Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1633 E. 2022/538 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.


TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1633 Esas
KARAR NO : 2022/538

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … –

DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/11/2018

BİRLEŞEN 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2021/33 ESAS 2021/51 KARAR SAYILI DOSYASI

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : …
DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/01/2021
KARAR TARİHİ : 20/01/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili ana dava ve birleşen dava dilekçesinde ; Davacı … ev tekstili ürünleri üretmekte olduğunu ürettiği yatak örtülerini ihraç ettiğini ve
Libya firması olan … co’ya yatak örtüsü ihraç etmek üzere anlaştığını, bu anlaşma nedeniyle mallar Davalı … Taşımacılık ve Lojistik A.Ş. İle Malta’ya gönderildiğini, konşimento davalı firma
tarafından Davacıya, Davalı Yan … Kargo firması ile kargoyla gönderim talebi ve onayı olmaksızın
kargolandığı, fakat Davalı yan … Kargo firması ile gönderilen konşimentonun 28.03.2018 tarihinde
davacıya teslim edildiği görünmesine rağmen teslimi yapılmadığı, Davacının davalı … Taşımacılık ve
Lojistik A.Ş. den konşimentonun kargoyla gönderilmesine ilişkin hiçbir talebinin bulunmadığını, zira konşimento kıymetli evrak statüsünde olup kargoyla taşınması yasak olan belgelerden olduğunu, bu nedenle böylesine önemli bir belgenin kargoyla gönderilmesinin talep edilmesi ihtimali de akla ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, kargonun teslim edilmediği davalı firmanın müvekkilini arayarak konşimentoyu imzalayıp geri göndermesi konusunda ihtar etmesiyle öğrenildiğini, bu durumun üzerine davacı, davalı yan kargo firmasıyla irtibata geçmiş fakat teslimatın yapılmış olarak göründüğü bilgisi verildiğini, kargonun davalı yan kargo firması tarafından kaybedildiği ve davalı firma yetkililerine bildirildiğini, uğranılan zararın tazmini talep edilmiş ise de davalı firma hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmediğini ancak davalı yan kargo
firmasına açılacak her türlü davada hukuki destek sağlayabileceklerini bildirdiklerini, bu nedenle Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1633 E. Sayılı dava dosyası ile … Kargo Yurt İçi ve Yurt Dışı Taşımacılık
A.Ş’ye karşı tazminat davası açıldığını, dava sürecinde davalı … Taşımacılık firmasına iki kez müzekkere
yazılarak taşıma belgesi, kargo şirketine teslime ilişkin teslim tutanağı, davacı ile aralarındaki taşıma
sözleşmesine ilişkin konşimento gümrük çıktıları ve yurt dışı alıcı firma olan alıcısına teslime ilişkin belgeler,
Malta Limanında malın beklemesine ilişkin ve masrafların ödenmesine ilişkin tüm belgeler istenmiş ise de
davalı firma müzekkereye cevap vermediğini, davalının müzekkereyi cevapsız bırakmasının akabinde Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından 03.12.2019 tarihli celsesinde bu belgelerin temini ve sunulması için
taraflara süre verildiğini, fakat davalı taraf gerek e-mail ile gerekse telefon üzerinden yapılan görüşmelerinin sonucunda gerekli belgelerin teminini sağlamadığını, maddi ve manevi tazminat taleplerinin olduğunu, kusur hakkında; davalı taraf ile davacı arasındaki sözleşmede konşimentonun kargo yolu ile gönderilmesine ilişkin hiç bir anlaşma bulunmadığını, buna rağmen konşimento gibi kıymetli evrak statüsündeki bir belge davacıya kargo yolu ile teslim edildiğini, davacıdan bu konuda herhangi bir muvafakat alınmadığını, davacının davalı tarafın sözleşmeye uygun hareket etmemesi, ihmalkâr davranması ve posta hizmetleri kanunu gereği kargo İle taşınması yasak olan bir belgeyi riski üstlenerek kargo yolu ile göndermeyi tercih etmesi nedeni ile kusurlu olduğunu, Bursa 1. Asliye Ticaret mahkemesi 2018/1633 Esas numaralı dava dosyası ile Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde görülen dava arasında sıkı bir bağlantı olması, her iki davanın da derdest olmasından dolayı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde görülen davanın Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1633 Esas numaralı dava dosyası ile birleştirilmesine, 997,50 EURO ve 3.720 USD Maddi ve 5.000 TL manevi tazminatın zarar tarihinden itibaren (28.03.2018) uygulanacak yasal faizi ile davalılardan
müştereken ve müteselsüen tahsiline, yargılama masrafları ile vekâlet ücretinin davalı taraflara yükletilmesine
karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Öncelikli olarak husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri. Dava konusu edilen kargo taşımasının göndericisi … Taşımacılık ve Lojistik A.Ş olup dava konusu taşıma sözleşmesi bahsi geçen firma ile müvekkil Şirket arasında kurulduğu. Davacı ile müvekkil davalı arasında herhangi bir taşıma sözleşmesi bulunmadığından davacının müvekkil davacıya husumet yöneltmesi kabul edilemediği. Bu nedenle davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini talep ettikleri. Açılan bu haksız ve yersiz
davanın reddi gerektiği. Müvekkil Şirket kayıtlarına göre; göndericisi … Taşımacılık ve Lojistik A.Ş, alıcısı Neslişah Teks. olan
kargo paketi CH015944 irsaliye numarası ile 27.3.2018 tarihinde müvekkil Şirketin İhsaniye Şubesinden Heykel şubesine taşındığı. Bahsi geçen kargo gönderisi müvekkil Şirket kayıtlarına göre teslim edilmiş göründüğü. Diğer yandan bahsi geçen söz konusu kargo içeriğinin davacı tarafça iddia olunduğu gibi dava dilekçesinde yazılı konşimento olduğuna dair herhangi bir kayıt bulunmadığı. Bu konuda davacı tarafça ispat delili de sunulmadığı. Konşimentoya ilişkin hükümler içeren 6102 sayılı TTK 1228 ve devamı maddelerine göre konşimento kıymetli evrak hükmünde olduğu. Müvekkil Şirket tarafından çek, senet, altın, döviz, nakit para, gibi kıymetli evraklar taşınmadığı. Kargo göndericisi tarafından gönderilmek istenen kargo içeriğinin kıymetli evrak olduğu beyan edildiği takdirde gönderinin kabul edilmesinin mümkün olmadığı. Gönderici tarafından hazırlanarak kapalı zarf/paket içerisinde kargo şubesine teslim edilen kargo içeriğinin iddia olunan konşimento olduğu hakkında kargonun çıkış şubesine teslimi esnasında düzenlenmiş yazılı bir belge ya da tutanak bulunmadığı. İçeriği yazılı delil ile ispat edilemeyen kargo nedeniyle müvekkil davalının sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı. Kargonun teslimi sağlanamadığı takdirde müvekkil davalı kargo şirketinin sorumluluğu ancak kargo gönderim ücreti ile sınırlı olduğu. Kabul ettikleri anlamına gelmemekle birlikte bir an için bahsi geçen kargo içeriğinin konşimento olduğu kabul edilse dahi iddia olunan zararın ispatı ile birlikte konşimentonun münhasıran dava dilekçesinde bahsi geçen taşımaya ilişkin olduğunun ve uğranıldığı iddia olunan zararın sırf konşimentonun teslim edilememesinden ileri geldiğinin davacı tarafça ispatının gerektiği Ayrıca ortada gerçek bir zarar var ise dahi bu zararın doğmasında ve/veya artmasında basiretli bir tacir gibi davranması gereken davacının ya da kargo göndericisin kusuru olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği. Davacının ya da dava dışı üçüncü şahsın kusurundan ileri gelen zarardan müvekkil davalının sorumlu
tutulması mümkün olmadığı. Davacı taraf 3.720 USD reklamasyon faturası zararı olduğunu ileri sürdüğü. Ortada gerçekten bir reklamasyon faturası var ise dahi bunun dava dilekçesinde iddia olunan nedenle düzenlendiğinin de davacı tarafça ispatı gerektiği. Davacı tarafça ihraç edilen malların eksik çıkması veya beklenen nitelikte kalite
standartlarına sahip olmaması v.b nedenlerle düzenlenen reklamasyon faturasının müvekkil Şirkete rücu edilmesinin mümkün olmadığı. Faturada yalnızca “reklamasyon” ibaresinin yazılı olması davacının iddiasını ispat yönünden yeterli kabul edilemediği. Kargo içeriği olduğu iddia olunan konşimentonun teslimindeki aksaklık nedeniyle ihracı yapılan malların
davacının müşterisine tesliminin 3 ay gecikmiş olduğu belirtilerek tazminat talebinde bulunulduğu Davacı tarafın kargonun teslimindeki soruna ilişkin olarak müvekkil Şirketten yazılı beyan talebinde
bulunması üzerine kendilerine kargo seyrine ilişkin 5.4.2018 tarihli Türkçe ve talep edildiği için İngilizce yazı verildiği. Kargonun müvekkil Şirketin İhsaniye Şubesine teslim edildiği tarihten yalnızca 9 gün sonrasında davacı tarafa istenilen yazı verilmiş olmasına rağmen 3 aylık gecikmeden bahsedilerek bu gecikmeye bağlı tazminat talep edilmiş olması kabul edilemediği. Yukarıda bahsettiğimiz üzere dava konusu yapılan zarar ispat olunmak koşulu ile bu zararın doğmasında ve/veya artmasında davacının ya da davacı adına hareket eden üçüncü şahısların kusuru var ise müvekkil Şirketin sorumluluğuna hükmedilemediği. Davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü müşterisini kaybetmiş olmakla zarara uğradığı yönündeki soyut nitelikli iddialarının da kabulü mümkün olmadığı. Davacının bu kapsamda talep etmiş olduğu tazminatın müvekkil davalıdan istenebilmesinin yasal dayanağı bulunmadığı. Davacı ile müşterisi arasındaki ticari ilişkiye dayanılarak müvekkil davacıdan tazminat talep edilmesi mümkün olmadığı. Müvekkil davalı davacı ile müşterisi arasındaki ticari ilişkinin tarafı olmadığı. Davacının, dava dilekçesinde bahsettiği müşterisi ile gelecekte devam edeceğini varsaydığı ticari ilişkiyi esas alarak ileri sürdüğü tazminat talebi dinlenilemediği. Bu itibarla bu yöndeki davacı talebinin de reddine karar verilmesini talep ettikleri. Davacının manevi tazminat talebinin de yasal dayanağı bulunmadığı. Mamelek hukukundan doğan davalarda manevi tazminata hükmedilmesi mümkün olmadığı. Bu itibarla davacının manevi tazminata ilişkin talebinin de reddine karar verilmesi gerektiği. Yukarıda açıklamaya çalıştığımız üzere dava dilekçesinde bahsedilen konşimentonun müvekkil Şirkete teslim edilen 27.03.2018 tarihli kargo paketi/zarfı içeriği olduğuna dair yazılı delil bulunmadığı. Kaldı ki
kıymetli evrak olan konşimentonun kargo taşımasına konu edilmesi davacının gerçekleşebilecek kaybolma
ve/veya hatalı teslim riskini göze aldığının göstergesi olduğu. Bu itibarla basiretli bir tacir gibi davranmayan
davacının kendi kusuruna dayanarak tazminat talebinde bulunmasının yasal dayanağı bulunmadığı.
Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle dava dilekçesi içeriğini kabul etmediklerini beyan eder müvekkil
davalı aleyhine açılan davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
İncelenen Dosya Kapsamına Göre
Eldeki dava ile
3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/33 Esas 2021/51 Karar Sayılı dava dosyasında gerek tarafların aynı oluşu gerekse davaya konu alacakların aynı eser sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle aralarında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğundan ve usul ekonomisi bakımından, birleştirilmesine karar verilmesi gerekli görülmüş ve dosyamız arasına alındığı anlaşılmıştır.
Asıl dava, ve birleşen dava konusu alacağın taraflar arasındaki taşıma sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davalılar, davacı tarafa kıymetli evrak taşıması konusunda anlaşmışlardır. Davaya konu hizmetin usulüne uygun teslim verildiğine dair uyuşmazlık mevcuttur. Kural olarak alacağın varlığı hususunda ispat yükü davacının üzerindedir.
Dava şartları yönünden taraflar arasında davacının aktif husumet ehliyeti yönünden ihtilaf bulunduğu, her ne kadar taşıma sözleşmesini yapan davalı (birleşen dosya davalısı) şirket olsa da davacının iddilarını ispatı durumunda taşıma konusu konşimentonun kaybından dolayı ortaya çıkabilecek zararlar davacıya ait zarar olduğundan davacının aktif husumet ehliyeti bulunduğu kabul edilerek davalının husumet itirazının reddine karar verilmiştir.
Davacı taraf, davacıya ait emtiaların davalı … Taşımacılık ve Lojistik A.Ş aracılığıyla yurtdışı müşterisine gönderildiğini, denizyolu taşımasına ilişkin konşimentonun davalı taşıyıcı tarafından davalı kargo firması aracılığıyla kendilerine gönderildiğini ancak bu kargonun kendilerine teslim edilmediğini, davalı … Kargo uhdesinde kaybolduğunu, bu sebeple sözkonusu malların Maltadaki limanda 3 ay süre ile beklemek zorunda kaldığını, bu beklemesi dolayısıyla da taşıma yapan dava dışı şirkete bir kısım tazminat ödemelerinde bulunduklarını ve yine yurtdışı firmasının kendileriyle artık çalışmadığını, bundan dolayı da kar mahrumiyetlerinin bulunduğunu, ortaya çıkan ve davacının ödemek zorunda olduğu zararlar ile kar mahrumiyetine ilişkin olarak ortaya çıkan zararın tespitini istemişlerdir.
Davalı … Kargo sözkonusu kargonun davacıya teslim edildiğini, biran için teslim edilmediği düşünülse dahi kargo içeriğinin konşimento olması dolayısıyla TTK’ya göre kıymetli evrak niteliğinde bulunduğunu, kıymetli evrak olduğuna dair davalıya herhangi bir beyanın bulunmadığını, taşıma belgesi ve tutunaklarda da böyle bir kaydın bulunmadığını, şayet bu durum bildirilse idi kıymetli evrak niteliğindeki belgenin taşımasının kabul edilmeyeceğini, yine taşımaya konu belgenin davacının ileri sürdüğü konşimento olduğuna dair bir kaydının bulunmaması dolayısıyla davacının iddialarının ispata muhtaç olduğunu ileri sürmüştür.
Taşıyıcı, taşıma sözleşmesiyle eşyayı varma yerine götürmeyi ve orada gönderilene teslim etmeyi borçlanır. Bu anlamda çözülmesi gereken hukuki sorunlardan biri de, kazada tarafların kusur durumu, meydana gelen zararı miktarının değerlendirilmesidir. Bu amaçla bilirkişi incelemesi yaptırılması uygun bulunmuştur. Bilirkişi incelemesinin dosyaya sunulan kayıt ve delillerle sınırlı tutulması yeterli görülmüştür.
Taraf vekillerinin talep ve beyanları karşısında ve dosya kapsamına göre TTK Hükümlerine göre değerlendirilme yapılması bakımından taraflar arasında imza edilmiş taşıma sözleşmesi, düzenlenmiş fatura ve irsaliyeler üzerinde inceleme yapılması için dosya Denizyolu ve karayolu taşımacılığında uzman bilirkişi heyetine tevdii edilerek rapor alınmış, 14/12/2022 tarihli raporda özetle;İçeriği konişmento olduğu iddia edilen CH015944 gönderi nolu dosyanın kaybında Davalı … Kargo Yurt İçi Yurt Dışı Taş. A.ş. ‘nin kusurlu olduğu; ancak kıymetli evrak statüsünde olan konişmentonun 6475 Sayılı Posta Hizmetleri Kanunu çerçevesinde sadece Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi (“PTT”) ile taşınması gerektiği; kıymetli evrakların özel kargo şirketleri tarafından taşınması durumunda oluşacak ziyan ve hasardan Türk Ticaret Kanunu (TTK”) 898/1-a maddesi[1] gereğince sorumluluğunun olmadığı; *Kıymetli evrak statüsündeki konişmentoyu davalının onayı dışında kargo ile gönderimini yapmasından dolayı Davalı … Taşımacılık A.Ş ‘nin kusurunun olduğu; *Gecikmeden dolayı Davacının ödediği 240 euro yeniden yükleme masrafı, 757.50 EURO ardiye olmak üzere toplam 997.50 EURO ‘nun Davalı … Taşımacılık Ve Lojistik A.ş. tarafından davacıya ödenmesi gerektiği; Malların Davacının iddia ettiği üzere Malta Adasında 3 ay değil de 15 gün beklemesi ve reklamasyon faturasının gecikme dışında satışı yapılan malların; sipariş evsafına uygun olmaması, kusurlu olmaları nedeniyle de kesilme ihtimalinin olması nedeniyle gecikmeden kaynaklandığının ispatının mümkün olmadığı; Yönünde rapor tanzim edilmiştir.
Konşimentoya ilişkin hükümler içeren 6102 sayılı TTK 1228 ve devamı maddelerine göre konşimento kıymetli evrak hükmündedir. davalı Şirket tarafından çek, senet, altın, döviz, nakit para, gibi kıymetli evraklar taşınmamaktadır. Kargonun teslimi sağlanamadığı takdirde müvekkil davalı kargo şirketinin sorumluluğu ancak kargo gönderim ücreti ile sınırlıdır.
Özel kargo şirketlerinde kambiyo senetleri (çek, senet), para, kıymetli ziynet eşyaları “taşınması yasak ve sakıncalı olan gönderi” niteliğindedir. Bu şirketler kambiyo senedi taşımayı ve buna rağmen taşınması halinde sorumluluğu kabul etmemektedir. Türk Ticaret Kanunu (TTK”) 898/1-a maddesi gereğince de,( MADDE 898- (1) Kanunun 878 inci maddesinde öngörülenlerden farklı olarak, zıyaın veya hasarın aşağıdaki sebeplerden kaynaklanması durumunda, taşıyıcı sorumluluktan kurtulur: a taşıyıcı değerli maden, taş, mücevher, posta pulu, madenî para, belge veya kıymetli evrak taşıyorsa.) özel kargo şirketleri/taşıma firmalarının kambiyo senetlerinin kaybolması gibi durumlarda kanunen sorumluluğu da bulunmamaktadır.
Bu husus Posta Sektörüne İlişkin Yetkilendirme Yönetmeliği Madde 20 – (1) Hizmet sağlayıcılar; b) İlgili mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla; kâğıt para, madeni para, elinde bulunduranın faydalanabileceği her türlü kıymetli evrak, altın, platin ve gümüş külçeleriyle değerli taşlar veya bunlardan yapılmış eşya ve mücevher gibi değerli maddeleri, değer konulmuş veya sigortalı olarak gönderilmesi şartıyla kabul edebilir. Şeklinde yapılan düzenleme gereğince kambiyo senetlerinin fiziken tesliminin mümkün olmadığı ve başkaca üçüncü kişiler tarafından taşınması gereken durumlarda, ilgili mevzuat çerçevesinde bunları taşınması Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi (“”PTT”) tekelinde gerçekleşebilmektedir. PTT‘ye ilişkin düzenlemelere göre kambiyo senetleri “kabulü şarta bağlı gönderi “niteliğindedir. Kabul şartı, gönderinin “değer konulmuş” veya “sigortalı” olarak gönderilmesidir.
Yargıtay 11. Hukuk dairesi 30.11.2015 tarih, 2015/9419 E. 2015/12662 K. sayılı ilamında Yargıtay ; kıymetli evrak taşınmasının yasak olduğu senet ekinde yazılı olmasına rağmen davacının bunu gözetmeyip evrakı herhangi bir açıklama veya beyan yapmaksızın kargoyla taşımaya verilmesi sonucunda meydana gelen kayıp sebebiyle her türlü zarardan kendisinin sorumlu olacağı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
Yargıtay 15. Ceza dairesi 23.01.2014 tarih, 2012/13838 E. 2014/997 K. sayılı İlamında ise Yargıtay; kargo şirketinin kıymetli evrak taşıma yetkisinin bulunmadığı gönderide böyle bir evrakının olması sorumluluğunun göndericiye ait olduğu gerekçesiyle takdir eden mahkemenin kabul ve uygulamasında isabetsizlik görmemiştir.
Tüm dosya kapsamı , toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; Kıymetli evrak taşımacılığı, 6475 Sayılı Posta Hizmetleri Kanunu çerçevesinde sadece Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi (“”PTT”) tekelinde gerçekleşebilmektedir. Özel kargo şirketlerinde, kıymetli evrak, kambiyo senetleri (çek, senet), para, kıymetli ziynet eşyaları “taşınması yasak ve sakıncalı olan gönderi” niteliğindedir. Türk Ticaret Kanunu (TTK”) 898/1-a maddesi[1] Sorumluluktan kurtulma sebepleri başlığı aşağıdaki şekilde belirtilmiş olup taşıyıcının sorumluluğunu ortadan kaldırmıştır; Kanunun 878 inci maddesinde öngörülenlerden farklı olarak, zıyaın veya hasarın aşağıdaki Sebeplerden kaynaklanması durumunda, taşıyıcı sorumluluktan kurtulur: a) Taşıyıcı, değerli maden, taş, mücevher, posta pulu, madenî para, belge veya kıymetli evrak taşıyorsa. Özel kargo şirketleri/taşıma firmalarının kambiyo senetlerinin kaybolması gibi durumlarda kanunen sorumluluğu da bulunmamaktadır.
Davacı ile Davalı … Taşımacılık arasında konişmento’nun ne şekilde ulaştırılacağı konusunda mutabık kalınan bir sözleşme yoktur. Kıymetli evrak statüsündeki konişmentonun davacıya kargo ile gönderimi tamamen Davalı … Taşımacılık A.Ş inisiyatifinde gerçekleşmiştir. Malların Malta’ya taşıma işi davalı … Taşımacılığın yükleme talimatı uyarınca dava dışı… Acenteliği A.Ş tarafından yapılmıştır. Mahkememiz müzekkeresi ile ilgili taşımaya ilişkin dava dışı… Acenteliği A.Ş ‘den bilgi istenmiş gelen cevap metninde; “Malların aktarma limanı Malta’da ekstra bir bekleme gözükmemektedir. 22 Mayıs 2018 tarihinde gemi ve yükler Malta’ya varmış, 5 Haziran 2018 tarihinde yükler Malta’dan hareket etmiştir. Dava konusu konteyner Tripoli de 12 Haziran tarihinde tahliye edilmiş ve alıcı tarafından 13 Haziran 2018 tarihinde teslim alınmıştır.” Şeklinde belirtilmektedir. Malların Malta’da beklemesi süresi 15 gün olarak gözükmektedir. Bu bilgiler doğrultusunda davacının “Malların Malta adasında 3 ay beklediğine dair iddiası örtüşmemektedir. Konişmentonun kaybolması ihracat işlemlerinin tamamlanmasını geciktirmiştir. Gecikme nedeniyle Davacı firma davalı … Taşımacılık A.Ş’ye 240 EURO Yeniden yükleme masrafı, 757.50 EURO Ardiye olmak üzere toplam 997.50 EURO ödemek zorunda kalmıştır. Davacı malların malta Adasında 3 ay beklemesi ve ürünlerin geç teslimatı nedeniyle alıcı firma olan … Co’nun 3.720 USD tutarında reklamasyon faturası kestiğini belirtmektedir. Vergi hukuku kapsamında reklamasyon, satışı yapılan malların; sipariş evsafına uygun olmaması, kusurlu olmaları, zamanında teslim edilmemeleri gibi nedenlerle alıcının kaybının telafi edilmesi adına alıcı tarafından düzenlenen belgedir.
Kıymetli evrak statüsündeki konişmentoyu davalının onayı dışında kargo ile gönderimini yapmasından dolayı Davalı … Taşımacılık A.Ş ‘nin kusurunun olduğu; Gecikmeden dolayı davacının ödediği 240 euro yeniden yükleme masrafı, 757.50 EURO ardiye olmak üzere toplam 997.50 EURO ‘nun Davalı … Taşımacılık Ve Lojistik A.ş. tarafından davacıya ödenmesi gerektiği; Malların davacının iddia ettiği üzere Malta Adasında 3 ay değil de 15 gün beklemesi ve reklamasyon faturasının gecikme dışında satışı yapılan malların; sipariş evsafına uygun olmaması, kusurlu olmaları nedeniyle de kesilme ihtimalinin olması nedeniyle gecikmeden kaynaklandığının ispatının mümkün olmadığı görülmüştür.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş. Taraflar süresi içinde rapora karşı beyanda bulunmuşlardır. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş, aldırılan bu rapor davalının iddiasını doğrular mahiyettedir ve hüküm kurmaya elverişlidir. Dava yeterince ispat edilmemiştir. Bu nedenlerle davanın reddine karar vererek aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Ana dava açısından ;
A) Maddi tazminat talebinin REDDİNE
B)Manevi tazminat talebinin REDDİNE

2-Alınması gereken 80,70-TL harcın 102,47-TL peşin harçtan mahsubu ile fazla alınan 21,77‬-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı vekili lehine reddedilen maddi tazminat yönünden takdir edilen 1.000,00 -TL ücret-i vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı vekili lehine reddedilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT md. 10/3-4 fıkra hükümleri uyarınca takdir edilen 5.000,00 -TL ücret-i vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan muhkeme masrafının kendi üzerinde bırakılmasına,
2-Birleşen 3. ATM 2021/33 e sayılı dosyası açısından
A) Davacının alacak isteminin kısmen kabulüyle 997,50 Euro alacağın dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4a maddesi uyarınca işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline davacıya ödenmesine
B)Davacının manevi tazminat isteminin REDDİNE
1-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 617,48 TL harçtan başlangıçta alınan 716,78 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 21,77‬ -TL karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafça yapılan 716,78-TL peşin harç, 67,80 TL başvuru ve peşin harç, gideri toplam 784,58 TL’nin kabul red oranına göre 168,97 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiyesinin davacı üzerine bırakılmasına,
3-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, ( maddi tazminat kabul yönünden)
5-a-Davalı Kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan alınarak bu davalıya verilmesine, ( manevi tazminat yönünden)
b-Davalı vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.100,00 TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak bu davalıya verilmesine, ( maddi tazminat yönünden)
Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzene karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip … Hakim … E-imzalıdır E-imzalıdır