Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1506 E. 2020/124 K. 05.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/1506
KARAR NO : 2020/124

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : ….
KATİP : … …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. … –

DAVALI : … – T.C. N: …

VEKİLİ : Av. … –

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 09/11/2018
KARAR TARİHİ : 05/02/2020
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
DAVACININ TALEBİ : Davacı taraf dava dilekçesinde özet olarak davacı banka ile dava dışı … Teknoloji A.Ş arasında bankacılık sözleşmesi imzalandığını davalının da sözleşmede kefil olarak yer aldığını, bu sözleşmeye göre davalıya kredi kullandırıldığını, ödemelerin aksaması üzerine hesabın kat edildiğini, ihtara rağmen borç ödenmeyince Bursa 15. İCra Dairesinin 2018/… sayılı dosyası ile takip yapıldığını, davalı tarafın takibe haksız biçimde itiraz ettiğini, ileri sürerek itirazın iptaline ve davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALININ CEVABI : Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE: Derdest dava banka kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır. Kural olarak ispat külfeti davacı taraf üzerindedir. Davacı banka taraflar arasında bir bankacılık ve kredi sözleşmesinin varlığını, bu sözleşme sebebiyle davalıya veya davalının müteselsil kefil olduğu bir gerçek veya tüzel kişiye kredi kullandırıldığını, kredi sözleşmesine aykırı davranış sebebiyle hesabın kat edilip borçlunun temerrüde düşürüldüğünü ve takip tarihi itibariyle ne kadar bakiye kredi borcu olduğunu, kefillerin de müteselsil kefil olarak sorumluluğunu ispat etmek zorundadır.
Banka kayıtları aksi ispat edilinceye kadar geçerli kayıtlardır. Elbette davalı tarafın sunacağı ödeme belgeleri ve diğer kayıtlar da dikkate alınmak kaydıyla, davacı bankanın tuttuğu kayıtlara itibar edilmesi gerekir. Bu amaçla banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması uygun olacaktır.
Davalı taraf icra takibinde yetki itirazında bulunmuş ise de davaya cevap vermemiş, dolayısıyla mahkememizin yetkisine itiraz etmemiştir. Takipte yetki, itirazın iptali davası için dava şartıdır. Ancak kredi sözleşmesinde Bursa mahkemelerinin yetkili olacağına dair geçerli bir yetki sözleşmesi bulunduğuna göre davalı tarafın takipte yetkiye itirazı haksızdır. Dava şartlarında eksiklik yoktur.
Mahkememizce seçilen bir bilirkişiye banka kayıtları üzerinde yerinde inceleme yetkisi verilerek rapor alınmıştır. Bilirkişi 28.10.2019 tarihli raporunda taraflar arasındaki kredi ilişkisini özetlemiş, davacı banka ile dava dışı … Teknoloji ve Bilişim A.Ş. arasında kredi sözleşmesi bulunduğunu, bu kapsamda birden çok kredi kullandırıldığını, ancak icra takibinin sadece 2128-41069 numaralı krediye dayalı olarak yapıldığını, davalının da bu sözleşmelere müteselsil kefil olarak imza attığını izah etmiştir. Kefaletin şekil şartlarının gerçekleştiği de anlatılmış, bu sözleşmeler kapsamında kredi kullandırıldığı belirtilmiştir. Davalı şirket ortağı olduğundan eş rızası aranmayacaktır.
Bilirkişi davalı kefil açısından hesaplama yapmış, anapara yönünden davacı bankanın talebinden daha fazla hesap çıkartılmışsa da işlemiş faiz hesabı bankanın hesabından daha az çıkmıştır.
Taraflar arasındaki kredi hesabı 25.07.2018 tarihli bir ihtarla kat edilmiştir. İhtarın tebliğ tarihi 26.07.2018 olarak kabul edildiğinde ve ihtarda verilen 7 günlük ödeme süresi nazara alındığında davalı için temerrüt tarihi 02.08.2018 olacaktır. Bilirkişi, tebliğ tarihini esas alarak faiz hesabı yapmışsa da aşağıda izah edileceği üzere bu küçük farka itibar edilmemiştir. Bilirkişi sözleşmede yer alan hususları dikkate alarak ve taleple bağlılık ilkesini gözeterek hesaplama yapmış ve takip tarihi itibariyle nakdi krediden toplam 845.906,03.TL borç hesaplandığını, bu ticari kredi için %58 oranında temerrüt faizi uygulanması gerektiğini açıklamıştır.
Genel itibariyle bilirkişinin hesapladığı ana para miktarı davacı bankanın talebinden daha fazladır. Buna karşılık bilirkişi işlemiş faiz hesabını daha az çıkarmıştır. Bunun kaynağı taksit ödemelerine uygulanan akdi faizin kapitalize edilerek ana paraya katılması yöntemidir. Takip talebindeki her kalem yönünden taleple bağlılık ilkesini uygulamak bu sebeple banka aleyhine sonuç doğurmaktadır. Her halükarda bilirkişinin hesapladığı toplam borç banka talebinden fazladır. Faiz hesabındaki farkın bir kaynağı da, yıl hesabının 360 veya 365 gün üzerinden yapılmasıdır. Bilirkişi temerrüt tarihinde küçük bir hata yapmışsa da, yukarıda açıklanan ve banka aleyhine sonuç doğuran uygulama nazara alındığında toplam alacak yönünden davalı aleyhine anlamlı bir fark oluşmadığından ek rapor alınmasına gerek görülmemiş, rapora göre hüküm kurulmuştur. Kefalet sınırı da dikkate alınarak davanın kısmen kabulü gerekir.
Davacı banka ispat külfetini yerine getirmiş, buna karşılık davalı taraf başkaca ödeme yaptığını ispat edememiştir. Davalı taraf Kredi Garanti Fonu tarafından yapılan ödemenin nazara alınmadığını ileri sürerek rapora itiraz etmişse de bu itirazı haksızdır. Bankanın KGF adında tahsil yükümlülüğü vardır. Kredi Garanti Fonunun ödeme yapması kefillerin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Bu sebeple davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, alacak muayyen ve davalı tarafından bilinebilir olduğundan davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kısmen kabulü ile Bursa 15.İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı takip dosyasına davalı-borçlu tarafından yapılan itirazın kısmen iptaline,
Takibin 836.018,41 TL asıl alacak 9.416,78 TL işlemiş faiz, 470,84 TL BSMV olmak üzere toplam 845.906,03 TL üzerinden takip talebindeki şartlarla devamına,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
İtirazın alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu ve alacağın belirlenebilir bulunduğu nazara alınarak davalı borçlunun dava konusu asıl alacağın 836.018,41-TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
Alınması gereken 57.783,84-TL harçtan peşin yatırılan 14.684,70-TL ve icra takibi sırasında yatırılan 4.299,43-TL harcın mahsubu ile bakiye 38.799,71-TL harcın davalıya tamamlattırılmasına,
Davacı tarafça yapılan 664-TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 653-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı vekili lehine kabul edilen miktar üzerinden takdir olunan 59.346-TL ücret-i vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım üzerinden davalı vekili lehine takdir olunan 3.400-TL ücret-i vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafça başlangıçta yatırılan 14.684,70-TL harç ile icra takibinde yatırılan 4.299,43-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilnin yüzüne karşı açıkça okundu, anlatıldı. 05/02/2020

İş bu kararın gerekçesi 05/02/2020 tarihinde yazılmıştır.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır