Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/148 E. 2018/779 K. 30.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
ESAS NO : 2018/148
KARAR NO : 2018/779
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … -TC Kimlik no-…
VEKİLİ : Av. … – Karabaş Mh. Şehit Musa Sk. Doruk Apt. No:15 K:3 D:3 41100 İzmit / KOCAELİ
DAVALI : … – TC Kimlik no- …
Çatal Ağıl Mh. Eski Kanada Un Fabrikası Yeni 3M ŞantiyesiBURSA
VEKİLİ : Av. … – Strazburg Caddesi No:21/7 Sıhhiye-ANKARA
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 24/01/2018
KARAR TARİHİ : 30/05/2018
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde,icra takibi konusu olan 86.000.-TL yi … VE … plakalı araçların satış bedeli avansı olarak davalının hesabına havale olarak gönderildiğini, havalenin açıklamasına da araç satış bedeli olduğunun belirtildiğini, davacının bu bedeli ödedikten sonra davalının iş bu araçlarla hiçbir ilgisinin bulunmadığını öğrendiğini, bu araçların gerçek sahibinin… İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti ile temas kurduğunu, iş bu araçları gerçek ruhsat sahiplerinden Noter satış sözleşmesi ile satın aldığını ve bedelini bu şirkete ödediğini, iş bu satışlara binaen aracı satan firmanın davacıya araçların faturalarını da kestiğini, davalının … VE … plakalı araçların mülkiyeti ile herhangi bir hak ve yetkisi olmadığını, bu durumda davacının davalıya haksız bir ödeme yaptığını, müvekkilinin tacir olduğunu, taraflardan biri için ticari nitelikte olan bir işin karşı taraf için de ticari iş niteliğinde olduğunu, davalı tarafın haksız olarak yapılan icra takibine itiraz ettiğini ve iş bu itiraz neticesinde takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, müvekkilinin tacir olmadığını, somut olayda mutlak ve nispi ticari davanın söz konusu olmadığını, öncelikle davanın görev açısından reddine karar verilmesini talep ettiklerini, müvekkilinin araçların maliki olan şirketin işçisi olduğunu, davacının araçların malikinin müvekkili olmadığını bildiğini, davacı ile araçların sahibi firmanın satış bedelinin noterde gözüken kasko bedelinden yüksek olmasına karar verdiklerini, kasko bedelini aşan kısmın müvekkilinin hesabına yatırılması konusunda davacı ile araç maliki firmanın anlaştığını, zaten müvekkilinin parayı aynı gün içerisinde araç malikinin hesabına havale olarak gönderdiğini, müvekkilinin sadeci para transferi açısından aracı olduğunu, davacının tacir olduğunu, davacının kötüniyetli ve bir tacire yakışmayacak şekilde davarandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini, davacı aleyhine alacağın %20 sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Ticaret Mahkemelerinin görevi 6102 sayılı TTK’nun 5/1. Maddesi ile ” tüm ticari davalar ” olarak belirlendikten sonra ticari davaların nelerden ibaret olduğunu düzenleyen aynı yasanın 4. Maddesi ile ise ” her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda düzenlenen hususlar ile maddenin b, c, d, e, f bentlerinde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır” düzenlemesini getirmiştir. Eldeki davada davalı taraf tacir olmadığı gibi dava da mutlak ticari işlerden ve davalardan değildir. Davacı tarafın tacir olması tek başına davayı ticari dava yapmaz. Dava, sebepsiz zenginleşmeye dayalı olup; Borçlar Kanunu Hükümlerine tabidir. Türk Ticaret Kanununun 4.maddesinde; Borçlar Kanununda Ticaret Mahkemesinin görevine giren düzenlemeler sınırlı olarak sayılmıştır. Sebepsiz zenginleşme ve istirdat talepleri bu sayılanlar içerisinde mevcut değildir. Bu durumda dava konusu istirdat talebi taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığından; Mahkememizin görevi içerisinde değildir. Ticaret Mahkemesinin görev alanına girmeyen konularda Genel Yetkili Mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemeleri görevlidir. Bu nedenle bakmaya Bursa Asliye Hukuk Mahkemesi görevli bulunmaktadır. Açıklanan gerekçelerle, Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usul yönünden reddine karar verilmiştir.
HÜK Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Davanın Görev Dava Şartı Yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
Davanın konusu itibariyle davaya bakmaya görevli mahkeme ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduundan HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içinde talep edilmesi halinde Görevli ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
HMK 331/2.madde gereğince; yargılama gideri harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf Yargı yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. 30/05/2018

İş bu kararın gerekçesi 04/06/2018 tarihinde yazılmıştır.

Katip … Hakim …