1 Sk.No.28 K.1 D.1 İhsan Gültekin Apt.Mansuroğlu Mah. Bayraklı/ İZMİR

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/12/2018
KARAR TARİHİ : 11/06/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında ticari mal satımına ( endüstriyel yağ ) ilişkin ticari ilişki bulunduğunu, davalı tarafın bakiye 1.381,43 TL borcunu ödememesi üzerine davalı aleyhine Bursa 16. İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalının haksız olarak borca ve tüm fer’ilerine itiraz etmesi sonucunda icra takibininin durduğundan bahisle; davalının haksız itirazının iptali ile %20 oranından az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; öncelikle müvekkilinin tacir olmadığını ve mahkememizin görevsiz olduğunu, müvekkilinin ikametgah adresinin İzmir olması nedeni ile yetki itirazında da bulunduklarını, esas yönden ise; müvekkilinin davacıya muaccel hale gelmiş herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı tarafından alacak muaccel hale gelmeden icra takibine geçildiğini, müvekkilinin davacıya düzenli olarak ödemelerini yaptığını, buna rağmen davacı tarafından borç muaccel hale gelmeden kısa süre içerisinde icra takibine geçildiğinden müvekkilinin mağdur edildiğini, yapılan icra takibi kötü niyetli olduğundan haksız davanın reddi ile %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, itirazın iptali davası olup; yasal süresi içinde açılmıştır.
Mahkememiz dosyasında dilekçeler aşamasının tamamlanmasına müteakip ön inceleme duruşma günü verilerek taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, mahkememiz dosyasının 28/03/2019 tarihli ön inceleme oturumunda davalı vekilinin görev itirazı nedeni ile davalı …’ın tacir sıfatının bulunup bulunmadığı hususunun araştırılması yönünden İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü ile İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odasına ayrı ayrı yazılar yazılmış, İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü cevabi yazısında davalıya ait tacir kaydına rastlanmadığı, İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odası cevavi yazısında ise; davalının 35-417770 sicil numarası ile esnaf kaydının bulunduğu ve devam ettiği yönünde bilgi verilmiştir. TTK’nun 11.maddesi uyarınca esnaf-tacir ayrımında yapılan kaydi araştırma ile esnaf olduğu tespit edilenler hakkındaki davanın ticari dava olmadığından mahkememizce bakılması uygun görülmemiştir.
30/06/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 sayılı yasanın 3. maddesi ile değişik 6102 sayılı TTK’nın 5/3.maddesi uyarınca; Asliye Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisinden çıkartılıp, görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
6100 Sayılı HMK’nın 1.maddesinde; görevin kamu düzenine ilişkin olduğu düzenlenmiş olup aynı yasanın 114/1-c maddesinde; görevin dava şartı olduğu belirtilerek, mahkemenin görevli olup olmadığını davanın her aşamasında mahkemenin kendiliğinden araştıracağı hükmüne yer verilmiştir.
Ticaret Mahkemelerinin görevi 6102 sayılı TTK’nun 5/1. Maddesi ile ” tüm ticari davalar ” olarak belirlendikten sonra ticari davaların nelerden ibaret olduğunu düzenleyen aynı yasanın 4. Maddesi ile ise ” her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda düzenlenen hususlar ile maddenin b, c, d, e, f bentlerinde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır düzenlemesini getirmiş olup, eldeki davada davalı tarafın tacir olmadığı ve işletmesini TTK’nun 11.maddesinde yazılı ticari işletme niteliğinde olmayıp, esnaf işletmesi olduğu anlaşılmakla, davanın bu madde de sayılan davalar arasında bulunmadığı, eldeki davaya Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından bakılması gerektiği kanaatine varıldığından, davacının davasının görev yönünden reddine, dosyanın görevli Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliğine, davanın görev dava şartı yokluğu nedeni ile USULDEN REDDİNE,
2-Görevli Mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olması nedeni ile dosyanın HMK’nun 20.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde Görevli Bursa Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- Yargılama, harç ve giderlerinin 6100 sayılı HMK’nun 331/2. Maddesi uyarınca görevli mahkemece DİKKATE ALINMASINA,
4- Kararın birer örneğinin davacı gider avansından karşılanmak üzere taraflara TEBLİNE,
5- Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesinden sonra 6100 sayılı HMK’nun 333. Maddesi uyarınca davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzünde, davalı yanın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Yargı yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/06/2019

Katip …

Hakim …