Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1539 E. 2021/165 K. 19.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/1539 Esas – 2021/165
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1539 Esas
KARAR NO : 2021/165

HAKİM : …
KATİP : …
DAVACI : A……. OTOMOTİV TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – 0001008301600010
VEKİLİ : Av.
DAVALI :
VEKİLİ : Av.
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/11/2018
KARAR TARİHİ : 19/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; “Müvekkilinin ….Akar.ve Otom. Tic, Ltd. Şti’ ne ait ………… Çan/ÇANAKKALE adresinde bulunan akaryakıt istasyonuna 21.06.2018 tarihinde, meydana gelen hava muhalefeti neticesinde yıldırım düştüğünü, yıldırım düşmesi sonucunda; müvekkiline ait istasyonun demirbaşlarından; akaryakıt otomasyon sistemi bilgisayar işletim sistemleri, güvenlik kamera sistemleri, bilgisayarlar, güç kaynaklan vb, elektronik cihazlar ve bunlara bağlı sistemlerde arıza meydana geldiğini, davalı şirkete hasar İhbarında bulunulduktan sonra işlemin sonucu beklenmeden, meydana gelen zarar, ticari işletmenin çalışmasını engelleyici boyutta olduğundan müvekkili tarafından kendi imkanları ile ivedilikle yenilendiğini/ tamir ettirildiğini ve maliyetinin 51,082,20 TL olduğunu, maliyete ilişkin faturaların davalı şirket ile paylaşıldığını, Ancak davalı şirketin dolaylı zarar olduğu gerekçesi ile müvekkil şirketin banka hesabına 16.08.2018 tarihinde 479010 nolu hasar dosyasına istinaden yalnızca 18.576,00 TL hasar ödemesi yapıldığını, kalan miktara ilişkin taleplerinin zımnen reddedildiğini kalan mikarın ödenmesi maksadı ile davalı şirkete Bursa 10. Noterliğinin 05.10.2018 tarih, 042173 yevmiye nolu İhtarnamesi ile bildirimde bulunulmuşsa da 19.10.2018 tarihinde muhataba tebliğ edilen ihtarnamedeki taleplerine cevap verilmediğini, ilgili risk ve meydana gelen zararın müvekkili tarafından, davalı şirkete yaptırılan Akaryakıt Paket Yangın Sigortası ile teminat altına alındığını ve yıldırım düşmesi sonucu meydana gelebilecek hasarlar poliçe kapsamında olduğunu, meydana gelen zarar ile yıldırım düşmesi arasında illiyet bağı bulunduğundan ve müvekkile atfedilecek ve illiyet bağını kesecek herhangi bir kusur bulunmadığını, davalı şirketin meydana gelen zarardan poliçe limitleri ve kapsamında sorumlu olduğunu, davacı şirketin teminat kapsamında olan zararı, davalı tarafından kötü niyetti olarak ödenmediğini beyanla davanın kabulü ile 35.506,20 TL bakiye hasar bedelinin , 19/10/2018 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faiz ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın iş yerinin yakınlarında 21/06/2018 tarihinde yıldırım düşmesi sebebiyle iş yeri sistemlerinin zarara uğradığını beyan ettiğini ancak davacı şirketin iş yerinin adresinin İstanbul olması nedeniyle Bursa Mahkemelerinin yargı çevresi dışında kaldığını, poliçelerinde makine kırılması teminatı olduğunu elektronik cihaz teminatı olmadığını, yapılan incelemeler neticesinde poliçe teminatına giren sigortalılarının zararının karşılandığını , davacı tarafın bakiye zararının bulunmadığını, ekspertiz incelemesi sonucu meydana gelen hasar miktarının 20.640,00 TL olduğunu , bu miktar üzerinden poliçe ile belirlenen %10 muafiyet uygulanarak 18.576,00 TL’nin davacı tarafa 16/08/2018 tarihinde ödendiğini, davalı şirketin sorumluluğunun kalmadığını , kabul anlamında olmamak kaydıyla davacı tarafın hem teknik hem de hukuki isnadı bulunmayan fahiş taleplerinin olduğunu, hasarın hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde iddia edildiği gibi meydana geldiğinin ispatlanması gerektiğini beyanla Yangın Sigortası Genel Şartları gereğince davanın reddini, davacının davasını ispatı halinde gerçek hasarın tespit edilmesi ile fahiş meblağdan açılan davanın reddini, faizin dava tarihinden itibaren yasal olarak kabulünü, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmilini talep etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe; Dava, taraflar arasında imzalanan sigorta poliçesi kapsamında sigorta şirketince karşılanmayan bakiye zararın giderilmesi talebine ilişkindir.
Davacı şirket Akaryakıt Paket Yangın Sigorta Poliçesi ile davalı sigorta şirketinin sigortalısıdır. Davaya konu hasarı meydana getiren yıldırım düşmesi olayı 21/06/2018 tarihinde meydana gelmiş olup bu tarih poliçe dönemi içerisinde yer almaktadır. Bu poliçede yangın, yıldırım, infilak olaylarına ilişkin hasarlar; emtia, demirbaş ve makine için poliçede belirlenen limitlerle teminat altına alınmıştır. Poliçede açıklamalar bölümünde her bir hasarda beher makine için hasarın %10’u oranında tenzili muafiyet uygulanacağı belirtilmiştir. Poliçede elektronik cihazların teminat dışında olduğu belirtilmiştir. Dolayısıyla davalı sigorta şirketince verilen teminatlar arasında elektronik hasar teminatı bulunmamaktadır. Yapılan incelemeler neticesinde poliçe teminatına giren zararın karşılandığı anlaşılmaktadır. Bakiye talepler elektronik cihaz olması sebebiyle ve poliçede elektronik hasar teminatı bulunmadığından davacı tarafın bakiye zararının bulunmadığı anlaşılmıştır. Öte yandan şayet sigortalı şirket tarafından ticari faaliyet yürütülen akaryakıt servis istasyonunda poliçede “Parafudr, Paratoner ve Voltaj Düzenleyiciler (regülatör) Özel Şartı” başlık altında açıkça belirtilen ve şart koşulan Parafudr, paratoner ve voltaj düzenleyiciler ile koruma altına alınmış olsa ve iyi bir topraklama sağlanmış olunsa idi zaten dava konusu hasarın meydana gelmeyeceği de bilirkişi heyet raporunda belirtilmiştir.
Taleplerin elektronik cihaz olması ve poliçede elektronik cihaz teminatı bulunmaması, sigortalı davacı şirket tarafından ticari faaliyet yürütülen akaryakıt servis istasyonunun Parafudr, paratoner ve voltaj düzenleyiciler (regülatör) ile koruma altına alınmamış olması, uygun topraklama sağlanmamış olması sebepleriyle davalı ….. Sigorta AŞ sigorta şirketi tarafından davacı şirkete poliçe kapsamında yapılan ödeme haricinde davacının talepte bulunmasının mümkün olamayacağı anlaşıldığından davanın reddine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Poliçede yazılı şartlar, taraflarca kararlaştırılan, üzerinde anlaşılan, taraf iradelerinin karşılıklı olarak uyuştuğu şartları ifade etmektedir. TTK 1423/2 ‘de süresi içinde itirazda bulunulmadığı takdirde sözleşmenin poliçede yazılı şartlarla kurulmuş olacağı hüküm altına alınmıştır. Şu halde, hiç itiraz edilmediği yahut itirazın 14 günlük süre içinde ileri sürülmediği durumlarda, sigorta sözleşmesi tarafların sözleşmenin müzakeresi safhasında üzerinde anlaştıkları koşullarla kurulmuş olacaktır. Bu koşullar ise poliçe ile ispatlanır. Dolayısıyla 14 gün içinde itiraz edilmemesinin sonucu, sözleşmenin aydınlatma yükümlülüğü hiç ihlal edilmemiş gibi hükümlerini doğurmasıdır.
Davacı taraf, poliçedeki hükümler konusunda yeterli derecede aydınlatılmadığını ileri sürmüş ise de, tacir olan davacının bu savunmayı ileri süremeyeceği, aydınlatma yükümlülüğü ihmal edilmiş olsa bile davacı tarafından TTK.1423.madde hükmüne göre yasada yazılı 14 gün itiraz süresi içinde herhangi bir beyan ve itiraz ileri sürülmediği, 6102 sayılı TTK’nın 1423/2 maddesinde, aydınlatma açıklamasının yapılmaması halinde, sigortalının 14 gün içinde poliçeye itiraz etmesi gerektiği, anılan sürede itiraz edilmemesi halinde poliçenin yazılı şartlarla geçerli olacağının benimsendiği; davacının elektronik hasar teminatının kapsam ve şartlarına poliçe tanziminden sonraki 14 gün içinde itiraz ettiğine dair iddia ve delil de getirmediği gözetildiğinde, dolayısıyla davacının şartlardan haberdar olduğu kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 59,30 TL harcın başlangıçta peşin alınan 555,13- TL harçtan mahsubu ile fazla kalan 495,83 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte olan AAÜT uyarınca 4.875,93 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/02/2021

Katip 237040
✍ e-imzalıdır.

Hakim 122455
✍ e-imzalıdır.