Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1627 E. 2019/273 K. 15.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/1627 Esas – 2019/273
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2018/1627
KARAR NO : 2019/273

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ : Av. A
DAVALI : 1-

VEKİLİ : Av.
DAVALI : 2-
VEKİLİ : Av.
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 29/11/2018
KARAR TARİHİ : 15/03/2019
Mahkememizin 27/05/2015 tarih ve 2014/596 – 2015/546 E/K sayılı kararı, Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin11/09/2018 tarih ve 2015/18424 – 2018/7636 E/K sayılı bozma ilamı gereğince bozulmakla Mahkememizin 2018 /1627 Esasına kaydı yapılarak mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
DAVACININ TALEBİ : Davacılar vekili, müvekkillerin murisinin Halk Bankası A.Ş’den 2012 yılında konut kredisi kullandığını, alınan kredi ve işleyecek faiz tutarını kapsayacak şekilde taraflara ayrıca 1 yıllık Hayat sigortası poliçesi imzalattıklarını, poliçe süresinin dolmasından sonra davalı bankanın sigortayı yenilemek isteğini, bu sırada murislerinin Tüketici Hakem Heyeti kararı ile 840,00 TL davalı bankadan alacaklı duruma geldiğini ve hesabına bu paranın yatırıldığını, 19.09.2013 tarihinde hayat sigortası primi olarak bloke konulduğunun belirtildiğini, murisin 12.01.2014 tarihinde ölümü üzerine yapılan başvurunun red edildiğini, kalan konut kredisi tutarı 36.133,00 TL’nin ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
DAVALININ CEVABI : Davalılar vekilleri, sigorta prim ödemesi yapılmadığından sözleşmenin yenilenmediğini, rizikonun poliçe süresi içinde meydana gelmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLER ve GEREKÇE: Dava konut kredisine bağlı hayat sigortasından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır.
Taraflar arasında akdi bir ilişki olup davalının sorumluluğunun kaynağı davacıların murisi ile yapılan hayat sigorta sözleşmesine aykırılıktır.
Görev, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmalıdır.
Davalılar ile davacılar arasındaki ilişki ise 6502 sayılı Kanunu’nun 3/1. maddesi kapsamında kalan tüketici işlemlerinden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle 15.09.2014 tarihinde davacının açtığı tazminat davasında Tüketici Mahkemesi’nin görevli olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Davanın Görev Dava Şartı Yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
Davanın konusu itibariyle davaya bakmaya görevli mahkeme TÜKETİCİ MAHKEMESİ olduundan HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içinde talep edilmesi halinde Görevli TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
HMK 331/2.madde gereğince; yargılama gideri harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda karar verilmesine yer olmadığına dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün süre içinde Temyiz Yargı yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı,verilen karar açıkça okundu. 15/03/2019

İş bu kararın gerekçesi 15/03/2019 tarihinde yazılmıştır.

Katip 104191

Hakim 122455