Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1618 E. 2021/381 K. 07.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1618
KARAR NO : 2021/381

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI :… …
VEKİLİ :Av. …
DAVALI :… …
VEKİLİ :Av. …
DAVA İHBAR OLUNANLAR :
2- …

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/11/2018
KARAR TARİHİ : 07/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ;Müvekkili … ‘nin, Alya Tekstil isimli şahıs firmasının sahibi olduğunu, müvekkili firmanın para işlemlerini QNB Finansbank A.Ş’nin Şubesi’nin …. no.lu USD ve …. nolu TL hesabı ve Halkbank Bursa/Hal Şb.sinin …. TL hesapları aracılığı ile yaptığını, … ‘nin haftalık rutin ödemeleri ve başkaca ödemeleri için genellikle Cuma günleri bankalara e-mailler gönderdiğini, bu e-maillerin banka yetkililerince alındığında yetkililerinin müvekkilin …… 60 nolu telefonlarından arayarak onay aldığını ve onay aldıktan sonra talimatların yerine getirildiğini, … ‘nin, 23.10.2018 günü saat 15.30-16.00 saatlerinde hesaplarını internetten kontrol ederken 22.10.2018 tarihinde davalı …Ş .nin Bursa/Yavuzseiim Şubesindeki 0047031322 nolu hesabından 4.350,00 USD’ nın EFT ile … adına Denizbank Elazığ Şb. IBAN TR74 0013 4000 0159 5061 8000 02 nolu hesabına havale edildiğini gördüğünü, aynı anda kontrol tarihi olan 23.10.2018 tarihinde yine aynı hesabından 7.575.00.-USD’nın da EFT ile … adına Akbank Tokat Şb. IBAN TR97 0004 6001 6000 1000 1662 466 nolu hesabına havale edildiğini tespit ettiğini, hemen oğlu … ‘ne ait 0 532 774 97 97 no.lu telefon ile QNB Finansbank Bursa/Yavuzselim Şb.’ndeki Songül Hanım’ı aradığını ve olayı bildirerek bankaya gitmek üzere işyerinden ayrıldığını, bankaya ulaştıklarında kendisine iki kâğıt imzalatılarak “hesapların dondurulduğu’ nun ve ‘karşı banka Şubelerine e-mailler atıldığının bildirildiğini, bahsi geçen paralardan 4.350,00.-USD. ‘nin karşı bankadan çekildiğini, ancak 7.575,00USD ‘nin TL’ye döndürülüp karşı tarafın hesabına gitmesine rağmen bir kısmının çekildiğini, bir kısmının ise çekilmediği ve bu hesabın yakın izlemede olduğunun müvekkile söylendiğini, bu nedenle paranın müvekkile ödenmediğini, yine müvekkili bankada iken QNB Finansbank Bursa/Yavuzselim Şb. 47039361 nolu hesabından 53,250,00.-TL …. adına Denizbank Esenler Şubesi IBAN TR38 0013 4000 0159 7916 8000 01 nolu hesabına EFT yapılması için yeni bir mail talimatı geldiğini, bu havale yapılmadan önlendiğini, bu şekilde müvekkilin hiçbir bilgi ve talimatı olmaksızın sahte mailler gönderilmek suretiyle ve bankaca müvekkilden daha önce olduğu gibi gerekli teyitler alınmadan müvekkil hesabından alınan ve müvekkile iade edilmeyen toplam 11.925,00.-USD.(63.200,00.-TL.sı) nin iadesi için davalı bankaya Bursa 3. Noterliğin in 31.10.2018 tarihli ve 23118 yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderildiğini, ihtarnamenin davalıya 01.11.2018 tarihinde tebliğ olunduğunu, buna rağmen davalı tarafça müvekkilinin zararlarının giderilmediğini, bu nedenle açılan davanın kabulü ile davalı bankanın güvenlik tedbirlerindeki eksikliğinden dolayı sorumluluğu bulunan 11.925,00. USD (63.200,00TL) alacağın olay tarihi olan 22.10.2018 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu EFT tutarlarının, davacının müvekkil bankaya iletmiş olduğu 22.10.2018 ve 23.10.2016 tarihli talimatlara istinaden … ve …’in hesaplarına aktarıldığını, dava konusu işlemlerin davacının talimatı ile davacı nam ve hesabına yapıldığını, eğer dava konusu işlem davacının adına yapılmamışsa, dava dışı EFT alıcılarının sebepsiz zenginleşmiş olacağından iddia olunan zararın EFT alıcılarından tahsili gerektiğini, yapılan işlem nedeni ile müvekkil Bankanın zenginleşmesi söz konusu olmadığından, mülkiyetinde olmayan bir tutar ile ilgili müvekkil bankaya husumet yöneltilemeyeceğini, açıklanan bu nedenlerle müvekkili Banka bakımından, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini ,davaya konu işlemlerin 22.10.2018 tarihinde … ‘in Oenizbank A.Ş nezdindeki …… nolu hesabına aktarılan 4.350 USD, 23.10.2018 tarihinde …’in AKBANK T.A.Ş nezdindeki TR…. nolu hesabına aktarılan 7.575 USD EFT işlemleri olduğunu, huzurdaki davanın adıgeçenlere ihbar edilmesini , davacının, dava konusu olaya ilişkin suç duyurusunda bulunduğunu ve Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı 2018/92717 Soruşturma no.lu dosya üzerinden soruşturma başlatıldığını, dava konusu olayın niteliği sebebiyle, öncelikle cezai işlemlerin tamamlanmasının bekletici mesele yapılmasına karar verilmesinin istendiğini, haksız ve hukuka aykırı olarak açılan, huzurdaki davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe: Derdest dava davacı …’nin davalı bankadaki hesaplarından rızası olmaksızın sahte mail talimatları ile para çekilmesi suretiyle dolandırıcılık yapılması olayında davalı bankanın kusurlu olduğu iddiası ile açılan bir tazminat davasıdır. Kural olarak bankalar bir güven müessesidir. Mevduat hesaplarına yatırılan paralar bankanın güvencesi altında olup, mudiin talebi halinde ödenmek üzere muhafaza edilir. Yargısal uygulamalarda bankaların hafif kusurlarından dahi mudie karşı sorumluluk altında bulundukları kabul edilmektedir. Bu durum Yargıtay kararlarında yüksek özen borcu biçiminde tarif edilmektedir.
Davalı bankanın sorumluluğuna gidilebilmesi için bankanın işlemleri sırasında sözleşmeye, bankacılık kurallarına, teamüle ve hukuka aykırı biçimde işlem yapmış olduklarının ispatı gerekir. Kimi durumlarda hem bankanın hem de mudiin müterafik kusurları bulunabilir. Kusurun derecesine göre banka mevduat olarak yatırılan paranın tamamından sorumlu tutulabileceği gibi müterafik kusurlar çerçevesinde tazminat sorumluluğundan indirim de yapılabilir. Buna mukabil zararlandırıcı eylem veya eylemlerin mudiin ağır ve tam kusurundan kaynaklandığı anlaşıldığı taktirde bankanın sorumluluğu ortadan kalkacaktır. Daha açık bir ifade ile bankanın sorumluluğu objektif sorumluluk değil, kusur sorumluluğudur. Elbette kusurun sorumluluğa esas olabilmesi için eylemlerle zarar arasında uygun ve yeterli illiyet bağı bulunmalıdır.
Davalı bankanın sorumluluğunun ve varsa kusura etki eden hallerin belirlenmesi amacıyla davacının hesabından yapılan işlemlerin denetlenmesi, hangi işlemde kimin kusuru bulunduğunun belirlenmesi gerekir. Bu amaçla dosya resen seçilen bilirkişiye teslim edilerek rapor alınmıştır. Bilirkişi kök rapor ve ek raporlarında davacı tarafın hesabından yapılan ve usulsüz olduğu ileri sürülen işlemleri tek tek değerlendirmiştir. Mudi tarafından bankaya verilen talimatların şekli konusunda emredici bir kural yoktur. Bu sebeple sözleşmeye, bankacılık kurallarına, uyulması gereken makul tedbirlere riayet edilip edilmediğinin araştırılması gerekir. Davacının sahibi olduğu firmaya ait son 2 yıllık hesap hareketleri ile havale talimatları incelenmiştir. Bu süreçte 2018 yılına ait 132 adet havale talimatında davaya konu havalelerin oldukça üstünde de birçok havale olduğu görülmüştür. Davalı banka, davaya konu talimatlar için herhangi bir teyit almamıştır. Davalı banka teyit alınmasının taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmesinin 5.maddesine istinaden gerek sözleşmesel, gerekse hukuken zorunlu olmadığını iddia etmekte ise de, bankaların bir güven kurumu olduğu, kendisine tevdii edilen paraları vadesinde sahiplerine iade mükellefiyetinin bulunduğu ve bunun için tüm önlemleri almasının gerektiği izahtan varestedir. Davalı banka davaya cevap dilekçesinde; 2018 yılı içerisinde toplam 122 adet para transferi (havale, EFT) talimatı verildiğini, bankanın idari karar gereğince belli tutarın üzerinde olan (çok yüksek meblağlı) para transfer talimatlarına ilişkin telefon teyidi alınmakta olduğunu, davacının ilettiği 122 talimattan sadece 17 talimat için davacı firma yetkilisinden işlem teyidi alındığı belirtilmiştir. Davalı tarafından da ifade edildiği üzere; yasal zorunluluk olmadığı ileri sürülerek işlem teyidi alınmadığı, teyit alınması işleminin yüksek para transferleri için (ki, 17 adet olduğu açıklanmaktadır) alındığı belirtilmektedir. Oysa dosyaya celp edilen müşteri talimatlarından 36 adedinin 10.000,00 USD ve üzerinde olduğu, büyük çoğunluğunun ise 5.000,00 USD üzerinde olduğu halde yine teyit alınmadığı anlaşılmaktadır.
Sözlü ve yazılı olarak talimatla yapılan işlemler; özenle ve dikkatle takibi gereken işlemlerdir. Özellikle mail yoluyla verilen talimatların son derece riskli olduğu, yıllardır tevali eden dolandırıcılık olayları ile sabittir. İnternet şifresi ile gerçekleştirilen işlemlerde teyit mesajı ile doğrulanmasına rağmen, halen devam eden dolandırıcılık olayları dikkate alındığında, bu türlü bir önlemin olmadığı mail yoluyla verilen talimatlarda “müşteriden teyit” alınması, bankacılığın en önemli ilkesi olan emniyet ilkesi yönünden istisnasız uygulanması gereken bir önlem niteliğindedir. Kaldı ki tutar, miktar yönünden ihmal edilebilir bir tutar olarak kabul edilemez.
Sonuç itibariyle, davalı banka, davaya konu ödemeler yönünden yeterince önlem ve özellikle çok riskli bir iletişim olmasına karşın mail yoluyla verilen talimatlar için teyit almaması nedeniyle kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır. Bu nedenle de dava konusu tutarın iadesi uygun görülerek 11.925,00 USD nin bankaya çekilen ihtarnamenin tebliğ edildiği 01/11/2018 tarihinden itibaren verilen 3 günlük süre sonucunda 05/11/2018 tarihinde oluşan temerrüt tarihinden itibaren ödeninceye kadar işleyecek reeskont (avans) faizi ile birlikte ödeme tarihindeki USD kurundan Türk Lirası olarak iade etmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın KABULÜ ile 11.925 USD ‘nin 05/11/2018 temerrüt tarihinden itibaren ödeninceye kadar işleyecek reeskont ( avans) faizi ile birlikte ödeme tarihindeki USD kurundan Türk Lirası olarak davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 4.317,19 TL harçtan başlangıçta alınan 1.079,30 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 3.237,89 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 1.079,30 TL peşin harç, 35,90 TL başvurma harcı, 701,60 yargılama gideri olmak üzere toplam 1.816,80 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 9.016,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/04/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza