Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1558 E. 2020/784 K. 27.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

….. TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1558 Esas
KARAR NO : 2020/784

HAKİM : …..
KATİP : …..

DAVACI : …..
VEKİLİ : Av……
DAVALI : …..
VEKİLİ : Av……
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/11/2018
KARAR TARİHİ : 27/11/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; Davalı şirketin davacı taraftan hidrolik silindir makinesi aldığını ve buna ilişkin olarak 31/07/2014 tarihinde fatura düzenlendiğini, davalı tarafın 31/07/2014 tarihli … nolu 76.700,00 TL bedelli faturanın bir kısmını ödediğini, 3.000,00 TL lik kısmını ise ödemediğini, 14/08/2018 tarihinde davalı tarafa ödeme ihtarı çekildiğini ancak herhangi bir cevap verilmediği gibi ödeme de yapıldığını, davacı tarafın alacağı nedeniyle Bursa 14. İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayıl dosyası le davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın borcunu ödemediği ve icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, söz konusu itirazın haksız ve kötü niyetli olduğundan bahisle itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ; davacı tarafın dava dilekçesinde ileri sürmüş olduğu hususların gerçeğe aykırı olduğunu, davalı tarafın herhangi bir borcu bulunmadığını, taraf ticari defter ve kayıtları incelendiğinde dava dilekçesindeki iddialarla örtüşecek bir ticari ilişkide bulunmadıklarını, davalı tarafın tacir olmadığını bu nedenle ticari dava olmayan davaya bakmakla Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu, davaya bakmakla yetkili mahkemelerin İzmir Mahkemeleri olduğunu, davalının söz konusu takibe itiraz etmesinin hukuka uygun olduğunu, davanın reddine karar verilerek %20 ‘den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini beyan ve talep etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe: Davalı Ali’nin tacir olduğu ve tacir olduğu tartışmasız olan diğer borçlu-davalı ile takip arkadaşlığı bulunduğu, tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğu gözetilerek davanın nispi ticari dava olması sebebiyle mahkememizin görevli olduğu kanaatine varılmıştır.
Alacağın para borcundan kaynaklandığı kabul edilerek ve alacaklı kendi ikametgahında dava açıp takip yapabileceğinden davalı tarafın yetki itirazının da reddine karar vermek gerekmiştir.
Derdest dava ilamsız takibe itirazın iptali davasıdır. İlamsız takibe dayanak yapılan alacağın makine satışından kaynaklandığı ileri sürülmüştür. Kural olarak ispat külfeti davacı taraf üzerindedir. Davacı taraf davalıya makinayı teslim ettiğini ispat etmelidir.
Davacı taraf makine satımına dair bir fatura ve sevk irsaliyesi sunmuştur. Elbette fatura tek başına alacağın varlığını ve satilan malın teslim edildiğini ispat etmez. Ancak fatura miktarı itibariyle beyana tabi miktar sınırının üzerindedir. Yani vergi dairesine beyan edilmelidir. Davalı tarafın BA formuna baktığımızda da takibe konu faturanın vergi dairesine bildirildiği görülmektedir.
Dosya içeriğinde bulunan 10/09/2014 tarihli sevk irsaliyesi ile aynı tarihli faturanın birer örneği davalı asile ve davalı vekiline ayrı ayrı duruşma tutanağından bir suretle birlikte tebliğ edilerek bu faturanın kendi defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, sevk irsaliyesinde gösterilen malın kendisine teslim edilip edilmediği konusunda beyanda bulunmak üzere iki haftalık kesin srüe verilmiş, kesin süre içinde beyanda bulunulmadığı takdirde faturanın defterlerinde kayıtlı olduğunun ve malın teslim edilmiş kabul edileceğinin ihtarı yapılmış olmasına rağmen bu ihtara da davalı taraf yanıt vermemiştir. Dolayısıyla davalı taraf faturayı ve dolayısıyla mal ve hizmeti satın aldığını kabul etmiş sayılacaktır.
Davacı bu şekilde üzerine düşen ispat külfetini yerine getirmiştir. Buna karşılık davalı taraf mal ve hizmet bedellerini ödediğini ispat edemediğinden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Alacak miktarı muayyen olup yargılama gerektirmediğinden ve davalının itirazı alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik görüldüğünden davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın KABULÜ ile, Bursa 14. İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı dosyasında davalı borçluların ödeme emrine itirazlarının İPTALİNE,
2-Takibin kaldığı yerden DEVAMINA,
3-Asıl alacağın %20’si tutarındaki 600,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
4-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 299,02 -TL harçtan başlangıçta alınan 52,87- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 246,15-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5- Davacı tarafça yapılan 52,87-TL harç, 112,70-TL yargılama gideri toplam 165,57-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7- Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/11/2020

Katip …..
✍ e-imzalıdır.

Hakim …..
✍ e-imzalıdır.