Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1544 E. 2020/401 K. 07.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

.
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1544
KARAR NO : 2020/401

HAKİM : ..
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …..

DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/02/2016
KARAR TARİHİ : 07/07/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/08/2020
Mahkememizin 2016/205 E-2017/1262 K sayılı kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi’nin 2018/638 E-2018/954 K sayılı kararı ile kaldırılmış, 2018/1544 Esas sırasına kaydedilerek yargılayama devam olunmuştur.
Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; Müvekkili şirketin Metal Sanayinin Yardımcı Malzemeleri temin eden CNC Tezgahların Kesici Uçlarını ve bunların bağlı olduğu aparatların Pazarlama işi ile iştigal etmekte olduğunu, müvekkili şirketin pazarladığı mallardan kesici uçları ve bu uçların bağlı olduğu tutucuların bazılarını davalı şirketten temin etmekte olduğunu, davalıdan alınan kesici uçların 10.000 Km. Kesim yapacağı taahhüt edilmiş olmasına rağmen 3.000 KM kesim yapabildiği, ayrıca kesici ucun dayanıklılığının da az olduğu, davalı şirketten alınan mallara istinaden müvekkilinin Anadolu Bankası Bursa Nilüfer Şubesine ait … Hesap nolu hesabından … Çek nolu 30/06/2014 vade tarihli 73.460,88-TL bedelli .. Çek nolu 31/05/2014 vade tarihli ve 70.000,00-TL bedelli, .. Çek nolu 31/08/2014 vade tarihli ve 36.149,71-TL bedelli, Toplam 3 adet çekleri keşide ederek davalı tarafa verdiğini, davalı şirketten son yapılmış olan Faturalı alımlara istinaden alınan malların müvekkilinin müşterilerine satılması sonrasında malların defolu olması nedeniyle iade olunduğu, 2012 yılında alınan defolu malların davalıya iadesinin 2013 yılında gerçekleştiği, davalının ilk iade olunan malların yerine yenilerini tedarik ederek müvekkili firmaya yeniden gönderdiği, müvekkilinin davalı tarafından 2. Kez gönderilen Kesici uçların müşterilerine satışını yeniden yapmış ise de; Müşterilerinin kesici uçların yeteri kadar ve taahhüt edilen kadar Km. Kesim yapamadığından ve çabuk kırıldıklarından dolayı malları iade ettiklerini, bunun üzerine müvekkilinin davalıya hem malları iade etmeye hemde iade faturalarını göndermeye çalıştığını, ancak davalı şirketin söz konusu malları ve faturalarını teslim ve tebliğ almadığını, bunun üzerine Bursa 10. Noterliğinin 26/05/2014 günlü İhtarnamesi ile iade faturalarının davalı şirkete gönderilmiş olup, malların müvekkilinin emanet bölümünde Yedi Emin olarak tutulduğunun belirtildiğini, Müvekkili firmanın davalıdan satın alınan malların iadesi sürecinin 2012 yılından beri devam etmekte olup, davalı tarafından satışı yapılan malların sürekli defolu çıkması nedeniyle Bursa İlinde çeşitli Sanayi Firmaları ile çalışan müvekkilinin de Ticari itibarının zedelenmesine neden olduğu, söz konusu mallar karşılığı davalıya teslim edilen çeklerin ise akıbetinin bilinmeyip ödeme tarihlerini yakın bir zaman kalması nedeniyle müvekkilinin malların Defolu olması nedeniyle aslında borçlu bulunmayan müvekkilinin çekleri ödemek zorunda kalması durumunda maddi zararının oluşacağı, anılan nedenlerle öncelikle Toplam 179.610,58-TL tutarlı çeklerin İhtiyati Tedbir yolu ile dava sonuna kadar ödemeden yasaklanması ile kusurlu ifa nedeniyle müvekkilinin borçlu bulunmadığının tespitine, iadesi kabul edilmeyen mallar için BK 107. Maddesi uyarınca Ardiye yeri belirlenmesine ve BK 108. Maddesi uyarınca müvekkiline defolu malların satış hakkının ve izninin verilmesine, mahkeme aksi kanaatte ise müvekkilinin uğradığı tüm zararlar ile depolamanın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesi ile; davacı vekilinin davacı tarafça ticari ilişki çerçevesinde keşide edilen davaya konu Toplam 179.610,58-TL tutarlı çeklerin İhtiyati Tedbir yoluyla ödemeden yasaklanmasına karar verilmiş ise de dava konusu çeklerin 3. Bir şahıs tarafından ibrazı halinde ödenmesinin ve icra takibine konulmasının durdurulması konusundaki İhtiyati Tedbirin İİK 72. Maddesi hükümlerine aykırı olduğu, bunun ancak taraflar arasındaki Ticari ilişki çerçevesinde ileri sürülebilecek İtiraz ve Def’ilerin incelenmesi ve yargılanması kapsamında taraflar arasında geçerli olacak şekilde İhtiyati Tedbire konu edilebileceği, zira davacı Keşideci tarafından keşide edilen çeklerin Ciro yoluyla 3. Kişilere geçmiş olup İhtiyati Tedbirin 3. Kişilerin haklarını haleldar edebileceği davanın esası ile ilgili olarak ise müvekkili firma olan OSG… AŞ’nin Teknolojik Klavuz İmalatında ve Operasyonlarında yeni Klavuz Dizaynları yapan ve Otomotiv, Kalıp Endüstrisi gibi gemi sektöründe çalışan bir şirket olup, en iyi kalitede ve İSO Standartlarına uygun şekilde üretim yapan ve hizmet yapan bir firma olup ayıplı mal satmasının gerçeğe uygun olmadığını, davacı taraf ile müvekkili arasındaki Ticari ilişkinin yaklaşık 2 yıl devam etmiş olup, davacı tarafın müvekkili aleyhine keşide ettiği Bursa 10. Noterliğinin 26/05/2014 tarih ve 019388 Yevmiye nolu ihtarnamesi ile ” Şirketinize Muhtelif tarihlerde satılan kesici uçlardan oluşan Toplam 158.788,09-TL miktarlı Emtiaların büyük ölçüde defolu olduğu ve bu sebeple iade faturası düzenlendiği, iade faturasının müvekkil firma tarafından kabul edilmediği, malların iade alınmasına, aksi halde her türlü yasal yollara müracaat edileceği ” hususunun İhbar ve İhtar edildiğini, müvekkili tarafından ise Beyoğlu 27. Noterliğinin 30/05/2014 tarih 08565 Yevmiye nolu ihtarnamesi ile ihtarnameye cevap verildiğini, davacı yanın her ne kadar ürünlerde ayıp olduğu iddiasında bulunmuş ise de; TTK 23/1. Madde fıkra gereğince tacirler arasındaki satışlarda ayıp ihbarının 2 ve 8 günlük sürelere tabi olması gerektiği halde davacı tarafın satışa konu emtiaları teslim aldığı tarihten itibaren yaklaşık 1 yıllık süre sonrasında ayıp bildiriminde bulunduğunu, süresinde yapılmayan Ayıp ihbarını kabul etmediklerini, davacı tarafça malların ayıplı olduğunun tespitine dair herhangi bir hukuki girişimde bulunulmadığını, irsaliyeli faturalar ile malların davacı tarafa teslim edilmiş olup teslim tarihi ve sonrasında herhangi bir itirazda bulunulmadığı gibi müvekkili firmanın kesici uçların dava dilekçesinde sözü edildiği gibi 10.000 Km. Kesim yapılacağı konusunda herhangi bir taahhüt de bulunmadığı, kesici uçların ve satışa konu yapılan tüm ürünlerin İSO 9001 Kalite Belgesi Güvencesi ile Japonya’da üretilmekte olup Ayıplı ve Defolu bulunduğuna dair iddiaların ise kabul edilmesinin mümkün bulunmadığını, 2012 ve 2013 yılında satışı yapılan ürünlerin 2 sene sonrasında iade edilmek istenmesine BK. 107 ve 108. Maddesi hükümlerinin davaya konu satışı yapılan ürünler hakkında uygulanamayacağını, kötü niyetli davacı aleyhine % 20’den aşağı olmayacak şekilde Kötü Niyet Tazminatına hükmedilmesine ve davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Dava, Taraflar arasındaki Ticari ilişki kapsamında davacı yana satışı ve teslimi yapılan Sanayi Malzemesi ürünlerin ayıplı ve defolu çıktığından bahisle davacı yanın davalıya keşide edip teslim ettiği toplam tutarı 179.610,58-TL olan Çeklerden dolayı davalıya borçlu bulunmadığının tespiti istemine dayalıdır.
Davalı tarafça Davacı yana Satış ve Teslimi yapılan ürünlerin ayıplı ve defolu çıktığından bahisle davacı tarafça kesilen iade faturası ile davalı tarafın iade edilmek istendiği, ancak davalı tarafça iade ve teslim alınmaması nedeniyle Bursa 10.Noterliğinin 26/05/2014 günlü ve 19388 Yevmiye nolu ihtarnamesi ile iade edilmek istendiği, ancak davalı tarafça iadenin kabul edilmediği ve iade faturasının iade edildiğine dair Beyoğlu 27. Noterliğinin 30/05/2014 tarih 08560 Yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edilerek davacı yana gönderildiği, taraflar arasında doğan ihtilafın bu şekilde giderilememesi nedeniyle iş bu davaya konu edildiği anlaşılmış olup, dava dilekçesine konu edilen ve dava dilekçesi ekinde bulunan kesici uç tabir edilen sanayi malzemesi ürünlerinin dava dilekçesine ekli İrsaliyeli Faturalar ile davacı tarafa tam ve eksiksiz olarak teslim edildiği, davacı tarafça ise bunun karşılığında Anadolu Bankası Bursa Nilüfer Şubesi 68853816 Nolu hesabından keşide edilen … Çek nolu 30/06/2014 vade tarihli 73.460,88-TL bedelli … Çek nolu 31/05/2014 vade tarihli ve 70.000,00-TL bedelli, … Çek nolu 31/08/2014 vade tarihli ve 36.149,71-TL bedelli, Toplam 3 adet çeklerin davalı tarafa verildiği konularında taraflar arasında ihtilaf bulunmayıp, İhtilaf davacıya satış ve teslimi yapılan kesici uç ürünlerinin yeteri kadar ve taahhüt edilen miktarda kesim yapamadığı ve çabuk kırıldığından bahisle kullanıma hiç elverişli bulunmadığı, bu hali ile ayıplı ve defolu bulunduğu, ayıplı bulunan ürünlerin kullanıma elverişli bulunmaması nedeniyle iade edilmek istenmesi ve davalı tarafça ayıbın ve iadenin kabul edilmemesinden kaynaklı olduğu anlaşılmış olup bu dava ile çözümü gereken hususunun davacı yana satışı ve teslimi yapılan ürünlerin ayıplı olup olmadığı, var ise ayıbın gizli ayıp niteliğinde olup olmadığı ve bu kapsamda ayıp ihbar sürelerine uyulup uyulmadığı ve ayıbın tutar ve miktarının neden ibaret olduğu hususlarının irdelenerek ayıplı malların teknik yönden incelenmesi ile davacı tarafça bu hali ile kullanılmasının ürünün ve ayıbın niteliğine göre hiç mümkün görülmemesi halinde iade edilmesi gereken ayıplı ürünlerin neden ibaret olduğu hususlarının irdelenmesi ile bu hususların tespitinden sonra davacı tarafın davalı yana vermiş olduğu çeklerden dolayı borçlu bulunmadığı bir miktar var ise bunun tespitinden ibaret olduğu anlaşılmış olup incelemeler buna göre yapılmıştır.
Dava dosyası, ibraz edilen deliller ve taraflara ait Ticari Defter ve dayanağı kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesine karar verilmiş olup, davalı yana ait Ticari ilişkili dönemini kapsayan 2012-2013 ve 2014 yıllarına ait ticari defter ve kayıtların SMMM Bilirkişi aracılığı ile incelenmesi bakımından İstanbul Nöb.Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış, mahkemece görevlendirilen SMMM Bilirkişi aracılığı ile satışa konu faturaların ve davacı tarafça verilen çeklerin davacı yana ait Ticari Defterlerde yer aldığı belirtilmiştir.
Mahkememizce SMMM Bilirkişi … …, Makine Mühendisi … … ve U. Ü. Hukuk Fakültesi Öğr. Görev. … … … aracılığı ile oluşturulan Heyet tarafından ayıba konu olduğu iddia edilen kesici uçlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacı defterleri de bir arada incelenmek suretiyle rapor tanzim edilmesi istenmiş, Makine Müh. Bilirkişi tarafından satıma konu kesici takım ürünlerinin yapılan teknik incelemesinde dava konusu kesici takımların ayıplı olduğu ve mevcut hali ile kullanılmasının söz konusu olamayacağı gibi kesici takımlardan beklenen faydanın sağlanamayacağı, ürünlerin davacı tarafından müşterilerinin satışı sonrasında nihai müşteri tarafından kullanılması sonrasında ayıbın anlaşılabileceği, bu hali ile gizli ayıplı olduğu, ayıplı ürün dolayısı ile davacı tarafça sözleşmeden dönme konusundaki bildirimin TBK 231. Maddesinde yazılı Zaman Aşımı Süresinde yapıldığı, Hukukçu Bilirkişi tarafından Makine Müh. Teknik Bilirkişinin incelemesi kapsamında belirtilmiş ve SMMM Bilirkişi tarafından davacı defterlerin incelenmesi ile taraflar arasındaki son mutabakata 30/04/2014 tarihi itibariyle yapıldığı, bu tarih itibariyle davacının davalıya 4.286,47-TL borçlu görünüp taraflarca kaşe ile imzalanan mutabakat formunda yer alan bakiye borç ile örtüştüğü, bilirkişi heyetinin 10/10/2016 tarihli raporu ile anlaşılmıştır.
Bilahare mahkememizce taraf vekillerinin itirazları ve dosya kapsamına göre davanın bir Menfii Tespit davası olup ilk rapor ile Gizli ayıplı olduğu tespit edilen ürünlerden dolayı davacı tarafa satışı yapılan hangi faturalara konu ürünlerin ne miktarda olduğu hususunun faturalar kapsamında tek tek incelemesi ve irtibatlandırılması yapılarak hangi faturadan dolayı ne miktar ayıplı ürün nedeniyle, ne miktar ürünün iade edilmesi gerektiği hususlarının belirlenerek buna göre davacının keşide ederek davalı yana verdiği toplam 179.610,58-TL tutarlı çeklerden davalıya ne miktar borçlu bulunmadığı hususlarının incelenmesi istenmiş olup, bilirkişi heyeti tarafından bu kapsamda yapılan inceleme sonucunda dosyamız içerisine ibraz edilen 10/05/2017 tarihli bilirkişi Ek raporu ile fatura bazında yapılan incelemeler ile tek tek ayıplı ürünler tespit edilip tutarları belirlenmiş, Bilirkişi Ek raporu ekinde Excel Tablosu ile yapılan tespit ve belirlemeler sonucunda toplam 66.861,91-TL ayıplı ürün tutarı belirlenmiş ise de tablo üzerinden yapılan inceleme ve hesaplamada 134 nolu sırada yer alan 20/05/2014 tarih 718607 nolu faturaya konu 2.926,00-TL tutarlı üründe ayıp mevcut bulunduğu belirtilmekle birlikte bu faturadaki ayıp miktarının Excel Tablosu üzerine yazılmadığından hesaplamaya dahil edilmediği anlaşılmış olup, bilirkişi heyeti ile yapılan görüşme ile konu teyit edildikten sonra Ek rapor alınmasına gidilmeksizin mahkememizce resen bu tutar ayıp mevcut olması nedeniyle 66.861,91-TL ayıp tutarına dahil edilerek Toplam 69.787,91-TL Ayıplı ürünler bedeli bulunduğu tespit edilmiştir.
Davalı tarafça her ne kadar ayıplı ürünlerin 2012 yılından itibaren satışı yapılan ürünler olup, ilk kez 26/05/2014 tarihinde keşide edilen Bursa 10. Noterliğinin ayıp iade faturası ile ayıbın ihtar edildiği belirtilmiş isede 2012 yılında yapılan ilk satışlardan yapılan iadelerin bir kısmının davalı tarafça kabul edilip yerine yeni ürünler verildiği gibi ayıbın ilk görüldüğü anda ve ürünün makine üzerinde kullanımı olmaksızın anlaşılması mümkün bulunmayan ancak belirli bir süre kullanıldıktan sonra anlaşılabilecek bir ayıp olup, bu hali ile gizli ayıp niteliğinde bulunduğu ürünlerin davacı tarafça kendi müşterilerine satışı yapıldıktan sonra kendisine yapılan iadeler sonrasında ve düzenlenen iade faturaları ile ayıp anlaşıldıktan sonra davalı tarafın bilgilendirildiği, ayıp ihbarının süresi içinde yapıldığı bu nedenle kabul edilmiş olup davacı yanın Teknik Bilirkişice yapılan tespitler nedeniyle ayıplı ürünlerin bu hali ile kullanılması ve kendisinden beklenen faydayı yerine getirmesi mümkün bulunmayacak olması karşısında iade edilmek istenmesi ve ürünler ile ilgili sözleşmeden dönmesinin haklı ve yerinde kabul edilebileceği sonucuna varılmış, davacı tarafça her ne kadar ayıplı ürünler nedeniyle piyasadaki satış imkanının ve itibarının kalmadığı, ayıplı olmadığı belirtilip ürünlerin dahi satmasının mümkün bulunmadığı nedeniyle satışı yapılan ürünlerin tamamı nedeniyle sözleşmeden dönme hakkını kullanmak istediği yönünde talep ve beyanda bulunmuş ise de; Ayıplı olmayan ürünler nedeniyle sözleşmeden dönmesinin haklı ve yerinde olmadığı sonucuna varılarak ancak toplam 69.787,91-TL tutarlı ayıplı ürünler nedeniyle sözleşmeden dönebileceği ve bu tutarda davalı tarafa borçlu bulunmadığının tespitine karar verilebileceği sonucuna varılmıştır.
Davacı tarafça davalı tarafa keşide ve teslim edilen 3 adet çekler nedeniyle verilen ve daha sonra düzeltilen İhtiyati Tedbir Kararımız nedeniyle çeklerin taraflar arasında geçerli olmak kaydı ile icraya konulmasının ve ibrazında ödenmesinin durdurulmasına yönelik İİK 72/2. Maddesi kapsamında Teminat karşılığı olarak İhtiyati Tedbir kararı verilmiş ise de, Dava konusu olan çeklerden … Çek nolu 30/06/2014 keşide tarihli ve 73.460,88-TL bedelli çekin ciro yoluyla teslim edildiği 3. Kişi Hasan Karaman tarafından Bursa 15. İcra Müdürlüğünün 2014/… esas sayılı icra takibine konu edildiği, İhtiyati Tedbir Kararının 3. Kişiyi bağlayamayacağından kesinleşen karar nedeniyle Davacı keşideci Şirket tarafından dosya kapak hesabına konu 98.608,57-TL’nin 12/08/2014 tarihinde icra dosya borcuna mahsuben ödendiği ve bu çek nedeniyle açılan icra takibi dosyasının bu şekilde ödenmekle İnfaz edildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu olan çeklerden 31/05/2014 tarih … Çek nolu 70.000,00-TL bedelli çekin ise davalı şirket tarafından Bursa 16. İcra Müdürlüğünün 2014/… esas sayılı icra takibine konu edildiği anlaşılmış ise de; İhtiyati Tedbir nedeniyle durdurulduğu görülmüştür.
İncelenen dosya kapsamına göre;
Bursa Bölge Adliye Mahkemesi’nin 5. Hukuk Dairesi’nin24.10.2018 tarih ve 2018/638 E. Ve 2018/954K. Sayılı kararında; ”Mahkemece yapılan yargılama aşamasında alınan bilirkişi kök ve ek raporlarında davalı tarafından satışı yapılan ürünlerin ayıplı olduğu belirtilmiş ise de; bilirkişi raporu teknik verilerden uzak olup denetime elverişli değildir, ayıbın ne olduğu açıklanmamış, davalının itirazları değerlendirilmemiştir.
Davalı kesim adedi yönünden taahhütü olmadığını ileri sürmüştür. Buna göre ayıbın üretimden hatasından mı, nitelikten mi kaynaklı olup olmadığının tespiti gerekir.
Bu nedenle öncelikle ürünler üzerinde yeterli teknik araştırma yapılmak suretiyle ayıbın var olup olmadığının, varsa ne olduğunun açıklanması gerekir. Ürünlerde üretim hatasına dayalı ayıp bulunmayıp nitelik yeterli değil ise davalının nitelik yönünden taahhütü olup olmadığı incelenmelidir. Ürünlerin ayıplı olduğunun saptanması halinde ise ne kadarlık ve hangi faturalara ilişkin ürünün ayıplı olduğu, bu ayıptan dolayı ihbarların süresinde olup olmadığının denetlenmesi ve sonucuna göre ne kadar üründen dolayı borçlu olmadığının tespiti ile ayıplı ürünlerin iadesine karar verilmesi gerekir. Yetersiz bilirkişi raporu ile karar verilmesi ve davalının ayıplı ürünün iadesi talebi hakkında olumlu-olumsuz hüküm kurulmaması yerinde değildir.
Davanın çözümüne yönelik teknik verileri içeren, bilimsellikten uzak ve tarafların iddia ve savunmalarını değerlendirir nitelikte bilirkişi raporu toplanması gereken delildir. Açıklanan nitelikleri içermeyen rapor alınmış olması delillerin toplandığı anlamına gelmeyeceği gerekçesi ile mahkememizin kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Bursa Bölge Adliye Mahkemesi’nin 5. Hukuk Dairesi’nin 24.10.2018 tarih ve 2018/638 E. Ve 2018/954K. Sayılı kararında belirtile gerekçe doğrultusunda dosya tekrardan bir bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. 31.05.2019 tarihli bilirkişi raporunda; davacı firmanın atölyesinde yapılan denemelerde bahse konu diş açma kılavuzlarının kısa süre içerisinde köreldiği ve kırılmalara rastlandığı, Bursa Teknik Üniversitesi Laboratuvarı tarafından yapılan sertlik testlerinde malzemelerin sertlik değerlerinin birbirinden farklı olduğu, malzemelerin speklerinde belirtilen sayı ve kalitede diş açma işlemi gerçekleştirmediği, ürünlerin satışını yaptığı firmalardan iade edilen ürünlerden dolayı, davacı firmanın piyasadaki itibarinin zedelendiği, görsel şartlarda yapılan denemeleri ve laboratuvar deney sonuçlarına istinaden, davalıya iade edilen ve yukarıda listelenen malzemelerin AYIPLI olduğu, ancak ayıbın niteliğinin tespit edilmesi için daha detaylı laboratuvar çalışmaları ve özel geliştirilmiş ölçme cihazlarına ihtiyaç duyulması nedeniyle mevcut şartlarla ayıbın üretim hatası veya ayıp sebebinin tam olarak belirleme imkanının bulunmadığı, ancak görsel şartlarda yapılan incelemeler sonucu kesici takım ürünlerinden niteliği gereği beklenen faydanın sağlanmadığı, ayıplı ürünlerin KDV dahil toplam bedelinin 215,634,12 TL olduğu, davacının düzenlediği iade faturaları toplamının 215.635,11TL olduğu buna göre davacının 0,99 TL fazla fatura düzenlediği, davacının 2014 yılı kapanış fişine ve tasfiyeye giriş açılış fişine göre davalıdan 149.8,73,05 TL alacaklı göründüğü davacı tarafından fazla düzenlenen iade faturalarının bakiye alacağından düşülmesi durumunda 149,872,06 TL alacaklı olacağı, dosyada sabit olduğu üzere; davacının davaya konu 3 adet karşılığı toplam 179.601,59 TL tutarında olanların 31.08.2014 tarih ve 7654414 nolu 36.149,71 TL tutarında olan çeki ödemediği, diğer çeklerin ödendiği, davacı keşif esnasında hatalı ürünlerin bulunduğu ve bu ürünlerden dolayı bu marka adından kaynaklanan hatalı ürünlerin bulunduğu ve bu ürünlerden dolayı bu marka adından kaynaklanan olumsuz imaj nedeniyle davacının diğer ürünleri iade etmekte haklı olduğu belirtilmiştir.
Tüm bu nedenlerle; Bursa Bölge Adliye Mahkemesi’nin 5. Hukuk Dairesi’nin 24.10.2018 tarih ve 2018/638 E. Ve 2018/954K. Sayılı kararı doğrultusunda yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen 31.05.2019 tarihli bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere listelenen malzemelerin ayıplı olduğu,davacının 2014 yılı kapanış fişine ve tasfiyeye giriş açılış fişine göre davalıdan 149.8,73,05 TL alacaklı göründüğü davacı tarafından fazla düzenlenen iade faturalarının bakiye alacağından düşülmesi durumunda 149,872,06 TL alacaklı olacağı, dosyada sabit olduğu üzere; davacının davaya konu 3 adet karşılığı toplam 179.601,59 TL tutarında olanların 31.08.2014 tarih ve 7654414 nolu 36.149,71 TL tutarında olan çeki ödemediği, diğer çeklerin ödendiği dikkate alınarak 79.610,59 TL alacağın davacı tarafından davalı tarafa ödendiği sabit olmakla davacı tarafından davalı tarafa ödenen bu miktarda borçlu olmadığının tespitine, Takibin (Bursa 16. İcra Müdürlüğünün 2014/… Esas sayılı ) bu miktar ve bu miktara işleyecek faiz, harç ve vekalet ücreti açısından iptaline, ödenen miktarın istirdatı ile Davalının aleyhine haksız ve kötü niyetli olması sebebiyle dava konusu miktarın %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile
1-179.610,59 TL alacağın davacı tarafından davalı tarafa ödendiği sabit olmakla davacı tarafından davalı tarafa ödenen bu miktarda borçlu olmadığının TESPİTİNE,
Takibin (Bursa 16. İcra Müdürlüğünün 2014/… Esas sayılı ) bu miktar ve bu miktara işleyecek faiz, harç ve vekalet ücreti açısından İPTALİNE,
Ödenen miktarın İSTİRDATINA,
Davalının aleyhine haksız ve kötü niyetli olması sebebiyle dava konusu miktarın %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine,
2-Alınması gereken 12.269,19 TL harçtan başlangıçta alınan 3.067,30 TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 9.201,89 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye Gelir Kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 3.654,30 TL harç ve 3.397,60 TL yargılama gideri toplamı 7.051,90 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmekle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 21.013,01 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflar tarafından kullanılmayan artan gider avanslarının hükmün kesinleşmesine müteakip taraflara iadesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/07/2020

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)